GANDİ KEMAL’İN ADALET YÜRÜYÜŞÜ

Mehmet Necati GÜNGÖR
15.06.2017

GANDİ KEMAL’İN ADALET YÜRÜYÜŞÜ

Sade bir milletvekili iken yolsuzlukların peşine düştü.
Çıktığı TV programlarında “indra gandi”cileri akordiona çeviriyordu.
“İndragandi” deyimi, zeki halkımızın bulduğu bir tabirdi.Hırsızlık ve yolsuzlukla cebe indirenleri kast Eden bir deyim olarak bulunmuştu.

Gandi Kemal önce Melih’i yere yapıştırdı.

Melih, o günkü ezilmişliğinin öcünü almak için olmalı; yürüyüşten önce Belediyenin kamyonlarını Güvenpark’ın önüne ve Kızılay güzergâhına yığan Adam.

Her ne ise, konumuza dönelim.

Önce şunu kaydedelim:
Türkiyie’nin aradığı muhalefet bulumuştur artık!
Gandi Kemal adalet için yollara düştü.

Arkasında büyük kalabalıklarla ilerliyor.24 gün sürecek olan bu uzun yürüyüş Türkiye’de pek çok şeyi değiştirmeye aday.

Önce, korku barikatları yıkılacak.
Sonra “adalet” tesis edilecek.
Arkasından demokrasi ve özgürlükler gelecek.
Yürüyüşün hedefi bu.

Gandi Kemal, bu yürüyüşle genel başkanlıktan liderliğe terfi etmiş bulunuyor.

Demokrasi için aranan kan bulunmuştur artık!
Gandi Kemal bunun simgesidir.
Düşün yollara diyor.

Rahmetli Demirel “yollar yürümekle aşınmaz” diyerek demokratlığın en güzel örneğini vermişti.Yollar aşınmaz ama, milyonları yollara çıkaran iktidarlar aşınır.

Bu, iktidar aşınmasını başlatan bir yürüyüştür aynı zamanda.
AKP’nin de aklını başına getirmesi beklenen bir yürüyüş.

Gandi’ye dönelim:
Biz O’nu Mahatma Gandi olarak biliyoruz.
Asıl adı Mohandas Karamçand’dı.Yol arkadaşı ise bir suikastle öldürülen Hindistan Başbakanı İndra Gandhi’nin babası Cavaharlar Nehru idi.

Gandhi, eylemlerinde “Satyagraha” ilkesini uyguladı.
Önce bir haksızlık tespit ediliyor ve onun yasakladığı şey bulunuyordu.
Sonra bir grup bu yasağı deliyor ve tutuklanıyordu.Tutuklamalardan sonra ise Gandhi, kitleleri eyleme çağırıyor ve hedefine ulaşıyordu.

Bu yöntemle önce Güney Afrika hükümetine diz çöktürdü.Sonra da İngilizlere.
Hindistan, Gandhi sayesinde bağımsızlığına, Hintliler de özgürlüklerine kavuştular.

This entry was posted in DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, İNSAN HAKLARI - DEMOKRASİ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *