Aydınlanma

Emre Kongar
ekongar@cumhuriyet.com.tr
09 Ocak 2015 Cuma
Cumhuriyet
Aydınlanma

Dünyaca ünlü Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’ya, düzenlenen silahlı saldırı sonucu, aralarında tanınmış karikatüristlerin de olduğu 12 kişinin hayatını kaybetmiş olması İslam düşmanlığını yeniden körükleyecek…

İlk belirlemelere göre, saldırıyı gerçekleştiren iki kişi, geçen yaz Suriye’den Fransa’ya dönen Fransız vatandaşı iki Cezayirli…

Uluslararası yorumcular, olayı, New York’taki İkiz Kulelere yapılan El Kaide saldırısı ile özdeşleştirerek, şimdiden “Fransa’nın 11 Eylül’ü” olarak nitelediler bile…

2001’de yapılan saldırıdan beri 14 yıl geçti ama dünyanın stratejik ve politik olarak yeniden biçimlendirilmesinde hâlâ “Radikal Siyasal İslam Terörizmi” önemli bir faktör olarak kullanılıyor. Fransa, Almanya ile birlikte hem göçmen işçi hem de vatandaş olarak pek çok Müslümanın yaşadığı bir Avrupa ülkesi…

Bu açıdan Almanya’da ve öteki Avrupa ülkelerinde görülen ve artık doğrudan “İslam düşmanlığına” dönüşen “yabancı karşıtlığı” hareketlerin bu saldırıdan sonra ivme kazanması şaşırtıcı olmaz…Hiç kuşkusuz bu terör eylemi, Ortadoğu’daki krizin Avrupa’ya yansıması olarak da görülebilir.

***
Ne yazık ki, başta ABD’ninki olmak üzere Batı’nın Ortadoğu ve İslam Âlemi politikaları, Sovyetler Birliği çöktükten sonra yeni başlayan küresel dönemde, dünyayı daha güvensiz, daha adaletsiz ve daha istikrarsız bir hale getirmiştir.

İlk yanlış Huntington’un, “Uygarlıklar Savaşı” teziyle yapılmıştır:
Bu tezle, Batı uygarlığını erişilmez ve taklit edilemez bir yere koyan Huntington, sadece İslam Âlemi’ni Batı uygarlığının düşmanı ilan etmekle kalmamış, laiklik ile demokrasiyi birbirinden ayırarak, İslam dünyası için, “Laikliği bir yana bırakın, demokrasiye bakın” gibi tamamen antidemokratik,demagojik ve popülist bir yanlışı savunmuştur… İslam Âlemi’ndeki “Müslüman Kardeşler” yaklaşımı bu yanlış tezin bir türevi olarak gelişmiştir…

Bu politikanın somut meyveleri “Arap Baharı” biçiminde ortaya çıkmış, ama Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki devletlerin işgal edilerek rejimlerinin yıkılması sonucunda oluşan sözde “Demokratik İslam” rejimleri, halklarına kanlı diktatörlüklerden ve istikrarsızlıklardan başka bir şey kazandıramamışlardır.

Fransa’daki kanlı terör eylemi, Ortadoğu’da yapılan yanlışın Batı’ya yansımasından başka bir şey değildir.

***
Batı’nın, Libya, Mısır ve Suriye örneklerinden sonra Siyasal İslamın sahte demokratik söylemlerine aldanması artık beklenemez…Ama ne yazık ki, terör ateşi Ortadoğu’dan bütün dünyaya yayılma eğilimindedir…

Dilerim Türkiye’yi yönetenler de akıllarını başlarına toplarlar da bu ateşin ülkemizi de yangın yerine çevirmesine yol açmazlar!

This entry was posted in AB, DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, DİN-İNANÇ, Gundem, ORTADOĞU ÜLKELERİ, RADİKAL İSLAM, TERÖR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *