“Köpekleşme”nin Osmanlıcası…

ATATÜRK VE LAİK CUMHURİYET DÜŞMANI İÇİNDEKİ KİNİ “HAVLAYARAK” KUSTU

TBMM’de ‘söyleşi’: İnkılap köpekleştirmedir!

06/12/2014

Ömer Tuğrul İnançer, TBMM personeline konferans verdi. İnançer Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1928’de yaptığı ‘Harf Devrimi’ hakkında sert açıklamalarda bulunarak, “İnkilap ne demek biliyor musunuz ‘Köpekleştirme’ demektir. Bu memlekette inkilap (köpekleştirme) yapılmıştır” dedi.

***

Bekir Coşkun
11 Aralık 2014
Sözcü

Facebook: BEKIRCOSKUNVEYAZILARI
Twitter: bekrcoskn
E-mail: bcoskun@sozcu.com.tr

“Köpekleşme”nin Osmanlıcası…

“İsteseniz de, istemeseniz de Osmanlıcaya geçiyorsunuz” diyorlar ama…
Yine olmayan şeye geçiyoruz…
“Osmanlıca” diye bir dil yok…

Türkçenin Arap harfleri ile yazılmasıdır o…
Ki bu bahane ile çocuklara Arap harflerini öğretecekler, sen de sanacaksın ki “Osmanlıca” öğreniyor çocuk…
Eve gelince sorarsınız sofrada:
“Osmanlıca çatal nasıldı?…”
“………?”

193 milletten insanın bulunduğu Birleşmiş Milletler’de git Osmanlıca söz iste…
Çay getirirler…
Ya da dünya borsasına girip Osmanlıca petrol hissesi almaya kalk, Meksika’da otopark sahibi olursun…
Yani öyle bir dilin olmadığı, sadece “mezar taşlarını okumaya yarayacağından” da belli değil mi?..

Sonra…
Latin harflerine geçilince, o yandaş bilim adamının (!) dediği “köpekleşme” dönemi oluyor zaten işte:
Sakarya Meydan Muharebesi’nde askerin başına çuval geçirdiler…
Dumlupınar’da komutan siperdeki askere “Bak ben sana söyleyeyim Hüseyin, Yunanlı görürsen görme gitsin…” dedi…
Antep’te, Urfa’da, Maraş’ta yol denetimini, trafik kontrolünü, vergi toplama işini Fransız’a bıraktılar köpekleşenler…
Düşman Sivrihisar’a geldiğinde Atatürk ve arkadaşları “Başımıza bomba düşerse ya” diye Hollanda’dan patriot füzeleri getirttiler…
Ve İsmet Paşa gitti Lozan’da dedi ki:
“Delikten süpüreceğinize, kullanın işte…”

Şanlı bir savaşın ardından harf, dil, kültür devrimlerini utanmadan “köpekleşme” sayanların, aynı günlerde “Osmanlıcayı” diriltmeye çalışmaları boşuna değil…
Yaşatmak istedikleri kendi karanlıkları…

Neyse ki biz Osmanlıca bilmeden de mezar taşlarını okuyabiliyoruz…
Sultan da olsan orada er geç “El fatiha” diyor

This entry was posted in Bekir Coşkun yazıları, DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *