LAFA DEĞİL, İŞE BAKMAK…

Nusret Kebapci
27.05.2018

LAFA DEĞİL, İŞE BAKMAK…

Aslına bakarsanız her ne kadar yukarıdaki sözü hepimiz ezbere biliyor olsak da… İş bunu uygulamaya gelince her nedense yapabildiğimizi söylemek çok mümkün görünmüyor.

Tabi bunda…
Okuyan bir toplum olmamamızın…
Araştırmaya yönelik bir eğitimden geçmemiş olmamızın…

Hatta

Aile yapımızdan gelen geleneksel itaatkârlığın da payı var, bu nedenle biraz süslü sözler, ister istemez bizi, üstelik de fazlasıyla etkileyebilmektedir. Doğrusunu isterseniz bunu biraz sorgulayan bir toplum olmamamıza, araştırmaya yönelmediğimize de bağlayabiliriz…

Ama bence burada asıl önemli olan kaldırılmasının üzerinden her ne kadar 100 yıla yakın bir süre geçmesine karşın…

Adları…
Unvanları…

Konumları çok değişmiş gibi görünse de kafamızın içinden saltanatın hiç mi hiç kalkmadığı…Hem bunu sadece devleti yönetenler açısından söylemiyorum…

Şöyle bir bakın…
Hemen her türden iş yerinde…
Dernekte…
Partide…

Yönetene koşulsuz itaat ve yetkili olanın istediğini yapabilmesi…Üstelik buna karşın toplumda neredeyse hemen hiç itirazın gelmemesi güncel olaylardan sayılmıyor mu?

Benzer durumu toplumca pek çok yerde yaşamıyor muyuz?

En küçük bir makama geçenin, kendisine ayrıcalık istemesini bile normal karşılar olmadık mı?

Tabi buna mevcut iktidar her ne yaparsa yapsın yanlış doğru demeden var gücüyle gönülden…“Padişahım çok yaşa” türünden savunmaları da eklemek gerekir ancak…Burada asıl önemli olan…

Her ne kadar aradan 100 yıla yakın süre geçmesine karşın bizim padişahın kulluğundan, yurttaşlığa hiç mi hiç geçemediğimiz…

Şimdi burada “Doğru değil…”
“Biz yurttaşız.”
“Üstelik T.C. yurttaşıyız.” falan da diyebilirsiniz de…

Sizce padişahın kulu olmakla, yurttaş arasında ne gibi bir fark var?
Aradaki fark sadece unvan olarak bir padişahın olması ya da olmaması mı?

Elbette değil…

Doğrusunu isterseniz padişahın kuluyla, Cumhuriyet yurttaşı arasında gerçek anlamda ne fark vardır biliyor musunuz?

Ben söyleyim;

Padişahın kulu olduğunuzda bilmelisiniz ki…Kimliğiniz, düşünceniz hiç önemli değildir. Hem zaten düşünüp de ne yapacaksınız ki…Birileri yani padişah sizin adınıza da düşünmüyor mu?

Tabi burada eleştiri yapılamadığını, size düşenin, koşulsuz itaat etmek olduğunu da unutmamanız gerekiyor…Böyle olduğunda her ne yapılırsa, doğru ya da yanlış, mutlaka destek verip savunuyorsunuz da.

Ancak yurttaşlık ne yazık ki bu kadar kolay olamıyor…

Çünkü yükü ağır…

Biliniyor ki yurttaş olunduğunda sadece ödevleri değil hakları da söz konusu oluyor…

Haliyle bunun için de araştırma yapmak…
Sorgulamak…
Tartışmak…

Gerektiğinde yanlışa karşı çıkıp, mucadele ederek değiştirmeye çalışmak da…

Demek istediğim…Neden ve kimden yana olursanız olun, size söyleneni sorgulamadan, tartışmadan…Araştırmadan savunuyorsanız padişahın kulu…

Araştırıp, sorgulayıp…Tartışıp, eleştirip, tepki koyabiliyorsunuz da yurttaş…

Bilmem anlatabildim mi?

27–05–2018
Nusret KEBAPÇI

This entry was posted in NUSRET KEBABÇI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *