Naci KAPTAN
08.Mart.2014
PARALEL DEVLET YALANI*
AKP FETULLAHİ İŞBİRLİĞİ *
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER *
İŞBİRLİKÇİLER*
ÖZGÜRLÜĞE HOŞGELDİN İLKER PAŞA
KUMPASLA Silivri zindanhanesinde tutsak edilen emekli Gen.Kur.Başkanı İlker Başbuğ 26 ay sonra AYM kararı ile tahliye edildi.Artık adil yargılama ile hapishanenin yolu kumpası kuranlara açılacaktır.
Onlar İktidara gelirken cemaatle protokol yaptılar, iş birliği yaptılar. Cemaat ile AKP el ele verip Türkiye’yi birlikte yönetme kararı aldılar.Devlet ve çıkarlar paylaşılırken bunu engelleyecek olan direnç noktaları kırılmalı idi.İşte bu nedenle TSK’ya ,ülke aydınlarına , yargı kurumlarına tezgah kuruldu.Tezgahın el aletlerinden birisi de Özel Yetkili Mahkemeler idi.
06 Mart 2014 Özel Yetkili Mahkemeler Türk Hukuk tarihinin kara sayfalarına gömüldü.Bu mahkemelerin özel atanmış , özel görevlendirilmiş savcı ve yargıçları,Türkiye Cumhuriyeti’nin temeliyle , TSK’nın yapısıyla oynadılar.Ülkenin en değerli kuşağının aydınlarını zindanlara koydular.Türkiye’nin geleceğini , gününü kararttılar.
Özel Yetkili Mahkemeler AKP’nin mezalim devrinin tetikçisi olarak görev yaptılar.Bu mahkemelere AKP tarafından da Özel yetili savcılar ve yargıçlar atandı.Aslında bu savcı ve yargıçların bir kısmının adaletli yargıyla olan tek bağları,Üstlerine giymiş oldukları cübbelerdi. İçi boş olan cübbeler…
Bu cübbeleri giyenlerin büyük kısmı,Hukukun adaletli üstünlüğüne gözleri ve vicdanları kapalı olan ,Laik Cumhuriyet’e , Atatürk’e , aydınlanma devrimlerine, ülkemizin aydınlarına düşmanca yetiştirilmiş olanlardı.
Onur timsali cübbeleri gimeye hakları olmayanlardı.
Üstlerinde yargıç ve savcı cübbesi olan,Ama içinde hak,hukuk,vicdan ,adalet duygusu olmayanlar ,AKP iktidarının sözde adalet bakanları tarafından köşe başlarına getirildi.Tezgahın adımları atıldı.Cübbeleri karaya bulanmış yargıç ve savcılara ,Aynı evlerden yetiştikleri dava arkadaşları da, Polis olarak katkı verdi. Yandaş medya kalemini sattı , toplumun gerçekleri öğrenmesini önledi.Penguen oldu …Tezgah işbirliğini el birliğiyle kurdular.
Bakmayın şimdi AKP’nin paralel Devlet ! yalanlarına.Cemaati , Devlet içinde besleyerek büyüten AKP’dir .Kara kilit taşlarını köşe başlarına yerleştiren,Saha temizliği yapan , kumpasın alt yapısını hazırlayan da AKP’dir.TSK’ya , ülkemizin gerçek aydınlarına tuzak kurdular.Fetullahi cemaat için Başbakanın kendisi demedi mi ;
“Ne istediler de vermedik !!! ”
Bakmayın Başbakanın şimdi ki ağlak hallerine…
Sorudur ;
Başbakan Erdoğan Cemaate neler vermiştir ?
Başbakan Erdoğan başta olmak üzere gazeteciler, cemaatin son 11 yılda, AKP döneminde nasıl büyüdüğünü hep itiraf etti. Buna açık örnek, iktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi oldu.
Selvi Cemaat için şöyle yazdı ;
‘En az 15 kat büyüdü’
Selvi, 7 Aralık günü köşesinde, “Erdoğan döneminde Gülen Hareketi en az bunu altını çizerek söylüyorum en az 15 kat büyüdü. Bunlar, bu hizmetin karşılığı olarak mı reva görüldü? Her operasyon karşısında hükümet tedbir almakla yetindi. Daha büyük dalgayla yüz yüze kaldı. En sonunda dalgalar gelip Başbakana dayandı. Ötesi yok” dedi.
Selvi’nin yazısına göre 15 kat büyüdülerse ;
Fetullahi 50 savcı ve 50 yargıç 1300 kişi oldu.
Kamu yönetiminde köşe noktalara geldiler.
Fetullahi kaymakam , vali sayısı arttı.
Kamu gücünü ellerine geçirdiklerinden tüm kamu sınavı sorularını da çaldılar.
Yandaşlarına verdiler.Kamu kurumlarına , TSK’ya sızdılar.
Başbakan Tayyip Erdoğan ise, 24 Kasım 2013’te, Rusya dönüşünde, uçakta gazetecilere yaptığı değerlendirmede, “Cemaatin mensupları, en ileri gelenleri bugüne kadar Tayyip Erdoğan’a ne getirdiler de Tayyip Erdoğan geri gönderdi?
Benden geri dönen hiçbir şey yoktur. Buna rabbim şahittir?” diye konuştu. Yine Erdoğan, 13 Mayıs 2013’te, ABD’de Gülen ile görüşüp görüşmeyeceği ile ilgili olarak, “Resmi programımızda böyle bir şey yok. Gökten ne yağar ki yer kabul etmez, bu ayrı konu” demişti.
‘Emri var mı?’
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da 23 Mayıs 2013 tarihinde Erdoğan’ın ABD temasları esnasında kendisinin Gülen’e yaptığı ziyaretle ilgili açıklamalarda bulundu. Arınç özetle şunları söyledi: “Konu Amerika olunca, mümkün olursa Hocaefendi’ye ziyaret yapar mıyız diye gönlümden geçirdim. Başbakan’a da gitmeden önce konuyu açtım. Uygun görür müsünüz dedim. Çok memnun oldu. ‘Keşke biz de görüşebilsek’ dedi. Bizden ‘sevgilerimi iletin, bir emri olur mu, tavsiyeleri olur mu öğren’ dedi.”
‘Emniyet bağlandı’
28 Kasım 2013’te de AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar twitter’da,“Doğru Cemaati bitirme kararı 2004’de alındı;
sonra emniyet cemaate bağlandı, dersane ve okul sayısı patladı, AKP’ye kapatma davası açıldı” diyerek net bir itirafta bulundu.Tüm bunlar bugün söylenmekte olan Paralel devlet’in Başbakan Erdoğan tarafından Nasıl kurulduğunun belgeleridir.
İktidara gelirken cemaatle protokol yaptılar, iş birliği yaptılar.
Cemaat ile AKP el ele verip Türkiye’yi birlikte yönetme kararı aldılar.
Hoca efendi 12 yıl boyunca Pensilvanya’dan bunlara dualar etti.
‘Ayağına taş değmesin, Allah sana zeval vermesin’ dedi.
O günlerde Tayyip Erdoğan, hoca efendiyi yere göğe sığdıramıyordu.
Menfaatler çatışınca şimdi yolları ayrıldı.
Kendisi de buradan ona dualar yolluyordu. Methiyeler düzüyordu.
‘Artık ülkene dön, özledik’ diyordu. O ordan ağlıyordu, bu buradan ağlıyordu.
Göz yaşları sular seller gibi akıyordu. Hoca efendi orada dua ederken ağlıyordu.
Ne oldu. İşler şimdi değişti. Rant büyüdü. Devleti ele geçirdiler.
Artık savcılar, valiler, kaymakamlıklar, şehirler paylaşılmaya başlandı.
Ticaret büyüdü. Büyüyünce ortaklıkta sıkıntılar paylaşmada sorunlar çıkmaya başladı.
İşler kötüye gidince hoca efendinin de tarzı değişti. Dualar bedduaya dönüştü.
Daha dün ortak olan bunlar ortak kardeşler birbirine düşman oldular.
Cemaat paralel devlet ve örgüt oluverdi. Bunlar daha yeni miydi.
Aslında AKP – Fetullahi paralel Devleti seneler önce kurulmuştu.
Kumpas ABD ve AB’nin katkılarıla AKP tarafından kuruldu.
Cemaatin adamları ise Yargıç,savcı, polis , kamu yöneticisi kıyafetleriyle tetikçi oldular.
Ordunun kafeslenme planı
CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey’in, 2003’te 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden 25 gün sonra 26 Mart’ta Utah Üniversitesi’nde verdiği “Felaket ile Flört: Türkiye, Irak ve ABD” adlı konferansta, AKP lideriyle anlaşarak “Türk Ordusu’nu çok sıkı bir kafese kapattıklarını” söylediği ortaya çıktı.
CIA ajanı Barkey, 1 Mart tezkeresinin reddinden sonra ABD’de verdiği konferansta,
“AKP liderleriyle anlaşarak Türk Ordusu’nu kafeslediklerini” söylediği açıklandı.
Konferanstan 3 ay sonra, 4 Temmuz 2003’te Irak’ın Süleymaniye kentinde Amerikan askerleri Türk askerinin başına çuval geçirdi. Sonraki yıllarda ise Ergenekon ve Balyoz gibi soruşturmalarla çok sayıda subay tutuklanarak adeta “kafeslendi.”
Bu nasıl bir ülkedir ki ;
“Cumhuriyet’in sonu geldi” diyeni Cumhurbaşkanı,
Milliyetçiliği ayaklar altına alan laik Cumhuriyet düşmanını Başbakan yapar !!!
Umarım ki dilerim ki yaklaşan seçimlerde aklımız başımıza gelsin.
Naci KAPTAN
08.Mart.2014