BARIS PINARINA KARSI CIKAN ULKELER ve AB-D EMPERYALİZMİ !!!

Prof.Dr.Mehmet Ali Körpınar
korpinar@istanbul.edu.tr / 14.10.2019

BARIS PINARINA KARSI CIKAN
ULKELER ve AB-D EMPERYALİZMİ !!!


Değerli Arkadaşlar,

25.8.2019 tarihli SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM (37) !!! başlıklı yazımı yeniden sizlere anımsatmak istedim.

Çünkü AB-D emperyalizminin BOP projesi hala devam ediyor. Güzel ülkemizi, Kuzey Suriye’de BARIŞ PINARI harekatını yapmaya zorlayan AB-D emperyalizminin orta doğuda yüzyıllardır organize ettiği eylemlerini de vurgulamak istedim.

Çünkü BARIŞ PINARI harekatımıza, elbirliği ile karşı çıkan ve bildiri yayınlayan orta doğu ülkelerinin bayraklarını da, yaklaşık 100 yıl önce bize karşı kin ve nefret üretmek için kara bantla dizany ettiler. Yani o ülkelerin halkı, her bayrağına baktıklarında onların ülkemize karşı kin ve nefret üretmeleri için beyinlerinin yıkanmalarını sağladılar. Ayrıca onların yöneticilerini de yıllardır AB-D emperyalizminin başkentlerinde eğittiler ve bu günler için yetiştirdiler.

Bu sorunları iyi algılamak ve çözümler üretebilmek için yüce önderimizin 1920 de yaptığı yorumu sizlere yeniden anımsatmak isterim:

ATATÜRK’TEN ORTADOĞU DERSİ:

“Aynı emperyalist devletler aynı derecede şiddetle Türk’ün de, Arap’ın da, Irak’ın da, Anadolu’nun da, Suriye’nin de düşmanlarıdır. Şu halde Anadolunun, Irakın, Suriyenin hayatı ve menfaatleri pek sıkı bir tarzda birleşmiş bulunuyor. Demek oluyor ki, Türklerle; Iraklılar ve Suriyeliler arasında sıkı bir dostluk ve uyum siyaseti gerekir.” (Hakimiyet-i Milliye, 26.7.1920).

Umarım sizlerde güzel ülkemizin mutlu geleceği için kaygı ve uyarılarıma ekleyecek, geliştirecek ve de ulusal çıkarlarımız doğrultusunda çözecek, yeni öneriler üretebilirsiniz. Emeklerinizin boşa gitmeyeceğine eminim. Çünkü kazanan güzel ülkemiz, ulusal birlikteliğimiz ve saygıdeğer halkımız olacaktır.

Sevgi ve saygılarımla (14.10.2019).

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM (37) !!!

“Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır.”
Mustafa Kemal ATATÜRK

AB-D Emperyalizmi ülkemizi bölmek ve yoketmek için Ortadoğuda yüzyıllardır çalışıyor!!!

Değerli arkadaşlar,

Daha önceki SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM başlıklı yazılarımda birçok sorunumuzu dile getirmiş ve Şimdi bu olayları ve sorunları oluşturan etmenleri düşünelim;

Neden ve niçin ve de hangi amaçla bu sorunlar karşımıza çıkıyor?
Bu sorunlara verilen tepkiler ve üretilen çözümler uygun mu?
Bu ortamda, bu çözümlerin dışında daha neler yapılabilir?

Daha uygun ve daha akılcı çözümler için kimlerle iş birliği yapılabilir? diye sormuştum. Ne yazık ki bırakın sorunlarımıza ulusal çözümler üretmeyi, sadece sonuçlarla ilgilenip, sorunların esas nedenleri de araştırılmamaktadır.

Ortadoğu, yüzyıllardır AB-D empeyalizminin sömürmek için çeşitli oyun, yalan ve yöntemler üretip, acımasızca uyguladığı alandır. Güzel ülkemiz de bu süreçte binlerce kayıp verdi ve ekonomik darbelere maruz kaldı. Bu süreçte AB-D emperyalizminin liderleri de yalan söylemeye devam ediyor. Nitekim Washington Post gazetesi, “ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018’deki açıklamalarının toplam 5,611 yanlış ve yanıltıcı bilgi içerdiğini öne sürdü”. Bu, günde ortalama 15 yanlışa karşılık geliyor. (1.1.2019-Washington Post). Gazetenin iddiası, Trump’a atfedilen her açıklamayı günü gününe izleyen veri doğrulama servisinin araştırmasına dayanıyor. Buna göre, 2017’de toplam 1,989 kez hatalı bilgi veren ya da asılsız iddia ortaya Trump, geçen yıl üç kat daha fazla yanlış açıklama yapmış. Gazete, Trump’ın 22 Ekim’de Teksas senatörü Ted Cruz’la birlikte gittiği Teksas’ta bir günde 83 kez ‘gerçekleri çarpıtarak’ rekor kırdığını savundu.


Arap Liderlerinin Mezun Oldukları Ülke ve Bölüm

Değerli arkadaşlar,

Ortadoğu ülkelerini hala AB-D emperyalizminin eğittiği ve büyüttüğü kişiler yönetiyor. Bunlar yardımıyla Ortadoğuda kirli amaçlarını da gerçekleştiriyorlar. Örneğin, AB-D emperyalizminin BOP projesi adıyla anılan kirli amaçları nedeniyle, Suriye de iç savaş yaklaşık 7 yıldır devam ediyor. Bu savaş ve AB-D emperyalizminin ürettiği IŞİD belası yüzünden, hem sınırımız büyük bir tehdit altında hem de ülkemize gelen 4 milyon Suriyeliler yüzünden, halkımızın işsizlik sorunu arttı ve güncel yaşantısı huzursuz hale geldi. Yani güzel ülkemiz bir sivil işgal altında. Suriye, Filistin, İran, Irak, Afgan ve Pakistan kaynaklı kaçak göçmenler yüzünden, sağlık sorunlarımız da artacak. Ayrıca Suriye ordusunun Rusya destekli İdlip harekatı yüzünden yine 2 milyon Suriyeli göçmen ile muhatap olacağız.

AB ise göçmen krizine karşı ülkemizi, bir tampon ülke olarak kullanmak istiyor (Sadece üniversite mezunu göçmenleri kendi ülkelerine kabul ediyorlar). Para ve vize vaadi ile bizi kandırmaya çalışan AB yönetimi, kirli amacına ulaşmak üzere. Ayrıca NATO gemileri yanında, Alman gemileri de Egede mülteci avına çıktı. Yunanistana ve dolayısıyla AB’ye sığınmacı geçişlerini engellemek icin çalışıyorlar.

Üstelik güzel ülkemizin değerli toprakları ve binaları da yabancılara satılıyor. Aşağıdaki haritada görüldüğü gibi hemen hemen her yer yabancılara satılmış durumda. Yabancılara toprak satışı, düzenlenen kanunla 25 dönümden 300 dönüme çıkarıldı. Çıkarılan kanunun ardından Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün Ocak 2012 verilerine göre Hatay’da 1974 yabancıya, 1320 parselde toplam 3 milyon 722 bin 824 metrekare toprak satıldı. 5 milyon 556 bin metrekare bir alan sahip olan Hatay’ın bu satışlarla birlikte yarıdan fazlası yabancıların eline geçmiş oldu. Bölgede yaşanan sıcak gelişmeler sürerken, toprak alımlarının devam ettiği belirtiliyor. Benzer bir durum Urfa için de geçerli. Toplam 11.000 kilometrekare yüzölçümü olan Katar’ın Türkiye’den 20.000 kilometrekarenin üstünde toprak satın aldığı açıklandı.


Değerli düşünce adamı M.A.Körpınar’ın yazısına bir ekleme ile İngiliz istihbarat kurumu ile bağlantılı EXETER ÜNİVERSİTESİNDE eğitim görerek ülkemiz yönetiminde görev almış olan siyasetçileri ve kamu yöneticilerini de bu yazıya eklemenin yararlı olacağını düşündüm (Naci Kaptan)

İNGİLTERE EXETER ÜNİVERSİTESİNDEN
MEZUN OLAN TÜRK YÖNETİCİLER KİM?

İngiltere’de bir Exeter Üniversitesi vardır. İngiliz Üniversiteleri arasında “Kürt Araştırmaları Enstitüsü” olan tek yüksek öğretim kurumudur.

Exeter Üniversitesi’nde ayrıca Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü de bulunuyor! İngiliz İstihbarat Servisleri’nin yurt dışı görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümü Exeter Üniversitesi’nde eğitim görür.

Ayrıca Arap ve İslam Dünyası ile Kürtler hakkında uzmanlaşması gereken İngiliz ajanlar da bu üniversitenin hocaları tarafından eğitilir. Üniversite yayınlarında, Irak’ın kuzeyinden “Irak Kürdistanı” diye söz edilir.

İngiliz İstihbarat Servisi’nin bir yan kuruluşu olan Green Peace (Yeşil Barış) örgütü de Exeter Üniversitesi tarafından kurulmuştur.

Exeter Üniversitesi’nden mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür.

Mesela İslam Kalkınma Bankası’nın bütün önemli yöneticileri Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans veya doktora yapmıştır!

Tabii buraya gönderilecek öğrencileri de kendi ülkelerindeki “İslami kuruluşlar” seçer!  İngiliz tarihinde kullanılan işkence aletlerinden biri “Exeter Dükünün Kızı” olarak anılır…

Bu Exeter Üniversitesi, “Bizim kapımıza” nasıl yanaşmıştır!?.

Abdullah Gül, Exeter Üniversitesi’nde iki yıl eğitim-öğretim görmüştür. Abdullah gül, yurtdışına çıktıktan sonra Türkiye’de hiçbir yerde çalışmış değildir. Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da Abdullah Gül’ün bu üniversitedeki sınıf arkadaşıdır!

Abdullah Gül, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Prof. Sebahattin Zaim gibi hocalarının teşviki ve sağladıkları Milli Kültür Vakfı bursu ile 1976-1978 yıllarında İngiltere’ye gönderilmiştir… Dönüşte Sebahattin Zaim’in daveti ile Sakarya Üniversitesi’nde görev almıştır…

Devam edelim… İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğu, Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yapmıştır. Harry Potter serisinin yazarı Joanne Rowling, Exeter Üniversitesi’nde, Fransızca ve klasik edebiyatlar okumuştur!

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tutulmaz Exeter Üniversitesi’nde kamu yönetimi yüksek lisansı yapmıştır.

Exeter Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ian Markham’ın “Said Nursî’nin başarısı : Hakikat ve hoşgörü” başlıklı bir makalesi vardır! Yani bu üniversite “Dinlerarası diyalog”un kurgulanmasında da vardır. Markham, Exeter’de ilahiyat dalında öğretim görevlisidir…

Dahası da vardır!..

“İçişleri Bakanlığı, birçok kaymakam adayını Milli Güvenlik Akademisi eğitiminden sonra Exeter Üniversitesi’ne göndermiş ve burada dil eğitimi almasını sağlamıştır. Halen Türkiye’de, özellikle Güneydoğu ilçelerinde görev yapan birçok kaymakam ve vali yardımcısı Exeter’de doktora yapmıştır! Yüksek yargı organlarından da tetkik hakimleri Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine gönderilmektedir! [1]

Nurullah Aydın


Yabancılara Toprak Satışı Üzerine Gözlemler / Prof. Cihan Dura

Güzel ülkemizden toprak alan ülkeler!!!

Ayrıca sınır kentlerimiz olan Gaziantep ve Kilise, Suriyeden atılan havan topları ve bombalar yüzünden Suriyeye girmek zorunda kaldık. Üstelik hemen sınırımız altında PYD-YPG işgali ile bir Kürt bölgesi kuruldu. AB-D emperyalizminin yüzbinlerce silah ve eğitimle destek verdiği bu kuruluş ülkemizin birlik ve berberliği ile ulusal geleceği için de büyük risk teşkil etmektedir. IŞİD belası yüzünden sınırlarımız delindi, şehirlerimizde terör de giderek arttı. Artan terör kaygısı nedeniyle Turizm de çökmeye başladı. Sonuç olarak AB-D emperyalizminin BOP rüyası gerçekleşti ve Fırat Kalkanı projesi ile ordumuzu Suriyeye göndermek zorunda kaldık. Şimdi de ABD ile anlaştık ve sınır güvenliğimiz için Fıratın doğusunda ortak devriye görevi başladı. Umarım bizi yine tuzağa düşürmezler!!!.

Özellikle de 15 Temmuz da yaşadığımız vahşi ve adi darbe teşebbüsü sonucu medyamızın, yargımızın, eğitim kurumlarımızın, güvenlik güçleri ve ordumuzun büyük bir güç ve potansiyel kaybı yaşadığı bu dönemde, çok dikkatli olmak zorundayız. Çünkü değerli ordumuz kara, hava ve deniz kuvvetlerinde büyük bir güç kaybı yaşarken, güney doğuda PKK-PYD ve Suriyede IŞİD belalarına karşı yoğun bir uğraş vermektedir. Yunanistan da güzel ülkemizin bu zor durumunu fırsat bildi ve Ege’de işgal ettiği ada sayısı 18 oldu.

Dünyamız büyük bir siyasi ve ekonomik sarsıntı geçirirken, güzel ülkemizin de hem içte hem de dışta birçok önemli sorunu var. Bu sorunları iyi algılamak ve çözümler üretebilmek için yüce önderimizin 1920 de yaptığı yorumu sizlere anımsatmak isterim:

ATATÜRK’TEN ORTADOĞU DERSİ:
“Aynı emperyalist devletler aynı derecede şiddetle Türk’ün de, Arap’ın da, Irak’ın da, Anadolu’nun da, Suriye’nin de düşmanlarıdır. Şu halde Anadolunun, Irakın, Suriyenin hayatı ve menfaatleri pek sıkı bir tarzda birleşmiş bulunuyor. Demek oluyor ki, Türklerle; Iraklılar ve Suriyeliler arasında sıkı bir dostluk ve uyum siyaseti gerekir.” (Hakimiyet-i Milliye, 26.7.1920).

Umarım sizlerde, yukarıdaki kaygı ve uyarılarıma ekleyecek, geliştirecek ve de ulusal çıkarlarımız doğrultusunda çözecek, yeni öneriler üretebilirsiniz. Emeklerinizin boşa gitmeyeceğine eminim. Çünkü kazanan güzel ülkemiz, ulusal birlikteliğimiz ve saygıdeğer halkımız olacaktır.

Değerli arkadaşlar,

Demokratik ve çağdaş yaşama kavuşmak kolay değildir. Hele de laik bir demokraside barış içinde yaşamak herkese nasip olmuyor. 56 tane İslam ülkesi içinde tek Laik ve demokratik ülke olarak, tüm dünyaya örnek olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Yüce önderimiz ve kurucu liderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüze ne kadar şükran borçluyuz.

Sevgi ve saygılarımla (25.8.2019).

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


[1] http://dunya48.fr/siyaset/7646-nurullah-aydin-exeter-mezunlari
This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, Bölücü KÜRTÇÜLÜK, BOP, ORTADOĞU ÜLKELERİ, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *