ULUSAL VARLIK VE GELECEĞİMİZİN, HAYSİYET VE ŞEREFİMİZİN TEK TEMELİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ 95 YAŞINDA!

ULUSAL VARLIK VE GELECEĞİMİZİN,
HAYSİYET VE ŞEREFİMİZİN TEK TEMELİ
TÜRKİYE CUMHURİYETİ 95 YAŞINDA!

Prof. Dr. Özer Ozankaya
ADD Kurucu Üyesi, 4. Genel Başkanı

Atatürk’ün Türk Gençliğine ve tümüyle Türk ulusuna “bağımsızlık ve özgürlüğümüzün, başka deyişle varlığımızın ve geleceğimizin biricik temeli, en değerli hazinesi” olarak emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti”nin 95. kuruluş yıldönümü kutlu olsun.

AKP iktidarı bu önemli yıldönümünü, 500 yıl aradan sonra Atatürk önderliğinde yeniden Anadolu’nun bağrına taşınan “Başkent” Ankara’da değil de, Cumhuriyet tarihinde ilk kez “Sultanın tahtının ayak-altı” demek olan “Pay-i taht İstanbulda geçirmeğe” karar verdi.

Bu karar, AKP yönetiminin, Atatürk’ün NUTUK’un sonundaki tanımıyla en değerli hazinemiz “cumhuriyet”i, yani bağımsızlık ve özgürlüğümüzü, “istediği zaman ineceği tramvay” olarak görmekte olduğunun yeni bir göstergesidir, kanısındayım.

Ama Cumhuriyet’i kurup başkentini Türk ulusunun bağrına, Ankara’ya taşımış olan Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugünkü yönetimi, demokrasiye sırt çevirmenin bu yeni gösterisini, 29 Ekim’i unutulmayacak milyonluk bir Cumhuriyet Şöleni ve Anıt Kabir’de Kenetlenme gösterisiyle kutlayarak etkisiz kılmak yerine, sessizce içine sindirmesi, “ulusal varlığımızın ve geleceğimizin en değerli biricik temeli”ne yapılan saldırıların önlen(e)memesinde bu CHP yönetiminin de çok büyük sorumluluğu olduğunun açık bir göstergesidir, görüşündeyim.

Cumhuriyetimizin bu 95. Yıldönümünü,

“Bir ulusta şerefin, onurun, insanlığın varlığı ve kalıcılığı, o ulusun özgür ve bağımsız olmasına bağlıdır!” uyarısıyla “Cumhuriyetin, yani bağımsızlık ve özgürlük yönetiminin şerefli, haysiyetli insanların yaşam düzeni” olduğunu haykırarak,

“BEN, BU NİTELİKLERİN BENDE OLDUĞUNU ÖNE SÜREBİLMEK, YANİ YAŞAYABİLMEK İÇİN, KESİNLİKLE ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ BİR ULUSUN ÇOCUĞU OLMALIYIM!” diyerek,

 “Özgürlük ve bağımsızlığına saldırılan bir ulusun direnme hakkı doğmuştur” diyen 1946 Evrensel İnsan Hakları Bildirgesini daha 1919 yılının 22 Haziranında Amasya’dan “ULUSUN BAĞIMSIZLIĞINI YİNE ULUSUN AZİM VE KARARI KURTARACAKTIR!” diye haykırarak

kurtuluş yolunu da göstermiş olan Atatürk’ü en derin saygı, sevgi ve bağlılık kararlılığıyla anarak, ululayarak, kutluyoruz.

This entry was posted in ATATURK, CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *