Emekli Deniz Kurmay Ali Türkşen’den
Hulusi Akar İçin Çarpıcı İfadeler.
Kardak kahramanı olarak bilinen Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen Oda TV’de kaleme aldığı makalesinde çarpıcı ifadeler kullandı.Balyoz kumpasında 3,5 yıl Hasdal Cezaevi’nde yatan Türkşen, Hulusi Akar’ın Meclis’te tartışmalarına ve cevaplarına ilişkin önemli detaylar paylaştı.
İşte Türkşen’in Hulusi Akar ile ilgili o yazısı:
Gelelim konumuza. AKP hükümetinin son Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar televizyon ekranlarında izlediğimiz kadarıyla, kışlada alışkın olduğu düzenden farklı bir ortamda canla başla mücadele etmeye çalışıyor bugünlerde. Artık makam odasının kapısında el pençe divan bekleyen, istediğinde hakarete varan eleştirilerini sessizce dinleyecek birileri yok. Sesini kesemediğin vekiller ağzını dilini kuruturken, “Dinleyin, dinleyin” diye bağırırsın da kimseyi susturamazsın işte böyle Sayın Akar. Kora kor mücadelede sinirleriniz bozulduğunda, biraz su için, iyi gelir Sayın Akar.
ASLINDA HEP ORADAYDIN DA…
CHP Grup Başkanvekili Sayın Özgür Özel’in, Atatürk’ün kurduğu partide grup başkan vekili olmasını içine sindiremeyen Akar’ın, Atatürk’ün ordusunda Genelkurmay Başkanlığına kadar yükseldikten sonra, Atatürk’ün adını ağzına alamayan, tüm Cumhuriyet değerlerine adeta savaş açmış bir partide nasıl Milli Savunma Bakanı olmayı içine sindirdiğini sorgulamak da hakkımızdır diye düşünüyorum Sayın Akar.
Meclisteki bütçe görüşmelerinin Milli Savunma Bakanlığıyla ilgili kısmını başından sonuna dinledim. Not aldım. Bir daha dinledim. Yine not aldım. Yine dinledim.
Öncelikle; Balyoz davasında başımıza türlü çorapların örülmesine vesile bilirkişi Ahmet Erdoğan’ın atanmasını onaylayan kendisidir. Bu anlamda; 49 yıllık askerlik tecrübesini gözümüze sokan bir adama, “Hayatında hiç plan semineri tecrübesi olmayan, daha dün Kara Harp Akademisinden mezun olmuş birini ne sebeple bilirkişi atadın?” diye sormak da hakkımızdır diye düşünüyorum.
“Hasdal’da arkadaşlarını ziyaret etmeyen alçaktır. Hasdal’dan çıkmadım” diyen birine; “Sen Hasdal’daki arkadaşlarını ziyaret ederken, ziyaretçi olarak mı geldin, yoksa zaten oranın komutanı olduğun için olağan denetlemeye mi geldin? Aslında hep oradaydın da, ondan mı Hasdal’dan çıkamadın?” diye sormak da hakkımızdır diye düşünüyorum Sayın Akar.
Hasdal’daki ziyaretlerinde, teğmenlerine ÜBD (Üzülmeyin-Büzülmeyin-Düzülmeyin) ve SMA (Sabır-Metanet-Avukat) tavsiyeleri vermek için uğrayan, bu arada moral olsun diye (!) saç-sakal kontrolü yapan, general/amiraller cezaevine girdikten anca 15 gün sonra ziyaretlerine giden (Kendisinin anlattığına göre, sanırsın silah arkadaşlarını kapıda karşılamış) efsane komutan Hulusi Akar’dan bahsediyorum ey okur.
Mucidi kendisi ÜBD döngüsüne ilişkin Odatv’ye yazdığım yazıyı mahkemeye veren, mahkemeyi kaybettiğim, 11 ay hapis cezası aldığım, cezası paraya çevrilen, ancak bundan tatmin olmayıp; “İlla ki hapis yatması lazım” diye avukatları aracılığıyla mahkemeye itiraz eden efsane komutan Hulusi Akar’dan bahsediyorum ey değerli okur.
YENİ CEMAATLERE TSK İÇİNDE YOL AÇAN…
16 yılını bitirip 17’sine girdiğimiz AKP iktidarı döneminde; Fetullah Gülen gibi kanlı bir terör örgütünün palazlanmasına, devletin her bir kurumuna sızmasına olanak sağlayan, adına paralar basan, olimpiyatlar düzenleyen, sonra da “aldatıldık” diye işin içinden çıkan, binlerce Türk askerinin hapislerde haksız yere esir edildiği dönemde, hapiste ya da hemen sonrasında hayatlarını kaybeden kumpas mağdurlarına savcılık yapan, yüzlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, binlercesinin yaralanmasına sebep 15 Temmuz’un gelişine kulaklarını tıkayan, sonrasında da bu olayın kaymağını yiyen, ilk iş olarak askeri okulları ve hastaneleri kapatan, sonrasında yeni cemaatlere TSK içinde yol açan, üç güne subay yetiştiren sisteme onay veren hükümetin Milli Savunma Bakanından bahsediyorum.
Hani andımızı yasaklayan, tabelalardan T.C.’yi kaldıran, her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alan, Türk askeri kendi ayağıyla geldiği mahkemede kaçma şüphesiyle tutuklanırken, dağdan inen teröristi kucaklayan, milletin a.sına koyanlara yol açan, askeri arazileri yandaşlarına peşkeş çeken, milleti benden ve benden olmayan diye ikiye bölüp, benden olmayanları her gün tehdit eden bir hükümetin Milli Savunma Bakanından bahsediyorum.