Naci Kaptan / 17.01.2018
CHP KİMİN ASKERİ ?
Sen kalk Ankara’dan İstanbul’a yaklaşık 500 km yürü ondan sonra da
Partinin en ışıltılı koltuğuna daha seçildiği gün tartışmalara neden olan kişiyi
İstanbul’a il başkanı olarak vitrine koy !!!
Yaptığın kilometreyi sıfırla ...
İl Başkanı seçilen Canan Kaftancıoğlu’nun devir teslim törenini ve açıklamalarını izledim.
Hem sözlerini hem de Tweet’lerini yeniden anlamlandırmaya çalıştı ve yeni anlamlar yükledi. Hem de yazdıklarının ve söylediklerinin ardında olduğunu söyledi. Konuşması ikna edici değildi.
” İktidar partisi, KHK’yla CHP İstanbul İl Başkanlığı’na birini atasaydı, herhalde böyle bir tercihte bulunurdu!.. HDP’sever… Atatürk’le mesafeli… Kobeneci… Dilinde ‘Ermeni soykırımı’ ve ‘katil devlet’… Aklında ‘Dersim’… İktidar partisi açısından önümüzdeki dönemi için ne kadar da uygun bir profil değil mi?” *1*
Kılıçdaroğlu başta olmak üzere parti kurmayları düşünmelidir ;
Kaftancıoğlu daha göreve başlarken yıpranmış ve güven verici bulunmamıştır.
CHP seçmeni dahil her kesimden eleştiri almaktadır.
CHP’nin daha fazla yıpranmaması ve oy kayıpları olmadan Kaftancıoğlu’nun istifa ederek görevinden ayrılması en doğru yol olacaktır.
***
KAFTANCIOĞLU’na ÖĞRETİ ;
MUSTAFA KEMAL’in ASKERİ OLMAK NEDİR ?
ASKER kelimesi benzetmedir , deyiştir , deyimdir . Salt asker olmayı içermez .
NEDİR ;
Mustafa Kemal’in akıl, bilim, aydınlanma , eğitim yolunda olmaktır .
Çağdaş olmaktır.
Laik Cumhuriyetçi olmaktır.
Demokrasiyi ve insan haklarını özümsemiş olmaktır
Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik .Laiklik ,Devletçilik ve İnkılapçılıktır.
Cahiliyeye , şeriata , gericiliğe karşı olmaktır.
Vatansever olmaktır .
Ve gerektiğinde ;
Vatan tehlikeye düştüğünde ,
elde silah , yaba , tırmık gerçek asker olmaktır.
Daha dünlerde AKP ve özellikle Abdullah Gül de kaftancıoğlu’nun benzerini söylüyordu ;
“Dağ taş her yer NE MUTLU TÜRK’üm DİYENE ” yazıyor …!!!
***
“Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasete yaklaşım biçimi, toplumun tamamını kucaklayıcı politika geliştirme arzusu ve eski alışkanlıklarla iktidara ulaşılamayacağına dair duruşuyla, İstanbul özelinde ortaya çıkan gelişmeler çelişkiyi ve CHP’deki sıkıntıyı gösteriyor…” *1*
***
Beka tehlikesinin var olduğu ve her geçen gün bu tehlikenin büyüdüğü bu zamanlarda CHP’nin atacağı her bir adımda çok dikkatli ve özenli olması gereği vardır . Yapılan tüm hatalara rağmen bu karanlık süreçten Demokrasi kuralları içinde ancak CHP’nin önderliğinle çıkılabilir.
Ama gel gör ki CHP bu konuda gereken duruşu gösteremiyor.Ve CHP’yi bekleyen bir başka gelişme de var. İYİ PARTİ ; CHP’de yönetim hatalarının seçemenini partiden uzaklaştırma olasılıklarıdır.
Atatürk’ün resmini TBMM’de odasından duvardan indiren , “MUSTAFA KEMAL’in ASKERİ ” deyişine karşı olan , Ermeni’lerin SOYKIRIM İDDİALARINA destek veren duruş gösteren , HDP sempatizanı olan bir kişiyi İstanbul gibi bir metropole il başkanı yaparsanız , ben kendi adıma İYİ PARTİ’yi tercih edebilirim ve kararsız olan CHP eğilimli seçmenler de bu sorgulamayı yapacaktır. Bu nedenle Kılıçdaroğlu ve parti kurmayları politikalarını çok dikkatle yönetmek zorundadır.
BASIN NE YAZDI ?
Yeniçağ – Arslan BULUT
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul il kongresinde “İstanbul’u İstanbul’a ihanet edenlere bırakmayacağız” dedi.Peki CHP, İstanbul’u kime emanet etti?
24 Nisan 2012 günü, “Tarihte Bugün: Ermeni soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz” diyen hatta bununla da yetinmeyip, “Türk olmak şereftir” diyenlere itiraz eden, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözlerini “militarist” bulan, “Dersim’de yüzleşme” isteyen ve Gezi olaylarına karışan PKK’yı eleştirenlere de “Sen Kobani’de ne yapıyorsun?” diyen bir kişiye!
Bu tür yaklaşımları son genel seçimler öncesinde HDP seslendirdi. Bu durumda CHP İstanbul İl Başkanlığı, HDP zihniyetinin eline geçmiştir denilebilir!Yeniçağ: Vatana böyle mi sahip çıkacaksınız? *2*
***
Yeniçağ – Servet AVCI
İktidar partisi, KHK’yla CHP İstanbul İl Başkanlığı’na
birini atasaydı, herhalde böyle bir tercihte bulunurdu!..
HDP’sever… Atatürk’le mesafeli… Kobeneci… Dilinde ‘Ermeni soykırımı’ ve ‘katil devlet’… Aklında ‘Dersim’… İktidar partisi açısından önümüzdeki dönemi için ne kadar da uygun bir profil değil mi?
Zaten tıpkı referandumda olduğu gibi propagandayı ‘iki cepheli’ yapacaklardı… Cephenin birisi ‘millî’, diğeri de ‘terör’ cephesi!.. İktidarı destekleyenler ‘millî, yerli, istiklâl savaşı veren’ olacaktı… Karşı çıkanlar ise topyekûn birlikte hareket ediyorlarmış gibi ‘PKK’lı, FETÖ’cü, DHKPC’li, gâvurla iş birlikçi’ veya ‘onların oyununa gelenler’den sayılacaktı!..
Bu propagandaya kolaylık kazandırmak için CHP İstanbul teşkilatı ve delegeleri üzerlerine düşeni yapmış gibi görünüyorlar!.. ‘Yumuşak karnı’ yakalamış olan iktidar ve paydaşları buradan nasıl vuracaklar, hep birlikte göreceğiz…
Tartışmalı referandumda ancak yüzde 51 oy alabilen iktidar, önümüzdeki seçimler için her türlü stratejik tedbiri alırken, ana muhalefet neler yapıyor?İktidar, daha önceleri pek alışık olmadığımız şekilde ‘Atatürk’ten bahsediyor meselâ… CHP ise İstanbul’a baktığımızda Atatürk’le ilgili sloganları ‘militarist’ bulan birini koltuğa oturtuyor…
İktidar, ‘Dersim’i kaşıyan ve Seyit Rıza’dan özür dileyen sanki başkalarıymış gibi davranmaya başlamışken, ‘Dersim’den bir şeyler çıkarabileceğini düşünerek, iktidarın boşalttığı alana talip olan kişi CHP’de il başkanı oluyor…İktidar, dün ‘baldıran zehri’ içmemiş, PKK’yla ‘çözüm süreci’ konusunda birlikte inşaya kalkmamış gibi, kendisinden olmayanları ‘teröre hizmet’le suçlarken, buna karşılık ana muhalefet Türkiye’nin en büyük şehrini BDP/HDP çizgisine muhabbet duyan isme teslim ediyor…
Kendisinden olmayanları, aralarındaki farklar ne kadar çok olursa olsun, ‘bir çuvala koyma’ konusunda son derece mahir olan iktidar, bu fırsatı asla kaçırmayacaktır ve şimdiden eller ovuşturuluyordur…’Karşı’yı göstererek, kendi cephesinde, varsa dağınıklığı, moral bozukluğunu, tereddütlü hâli giderme ve cepheyi tahkim etme konusunda uzman bir yapı söz konusu çünkü… *1*
***
Yeniçağ – Mehmet FARAÇ
Hedeftekiler ve yıpranan parti!..
……..yeni seçilen Canan Kaftancıoğlu’nun devlete “katil”, 1915 olaylarına “Ermeni soykırımı” dediği “Twit”lerin ortaya saçılması, “BDP’liler CHP’de örgütleniyor mu” tartışmalarını alevlendirdi…
Parti tabanı; “CHP, BDP ile aynı yola girdi” diye kaygılananlara “gerzekler” diyen Kaftancıoğlu’nun “aslan CHP, aslan BDP” şeklindeki eski twitlerini yeniden paylaşarak İstanbul yönetiminin yeni rotasına da dikkat çekmeye çalışıyor!..
Bu arada gazeteci Adnan Bulut’un Cem TV’de, “TBMM’deki odasında Atatürk posterini indiren vekil Zeynep Altıok’tur” diye şoke edici bir açıklama yapması ise CHP’de küllenmeye bırakılan “Atatürk düşmanlığı” tartışmalarını yeniden başlattı…
Türkiye karanlığa giderken ana muhalefetin iç tartışmalarla yıpranıyor olması tabanı kahrediyor ama CHP’nin huzura kavuşması için şu soruların da acilen yanıt bulması gerekiyor;
“- Madem Kaftancıoğlu’nun gelişi yeni bir “ikinci cumhuriyet” kaosu yaratacaktı, delegeler, vekiller ve belediye başkanları Canpolat’ı neden gönderdi, üçüncü bir aday neden çıkmadı?..
– Ve madem “Atatürk posterini indiren Altıok”tu, o halde kendisi genel başkan yardımcılığıyla ödüllendirilirken, rezaleti ortaya çıkartan Aylin Nazlıaka niçin ihraç edildi?..” *3*
***
Odatv – Bedri Baykam
CHP İstanbul kongresi kimlere yaradı
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nı Canan Kaftancıoğlu’nun kazanmasının bana göre neden beklenen ivmeyi yaratamama riskleri taşıdığını, size gerçekçilik ve üzüntüyle aktaracağım.
…Ancak siyasette her hamlenin bir karşılığı vardır: Parti köklerine ve ideolojisine en azından ters düştüğü imajını bu kadar farklı açılardan veren bir insan, “İstanbul İl Başkanı” olursa, bunun da kaçınılmaz sonuçları olur.
….Herhalde son üç günde fazlasıyla duyduğunuz verileri uzun uzadıya hatırlatmama gerek yok. Kaftancıoğlu’nun “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganına karşı duyduğu tepkiyi dile getirmiş olması, 24 Nisan 1915’ten anısına yürüyüş yapılması gereken bir gün olarak söz edip, soykırım iddiacılarıyla aynı paralele düşmesi, 10 Aralık grubu gibi 2. Cumhuriyetçi kanadın sol kesimini temsil eden bir grubun parçası olması gibi konular kaçınılmaz şekilde hangi profille karşı karşıya olduğumuzu bize gösteriyor.
….Örnek istiyorsanız, başka birçoğunu sayabilirim ama CHP’nin Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapması, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilir seçilmez, “27 Mayıs’ı yapanlar bugün utanıyorlar” gibi gerçekle hiç ilgisi olmayan bir demeç verebilmiş olması, geri dönülmez hatalardır.
… üyeler bazında CHP örgütü ne de CHP seçmeni, bu ideoloji kaymasını kabul etmeyecektir. Yani uzun lafın kısası, Kaftancıoğlu şu ya da bu nedenle il kongresinde sağladığı başarının karşılığını kurultayda, sokakta, internette ve seçimlerde bulmayabilir. Çünkü bu halk “Mustafa Kemal’in askeri” olmak istemektedir ve Türkiye’nin haksız yere Ermeni soykırımı iddialarından hüküm giymesine karşı her yerde bayrak açmıştır.
…..Kimsenin bu saatten sonra kafası karışık bir Kaftancıoğlu’ndan laikliği, Kemalizm’i ve Cumhuriyet tarihini yeniden öğrenecek değildir! Şöyle özetleyebilirim: Kaftancıoğlu, basından örnek verecek olursak, Türkiye’de tutunamayan Yeni Yüzyıl ve Radikal gazetelerinin çizgisini temsil ediyor. Halbuki Türkiye’de muhalif halkın nabzı ve dili, Sözcü Gazetesi ve Halk TV, Halk Arenası frekansında… Şimdi Kaftancıoğlu şu ya da bu tweeti atmadığını, şu cümleydi söyleneni kast etmek istemediğini, şu fotoğrafın şaka olduğunu ve daha bir çok şeyi ispatlamaya çalışıyor.
…. Ermeni iddiaları karşısında aynen soykırım kelimesinden kaçan Amerikan Başkanlarıyla aynı dili konuşup, “büyük acı” cümlesini kullanması, politik bir özel “A la Americana” bir tavır mıdır? Sonuçta vardığımız nokta şu: aynen suçlamalar karşısında durmadan “ırkçı” olmadığını kanıtlamaya çalışan Trump gibi, Kaftancıoğlu da artık durmadan karşısına çıkacak bu suçlamalara yanıt vermekle zaman kaybedecek. CHP’nin buna hali vakti var mi? *4*
NOT ; Köşe yazarlarının makalelerinden paragraf alıntıları yapılmıştır. yazıların tamamına aşağıdaki linklerden erişilebilir .
DİPNOTLAR