YOLSUZLUKLAR : BAY GÜL HANGİ SIFATINLA KEFİL OLURSUN ?

KAYSERİ Büyükşehir Belediyesi, AKP’nin önde gelen kalelerinden biridir. Kılıçdaroğlu birkaç gün önce bu belediye ile ilgili yolsuzluk iddialannı belgelerle açıkladı ve kalenin duvarlannda büyük gedikler açtı. Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki kendini savundu. Savunma halkasına hükümet üyeleri de katıldı.
Buraya kadar olanlar normal. Bir taraf büyük yolsuzluğu belgelerle açıklıyor, öteki taraf kendini savunuyor.işte bu aşamada devreye Çankaya’da oturmakta olan Abdullah Gül isimli sorumsuz Cumhurbaşkanı girdi ve konuşmaya başladı:
“Özhaseki’yi çok yakından ve iyi tanırım. Kendisine sonuna kadar kefilim.”
Bak beyefendi, senin bulunduğun makam sana böyle uluorta konuşma, yolsuzluk iddialarında taraf olma hakkını vermez.
Sen birilerine hangi sıfatınla, hangi yetkinle kefil oluyorsun?
Kayseri Belediye Başkanı senin yakının, adamın, hemşehrin olabilir.
Ama böyle olması sana, yargıya intikal etmiş olan bir davada taraf olma yetkisi vermez.
Bu nasıl iştir yaa? O makamda bugüne kadar oturan hiçbir kimseden böyle bir söz duymadık. İlk kez bundan duyuyoruz!Kayseri, Anayasa uyarınca “Tarafsız” olmakla yükümlü olan bir şahsın, Bay Abdullah Gül’ün devlet yönetimine (“İkisi ile anılır oldu. Bir yanda belediye başkanına kefil olurken, daha önce Kayseri Valisi Osman Güneş’i İçişleri Bakanlığı Müsteşan yaptırdı.
Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’i terfi ettirip Ankara Emniyet Müdürü yaptırdı. Sonrasında, bugüne kadar hiç kimsenin anlayamadığı bir olay piyasaya sürüldü ve Özdemir Ankara Emniyet Müdürü kimliği ile tutuklandı. İşin içyüzünü bilenler, bu olayın ardında tarikat-cemaat kavgası olduğunu iddia ediyor.
Bay Abdullah Gül bunlarla da yetinmedi, Kayseri Barosu Başkanı olan hemşehrisini, bizzat kendi imzasıyla HSYK üyeliğine seçti.Şimdilik aklıma gelenler bu kadar! Allah bilir daha neler vardır. Dikkat ediniz, Gül-AKP işbirliği ve paslaşmalanyla, Kayseri korunup kollanıyor, Kayserili hemşehrilere devletin en önemli kapılan açılıp duruyor.
• • •
Bay Abdullah Gül bununla da yetinmedi, bu yolsuzluk iddialan patladıktan sonra Özhaseki’yi önceki gün Çankaya’daki makamında kabul etti. Baş başa, kafa kafaya verip görüştüler. Belediye Başkanı şöyle dedi:
“Ankara’ya gelmişken Sayın Cumhurbaşkanı’nı da ziyaret ettim. Çay içtik.
Sayın Cumhurbaşkanı ‘Neler oluyor?’ diye sordu, biraz gülüştük.”
Gülüşmüşler!.. Çankaya’da oturmakta olan şahıs, yargıya intikal etmiş bir davada açıkça taraf olmuş durumda. Hemşehrisi olan, geçmişte Refah Partisi, Fazilet Partisi gibi yerlerde, bugün ise AKP’de birlikte çalıştığı adamını resmen koruyup kolluyor, onu makamında kabul ediyor, yargıya da “Ben onun arkasındayım haa” mesajı veriyor.
Eğer gerçekten “Tarafsız” olduğunu iddia ediyorsa, tarafsızlığını bozup anayasayı çiğnemediğini düşünüyorsa, o takdirde o iddialan gündeme getiren Kılıçdaroğlu nu da çağırıp bir çay içmesi, ona da “Neler oluyor?” diye sorması, sonra da onunla birlikte “Biraz gülüşmeleri” gerekmez mi?
Sorumsuz Cumhurbaşkanı tarafsızlığını tümüyle yitirmiştir.
O sadece AKP’nin cumhurbaşkanı, onay makinesidir.
Öyle olduğunu zaten biliyorduk da, bu son olay bildiklerimizi perçinledi.
 
18 Aralık 2010
This entry was posted in Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *