YABANCI BASIN * Trump için ”Büyük Jüri” Kuruldu, 16 Savcı soruşturuyor: Nereye yol alıyoruz?

Ilhan Tanir, Washington DC

13/08/2017 Washington

Trump için ”Büyük Jüri” Kuruldu,
16 Savcı soruşturuyor: Nereye yol alıyoruz?

ABD Başkanı Trump göreve başlayalı 7 ay kadar oldu. Seçileli ise 9 ay oldu. Ama Trump’ın başı dertte olduğunu geçen yazımızda irdelemiştik. Özellikle kampanyasının Rus devleti ile seçim döneminde işbirliği yapıp, yapmadığının soruşturulması, özel müfettiş Robert Mueller tarafından, 16 ABD bağımsız savcısı ile görülüyor.

Trump’ın 23 gün görevde kalan ilk Ulusal Güvenlik Sekreteri Mike Flynn hakkında bir ”Büyük Jüri” kurulduğu daha önce öğrenilmişti. 3 hafta kadar önce ise Trump’ın kendisi hakkında da bir ”Büyük Jüri” kurulduğu öğrenildi.

Öncelikle ”Büyük Jüri” veya ”Grand Jury” ‘komplo teorilerini” soruşturmak için kurulan bir komisyon değildir. Siyasi bir ‘cadı avı’ için kullanılmamasına azami dikkat göstermek için kurulması için çok kesin bazı kurallara sahiptir. Büyük Jüri’nin kurulması önemli olarak görülür çünkü bu Mueller’in  bir ‘suç soruşturması’ nı açtığını gösteriyor. Bu da, Mueller’in ”suç soruşturması – criminal investigation’ açabilmesi için yeteri kadar kanıta sahip olduğunu göstermekte.

Bununla birlikte the New Yorker‘a konuşan emekli savcılara göre, Mueller’in ”Büyük Jüri” kurmuş olması bir ”iddiname” nin ortaya çıkmasının çok yakın bir zamanda olacağı veya kesinlikle karşımıza bir iddianame çıkacağı anlamını taşımıyor. Örnek olarak Clinton’ın email skandalı için de bir Büyük Jüri kurulduğu ama bu Jüri’nin hiç bir zaman mahkeme daveti veya ‘subpoena’ çıkarmaması gösteriliyor. Büyük Jüri’nin kurulmuş olması ayrıca Rusya soruşturmasının da aylarca, hatta yıllarca uzaması anlamına da gelebilir. Yine New Yorker’ın detaylı şekilde işlediği gibi, geçmişte Richard Nixon ve Bill Clinton döneminde kurulan Büyük Jüri’ler, soruşturma esnasında bu iki başkanı da komisyona çağırıp, bizzat başkanlardan olayları dinleyip, çapraz sorguya tutmuşlar. Büyük Jüri’ye ‘şüpheliler’ avukatları ile değil, kendi başlarına giriyorlar ve yalan söylemediklerine dair ‘yemin’ ediyorlar. Söylenenlerin yalan olduğu ortaya çıkarsa ‘adaleti engelleme’ suçlaması ile karşılaşmak işten bile değil.

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, DÜNYA ÜLKELERİ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *