SAKARYA TANK PALET FABRİKASININ DEVRİ
Satacak bir şey kalmayınca, ülkenin savunma sistemleri satışa çıkıyor. Hem de, “bana Türk demeyin utanırım” diyen bir şahsa, Türk Milleti’nin savunma sistemi satılıyor…
Tepkiler üzerine Tayyip Erdoğan’ın açıklaması aynen şöyle:
– “Tank-Palet Fabrikasını özelleştirme değil, işletme hakkı devri….”
Ben bu cümleyi bir yerden çok iyi tanıyorum. Türk Telekom Türk adıyla birlikte Lübnanlı Hariri’ye verilirken de aynı ifadeler kullanılmıştı. 19 Aralık tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararda ise:
– “Arifiye Tank-Palet Fabrikasının özelleştirme kapsamına alınmasına… Özelleştirmenin işletme hakkının verilmesi yöntemiyle gerçekleşmesi ve 25 yıl olarak belirlenmesine…”
Türk Telekom’da 20 yıllığına işletme hakkıyla verilmişti değil mi? Sonra ne oldu?
Sadece işletme hakkı verildiği söylenen Hariri, Türk Telekom’un arazilerini sattı. Bakır kablolarını sattı. Türk Bankalarından kredi alıp, borcunu ödedi. Türk Bankalarından aldığı krediyi ödemedi. Türk Telekom’un içi boşaltıldı. Bugün Türkiye’ye verdiği zarar 60 milyar gibi miktarlarla ifade ediliyor.
Bugün Türk Telekom kimin? Söyleyebilecek bir yetkili var mı?
Türk Telekom satıldıktan sonra basında “Türk Telekom’da 7 tane İngiliz İstihbarat Ajanı” diye bir haber çıktı. Hükümet reddedemedi. “Üç istihbarat ajanı yakalandı, sınır dışı edildi” diye açıklama yapıldı. AKP o kadar milli ki(!), el koyduğu TELSİM’i, Yunanistan’ı dinleyip ABD Konsolosluğuna yönlendiren İngiliz firmasına sattı.
Tank Palet Fabrikası 1973 yılında Sakaryalıların nakdi yardımlarıyla kuruluyor. 1974 yılında yapılan Kıbrıs Barış Harekatından sonra, ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ambargo nedeniyle daha çok önem kazanıyor.
Ortadoğu’nun kaynadığı, Akdeniz’in 3. Paylaşım savaşının merkezi olduğu bu süreçte, askeri bir fabrika niçin satılır?
BMC’nin alınması için kendisini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönlendirdiğini söyleyen Ethem Sancak, şunları söyledi:
“Liderimiz bana dedi ki; ‘Sen o otomotiv şirketinin altından kalkabilir misin?’ Valla ne emrederseniz onu yaparım. Ama buna gücüm yetmeyebilir. Elimdeki varidatım bu. Savunma sanayine girmek o gün için bir macera. Ben de eski bir sosyalist yeni bir Müslüman olarak kardeşlerim arasında adil bölüşmüştüm serveti. 16’da bir parçası kalmıştı.
Dedim; ‘Bu para var. Bununla alınabiliyorsa ihaleye gireyim. Ama diyelim ki aldım. Bunu emrettiğiniz gibi güçlü bir sanayi şirketi haline getirebilmem için güçlü bir fon olması lazım arkamda. ‘Ne yaparız’ dedi. Sizin büyük ferasetinizle Arapların onurlu bir bölümünü kendine getirttiniz. Katar’la neredeyse tek millet iki devlet haline geldik. Allah da gani gani para vermiş Katar’a. Emir’de sizi kırmaz. Katar devletini ve silahlı kuvvetlerini bana ortak ederseniz bu işin altından kalkarız. Sağ olsun sayın Emir’i aradı o da kırmadı. BMC’nin yüzde 50 eksi birini Katar ordusuna sattım. Tek başına yapmak istemiyordum. Benim gibi deli bir Laz ortak da önerdi bana Sayın Cumhurbaşkanım. Onu da yanıma aldım; Talip Öztürk, eşit bölüştük.” KamuPersoneli.net
Tank Palet Fabrikası Türk Ordusuna aittir. Bu durumda Türk Askerinin patronu KATAR ORDUSU MU olacak? Bu kadar aşağılayıcı bir satış olur mu?
Türk Telekom satıldığında Abdullah Tivnikli adı ortaya çıkmıştı. 11.09.2008 tarihli Radikal Gazetesinde İsmet Berkan “Becerikli Abdullah Bey” başlıklı bir yazı yazar. Yazıda Türk Telekom’un özelleştirilmesinde Abdullah Tivnikli’yi işaret eder ve;
“Hemen akla, ‘Acaba Abdullah bey başka birilerinin mutemedi midir?’ sorusu gelir ama bunu kanıtlamaya, Abdullah bey konuşmadıkça imkân yoktur. Diye bir iddiada bulunmuştu. Bu konuda detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler Türk Telekomcular Derneği sayfasından,
“Bir Talanın Hikayesi” başlıklı raporu okuyabilir.
http://www.telekomculardernegi.org.tr/haber-1626-rapor–bir-talanin-hikayesi.html
Telekomcular Derneği yönetiminin hazırlayıp yayınladığı bu raporu Türk Telekom dava etti ve kaybetti.
AKP yönetimiyle özelleştirmeler ihalesiz yandaşlara veriliyor. Neden? Hangi özel anlaşmalarla veriliyor? Şimdilik bilmiyoruz. Türk Telekom özelleştirilirken, “gizli ortak” iddiaları yazılıp çizilmişti. Türk Telekom’a İngiliz istihbarat elemanları sokulmuştu. Ordunun silah ürettiği bir fabrikanın teknik bilgileri nasıl korunacak?
Bütün Arap ülkelerini kazıyın, altından İngiliz çıkar. Öyleyse???
Bir de işçiler korunacak diyorlar ya… İşte bu söze çok güldüm. Aynı söz Türk Telekom özelleşirken de verilmişti. Özelleştirmeden sonra ne oldu biliyor musunuz? Anlatayım:
Yönetim kadrolarında bulunan kişilere yüksek maaşlar ödendi. Altlarına son derece lüks araçlar çekildi. Neyin karşılığında biliyor musunuz? Gösterdiği performans karşılığında… Peki bu performansın ölçüsü neydi? Bulunduğu müdürlükte ne kadar personeli havuza gönderirse, o kadar takdir alıyordu. Personeli ne kadar ezerse, o kadar takdir alıyordu. Ne kadar takdir, o kadar yan ödeme… İdarecilerin sosyal genetiği para ile değiştirildi. Personelini koruyan-kollayan müdürler gitti, personelin etiyle-canıyla beslenen yamyam idareciler geldi.
Sizler Türk Telekom’un içinin boşaltılmasından etkili ve yetkili kişilerin habersiz olduğunu mu sanıyorsunuz? Jöleli gibileri yönetim kurulu üyesi yapan herhalde Türk Telekom’u alanlar değildir. Atadıkları adamları, Telekom’un içi boşaltılırken, birilerine milyon tazminatlar ödenirken ne yapıyormuş? Sağır sultanın duyduğunu, körlerin gördüğünü görememiş mi? Göz mü yumulmuş?
Türk Telekom’un iflası, cenazesi önümüzde dururken, stratejik bir kurumun satılmasına milletçe karşı durmalıyız!! Tank Palet Fabrikası işçilerine, direnen Sakarya Halkına destek vermeliyiz.
AYRICA;
Türk Askeri Katar Ordusu’nun emrine verilemez!!
Zahide UÇAR / 21 Ocak 2019-Alanya
