POLİSİYE BİR ÖYKÜ : BUZ DOLABINA MÜHİMMATLARI KİM KOYDU ? Bölüm V

Demokrasinin gelişmediği ülkelerde
“Adalet, intikamın törensel biçimidir.”

STEPHEN HECQUET

***

Naci KAPTAN

POLİSİYE BİR ÖYKÜ :
BUZ DOLABINA MÜHİMMATLARI KİM KOYDU ?
Bölüm V

Değerli okur,
Balyoz davası ve bu davaya koşut olan Ergenekon davalarındaki hukuksuzlukların geçmişini irdelemek için sizlerle paylaştığım bu yazının IV. bölümünde Balyoz davası sonuçlandı.Davada yargılanan Cumhuriyet ordusunun,Mustafa Kemal paşanın askerleri en üst sınırdan cezalara çaptırıldılar.

Davaya bakan yargıçlar delil değerlendirme aşamasınının gereklerini yerine getirmediler.Sahteliği bilirkişilerce kanıtlanmış olan sahte kanıtlar için düzenlenmiş olan bilirkişi raporlarını yargı ve karar sürecine dahil etmediler.Sanıklar tarafından dinlenilmesi talep edilen kişilerin şahitliğini kabul etmediler.Bu yargıçlar dava sonunda da ADİL YARGILAMA !!! yaptıklarıı söylediler.

Bu davaların başladığı andan itibaren tutuklananların ortak kanaati şu olmuştur ;
Hedef Türk Silahlı Kuvvetleri ve iktidar partisine muhalefet eden toplum önderleridir.
Amerikalı siyasetçilerin,CIA ajanlarının açıklamalarıyla mahkeme kararları örtüşmüştür.Müttefikleri istedikleri şudur ;

TSK’nın gücü kırılmalı ve etkinliği azaltılmalıdır.Amaç gerçekleştirilmiştir.
ABD ve AKP işbirliği yaparak Amerika’lı CIA ajanı Henri Barkey’in deyişiyle TSK kafese sokulmuştur.

Aşağıdaki deyişler Ülkemizde yaşanan karalamalar,onursuzlaştırma çalışmalarıı,tutuklmalar ve cezalandırmalar için yol gösterici bir pusuladır.Neden sorusunun yanıtları bu sözlerdedir.

CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey’in, 2003’te 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden 25 gün sonra 26 Mart’ta Utah Üniversitesi’nde verdiği “Felaket ile Flört: Türkiye, Irak ve ABD” adlı konferansta, AKP lideriyle anlaşarak “Türk Ordusu’nu çok sıkı bir kafese kapattıklarını” açıklamıştır.

CIA eski yöneticisi Graham FULLER ;

Türkler Kemalizm’i terk edip ılımlı İslam’ı benimsemelidir. Ilımlı İslam, Kemalizm’i silmeye yönelik bir karşı devrimdir.Bu devrimin karşısındaki tek güç ,Türk Ordusu ile ulusalcı aydınlardır ve TASFİYE EDİLMELERİ gerekir”

ABD’nin eski Türkiye büyükelçisi Ross Wilson
Wikileaks 2008 belgelerinden

“Toplumun dikkatini bunlar ve diğer yüksek rütbeli subayların sözde veya gerçek yasadışı davranışlarına odaklaştırmak son zamanlarda sönmeye yüz tutmuş anayasa değişikliğine yeniden şevk ve ivme katmaya yardım edecektir.Ordu içinde, yargıda ve her konumda bu değişimi kısıtlamak ve AKP’nin boyunu aşan işlerini engellemek isteyenleri atacakları adımları hesaplamaya ve kendilerini ne şekilde savunacaklarını düşünmeye zorlayacaktır.”
***

22 Temmuz 2002 tarihli İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in yazısında belirtilen Emniyet içindeki Fetullahi grubun gerçekleştireceği yazılan şantaj eylemleri artarak gerçekleştirilmiştir. Devletin onurlu Laik Cumhuriyet bağlısı görevlileri ve kamu kurumlarıyla TSK’nın gözde askerleri bu şantajlarla ve asılsız suçlamalarla itibarsızlaştırılmaya çalışılarak görevlerinden uzaklaştırılmıştır.Balyoz davasının kararı buna en somut örnektir.

Bu şantajlardan en çok etkilenen ve yara alan TSK olmuştur.
Ortadoğu savaş alanı olmuşken TSK’nın en değerli komutanları,onur madalyalı gözde askerleri hapishanelerdedir.Türk ordusu Ülkesini koruyamayacak bir duruma getirilmiştir.Ordunun en gizli evrakları savcılar ve yargıçlar tarafından ortalığa saçılmıştır.Gizli evraklar savcılık iddianamelerindedir.Yabancı Devletlere ve ajanlara gün doğmuştur.

Gözü kara savcı ve yargıçlar Türk Devletine ve TSK’ya karşı hasmane davranarak Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmışlardır.Bu noktada Gen.Kur.Başkanlığının istihbarat zafiyeti ve karşı operasyon üretememesi nedeniyle TSK kendisini koruyamaz duruma düşmüştür.Bunun temel sorumluları 2002-2011 arası görev almış olan TSK yönetim kademesidir.

Türkiye’ye karşı savaş açanlar müttefik bir grup oluşturdular.
Bu grup şöyledir ;

* Işık okullarından yetiştirilen Fetulahi tarikat mensuplarıdır.
Basında yazılmakta ve TBMM’de dillendirilmektedir ki ;
Fetullahi’ler emniyet – yargı – kamu yönetiminde güçlenmiştir.
Örneğin Ergenekon davasını başlatan ve aranarak bulunan savcı Zekeriya Öz’ün Fetullah’ın Işık evlerinden yetiştiği kendi akrabası tarafından açıklanmıştır.Kamuda kadrolaşarak güçlenmiş olan Fetullahi’ler Balyoz ve Ergenekon davalarında etkin vurucu güç durumdadırlar.

TSK Dünyanın 3. güçlü ordu sıralamasındadır.
Birçok devletin ordusunun başaramayacağını küçük bir grup başarmıştır. TSK’nın en değerli komutanlarını ve askerlerini adaletsiz yargılamayla biçmişlerdir.TSK’nın gelecek komuta kademeleri de Fetullahi yapıda düzenlenmeye çalışılmaktadır.TSK’nın güçlü komuta kademesinin ve Komutanlarının gelecek 20-30 yılı silinmiştir.TSK ve dolayısıyla Devlet ve ülke güçsüzleştirilmiştir.

Kanunla zırhlanmış küçük bir grubun neler yapabileceğinin acı örneklerini yaşıyoruz.
Hukuk adına karar verenler,yasaların gereğini yaptıklarını söyleyenler,
Millet adına karar verdiklerini söyleyenler ,
Evrensel hukuk ve yargı ilkelerine uymamışlardır !!!
Adaletli,vicdanlı ve yasalara uygun yargılama yapmamışlardır.
Türkiye’ye ve ordumuza karşı hasmane davrananları.
Onları kim yargılayacak ve cezalandıracaktır ???
Bu kadar büyük gücü ellerinde bulunduranlar aslında başkalarından da güç almaktadırlar.

* İktidar hükümeti AKP,başta başbakan Tayyip Erdoğan , Abdullah Gül , Bülent Arınç olmak üzere laik demokratik Cumhuriyet ile kavgalı bir inanç içinden gelmektedirler.Kendi açıklamalarından da görülmüştür ki onlara göre laik Cumhuriyet’in sonu gelmiştir.Tüm güçleriyle Türkiye’yi çağdaşlık ve Cumhuriyet’ten kopartarak ülkeyi bir din devletine çevirmeye çalışmaktadırlar.AKP iktidarı amacına varabilmek için kendisine 2 müttefik bulmuştur.Her ne kadar iktidar çatışmasına girse de ilk müttefikleri Fetullahi’lerdir.
AKP Türkiye’yi din devletine dönüştürebilmek için Fetullah cemaatinin emniyet-yargı-kamu yönetiminde kadrolaşmasına göz yummuştur.Fetullahi grubunun şantaj amaçlı kaset-CD-kroki- evrak hazırlayarak TSK’yı ve Devletin şerefli,Atatürk’çü,Cumhuriyetçi kadrolarına karşı operasyon düzenlemelerine ortam sağlamıştır.AKP yaşanan oyunun kurucusudur.

* İktidar Hükümetinin bir diğer müttefiki de yabancı Devletlerdir.Sevr ile Türkiye’yi tam ele geçirmişken Mustafa Kemal ile tanışarak ona yenilen yabancı müttefikler şimdilerde AKP’nin desteğiyle bunun acısını çıkartmaktadırlar.ABD ve AB ülkeleri AKP’yi iktidar yapan güçlerdir.Başbakanın bu güçlere diyet borcu olmaması ise düşünülemez.AKP iktidarı emperyal devletlerin isteklerine uygun yasalar çıkartarak ,Türkiye’yi çok borçlandırmıştır.Küreselciler çıkartılan yeni yasalarla Türkiye’yi gizli işgale ve ekonomik kaynaklarını talana başlamışlardır.Yeni Anayasa da Küresel düzenin isteğidir.ABD başta olmak üzere,AB ülkeleri ve İsrail AKP’ye sıcak para desteği ve TSK’yı itibarsızlaştırmaya yönelik şantaj amaçlı teknolojik ve bilimsel psikolojik harp desteği vermiştir.

Özetle Türkiye’yi bu tehlikeli sürece taşıyan üçgen şöyledir ;

FETULLAHİ GRUP + AKP HÜKÜMETİ + ABD * AB * İSRAİL

Değerli okur,
Yazımın polisiye bölümüne sonraki yazıda devam edelim.

Kalın sağlıcakla

Naci KAPTAN
27.09.2012

This entry was posted in Arastirma, Dizi Yazilari, EMPERYALİZM, Fetullah Gülen, HUKUK-YARGI-ADALET, Politika ve Gundem, TSK. Bookmark the permalink.

2 Responses to POLİSİYE BİR ÖYKÜ : BUZ DOLABINA MÜHİMMATLARI KİM KOYDU ? Bölüm V

  1. Gurbuz Celebi says:

    Harika bir analiz. Ingilizcesi varsa gonderir misiniz?

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *