Serendip Altındal
13.04.2018
YA SONRA..
ABD, İngiltere ve Fransa üçlüsü arasında – Türkiye’nin de bunlar arasında olması veya olmaması bir şeyi değiştirmez- oluşan emperyalist ittifak, giderek Ortadoğu ve dolayısıyla da Dünya sulhunu tehdit eden bir görüntü vermektedir. Çünkü bu bileşke Suriye, Türkiye, İran ve Rusya konjonktürlerini de yakinen alakadar ettiğine göre, atılacak herhangi bir yanlış adımın, yeni bir cihan harbi tehlikesi oluşturabileceğini de yadsımak zordur. Ne ki bu durum özetle de mağdur tarafın ‘beklemekle anlaşılır’ gamsızlığını, adam sendeciliğini de aşmıştır artık.
Bilhassa da mevta Siyonist Rockefeller’in burslu talebesi küçük Siyonist Macron’un ‘Suriye Hükümetinin Gota’da kimyasal silah kullandığı belgesine sahibiz’ mealinde ki beyanı, Sedat Hükümetinin bu silahları bizatihi kullandığı anlamını taşımaz. Aksine emperyalist kaşalotların her zamanki emsalsiz yüzsüzlükleriyle, bu silahları bizatihi kullanarak; hem suçlu, hem de güçlüyü yansıtan paradokslarının yeni bir örneğini de teşkil eder.
Dünya kamuoyu üstünde, bilhassa da çocuk ölümleriyle, soygunlarını meşru kılacak desteği sağlayacak çapraz algıyı, her zamanki gibi yaratmak isteyen emperyalist, bu eski numaraların artık geçmediğini, ne hikmetse bir türlü anlamak istemez.
Oyunun geneline baktığımızda; kaynakça fakir Avrupa, gittikçe fakirleşen ABD ve Musevi Siyonistlerin kaynakça zengin ve jeopolitik değeri yüksek Ortadoğu üstündeki ihtirası tükenmiyor ve tükenecek gibi de gözükmüyor. Trump’ın havsalaya sığmaz, elinde kimyasal silah olmayan Suriye’nin, olmayan silahını kullandığı gerekçeli yeni bir Haçlı seferi başlatılmak isteniyor şimdi de.
Yakın geçmişte aynı oyunun Irak’ta Saddam’la oynandığı ve o zamandan bu yana Irak’ın artık dikiş tutmadığı ise çabuk unutuldu herhalde. Ki aynı oyunun şimdi Suriye’de oynanmak istendiği, özellikle de yandaş medya, bazı Dolar beslemesi STK’lar, Vekiller, Akademisyenler, dernekler, dergâhlar ve iş adamları tarafından vatandaşa unutturulmaya çalışılıyor.
Bu stratejik çalışmaların yoğunlaşması ise tamamen AKP Hükümetinin 2019 seçimlerindeki her ne pahasına ele geçirmek istediği ve misyonu gereği de buna zorunlu olduğu Başkanlık sonuçlarına endeksli olduğu görüntüsünü veriyor. Çünkü şayet böyle sonuçlanmazsa AKP’nin tepeden tırnağına kadar de monte edilerek ipinin de bizatihi emperyalist patronu eliyle çekileceği tartışılamaz bir açıklıkla karşımızda duruyor. Yoksa siz hala Erdoğan’la, Trump ikilisi arasında danışıklı oynanan vodvile mi takılı kalmıştınız!
İşte bu durumlar herhalde kendilerinin de malumu olmalıdır ki; bir hayli endişeliler ve seçimlerden sonra tek otokrat güç olmak ve patronlarının istediği gibi de Güney Amerika veya Afrika tipi bir manda Devletine dönüşmek için ellerinden ne gelirse yapmaya da kararlılar.
Ne yaparlarsa yapsınlar; ama hüsranlı sonuca da şimdiden kendilerini hazırlasınlar. Her şeyden önce de Türk Ulusu bu gidişe yumruğunu vuracak ve son noktayı koyacaktır. Ya sonra;
Başkanlarının 127 Milyar Doları olduğu söyleniyor. O elindeki paranın yarısına bile Afrika’da veya Dünyanın başka bir bölgesinde küçük bir Devlet bile satın alabilir. Pekiyi ya öteki yandaş ve yalakalar, münasip yanlarını nasıl kurtaracaklarını düşünmektedirler acaba…
Serendip Altındal
12.04.2018
https://serendipaltindal.blogspot.com.tr
https://www.youtube.com/user/MrSer0609