PADİŞAHIN BİN ODALI SARAYI – ALATURKA TUVALETLİ 436 MİLYON DOLARLIK UÇAĞI

Necati Doğru
necatidogru@sozcum.com
5 Eylül 2014
SÖZCÜ

Bal tutan parmaktan 1000 odalı çanağa!

1 oda, yanında 1 oda daha. 100’er, 100’er say ki bitiresin. 100 oda… 100 odanın yanında bir 100 oda daha… Yan yana, üst üste 200 oda… 500 oda… 600 oda…700 oda… Say say bitmez.

1000 odalı konut.
Adı konut(!)
Kim oturursa otursun.
İster padişah.
İster Mısır Hidivi.
İster Reis.
İster Bill Gates’in oğlu.
İster Suudi Kralı.
İster Japon İmparatoru.

1000 odanın hakkını vererek ve hiçbirini boş tutmayarak; 1 odasında kendi yatacak. 1 odasında oğlu kalacak. 1 odasını torunu, 1 odasını kızı kullanacak.
1 odasında yemek yiyecekler.
Diğerinde istişare edecekler.
Aşçısı, bahçıvanı, şoförü, berberi, terzisi, koruması, yardımcısı, doktoru, spor hocası, danışmanı, getir götürcüsü, yağcısı, dalkavuğu…
Say, say dolmuyor.
Bomboş kalacak odalar.

* * * *

500 boş odayı ayıracaklar.
Hayvanlar yatacak.
Tören beygirleri var.
Süvari Birliği atları.
Muhafız Alayı tayları.
Onlara ahır yapacaklar.
Yine de boş oda kalacak.

Türkiye toprakları; böyle pahalı, israf yüklü 1000 odalı saraylar yaptırıp içinde yaşayanları tarihte de gördü. Bugün bu 1000 odalı sarayı yaptıranların; “dedemizin hayalini gerçekleştirdik” diye adres gösterdiği Padişah Abdülmecit, gerçekten Boğaz’ın altından tren hattı döşetme projesini Fransız şirketlere yaptırmayı düşünen ilk padişahtı. Dedemiz Abdülmecit, Beşiktaş ve Beylerbeyi Sahil Sarayları, Yıldız Kasrı, Dolmabahçe Sarayı, Çamlıca Tepesi, Florya kumsalında yaşama zevkini en yükseğe çıkardığında bile toplam 1000 odayı bulamamıştı. Döneminde saray halkı kabardı, kabardı 5000 kişiye çıktı. Yeni saray ve köşklerin inşası ve “dalkavuk bendegana yapılan insanlar” sonunda Sadrazam Ali Paşa‘nın aylık masrafı bile ayda 4000 altını aştı.

Rüşvet, yolsuzluk.
Hırsızlık.
Dalkavukluk.
Adam kayırma.
Kul hakkı yeme.
Devlet malını soyma.

Borç para bulup saraylar yapma döneminin değerleri haline geldi. Diğer dedemiz Padişah Abdülaziz‘in horoz ve koç dövüştürme merakı ve galip gelen hayvanın boynuna “elmaslı nişanlar takma” yüksek zevki vardı. Ülkesi borç batağında yüzerken ve Mısır’ı, Girit’i, Balkanları verip karşılığında yeni borçlar bularak padişah dedelerimizin “galip gelen horozlara elmas takma zevki” bugün “Doğu ve Güneydoğu’yu verip karşılığında yeni borçlar bularak 1000 odalı konutlar yapıp odalarının yarısında beygirlerle beraber yaşama” zevkine geldi dayandı.

* * * *

Tarih tekerrür ediyor.
1000 odalı saraylar.
Rüşvet, yolsuzluk.
Hırsızlık.
Dalkavukluk.
Adam kayırma.
Kul hakkı yeme.
Devlet malını soyma.

Doğu ve Güneydoğu’nun gitmesi ve bal tutan parmaktan 1000 odalı çanağa geçilmesi aynı anda oluyor

Necati Doğru
necatidogru@sozcum.com
6 Eylül 2014
SÖZCÜ

Uçağın alaturka helası!

Saray uçağa yüksek para ödendi. Dolar olarak 200 milyon; bugünkü kurla Türk Lirası’na çevirip söylersek 436 milyon liradan fazla.( Yazıyı aktaranın notu : Uçağın bedelinin 436 milyon USD olduğu yazılmaktadır.
200 milyon USD uçağın bedeli olup , 236 milyon USD uçakta yapılan ek düzenlemelerdir
)

İlk gezi Kıbrıs’a yapıldı.
İkincisi Azerbaycan’a.
Üçüncü Galler’e.
Terleyen Cumhurbaşkanımız (!)
Uçakta uçarak terliyor(!)

Yağcılık yazıları yazsınlar diye davetli gazeteciler; cumhurbaşkanından önce uçağa dalkavukluk yapıp “Air Force One” diye İngilizce tanımlama ile yazıyorlar. ABD’li gazeteciler Obama’nın uçağı için “Air Force One” diye yazıyor ama adamların kendi dili… Bizim yağcı gazeteciler; “niçin uçağa İngilizce dalkavukluk yapıyorlar?” anlamadım. Uçağa ilk binenlerden biri ile eskiden aynı gazetede çalışmıştım; telefonla arayıp sordum. Bana uçağın adına “Air Force One” diyerek halkın gözünde Tayyip Erdoğan’ı Barak Obama ile eşitmiş izlenimi yaratmak istedikleri için böyle yazdıklarını söyledi.

* * * *

Memnuniyetini anlattı.
“Çok çektik” dedi.
Eski uçak dardı.

Tayyip Erdoğan ile uçağın içinde yan yana gelip birlikte fotoğraf çektirip gazetelerimizin birinci sayfasında propaganda haber olsun diye gönderdiğimizde “sanki varoşlara çalışan halk otobüsüne binmiş yolcular gibi birbirimize yapışık” durmak zorunda kalıyorduk fakat “yeni Air Force One”ımızın modifikasyonu mükemmel. Uçağının orta bölümünde toplantı odası yapılmış. Sanki bakanlar kurulu toplantısındaymışız gibi Cumhurbaşkanı ortada ve biz uzun masanın iki yanında koltuklarda fotoğraf çektirebiliyoruz. Kendisi bana özel söyledi; tasarımı bizzat Tayyip Erdoğan düşünüp, çizip modifikasyoncunun eline vermiş, böyle yapın demiş.

İşte yeni Türkiye!
İşte terleyen Cumhurbaşkanı!

* * * *

Bu benim eskiden gazeteci şimdi dalkavuk yağcı köşe yazıcı arkadaşıma; “modifikasyon dediğin uçağın içinin yeniden düzenlemesini nerede kime ve kaç milyon dolara yaptırmışlar?” diye soruyorum.
Anlatıyor.Bu uçak uzun uçuyor.Ekstra yakıt tankları var. Tahiti hariç dünyanın her yerine direkt ulaşıyor. Füzesavar sistemine sahip. İçine ileri iletişim teknolojisi döşeli.

20 bin feet yüksekte uçarken içinden cep telefonumla doğrudan gazete yazı işlerini arayıp, “bu uçakla ilk geziyi gazetenin manşetine koy “ diyebildim. Yazı müdürü de bana; “biz zaten aynısını düşünmüştük” diye cevap verdi. Modifikasyonu ABD’nin Teksası’nda kurulu Gore Design şirketi yapmış. Bu modifikasyon dediğimiz iç düzenlemenin en kusursuzunu İstanbul’da Tuzla’da “yat dizaynı yapan” yerli firmalar var ama Cumhurbaşkanı, “olacaksa Amerikalı olsun” istemiş. Bedelini sormadık. Bedelin ne önemi var. Görsen uçakta cumhurbaşkanı için ayrıca televizyonlu çalışma odası, banyolu, duşlu yatak odası yapmışlar, saray odaları gibi şahane!

* * * *

Alaturka hela yapılmış mı?
Yağcı dalkavuk gazeteci eski arkadaşım soruma şaşırdı; “Alaturka hela restorasyona girmez” dedi. Ben de ona “Restorasyon Hükümet Programına girdi ama…” dedim.
Anlaşamadık.

This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, Ekonomi, NECATİ DOĞRU YAZILARI, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *