ERDOĞAN’ın YENİ UÇAĞI * Fakir * Mesela ne zaman çıkıp “şu fakir kardeşiniz” diye cümleye başlasa, alenen biliyoruz ki kendine yeni bir şey alacak.

Fakir

Asrın liderimizin en takdir ettiğim yanı, gizli saklı hiçbir şey yapmaması, alenen, gözümüzün içine baka baka yapması.

Mesela ne zaman çıkıp “şu fakir kardeşiniz” diye cümleye başlasa, alenen biliyoruz ki kendine yeni bir şey alacak.

Hatırlarsınız mutlaka, zengin devletlere posta koymuştu. Karşınızda ne Osmanlı’nın hasta adamı, ne Cumhuriyet’in çömez devleti var, “bu fakir” görevde olduğu sürece bu böyle biline demişti. Şak… Üç tane makam uçağı varken, 78 milyon dolar verip dördüncü makam uçağını aldı, demeye kalmadı, 120 milyon dolar verip beşinci makam uçağını aldı, “değişik dizayn ve öneriler getirdiler ama, iç tasarımını ben yaptım” dedi, yandaş medya “bu fiyata böyle bir uçak alınmasının muhteşem olduğunu, bedavaya yakın fiyata alındığını” yazdı.

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, ahhh benim kardeşlerim ahhh, “bu fakir” hiçbir zaman sultan olmanın gayreti içinde olmadı dedi. Şak… Bir milyar küsur dolar verip 1.150 küsur odalı saray yaptırdı. Buckingham Sarayı’nın dört misli, Beyaz Saray’ın altı misli, Kremlin Sarayı’nın sekiz misli, Elysee Sarayı’nın 25 misli büyüklüğünde… “İtibardan tasarruf olmaz” dedi, yandaş medya “dünya lideriyiz, sarayımız küçük bile oldu” diye yazdı.

Tek adam seçildikten sonra, asla kişisel ikbal peşinde değiliz, hamdolsun benim milletim “bu fakiri” bir faninin görebileceği tüm makamlara getirdi, bir insan daha ne isteyebilir ki dedi. Hakikaten bizler de bir insan daha başka ne isteyebilir ki diye düşünüyorduk. Şak… Vahdettin Köşkü’nü, Dolmabahçe Sarayı’nı, Beylerbeyi Sarayı’nı, Huber Köşkü’nü, Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü’nü, Beykoz Kasrı’nı, Savarona’yı, Abdülaziz’in altın varaklı padişah koltuğunu kullanmaya başladı, itibardan tasarruf olmayacağı için, Marmaris’e 300 odalı yazlık saray yaptırmaya başladı, Ahlat’a köşk yaptıracağını açıkladı.

TRT’de programa katıldı, ne kadar mütevazı olduğunu anlattı, “fakir”lerin evlerine giderek yer sofrasında iftar yaptığını belirtti, benim bu “fakir” evlerine gitme geleneğim taa belediye başkanlığımdan başlar, “fakir” evlerini ziyaret etmek insanın yorgunluğunu alıyor, insana enerji veriyor dedi. Şak… Asrın liderimizin sarayında, insana enerji vermesi için, chia tohumu eşliğinde ejder meyveli smoothie, starex meyvesi eşliğinde aloevera, pataşur içinde çerkez tavuğu, tartalet içinde humus, zencefilli somon suşi, susamlı levrek simidi ikram edildiği ortaya çıktı.

En son…

Ramazan münasebetiyle konuştu, özellikle petrol zengini ülkelere sesleniyorum dedi, çıkardıkları petrolün sadece zekatını “fakir”lere verseler dünyada “fakir” kalmaz dedi. Şak… Petrol zengini Katar şeyhinin, dünyada “fakir” kalmasın diye düşünerek, asrın liderimize iki katlı, asansörlü, yedi yatak odalı, donanımsız hali 2.5 milyar lira değerinde olan, Boeing 747-8 model uçak hediye ettiği ortaya çıktı.

Asrın liderimiz neyse ki “fakir.”
Maazallah bi de zengin olsaydı, uzay mekiği lazımdı yani

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/yilmaz-ozdil/fakir-2625192/

This entry was posted in Yılmaz Özdil, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *