Soner Yalçın
syalcin@sozcu.com.tr
9 Temmuz 2014
Sözcü
Gül’ün damadı…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün oturacağı villalar gündemde…
Hürriyet gazetesi villanın Gül’e ait olduğunu manşetinden vererek neden hata yaptı?
Ben artık haber okumuyorum; neden haber yapıldığıyla ilgiliyim. Biliyorum ki, Hürriyet gazetesi, Gül sempatizanı! Villa konusunu yakın dostları ve eski çalışanları basın müşaviri Ahmet Sever’e sorabilirlerdi. Koca haber merkezi gazetecilik refleksini kaybetmiş olamaz. Ayrıca…
Kanlıca’daki Hidiv Kasrı çevresindeki her bakkala-kasaba sorsalardı; damat Mehmet Sarımermer’in Tatlıcı Villaları’nda bir değil iki villa sahibi olduğunu öğrenebilirlerdi.
Bir villa 5.5 milyon dolara satın alındı.
Diğeri ise 13 milyon dolara satın alındı.
5 dönümlük arazı içindeki villalar Gül’ün oturması için alındı ve inşaat çalışması çok önce başladı. Ve…Boğaziçi ön görünümlü villalara kepçe sokulması ya da villalar için nasıl ayrı bir yol yapıldığını mahalleli hep biliyordu. Keza…
Mahalleli, Gazeteci Hasan Cemal’in, “17 Aralık Kahramanı” eski AKP’li Bakan Zafer Çağlayan’a 3.5 milyon dolara sattığı villanın inşaatını Reza Zarrab’ın yaptığını bile konuşuyordu! Mahallelide sır yok…
Sarımermer Ailesi
Tat Towers’ın da sahibi Salih Tatlıcı’nın 1992’de yaptırdığı Tatlıcı Villaları yıllar içinde nasıl el değiştirdi? Bu bile, Türkiye sermaye yapısının nasıl el değiştirdiğini göstermektedir. Yeni zenginlerden biri Abdullah Gül’ün dünürü Kayserili Sarımermer ailesiydi. Peki bu zenginlik nasıl oldu?
Kitaplığımda Kayseri’nin tanınmış ailelerine ilişkin iki kitap var:
“Kayserili Meşhurlar” ve “Kayseri Ansiklopedisi.”Her iki kitapta da Sarımermer ailesinin adı geçmiyor.
Abdullah Gül’ün dünürü ve adaşı Abdullah Sarımermer aslen avukattı. Kardeşi Mehmet Sarımermer yün halı üretimi yapan “Özipek Halıcılık”ı kurdu. 1964’te işini Hereke’ye taşıdı; ipek halı yapmaya başladı. Sonra Uşak’ta “Trend Halı”yı kurarak dünyada ilk el halısı görünümündeki makine halılarını üretti.
Mehmet Sarımermer, 1972’de trafik kazasında hayatını kaybettikten sonra işi, kardeşi Abdullah Sarımermer ve dayı oğlu Abdullah Çınar devraldı. (Ne çok “Abdullah” ismi var? Bknz: “Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor” s: 323-326)
Abdullah Sarımermer, 22 Ağustos 2008’de vefat edince halı işinin başına damadı Mustafa Annaç geçti.Kafama takıldı; First Lady Hayrünnisa Gül, yenilediği Çankaya Köşkü’nün halılarını, perdelerini nereden aldı acaba?
Neyse, damada gelelim…1978 doğumlu. Amcasının adı verildi; Mehmet Sarımermer.
Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi 1996-1997 öğrenim dönemi mezunu. Bu okul AKP’li meşhurların çocuklarının gittiği okul olarak ün yaptı: Başbakan Erdoğan’ın oğulları Burak ile Bilal’in de okuluydu. Mehmet Sarımermer’in babası Abdullah Sarımermer okulun en büyük bağışçılarındandı ve ayrıca Okul Koruma Derneği Başkanı’ydı. Okulun camisini yaptırdı.
Öğrencilerin yaşamlarında okul müdürleri Ömer Öztop’un ayrı bir yeri vardı. (Ö. Öztop’un adı Uğur Mumcu’nun kitabında RABITA’dan para alınarak yurt dışına gönderilen öğretmenler arasında geçiyor.) Öyle ki, “Hutbelerle İslam”, “Kaynaklarıyla Müminlere Vaazlar” adlı kitapların yazarı Öztop gibi, Mehmet Sarımermer’in amcası Mehmet Sarımermer de Ensar Vakfı kurucusuydu. Damat ise vakfın başkan yardımcısı. Vakıf, Nakşibendi Erenköy Cemaati’ne ait.
Konuyu dağıtmayayım…
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu damat Mehmet Sarımermer, soyadına uygun bir iş seçti; mobilyacı oldu! İstanbul Fulya’da dünyanın ünlü mobilya markalarını satan; “Apek Mobilya Dekorasyon Ticaret ve Sanayi A.Ş”ye ait “Medallion” adlı mağazanın sahibi. Bak yine kafama takıldı; First Lady Hayrünnisa Gül, yenilediği Çankaya Köşkü’nün mobilyalarını nereden aldı acaba?..
Burada değerli Soner Yalçın’ın yazısını bölerek araya Sarımermer ailesi hakkında 2006 ve 2013 yılında yapılan iki haberi sunarak yine Soner Yalçın’ın yazısına döneceğim (N.K.)
İŞTE ABDULLAH GÜL’ÜN DAMADI!
Siyaset – 25 Nisan 2006
Aktifhaber
Abdullah Gül’ün kızı Kübra’nın nişanlısıyla ilgili sır perdesi aralanıyor. Gül’ün damadı bir dönem ÖSS 4’ncüsü olmuş bir İmam Hatipli. İşte Gül’ün damadı…..
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün kızı Kübra, İstanbul’da aile arasında yapılan bir törenle nişanlandı. Bakan Gül “Kızım Kübra pazar günü Kayserili iş adamlarından Abdullah Sanmermer’in oğlu Mehmet ile nişanlanmıştır” sözüyle nişanı duyurdu. 21 yaşındaki Kübra Gül, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi. Nenehatun Fen Lisesi mezunu Kübra lise ikinci sınıftan bu yana türban takıyor, okula perukla giriyor.
Kübra’nın nişanlısı Mehmet Sarımermer (28) ise Kartal Anadolu İmanı Hatip Lisesi 1996-1997 öğrenim dönemi mezunu. Sarımermer, 1997’de girdiği ÖSS’de Türkçe-Matematik puan türünde Türkiye dördüncüsüydü. Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Hıdır Kalkan, Mehmet Sarımermer için “Okulun en zeki öğrencilerinden biriydi” dedi. Mehmet, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi.
Sarımermerler Kayseri’nin köklü ailelerinden. Gül’ün Dünür Abdullah Sarımermer ile dostluğu geçmişe dayanıyor. Gül, Abdullah Sarımermer’i 2001 yılında AKP’ye kurucu yapmak istedi. İlk hazırlanan 250 kişilik Kurucular Kurulu’nun sayısı 72’ye düşürülünce Sarımermer’in ismi de çıkarıldı.
Abdullah Sarımermer avukat olmasına rağmen ticarete atılarak Özipek Halıcılık firmasını kurdu. Kocaeli’de kurulu fabrikasında ürettiği halılarla birlikte ipek halı da ihraç eden Sarımermer, bu alandaki önemli işadamlarından biri oldu. Damat Mehmet de babası gibi ticarete atıldı.
Petrol işi de var
“İstanbul’da son yılların en popüler dekorasyon semti” olarak nitelenen Fulya’da 3 bin 500 metrekarelik bir alanda bulunan Medallion firmasının başında bulunan Mehmet Sarımermer, yerli ve yabancı mobilya satıyor. 11 firmanın Türkiye temsilciliğini de yürüten Sarımermer, hem modern hem de klasik mobilya ürünleri satıyor. Mehmet Sarımermer’in başında bulunduğu Medallion isimli mağaza, Apek Mobilya Dekorasyon Ticaret ve Sanayi A.Ş’ne ait. Baba-oğul Sarımermer’ler ortağı oldukları Petrol Servisleri A.Ş.’nde de birlikte çalışıyor. Mehmet Sarımermer’in Kübra Gül’le aile içi bir toplantıda tanıştığı söyleniyor.
Damat, Başbakan’ın oğluyla sınıf arkadaşı
Mehmet Sanmermer’in mezunu olduğu Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğulları Ahmet Burak ile Necmettin Bilal’in de okuluydu. Mehmet Sarımermer’in Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde birlikte okuduğu arkadaşlarının çoğunun babası da şimdi AKP’de siyaset yapan isimler. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın büyük oğlu, AKP İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar’ın oğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yeğeni ile AKP’li Pendik, Kartal ve Bağcılar belediye başkanlarının çocukları da bu okulun mezunları arasında. Mehmet Sarımermer’in babası Abdullah Sarımermer okulun en büyük bağışçılarından. Okul Müdürü Hıdır Kalkan, Abdullah Sarımermer’in okulun bütün etkinliklerinde yer almaya çalıştığını anlattı.
Dünür ince halı rekortmeni
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün dünürü, dünya rekortmeni çıktı. Önceki gün Gül’ün kızı Kübra Gül ile oğlu arasında söz kesen Özipek Halıcılık’ın sahibi Abdullah Sarımermer’in, dünyanın en ince halısını üreterek Guinnes Rekorlar Kitabı’na iki kez adını yazdırdığı ortaya çıktı.
Sarımermer, dünyanın en ince halısını ilk defa 1988 yılında dokumaya başladı.Sarımermer’in 5 yılda dokuduğu ilk ipek halının santimetrekaresinde 576 düğüm bulunuyor. Bu halı ile Guinnes Rekorlar Kitabı’na ilk kez giren Sarımermer, bir süre sonra kendi rekorunu kırmak için yeniden çalışmalara başladı. 2000 yılında dokuması biten 70 santimetre uzunluğundaki ikinci halının santimetrekaresinde ise 625 düğüm kullanıldı.
Böylece Abdullah Sarımermer’in sahibi olduğu Özipek Halıcılık, Guinnes Rekorlar Kitabı’na ikinci kez ismini yazdırmış oldu.Gül’ün dünürü Kayserili Abdullah Sarımermer, 1964 yılından beri Hereke’de üretim yapıyor. Sektör yetkililerinin “Bir dönemin devi” olarak tanımladıkları Özipek Halıcılık, uzun yıllar ihracatta önemli başarılara imza atmış. Ancak son dönemde Türkiye’deki üretim maliyetlerinin yüksekliği, yurtdışında rekabetin artması ve iç pazarda ithal halıların ağırlığını artırmasıyla firmanın küçülmeye gittiği belirtiliyor.
Sarımermerler Kayseri’nin köklü ailelerinden. Gül’ün Dünür Abdullah Sarımermer ile dostluğu geçmişe dayanıyor. Gül, Abdullah Sarımermer’i 2001 yılında AKP’ye kurucu yapmak istedi. İlk hazırlanan 250 kişilik Kurucular Kurulu’nun sayısı 72’ye düşürülünce Sarımermer’in ismi de çıkarıldı.
Abdullah Sarımermer avukat olmasına rağmen ticarete atılarak Özipek Halıcılık firmasını kurdu. Kocaeli’de kurulu fabrikasında ürettiği halılarla birlikte ipek halı da ihraç eden Sarımermer, bu alandaki önemli işadamlarından biri oldu. Damat Mehmet de babası gibi ticarete atıldı.
Kaynak:Vatan/Referans
http://www.aktifhaber.com/iste-abdullah-gulun-damadi-68732h.htm
***
Kentsel dönüşümün altından Gül’ün damadı çıktı!
Nil SOYSAL
Eylül 2, 2013
Sözcü
Emek Evler bölgesindeki 400 gecekondu yıkıldı Arazi, toplu konut yapılsın diye Cumhurbaşkanı Gül’ün damadının da ortak olduğu şirkete verildi.İSTANBUL Ataşehir Emek Evler bölgesinde geçtiğimiz hafta belediyeye ait ekiplerce yıkımına başlanan gecekonduların bulunduğu arazinin ihalesinde usulsüzlük olduğu öne sürüldü.
Uygulama dışı tutuldu
İddialara göre; ilçe sınırları içerisinde diğer mahallelerde aynı durumda olan tapu tahsisli yerlerde hak sahiplerine 2981 sayılı Yasa’ ya göre arsa devirleri yapılıp, bireysel tapular verilirken, Emek Evler’deki arazi bu uygulamanın dışında tutularak, kat karşılığı inşaat için ihale açıldı. İhaleyi kazanan K Yapı Gayrimenkul A.Ş.’nin (Grey Yapı Ortaklığı) en büyük ortağının ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün damadı Mehmet Sarımermer’in sahibi olduğu SOLİD Gayrimenkul şirketi olduğu öğrenildi.
Mevzuata da aykırı
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulan ihale, İçişleri Bakanlığı’nın yetkili kurumlarına da şikayet edildi. Buradaki şikayet dilekçesinde ise ihaleyi alan K Yapı’nın yeterlilik belgelerinin ihale şartnamesine uymadığı öne sürülerek, ihalenin iptali istendi.
Söz konusu şikayet üzerine ön inceleme başlatan İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 4 Şubat 2013 tarih ve 2013/51 sayılı kararında yer alan 18 Ocak 2013 tarihli Bilirkişi Raporu’nda; iş deneyim belgesindeki yüklenici ile yapı kullanma izin belgesindeki yüklenicinin aynı firma olması gerektiği vurgulandı. Buna karşılık K Yapı’nın, sunduğu iş bitirme belgesindeki bilgilere göre ihale dışı bırakılması gerektiğine işaret edilerek, mevzuata aykırı işlem yapıldığı kaydedildi.
Yargıya taşınmıştı
Emek Evler bölgesindeki arazi, daha önce de ihaleye çıkmıştı. 2011’de SOYAK İnşaat’ın kazandığı ihale iptal edilmişti. Yeniden yapılan ihaleyi alan K Yapı’ya (Grey Ortak Yapı Girişimi) verilen Belediye Binası Kat Karşılığı Yapım İşi de yargıya taşınmıştı.
http://sozcu.com.tr/2013/gundem/kentsel-donusumun-altindan-gulun-damadi-cikti-364521/
****
Söz Soner Yalçın’da
Damadın işleri
Tarih: 14 Ekim 2007.Görücü usulüyle tanışan Kübra Gül ile Mehmet Sarımermer, Yeşilköy’deki İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi’nde 4 bin 500 davetlinin katıldığı törenle evlendi.
Ailelerin yakınlığı önceden başlamıştı; Gül, Abdullah Sarımermer’i 2001 yılında AKP’ye kurucu yapmak istedi. İlk hazırlanan 250 kişilik Kurucular Kurulu’nun sayısı 72’ye düşürülünce Sarımermer’in ismi çıkarıldı. Düğüne dönersek…
Takılan altınların 200 bin lirası şehit ailelerine bağışlandı. Diğer altınlarla ne yapıldı, bilmiyoruz. Bildiğimiz damat işleri hızla büyüttü.Evlenmeden 8 gün önce, “Fenn Bilgi Teknolojileri Sanayi ve Ticaret A.Ş”yi kurdu. Şirketin faaliyet alanı olarak “gemi alım-satımı” vardı! Bu “gemicik” işini Kartal’daki İmam Hatip Okulu’nda mı öğretiyorlar? Burak ile Bilal de “gemicik patronu” idi.
Damat Sarımermer’in ortağı İmam Hatip’ten sınıf arkadaşı; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın oğlu Hüseyin Ersan Topbaş idi!
Damat evlilikten 5 ay sonra “Etra İç ve Dış Ticaret” şirketini kurarak, Türk Patent Enstitüsü’ne başvurarak ayakkabı ve giyim markası “E Enzo”, “E Enzokid”, “E Enzosport” ve “Eleanor” markasını aldı. Market grupları için ürün ithalatı yapacaktı.
Mehmet Sarımermer dayısı ve kuzenleriyle, “Özipek İnşaat Emlak Sanayii ve Ticaret AŞ”yi kurdu. Dönem inşaat dönemiydi; ardından… Kardeşi Mustafa Sarımermer ile 27 Eylül 2010’da “Solid Gayrimenkul Yatırımları İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi”ni kurup, reklamında şarkıcı Mazhar Alanson’u oynattığı “Trendist Ataşehir” projesini hayata geçirdi. Fakat damadın bu şirketi, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarını zararla kapattı. Ve aslında…
Damadın zenginleşmesi ya da “vergi yüzsüzü” olup olmadığı ilgimi çekmiyor. Hürriyet gazetesi “Gül’ün villasını” niye gündeme getirdi; ben bunu merak ediyorum. Devam edeceğim” *1*
Soner Yalçın
syalcin@sozcu.com.tr
10 Temmuz 2014
Gül’ün mal varlığı
Ahmet Takan yazdı:
“Yıl 2002 Ekim ayı.Abdullah Gül ile baş başayız. Daha seçimler bile yapılmamış. Basın müşaviriyim. O zamanlar kimsenin bilmediği yalnızca 2-3 kişi ile paylaşılan gelişmelere vakıfım. Gül, ‘Ahmet, seçimlerin ardından Başbakan olunca ilk yapacağım iş basın toplantısı düzenleyerek tüm mal varlığımı açıklayacağım. Türkiye’de Başbakan olduğu gün mal varlığını açıklayan ilk Başbakan olacağım. Bunu da düzenli olarak tekrarlayacağımı duyuracağım. Her politikacının mal varlığının daha şeffaf olarak bilinmesi için yasal çalışma yapacağım. Ona göre hazırlıklarını yap’ dedi.
Gün geldi, aynen dediği gibi Abdullah Gül Başbakan oldu. Ben de önceden aldığım talimatın gereği Başbakan Gül’e, ‘mal varlığı ile ilgili basın toplantısını ne zaman yapıyoruz’ diye sordum. Aldığım cevap çok kısa ve net oldu; ‘Ahmet, sakın bunu bir daha gündeme getirme’…” (Yeniçağ, 04.12.2011)
Tarih: 18 Kasım 2002.
Abdullah Gül Başbakan oldu.
Mal varlığını açıklamadı.
Tarih: 28 Ağustos 2007.
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu.
Mal varlığını açıklamadı.
Hadi 11 yıllık iktidarlarında gördük;
yasaları umursamıyorlar. Peki ya siyasi ahlak?..
Tarih: 14 Ağustos 2001.
Ankara Bilkent Oteli’nde yerli ve yabancı onlarca gazeteciye “kurucu genel başkan” Recep Tayyip Erdoğan şöyle dedi:
“Partimizin sadece genel başkanı değil; genel başkan yardımcılarımız ve hatta aile fertleri de mal varlığını açıklayacak!”
AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül mal varlığını açıklamadı.Erdoğan’dan biliyoruz ki; mal beyanının onlar için kıymeti harbiyesi yok.Erdoğan’dan biliyoruz ki; tamamen kandırmaca bürokratik bir formaliteyi Gül neden yapmıyor?
Kayıp paralar
Tarih 16 Ocak 1998.
Anayasa Mahkemesi Refah Partisi’ni kapattı. Ve…Parti yönetiminden, hazine yardımını devlete iade etmeleri istendi. RP yönetimi paranın harcandığını ileri sürdü ve parayı vermedi. Müfettişlerin yaptığı incelemeler sonucu, iade edilmesi gereken 1 trilyon liranın (bugünün 1 milyon lirası) “sahte makbuzlarla harcanmış gibi gösterildiği” ortaya çıktı.
Yargıtay Başsavcılığı suç duyurusunda bulundu; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dava açtı.Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi “Kayıp Trilyon Davası”nda RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ı, “özel belgede sahtecilik” suçundan 2 yıl 4 ay hapse mahkum etti. 68 RP yöneticisini de 1 yıl ile 1 yıl 2 ay arası hapisle cezalandırdı. Yargıtay kararı onadı. Bu karar üzerine Maliye Bakanlığı da, yasal faiziyle 11 trilyon lirayı bulan parasını almak için dava açtı.
Bu yüz kızartıcı davalardan Gül yargılanmadı; çünkü dokunulmazlığı vardı. Hatırlayınız: Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle yargılanıp yargılanmayacağı tartışma konusu oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gül hakkında verdiği “kovuşturma yapılmasına yer olmadığı” kararını kaldırarak, yargılama izni veren Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın meslek hayatını bitirdiler! Bu arada…
Cumhurbaşkanı Gül, hapse girecek Erbakan’ın cezasını affetti. Peki…28 Ağustos’ta görev süresi bitince Gül yargılanacak mı? Hukukçular, “evet” diyor. Göreceğiz. Neyse, bu yazının konusu mal varlığı; itibariyle ceza davasıyla değil Maliye’nin peşinde olduğu “Kayıp Trilyon” ile ilgiliyim.
Maliye, yaşamının son günlerinde Erbakan’ın 10 gayrimenkulüne haciz gönderdi. (Gayrimenkullerden biri Erbakan’ın 1997’de Şehmuz Tatlıcı’dan aldığı Kanlıca’daki yalıydı. Gül’ün oturacağı villanın, Kanlıca’da olup Mustafa Tatlıcı’ya ait Tatlıcı Villaları olması ne garip tesadüf!) Haczin sebebi, “Kayıp Trilyon” borcu faiziyle 14 trilyona ulaşmıştı ve Erbakan ödemiyordu. Erbakan hacizden kurtulmak için anlaşmaya gitti; damadı Mehmet Altınöz kefil oldu ve 11 Ağustos 2010’da 1 trilyon lira peşinat yatırıldı; geriye kalan tutarın 5 yılda ödenmesi taahhüt edildi. (Karşımıza neden hep bir damat çıkıyor?)
27 Şubat 2011’de Erbakan öldü ve damat 2.6 trilyonluk taksitleri ödemedi. Kimbilir belki Gül’ün imzalayacağı son kanunla -meclis gündemindeki “Torba Yasa”- borçlar silinir? Yoksa Gül ödeyecek değil herhalde! Ya da…
Gül’ün iki villası
Evet, Gül neden mal beyanını açıklamıyor? Bu arada…Hürriyet gazetesinin “Gül’ün Villası” diye damadı Mehmet Sarımermer’e ait evleri neden manşetine taşıdığını unutmuş değilim. Türkiye’nin “eski amiral gemisi” neden-sonuç bağlantısı kurmadan manşet atmaz. Ama biraz bilgiye ihtiyacımız var. Örneğin…
Mal varlığını saklasa da biliyoruz ki; Gül 2007’de, İstanbul Çekmeköy’deki “İdealist Kent Villaları”nda iki villa satın aldı. (Aynı sitede kayınbiraderi İbrahim Özyurt’un da bir villası var.) Gül, 8 oda 1 salon 368 metrekare alanlı villaları birleştirerek, arazisinin alanını 736 metrekareye yükseltti. Söylenenlere göre, Gül kendi villalarında oturacaktı ama Hayrünnisa Gül, Ümraniye’de oturmak istemedi; sosyetik Kanlıca’yı tercih etti. Ama belki de…
Sahibi oldukları bu iki villanın kaçak olması Gül ailesini tedirgin etmiş olabilir! Mutlak koruma alanındaki bu su havzasındaki araziye AKP’li Ümraniye Belediye Başkanı (Erdoğan’ın kızkardeşi Vesile’nin küçük kızı Kübra’nın kayınpederi) Hasan Can inşaat ruhsatı vermişti! Hiç, İSKİ İçme Suyu Havzaları Yönetmeliği’ne ya da yapılaşma oranı 10 kat artırılarak 0,42’den 4,42’ye yükseltildiğine filan girmeyeyim.
Çünkü…Daha ne mal varlığını yazabildik ne de Hürriyet gazetesinin o manşeti neden attığının kodlarını çözebildik. Yarına kaldı… *2*
Fatma AKSU
6 Temmuz 2014
Hürriyet
İşte Gül’ün oturacağı yeni evi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi bittikten sonra İstanbul’da taşınacağı ev belli oldu. Boğaz manzaralı lüks bir sitede yer alan evin satın alındığı iddia edilmişti ancak Cumhurbaşkanlığı villanın Gül’ün damadına ait olduğunu açıkladı.
İstanbul’un Anadolu yakasında uzun süredir ev arayan Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, sonunda Boğaz’da yaşamaya karar verdi. Daha önce Başbakan’a komşu olacağı belirtilen Gül, 5 yıl önce Kısıklı’da küçük bir koru içinde satın aldığı ve tadilatını yaptırdığı villaya taşınmaktan vazgeçip Beykoz’u tercih etti.
‘BİR NEVİ 7 YILIN ÖZETİ…’
Gül, Kanlıca sırtlarında Hıdiv Kasrı’nın üst kısmında yer alan lüks bir sitede oturacak. Boğaziçi İmar’dan gerekli yasal izinleri alındıktan sonra tadilat başladı. Gül çiftinin sır gibi saklanan ve inşaatı tamamlandıktan sonra taşınacağı, 5 dönümlük arazi içindeki villayı ilk kez Hürriyet görüntüledi. Boğaz’ın en gözde yerlerinden olan Hıdiv Kasrı’na ve Boğaz’a hâkim manzarasıyla dikkat çeken ve Gül’ün yakın akrabalarının da yaşadığı öğrenilen Hıdiv Evleri olarak bilinen sitedeki villalar, Turgut Özal döneminde, Şehmuz Tatlıcı tarafından yapılıp satılmıştı.
ETRAFI KALE GİBİ
Etrafı kale gibi yüksek duvarlar ve elektrikli telle çevrilen lüks sitede, Gül’ün oturacağı villanın önünde geniş bir arazi uzanıyor. Şu sıralar, Gül’ün taşınması için hummalı bir çalışmanın yürütüldüğü villadaki inşaatın dışarıdan görünmemesi için, etrafı beyaz tente ile kapatıldı. İşçilerin çalıştığı inşaatın üzerinde küçük bir de Türk Bayrağı dikili.
Sitenin dış duvarları kamera sistemi ile gözetlenirken, girişinde de sıkı güvenlik önlemi bulunuyor. Görev süresi 28 Ağustos’ta dolacak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu tarih itibariyle hem Dışişleri Bakanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı dönemi boyunca yaklaşık 11 yıldır kullandığı Dışişleri Konutu’nu boşaltacak.
KOMŞULARI
TOPLAM 28 villanın yer aldığı ve helikopter pistinin de bulunduğu sitede, 4.5 katlı villadan sadece 2 tane bulunuyor. Kanlıca’da HMB Villaları ya da Tatlıcı Villaları olarak bilinen sitedeki villalar A, B, C ve D olmak üzere 4 tipten oluşuyor. Gül’ün komşuları arasında TÜSİAD eski Başkanlarından Tuncay Özilhan, işadamı Yücel Kurttepeli ve Fenerbahçe eski Teknik Direktörü Aykut Kocaman bulunuyor.
Emlakçılar sitedeki villaların satışını, “Kanlıca’da yeşilliklerle çevrili, 103 bin metrekare arsa üzerine kurulu 28 villadan oluşan Tatlıcı Villaları’nda 810 metrekare kullanım alanlı, B tipi kısmi Boğaz manzaralı villa. Villanın kendine ait yüzme havuzu, iki adet tenis kortu, açık otoparkı, asansörü mevcuttur” ifadesinin yer aldığı ilanlarla yapıyor. Satış ilanında sitenin konumu uydudan gösteriliyor.
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz, aynı sitede bir villayı pazarlayan ve bölgeyi iyi bilen emlak danışmanlarından Bosforce Yönetici Ortağı Ulvi Özcan, sitenin özelliklerini şöyle anlattı: “Söz ettiğiniz Kanlıca Tatlıcı Villaları 103 bin metrekare üzerinde 28 villadan oluşuyor. Burası, Boğaziçi’nin en prestijli sitelerinden biri. Portföyümüzde olan B tipi villa, 1000 metrekare kullanım alanlı, müstakil yüzme havuzlu bir yer. A tipi bir villayı hiç gezmedim ve fikrim yok. Ama daha büyük bir kullanım alanına sahip olduğunu biliyorum.”
Soner Yalçın
syalcin@sozcu.com.tr
11 Temmuz 2014
Sözcü
Kaçınılmaz kavga
Gören canlı, karanlık mağaraya kapatılırsa görme kabiliyetini kaybediyor.Görme’niz için çabalıyorum. Aklı yüksek tutmaya çalışıyorum…Türkiye yeni bir döneme girdi.Görmeseniz bile…Doğum sancılarının şiddetini hissetmiyor olamazsınız!..
Tarih: 4 Temmuz 2014
Hürriyet gazetesinin manşetinde Bülent Arınç var:
“Gel Denirse Gül Çevirmez.” “AKP’nin Abi”si Arınç’ın açıklamaları şöyleydi: (Maddeleri ben koydum-SY)
1) Sayın Başbakanımız seçilip mazbatasını alınca, başbakanlık bitecek.
2) Geçici başbakan seçilecektir.
3) Ekim ayında da genel başkan seçilir. Ondan sonraki mesele 2015’e kadar partimizin ve hükümetin götürülmesidir.
4) Ekim’deki kongrede parti, teşkilat isterse, istişareler Abdullah Gül derse, elbette Sayın Gül bu talebi geri çevirmez, Genel Başkanlığa aday olur.
İki gün sonra…Tarih: 6 Temmuz 2014Neler yaşandı ise Hürriyet alelacele bu kez Abdullah Gül’ü manşetine taşıdı. Gül’ün villası haberini manşetten verdi:
“Gül’ün Yeni Köşkü.” Haber yalandı ve Gül hemen açıklama yaptı.Şimdi…
İki gün arayla yapılan manşetleri birlikte okuyunuz; ne düşünürsünüz?
Hürriyet, Gül’ü yıpratmak mı istiyor?
Yoksa…Erdoğan’ı ürkütmek mi istemiyor? Doğrusu ise şu:
Zorunlu bir iktidar kavgası var…
Erdoğan’ın cenazesi
Kicking Upstairs…
Yükselterek-yukarı iterek güçsüz hale getirmek, diyebiliriz…Tarih göstermiştir ki; iktidarı ustaca kullanmayı bilenler ancak aynı yeteneğe sahip olanlar tarafından alaşağı edilebilir. Yani…Ortaçağ, yeteneksizler yönetimidir.
“Ölmüş” yeteneksiz Erdoğan’ın “cenazesini” yeteneksiz dava arkadaşlarına kaldırtacaklar! Gül ve Arınç (Cemil Çiçek vd), Erdoğan’ı Çankaya Köşkü’ne çıkarıp ondan kurtulup; kırıp dökmeden AKP’yi tekrar ele geçirme hesabı peşindedir. Erdoğan’ın siyasi yasaklı olduğu ve Gül’ün başbakan olduğu 58’inci Hükümet (28 Kasım 2002- 11 Mart 2003) AKP’nin “Asr-ı Saadet” dönemi olarak gördükleri sır değil!
Yolları aslında çok önceden ayrılmıştı fakat sandık başarısı Erdoğan’ı kaçınılmaz “tek adam” yaptı. Aslında…Erdoğan’ın “güç sarhoşluğu”, üç dönem seçilme dayatması ve herkesin kalbini kırması bu grubun işini kolaylaştırdı. Bugün AKP’deki sessiz çoğunluk Erdoğan’dan kurtulmayı hesaplıyor. Hepsi Çankaya Köşkü’ne “hapsedilmiş” bir Turgut Özal beklentisi içinde!
Bakınız…AKP’nin “kurt politikacıları” düğmeye Ekmeleddin İhsanoğlu’nu “çatı adayı” yaptırarak bastı! Dikkat ediniz:
Cumhurbaşkanlığı seçiminde gündemde ne var? “Eğer Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne çıkarsa Türkiye’yi Başkanlık Sistemi’yle yönetecek!”Aklın yerini cehalet aldı!
Yahu…
Erdoğan zaten pratik hayatta Türkiye’yi “Başbakanlık Sistemi”yle yönettiğinin farkında değil misiniz? Erdoğan ne istedi de AKP karşı çıktı; TBMM yerine getirmedi? Sahiden Ankara’da bir Meclis’in olduğunu mu sanıyorsunuz; dekor olduğunun farkında değil misiniz? (Erdoğan sadece Gezi Parkı’na istediğini yapamadı.)
Asıl amaç; Çankaya Köşkü’ne çıkacak Erdoğan’ı şimdiden “topal ördek” (Lame duck)yapmak!Oyun kurucular arasında; muhalefetten umudunu kesen- ABD, İngiltere, İsrail’in olmadığını düşünmek saflıktır.
Gül’e mesaj
Tespit: Kimi meslektaşlar, yeni kurulan Merkez Parti’nin, Gül-Arınç gibi AKP’lilerin partisi olduğunu yazdı. Hiç ilgisi yok. Merkez Parti sık sık örneğini gördüğümüz “pazarlık partisidir” sadece. Önemsizdir.
Evet ana konuya dönersek, Gül ve Arınç AKP’yi tekrar istiyor.
Gül’ün son günlerdeki “siyasete dönecek misiniz” sorusuna verdiği yanıtlara bakınız; hep bir vurguda bulunuyor: “Ben AKP kurucusuyum.” Erdoğan ise kurucusu bile değil, diye de okuyabiliriz bunu. (AKP resmi sitesinde Erdoğan kurucu gözüküyor, oysa değil. Ve aynı sitede Gül kurucu olarak gözükmüyor! Bu tür ince ayrıntılara dikkatinizi çekerim.)
Sonuçta…Üç ay önce “siyaset planım yok” diyen Gül, bugün “milletim/partim ne derse o olacak. Millete hizmete devam edeceğim” pozisyonuna geldi. Gül kongre çalışmalarına başlamıştır, diyebiliriz. Fakat…İlk darbeyi hiç beklemediği bir yerden eski amiral gemisi Hürriyet’ten yedi!
Hürriyet’in kodunu çözmek zorundayız. Çünkü…Abdullah Gül, Nevzat Yalçıntaş’tır; yani Aydınlar Ocağı.Abdullah Gül, İKÖ Kalkınma Bankası demektir; yani Suudi Arabistan. (Abdülaziz el-Suud Nişanı’na sahiptir.) Abdullah Gül, Exeter üniversitesidir; yani İngiltere’dir. (Büyük İngiliz Yüksek Şövalye Nişanı’na sahiptir.)Abdullah Gül, Erbakan’ı ilk kez ABD’ye götüren Yahudi lobisiyle tanıştırandır.Vs…
İlginçtir, Hürriyet’in villa manşetinden sonra Gül’ün siyasete dönüp dönmeyeceğiyle ilgili konuşmalar bıçak gibi kesildi. Neler oluyor? Ne yazık ki “bizim mahalle” sadece Tayyip mi-Ekmel Bey mi tartışması yapıp duruyor.
Ortaçağ aklın çöküşüdür… Sormayalım mı; Quo Vadimus-Nereye Gidiyoruz? Bölge yanıyor; “yeniden yapılandırmada” Türkiye’ye hangi rol biçildi? Kişiselleştirilerek içi boşaltılan bir siyaset anlayışı, Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdi. Ne yazık ki, hep sözde bir tehlikeyi işaret ederek, korkutarak sizi Cumhuriyet’in tasfiye memuru yapıyorlar. 1950’lilerde DP’nin imal edilmiş bir “komünist tehlikesi” vardı. Son dönemde de…
Erdoğan-Cemaat ittifakı imali “darbeci Ergenekon tehlikesi” vardı. Şimdi…Bugün “ulusalcılar tehlikesi” imal edilmeye çalışılıyor.Görüyorum ki, Gül ile ilgili yazdığım yazılar sosyal medyada pek paylaşılmıyor; Gül bile ehven-i şer görülüyor demek.
Ortaçağ tam da budur; her şeyden az bilenler dönemidir ve kullarında karar verme kabiliyeti yoktur.Doğum sancılarının yaşandığı bu süreçte ilk mücadele; umutsuzluğu kimlik haline getirenlere karşı verilmelidir. Sürü olmayı-cahiliye döneminde yaşamayı kabul etmeyeceğiz. Kemalist Devrim’den vazgeçmeyeceğiz.Ortaçağ’ı yıkacağız… *4*
KAYNAK
*1* http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/soner-yalcin/gulun-damadi-551972/
*2* http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/soner-yalcin/gu%c2%adl%c2%adun-mal-var%c2%adli%c2%adgi-552750/
*3* http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26749727.asp
*4* http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/soner-yalcin/kacinilmaz-kavga-553508/