SAHİPSİZ UYGUR TÜRK’LERİ GÖZDEN ÇIKARILDI MI? * Rapor: Çin, 570 bin Uygur Türkünü pamuk tarlalarında ‘modern köle’ olarak çalıştırdı * Pekin, Müslümanlara yönelik cezai savaşında yeni bir cephe açtı

Çin yönetimi Uygurlara karşı Türkiye ile anlaştı

27.12.2020

Pekin, Ankara ile imzaladığı “suçlu iade” anlaşmasını onayladı. Sürgündeki Uygurlar tedirgin durumda. Çin devletinin zulmünden kaçarak Türkiye sığınmış Uygurlar, Ankara’nın imzaladığı bu anlaşma ile sınırdışı edilebilecek.
İkili anlaşma metni, siyasi sığınmacılarının çeşitli durumlarda iade edilmeyebileceğini içerse de Çin yönetiminin beklentisi Uygur aktivistleri ve muhalif siyasetçilerinin geri gönderilmesi.
Hong Kong halkı, bu anlaşmanın benzerine karşı ayaklanmıştı. Çin’in sömürgesi Hong Kong’da yaşayan muhaliflerin Pekin hapishanelerine atılmasına karşı nüfusun ezici çoğunluğunun katıldığı bir isyan yaşanmıştı.
Emperyalist Çin devletinin mali “desteğine” mecbur durumdaki AKP+MHP iktidarı, Uygur halkını kolayca gözden çıkarmış gözüküyor. [1]

Rapor: Çin, 570 bin Uygur Türkünü pamuk tarlalarında ‘modern köle’ olarak çalıştırdı
Euronews • Son güncelleme: 15/12/2020
Çin’in Sincan bölgesindeki en az 570 bin Uygur Türkünü pamuk tarlalarında “modern köle” olarak zorla çalıştırdığı bildirildi.
Merkezi Washington’da yer Küresel Politika Merkezi (Center for Global Policy), Sincan Uygur özerk bölgesindeki pamuk tarlalarında devlet tarafından zorla çalıştırılan Uygur Türkleri ile ilgili bir rapor yayımladı. Raporda, Uygur Türkleri ve diğer azınlıkların, çalışma kampları dışında Sincan’ın batı bölgesindeki pamuk tarlalarında zorla çalıştırıldıklarına dair görüntülü ve yazılı somut kanıtlar sunuldu.
Sincan’daki üç bölgedeki pamuk tarlalarına 2018 yılında 570 bin kişinin zorla devlet tarafından gönderildiği kaydedilen raporda, polis gözetiminde zorla pamuk toplama işinde çalıştırılan Uygur Müslümanlara çok düşük ücret verildiği aktarıldı.
Yine raporda, Çin Dışişleri Bakanlığı’nın, pamuk tarlalarında insanların zorla çalıştırıldığı yolundaki şikayetleri yalanlamasına da yer verildi. Son olarak ABD yönetimi, Sincan’daki Uygur Türklerinin tarlalarda “köle” gibi çalıştırıldıkları şikayetiyle bu ülkeden yaptığı pamuk ithalatına yasak getirmişti.
Çin, Sincan’daki BM’nin de sürekli gündeme getirdiği ve yaklaşık 1 milyon kişinin bulunduğu belirtilen çalışma kamplarının, gerçekte “mesleki eğitim merkezleri” olduğunu iddia ediyor.[2]

Çin’e Uygur Türkü tepkisi: “Pekin, Müslümanlara yönelik cezai savaşında yeni bir cephe açtı”
euronews • Son güncelleme: 21/12/2020
Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yüz binlerce Uygur Türkü’nü “pamuk tarlalarında çalışmaya zorladığını” gösteren raporun yayınlanması Pekin yönetimine tepkileri artırdı.
Amerikan Washington Post gazetesi, Pekin’in bu politikasını “Uygurların geleneksel zihniyetinin ve yaşam tarzının silinme çabası” olarak değerlendirdi.
Gazetenin yayın kurulu, “Çin, Batı Çin’deki Müslümanlara yönelik cezai savaşında yeni bir cephe açtı” başlıklı bir makale yayımladı.
Makalede, geçen hafta Küresel Politika Merkezi tarafından geçen hafta yayımlanan rapor ele alınarak, “Pamuk hasadı, Çin’in, Uygurların geleneksel zihniyetini ve yaşam tarzlarını silme çabalarının bir başka penceresidir.” değerlendirmesi yapıldı.
Uygur Türklerinin, pamuk tarlalarında çalışmayı reddetmesi halinde “eğitim kampı” denilen toplama kamplarına götürülmekle tehdit edildiği kaydedilen makalede, “Çin hükümeti, Uygurların dillerini ve geleneklerini ortadan kaldırarak sosyal olarak yeniden yapılandırmak için çalışma ekiplerini kullanıyor.” ifadelerine yer verildi.
Makalede, Çin’e yönelik uygulanan pamuk ürünleri ithalatı yasağının genişletilmesi gerektiği belirtilerek, “Ayrıca Çin’e, Uygurları toplama kamplarına koyduğu ve onları zorla çalıştırmaya mahkum ettiği sürece, dünyanın en prestijli spor organizasyonu olan 2022 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapamayacağını söylemenin de zamanı geldi.” ifadeleri kaydedildi.
“Yasa dışı dini faaliyetlere bilinçli şekilde direnme eğitimleri veriliyor”
Washington’daki Komünizm Kurbanları Anma Vakfı üyesi ve Çin konularındaki çalışmalarıyla bilinen Adrian Zenz, Çin’in Uygur Türkleri ve diğer azınlıkları pamuk tarlalarında zorla çalıştırdığına dair, 14 Aralık’ta Küresel Politika Merkezi’nde rapor yayımlamıştı.
Zenz, raporunda, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yüz binlerce kişinin pamuk tarlalarında zorla çalıştırıldığını öne sürmüş, resmi belgeler ve haberlerden elde ettiği sonuçların “tarihsel ölçekte” önem taşıdığını vurgulamıştı.
Belgelerde, işçilere “yasa dışı dini faaliyetlere bilinçli şekilde direnme” eğitimlerinin verildiğine dair ifadelerin yer aldığını belirten Zenz, bunun, zorla çalıştırma politikalarının ağırlıklı olarak Uygurlar başta olmak üzere Müslüman gruplara yönelik olduğunu gösterdiğine dikkat çekmişti.
Dünyaca ünlü firmalar “zorunlu çalıştırma” nedeniyle pamuk almayı durdurmuştu
İsveç merkezli giyim firması H&M, ekimde, etnik azınlıkların “zorunlu çalıştırılması” nedeniyle Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden pamuk tedarik etmeyeceğini duyurmuştu.
Uluslararası denetim, kontrol, belgelendirme, uygunluk değerlendirmesi, işçi haklarının sağlanması ve çevrenin bilinçli şekilde kullanılması gibi konularda hizmet veren Sümerra, Bureau Veritas SA, TUV SUD, RİNA SpA ve Dünya Çapında Sorumlu Akredite Üretim (WRAP) şirket ve firmaları da Sincan’dan pamuk tedarik etmeme kararı almıştı.
Avustralya Stratejik Politika Enstitüsünün (ASPI) mart ayında yayımladığı raporda da, Çin’in 2017-2019 yıllarında 80 binden fazla Uygur Türkü’nü fabrikalarda çalışmaları için zorla gönderdiği ortaya konulmuştu. ASPI, İsveç şirketi H&M’nin boyalı iplik üreticisi Huafu Fashion firması ile olan ilişkileri nedeniyle zorunlu iş gücü transfer programından yararlananlardan biri olduğuna işaret etmişti.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı kamplar
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, BM verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.[3]

[1] http://marksist.org/icerik/Dunya/15107/Cin-yonetimi-Uygurlara-karsi-Turkiye-ile-anlasti
[2] https://tr.euronews.com/2020/12/15/rapor-cin-570-bin-uygur-turkunu-pamuk-tarlalar-nda-modern-kole-olarak-cal-st-rd

[3] https://tr.euronews.com/2020/12/21/cin-e-uygur-turku-tepkisi-pekin-muslumanlara-yonelik-cezai-savas-nda-yeni-bir-cephe-act

This entry was posted in FAŞİZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *