Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
01.04.2018
Tehditler kalkana dek Rusya ittifakına mecburuz
Son söyleyeceğimi baştan söyleyerek başlamalıyım. Ülkemiz üzerindeki ABD tehdidi kalkana dek, ülkemiz bölge ülkeleriyle ittifaka mecburdur.
Tehditlerin yalnızca ABD’den gelmediği de, son günlerdeki Fransa’nın çıkışıyla iyice netleşmiştir. Batı ve Amerika’nın Türkiye’nin sınırlarını yeniden belirlemekte kararlı oldukları görünüyor, biliniyor.
Sınırımızda ve/veya ülkemizin içinden Bir Kürdistan bir de Ermenistan çıkarmakta kararlılar. Fransa’nın oyuna dahil olması tıpkı Kurtuluş Savaşı sürecini hatırlatıyor. O zaman ki Ermeni Fransız ittifakının şimdi Fransa PKK ittifakından hiçbir farkı yoktur.
Bu süreçte, Kilikya bölgesinde ki Fransız varlığı savaşın önemli aşamalarındandı. O zaman Antep, Dörtyol, İskenderun, Maraş Adana bölgelerinde olan Fransız varlığı, demek ki an itibariyle Membiç, Haseke ve Kuzey Suriye’de Amerika’nın kuyruğuna takılmış vaziyette…
Önemli bir hususa dikkat çekmek istiyorum.
Türkiye’nin Rusya ve İran ile yaptığı ittifak Batıya karşı bir ittifaktır. Bu ittifakı da biz, keyfimizden yapmadık. Amerika ve Batıdan tehditler yükselmeye başlayıp, ülkemizin bölünmesi söz konusu olunca bu ittifaka mecbur kaldık. 15 Temmuz, Hendek Savaşları ve içerde yükselen Amerikan varlığı ve etkisi hatırlanmalıdır.
Elbette, Türkiye’yi bu ittifaktan koparıp yalnızlaştırarak teslim almak isteyen Amerika, Astana sürecine saldıracaktır. Rusya’ya ve İran’a saldıracaktır. Bu ittifaka sözde milli özde Amerikancı olan bazı çevrelerden şöyle bir saldırı geliyor. Ve televizyonlarda hâkim görüş olarak rağbet bulmaya başladı.
Rusya ile Amerika anlaştılar. Suriye’nin Kuzeyinde bir Kürdistan (gerçi şimdi bir de Ermenistan çıktı da…) kurma konusunda anlaştılar.Bu cümle şu anlama geliyor. “Ruslar da Türkiye’yi bölecekler! Astana Sürecine ne gerek var.”
Rusya’nın bölgede yaşayan Kürtlere olan hassasiyetini, Rusya ABD anlaştı diye yorumlamak; Türkiye’yi Kürt düşmanı ilan etmektir. Emperyalizmle olan savaşı Kürtlerle savaş sanmaktır.
Amaç; Türkiye’yi bölge ülkelerinden koparmak ve yalnızlaştırmaktır.
Amerikanca konuşanlara, Esad düşmanı mezhepçilerde katılınca, Kürdistan’ı, Amerika ve Rusya birlikte kuracaklar görüşü gerçekmiş gibi alıcı bulmaya başlıyor.
Eskiden Amerikancılıkta şampiyon olmuş büyükelçiler, emekli generaller bir araya gelmişler, Astana Sürecine saldırmaya devam ediyorlar. Türkiye’yi Rusya ve İran ile karşı karşıya getirmek için kamuoyu imalatı yapıyorlar.
Kestirmeden söylemek gerekirse, bu süreçte Rusya ve bölge ülkelerinden koparsak, ABD’nin kucağına otururuz. O da bizi istediği gibi eskisinden daha kolay yönetmeye devam eder. Bölecekse de böler.
ABD ve AB’nin Rusya’ya karşı tüm alanlarda yürüttüğü örtülü savaşı görmezden gelerek, Suriye’de ABD ve Rusya anlaştı diye yorum yapmak, Rusya düşmanlığı yaparak, ittifaktan Türkiye’yi koparmaya çalışmaktır.
Esad düşmanlığının da buna benzer bir işlevi vardır. Hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor görünüp, öte yandan Esad gitsin demek, Rusya ile eninde sonunda yolumuzu ayırmak demektir ki, Astana Sürecinden Türkiye’yi koparmaya hizmet eder.
Televizyonlarda yorumlarına Rusya ve İran düşmanlığını katarak yorum yapanlar, ABD yanında olmaya devam edenlerdir. Arada bir, ABD düşmanlığı da yapıyor görünseler de bu sadece görüntüden ibarettir.
1.4.2018