sozcu.com.tr
Necati Doğru
30.07.2016
Sahte midir? Gerçek midir?
Yaverlerin fotoğraflarına bak, sicillerini incele. Hiç şüphe duymazsın. Alınlarında ne oldukları yazmıyor. Tarihin en kanlı gecesini yaşamamış olsaydık, hiçbirinden şüphelenmemiz mümkün değildi. Hepsi Atatürk ilke ve devrimlerine inanmış subaylar görüntüsü içindeydiler.O gece ortaya çıktı.Takiye (gizleme) yapıyorlarmış.
Liderleri Fethullah Gülen, yaverlere çalınmış sınav soruları verilip askeri okullara sızarlarken; zamanı gelinceye kadar gizli kalmanız için kız arkadaş edinin, dans öğrenin, gerektiğinde barda, meyhanede, düğünde, orduevinde içki de için; Atatürkçülüğün Batı’ya dönük ne kadar kılık-kıyafet yüzü varsa hepsinin sizde toplandığını gösterin öğütleri vermiş.
Kanlı darbe girişimi oldu.
Takiye perdesi yırtıldı.
Yaverlerin Atatürkçü görünüm altında; “Takiyeci (gizlenmiş) İslamcı” oldukları şüphe götürmez biçimde ortaya çıktı. Daha önce yazılıp söylendiği gibi Fethullah Gülen, “Takiyeci İslamcı” bir örgütlenme modeli geliştirmişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile partisi AKP’nin önde gelenleri ise kendilerini “Muhafazakar İslamcı” olarak tanımladılar. Takiyeci İslamcı Fethullah Gülen ile Muhafazkar İslamcı Tayyip Erdoğan kadroları birlikte beraber oldular. İkisi de Atatürk’e ve onun “laik devlet” ilkesine aynı derecede karşıydılar. Birleştikleri ortak nokta; “İslamcı Türkiye” yaratmaktı.
Teşbihte hata aranmaz.Muhafazakar İslamcı Tayyip Erdoğan, kendi iktidarını korusun diye pitbull köpeği besler gibi Takiyeci İslamcı Fethullah’ı özel olarak ve ne istediyse vererek korudu, orduya, polise, yargıya, her yere sızmasına göz yumdu.
15 Temmuz gecesi oldu.
Pitbull sahibini ısırdı.
Her istediği verilmiş azgın pitbull, o kanlı gece sahibini ısırınca; orduda aşağı baksan Fethullahçı, yukarı baksan Fethullahçı, her 100 generalden 50’si Fethullahçı çıktı. Ve AKP Genel Merkez binasının ön yüzüne boydan boya çok büyük Atatürk posteri asıldı. Muhafazakar İslamcı Tayyip Erdoğan Takiyeci İslamcı Fethullah Gülen’e karşı “Atatürkçülüğe” sarıldı.
Fethullah’ın Takiyesi!
Tayyip’in Atatürk’ü!
Bu tabloya geldik.
Kalıcı mıdır?
Geçici midir?
Tayyip Erdoğan’ın AKP Genel Merkez binasına Atatürk posteri astırması, samimi midir? Atatürk’ün fotoğrafını boydan boya asarken toplumun geleceği için söylediği nedir? İmam Hatip mezunu İslamcı yazarlardan birinin dün; “Sen ne büyükmüşsün HEY ATATÜRK. Senin yüzünü Batı’ya dönüşüne epey karşı çıkmışlığım vardır. Bugün geldiğimiz şu noktada… İyi ki yüzünü ve yüzümüzü Batı’ya döndürmüşsün diyorum, başka da bir şey demiyorum…Senin dini cemaatlere, dini gruplara, dini oluşumlara mesafeli oluşundan pek hazzetmezdim. Bugün geldiğimiz şu noktada… “Ne de iyi etmişsin” diyorum, başka bir şey demiyorum…” diye yazdığına benzer bir özür dileme midir?
Hayat devam ediyor.Tayyip Erdoğan’ın Atatürk Posteri astıracak kadar “laik hukuk devleti” isteğine dönüşü: Sahte midir? Gerçek midir?
Dikkatle izleyip, göreceğiz.
sozcu.com.tr
Necati Doğru
29.07.2016
Ordu cerahat atıyor
Kurunun yanında yaş da yanmasın. Suçsuz olanlar, suçlu ilan edilmesin. FETÖ ile ilgisi olmayanlar iftiraya uğramasın. Adalet yara almasın.
Hepimiz bunu savunalım.
Aynı zamanda sevinelim.
Ordu temizliğe başladı.
TSK cerahat atıyor.
Fakat teşhisi doğru koyalım. Bu cerahat ordunun kendi bünyesinde üremedi. Orduya bu cerahat (1960-1971-1980 darbeleri de dahil) dışarıdan geldi. Son cerahat özellikle “dini, kitabı, Allah’ı, Peygamber’i, hadisleri kaldıraç gibi kullanıp seçimlerde seçmeni etkileyerek Türkiye’de iktidarı ele geçiren İslamcılar” marifetiyle sokuldu. İslamcılar arasında en çok korunup kollanan tarikatlar, müritler, şeyhler ve onların içinde Fethullah Gülen oldu.
Gizlenemez.
Saklanamaz.
Taşınamaz.
Cerahatli marifet.
Kanlı irinli patladı.
Kara Kuvvetleri’nden:
87 general.
727 subay.
556 astsubay.
Deniz Kuvvetleri’nden:
32 amiral.
59 subay.
63 astsubay.
Hava Kuvvetleri’nden:
30 general.
314 subay.
117 astsubay.
FETÖ bağlantılı oldukları ve vatanın güvenliğine tehdit oluşturdukları gerekçesiyle TSK’dan ihraç edildi.Cerahat atımı başladı.
Cerahat vücudu tamamen ele geçirseydi “milletin ordusu bütünüyle Fethullah’ın İslamcı ordusu” haline gelecekti. Adalet Bakanı; “Ayetullah Humeyni Fransa’dan İran’a nasıl geldiyse, Fethullah Gülen de ABD’den Türkiye’ye Humeyni gibi gelecekti. Bambaşka bir Türkiye olacaktı” demiş.Doğru demiş.
Ama eksik demiş.Bugüne kadar Fethullahçı örgütü kim korudu, kolladı, güçlendirdi; orduya, polise, yargıya, eğitime, sağlığa cerahat gibi yayılmasına kim arka verdi onu dememiş. 15- 20 yıl önce orduya imamlığı yerleştirmek için sızdırılmış şeriatçı subaylar, Askeri Şura kararıyla temizlendiğinde onları ikinci gün Eminönü ve Fatih belediyelerine müdür olarak kimler yerleştiriyordu, Adalet Bakanı bunu söylememiş.
Onu unutun diyorlar.
Birlik-Beraberlik başladı.
Halk bir oldu.
Tankların önüne dikildi.
Halkın tankların önüne dikilmesi emperyalistlerin iştahını kursaklarında düğümledi. Bunun ne kadar büyük bir adım ve nimet olduğunu biliyoruz. Şimdi emperyalist kukla FETÖ de temizleniyor. Bu yüzden “pozitif bir unutma süreci başlatın ve İslamcı enerjiyi kullanarak iktidara gelmiş olanların Fethullah’ı koruyup kolladıklarını artık Adalet Bakanı ve onun iktidarının yüzüne vurmayın” diyorlar.
Tamam.
Vurmayalım.
Peki cerahati nasıl kurutalım?
Bu Adalet Bakanı, 3-4 yıl öncesinde; “Humeyni gibi dönecekti” dediği cerahati Meclis kürsüsünden “Muhterem Hocaefendi… Muhterem Hocaefendi…” diyerek yere göğe koymuyordu.
Bunu da mı unutalım!
Meclis zabıtlarında var.
Zabıtları da mı yakalım?
15-20 yıldır birlikte çektirdikleri 1 milyon fotoğraf karesi gazete sayfalarında duruyor. FETÖ Türkiye’yi yakacaktı. Biz sizin Fethullah ile çektirdiğiniz eski fotoğrafları yakalım öyle mi?
Arşivlerdeki fotoğraf karelerine rağmen yine de unuta unuta sağlıklı bir noktaya gideceksek ve “bu ülkenin yoksul çocuklarını yoksulluklarından esir alıp onlara yurt, dershane, abi, abla sağlayıp, sınav öncesi çalınmış soruları vererek askeri okullara, polis okullarına, yargıç-hakim fakültelerine yerleştiren ve sonra da kanlı-irinli darbe yapmak için bu halk çocuklarını kullanan cerahatli sistemi” nasıl kazıyıp atabildiğinizi de bilmek isteriz. Cerahat temizlerken laikler ile işbirliği yapacak mısınız, görmek isteriz.
Bu cerahatli sistem sadece orduda değil; poliste, yargıda, eğitimde, sağlıkta, enerjide, ulaşımda her yerde ve devlet kurumlarının her kademesinde…
Bu kadrolar temizlenecek.
Temizlenmeli.
Yerine kimler doldurulacak?
İktidar tarikatları mı?
Hısım, akraba!
Kayırma, kollama.
Cerahat böyle birikti.
Biz unutsak.
Arşiv unutmaz.
sozcu.com.tr
Necati Doğru
28.07.2016
12 gün!
Sarsan, sallayan 12 gün doldu. Neler duyduk, neler öğrendik: En üstte Kainat imamı. İmama sorgu sual etmeyeceksin. Zihnen, kalben, fikren biat pozisyonu alıp, kabul edeceksin. Kainatı yaratan Allah.
İmamı Fethullah.
Sonra kim?
Yeryüzü imamı.
İddianameler yazılsın.
Kim olduğunu okuyacağız.
Sonra:
Kıtalar İmamı.
Asya, Avrupa, Afrika, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avustralya, Antarktika; bütün kıtalar bu imama bağlı. Her bir kıtanın da ayrı imamı var. Onlara da Kainat imamının keskin nefesiyle okunmuş 1 dolar veriliyor. Kainat imamı, Pensilvanya’da oturan TV ekranından dini sohbetler sunan, hislenen, ağlayan canlı-kanlı bir puttur. Putu kendi yapar, kendi tapar. FETÖ, sorgusuz sualsiz tapılacak canlı putunu yaratmış örgüttür. Bu put, ayet okuyan, hadis yorumlayan kainat imamıdır ve kıtalar imamı da bu puta biat eden biri olacaktır.
Kıtalar imamı kim?
Henüz netleşmedi.
İddianameden tanıyacağız.
Sonra Türkiye imamı geliyor. İsmi ve resmi bütün yakalanmalar, bitince gazetelere; “İşte Yurtta Sulh Konseyi Başkanı” diye verilecek. Göreceğiz. Bölgelerin imamları da var. Marmara Bölgesi imamı, Karadeniz Bölgesi, Doğu ve Güneydoğu, Akdeniz, Orta Anadolu, Trakya imamları. Her birinde okunmuş üflenmiş 1 dolarlar “uğur getirsin ve gerektiğinde kainat imamından onaylı olduklarının ispatı olsun” diye verilmişti. 15 Temmuz gecesi ceplerinde okunmuş üflenmiş 1 dolarla F-16 ve Kobra pilotları halkın üzerine, Meclis binasına ateş edinceye ve Marmaris’te tatil otelinde Cumhurbaşkanı’nı öldürmeye gelinceye kadar beklendi. 15 Temmuz gecesi 248 kişi hayatını yitirdi.
Ordu imamları da vardı.En fazla imam TSK’ya sızmış, sızdırılmıştı. Kainat imamı Fethullah, sızıntı yapılacak baş kurumlar; ordu, polis, yargıyı seçmişti. Ordu, polis, yargı ele geçirilecek, günü zamanı gelince darbe yapılacaktı.
Çiğli savaş pilotu yetiştirir.Bu asker ocağının başındaki general bile Çiğli imamına “biat” etmişti. Çiğli imamı bir astsubaydı. FETÖ düzeni böyle işliyordu. Orduda her kademede ve hava, kara, deniz, jandarmada 4 çeşit FETÖ’cü “darbe yapılacak gece için” hazır bekliyordu.
1-Çekirdek FETÖ’cüler.
2- Devşirme FETÖ’ cüler.
3-Gafil FETÖ’cüler.
4-Kararsız FETÖ’cüler.
Yurtta Sulh Konseyi’nden gelecek gizli emirle ordu içinde darbe düğmesine ilk basacak olan “çekirdek FETÖ’cüler” kripto adamlardı. Darbeden üst düzeyde bilgi sahibi idiler ve Yurtta Sulh Konseyi içinde siviller de vardı.Siviller kim? İddianamede okuyacağız.
FETÖ hücresi iki tür.
Uyanık hücre.
Uyuyan hücre.
Her hücre 5 üyeli. Her üye üstündeki 2’yi tanıyor ve altındaki 2’yi biliyor. Bu kadar biliyor. Zamanı gelince ve “uyuyanlara da uyanın” emri verilince kainat imamından okunmuş üflenmiş o dolarlar sayesinde hücreler birbirleriyle tanışıp açık olacaklar. İşte o zaman zaten Türkiye ele geçirilmiş olacaktı.Yarım kaldı.
Genelkurmay Başkanı.
“Sık ulan” diye bağırdı.
Jandarma Komutanı:
“Vur ulan” diye bağırdı.
Hava Kuvvetleri Komutanı:
“Kaçma ulan” diye bağırdı.
Bağırdıkları, 12 gün öncesinin gecesi tutuklamaya gelmiş, ellerini arkadan bağlayıp derdest etmiş kendi öz yaverleri yarbaylardı. Eski ve yeni Cumhurbaşkanı dahil bütün kuvvet komutanlarının yaverleri de FETÖ üyesi olmuş, kendi imamına bağlı orduya sızmış subaylardı. Darbe yapacak adama “darbe yapma” diye emir vermiş sonra da emir subayına esir düşmüşlerdi.
Halk tankların önüne dikildi.
Cumhurbaşkanı ile ordu komutanlarını FETÖ darbesinden kurtardı.
İktidar FETÖ’den habersizdi.
Komutanlar FETÖ’yü bilmiyordu.
Biz de buna inandık!
FETÖ, iktidarı kandırmış.
FETÖ, komutanları uyutmuş.
Biz sanki buna da inandık!