Sayın Muammer Güler
T.C. İçişleri Bakanı
Sayın Güler,
Yükselen kariyer ve makamlarınız için sizi kutlarım.
Özellikle İstanbul valiliğiniz döneminde edindiğinizi düşündüğüm deneyimlerinizden yarar sağlayarak ,İçişleri Bakanlığınızda başarılı olacağınız kanaati bende ve çevremde yaygın idi !
Fakat siz bu deneyimlerinizden İçişleri Bakanlığınıza taşıdıklarınız umut kırıcı oldu. Bakanlığınızın başlamasıyla toplumsal hak aramalarda ve Yurdun genelinde polis güçleri halka çok daha agresif davranmaya ve halka karşı daha çok aşırı güç kullanılmasına başlandı. Biber gazı,tazyikli su ,coplardan başka sizin döneminizde toplum bir ilk ile de tanıştı.
Polis güçleri gaz fişeklerini doğrudan nişan alarak insanların kafalarına , bedenlerine bilinçli olarak attılar.Yasak olmasına rağmen kapalı yerlere gaz atıldı.Polis güçleri sanki bir işgal ordusu gibi davrandı halen de davranıyor.
İzmir ve İstanbul’da görevli polis güçlerinin ardında ilk kez sivil giysili bir kısmı sakallı ellerinde çivili sopalar ve demir çubuklar , bazı haberlere göre de bıçak ve satır olan sivil grupların ,görevli polis gruplarının ardında ve himayesinde olaylara müdahil oldukları yazıldı.Polis ve Tomalar eylemci grupları gaz ve tazyikli sularla dağıttıktan sonra bu sivil grupların çivili sopa ve demir çubuklarla kadın,erkek,çocuk,yaşlı ayırmadan öldüresiye dövdükleri ,hatta bu kişilerin evlere de zorla girerek evde olanları darp ettikleri gazetelerde ve sosyal medyada yazılmaktadır.
Böylesi bir oluşum ve dövücü hatta öldürücü timlerin varlığı ilk kez bakanlığınız sürecinde ortaya çıkmıştır.
Yine bu konuda bu kişilerin İzmir emniyet müdürününü söylediği gibi sivil polis olmayıp demokratik eylemlere tepki gösteren radikal ,iktidarla bağlaşık kişilerin güvenlik güçleri tarafından organize edildiği yazılmakta ve konuşulmaktadır.İzmir Emniyet müdürü, bu konu Vali yanında gündeme geldiğinde sesiz kalmış, görüntüler ortaya çıktıktan sonra bu kişilerin sivil polis olduğunu ve bu emri kendisinin verdiğini ve yelek giymeleri gerektiğini söylemek zorunda kalmıştır.Bu konuya ait görüntüler izlendiğinde sivil grubun hiç birinde yelek yoktur.Toplumda oluşan kanaat bu kişilerin polis olmadığıdır.
Varsayalım ki bu kişiler polistir.Ellerinde sopa ve demir çubuklarla insanları öldüresiye darp eden böyle bir uygulama Dünyanın hiç bir yerinde yoktur. Olsa olsa radikal İslam ülkelerinde “Din polisleri” vardır.Bu yapılanma ile Güvenlik güçleri ANARŞİYE zemin hazırlamaktadır.
Sayın Güler ,
Bu sivil grupların polis gücüyle harmanlanarak sivil halka karşı yasaların verdiği yetkilerin kötüye kullanılması çok tehlikelidir.Bildiğiniz gibi bu yöntemler tarihin yazmış olduğu 2 büyük ve acımasız faşist diktatör tarafından Benito Mussoloni’nin “KARA GÖMLEKLİLERİ” Hitler’in ise “KAHVERENGİ GÖMLEKLİLERİ” İtalya ve Almanya’yı kana boğmuştur.
Ölümlere ,binlerce insanın yaralanmasına , toplumun acı çekmesine neden olan bu olayın ilk sorumluları ;
Kanayan toplum vicdanını rahatlatmak için ;
İstanbul Valisi – İstanbul Emniyet müdürünün
Hatay Valisi – Hatay Emniyet müdürünün
görevden alınarak Haklarında soruşturma açılması.
Ankara Valisi ve Emniyet Müdürü hakkında soruşturma açılması.
Topluma ve kapalı alanlara doğrudan gaz fişeği atan polis ve amirlerinin cezalandırılmaları.
Gaz kullanımının yasaklanması ve polisin toplumsal olaylarda topluma karşı düşmanca davranmayacak ,provakatör ile demokratik eylemcileri ayıracak şekilde eğitilmesi gereklidir.
Sayın Bakan,
Taksim / gezi olayları polisin sabahın beşinde uyuyan gençlere karşı aşırı güç kullanması olayları büyütmüştür.Üzülerek söylemek isterim ki siz ve kurmaylarınız bu olayı yönetemediniz. Görev , yetki ,sorumluluk ilkeleri gereği tüm sorumluluk sizindir.
Sizin de sorumluğunuzun gereğini yapmanızı bir vatandaş olarak umut ediyorum.
Saygı ve kaygılarımla
Naci Kaptan
