DİN VE AHLÂK * JEAN MESLIER : SAĞDUYU TANRISIZLIGIN İLMİHALİ

JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

50. BU HAYATIN ZORLUKLARINA KARSI DINI TESELLILERIN BOSLUGU. BIR CENNET BIR AHIRET UMUDU HAYALDIR, HAYAL URUNUNDEN BASKA BIR SEY DEGILDIR

Yuce bir Allah’in yonetimi altinda nicin bu kadar caresiz, bu kadar perisan insanlar bulundugunu sordugunuz zaman, “Bu alem, insani daha mutlu bir aleme goturmeye mahsustur” diye bizi avuturlar. Bize, uzerinde yasadigimiz yuvarlagin bir “sinav yeri” oldugunu soylerler. Sonra “Allah yalniz kendisine ozgu olan gerceklesmesi olanaksizi ve suresiz mutlulugu insana verememis ve ulastiramamistir” diyerek agzimizi kapatirlar. Bu cevaplarla nasil yetinilebilir? Nasil tatmin olunabilir?
Once ahiret hayati: Bu ahiret hayati fikri, bunu varsaymakla simdi eristikleri mutluluktan daha surekli, daha saf bir mutluluga sahip olmak icin, insanlarin oldukten sonra tekrar yasamak arzularinin ifadesi olan hayal gucunden baska bir dayanaga sahip degildir.
Ikinci olarak: Her seyi bilen, yaratiklarinin dusunce ve gidisatina tumuyle vakif bulunmasi gereken bir Allah’in, islemlerinden ve niyetlerinden emin olmak icin bu kadar sinavlara ihtiyaci oldugunu havsala nasil alabilir?
Ucuncu olarak: Bilim adamlarinin hesaplarina gore, uzerinde bulundugumuz yeryuzu alti ya da yedi milyon yildan beri mevcuttur. Bu zamandan beri milletler turlu bicimler altinda, surekli zarar ve felaketlere ugradi. Surekli olarak zorbalarin, fatihlerin, kahramanlarin, savaslarin, su baskinlarinin, kurakliklarin, istilaci kuvvetlerin vb. sikintisi altinda insan turunun tedirgin ve perisan edildigini tarih bize gosteriyor. Bu kadar uzun sikintilar ve zalimce felaketler, zorluklar; tanrisalligin gizli niyetleri hakkinda bizi temin edecek icerikte midir? Bu kadar surekli bunca kotuluk, bunca felaket, tanrisal lutfun bize hazirladigi gelecek hakkinda yuksek bir fikir verir mi?
Dorduncu olarak: Eger bize temin edilmek istendigi gibi, Allah; kerim, iyilik ve hayirsever ise, insanlara surekli mutluluk olmasa bile, hic olmazsa olumlu yaratiklari bu dunyada erisebilecekleri olcude bir mutluluga kavusturamaz miydi? Mutlu olmak icin sonsuz ya da ilahi bir mutluluga muhtac miyiz?
Besinci olarak: Eger Allah, bu dunyada insanlari, mutlu olduklari dereceden fazla mutlu etmediyse, sofularin anlatilmaz ve bitmez bir haz ve nimete erisilecegini iddia ettigi “cennet” umudu ne olur? Eger Allah aklimizin erebilecegi tek yer olan yeryuzunu kotuluklerden koruyamamis ya da korumak istememisse, hakkinda hicbir fikrimiz olmayan oteki dunyayi (yani ahiret dunyasini) kotuluk ve felaketlerden koruyabilecegine ya da korumak isteyecegine ne sebep dusunebiliriz?
Lactance’e* gore, 2000 yil once Epicure soyle demis:
“Allah, ya kotuluge engel olmak istiyor ancak kotulugu yasaklamaya muktedir olamiyor; ya kotulugu yasaklamaya muktedir olabiliyor ancak engel olmak istemiyor; ya kotulugu ne istiyor ne de yasaklayabiliyor; ya da kotulugu Allah hem istiyor hem de yasaklamaya kadirdir. Eger yasaklamaya kadir olmaksizin yasaklamak istiyorsa,
Allah acizdir; eger Allah kotulugu yasaklamaya gucu yettigi halde yasaklamak istemiyorsa, bu durumda ona atfedilmesi zorunlu tutulan bir kotulukculuk karsisinda bulunuyoruz demektir. Eger Allah kotulugu yasaklamaya hem gucu yetmiyor, hem de bunu yasaklamak istemiyorsa, hem aciz hem herkesin kotulugunu isteyen olur; eger Allah kotulugun yasaklanmasini hem istiyor ve buna da gucu yetiyorsa, o halde kotuluk nereden geliyor? Ya da Allah kotulugun olmasina neden engel olmuyor? “
2000 yili gecen bir sureden beri sagduyu sahibi, bu zorluklarin cozumunu bekliyor. Hocalar, papazlar, hahamlar vb. ise bize bu zorluklarin ancak ahirette cozulecegini ogretip duruyorlar.
Firmiavaus Lactantio uslubunun zayifligi nedeniyle Le Ciceron obretien lakabini almis olan bir Hiristiyanlik savunucusudur. 225 yilinda buyuk olasilikla Trete’de olmustur. Baslica eseri, De laformation deI’homme’dir. (A. C. )

Insanin kendini hakikate adamasi ahlakin alameti farikasiysa, o zaman dusunme sorumlulugunun altina girmis bir insanin eyleminden daha yuce, daha soylu, daha kahramanca bir adanis yoktur.
Bilgiye en kestirme yol oldugu soylenen iman,
yalnizca akli tahrip eden bir kisa devredir.
RAND,AYN (1905-1982) Rusya dogumlu ABD’li yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi – Aforizmalar – Derleyen Joan Konner

Zekilik kadar aptallik da gerekliydi.
Ama aptalca davranmak da zekice davranmak kadar zordu.
George Orwell – Hayvan Ciftligi

Oraj Poyraz
This entry was posted in DİN-İNANÇ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *