İRAN’DA ŞERİAT DEVLETİNİN GERÇEKLERİ VE ŞERİATIN ELİ KANLI DİKTATÖRLERİ * Cumhurbaşkanı Ebrahim Raeisi

İRAN’DA ŞERİAT DEVLETİNİN GERÇEKLERİ
VE ŞERİATIN  ELİ KANLI DİKTATÖRLERİ


56 yaşına kadar ki tüm iş tecrübesi ve memuriyet hayatı İran Yargı Kurumunda geçen ilkokul eğitimli bu zalim kişi,  Cumhurbaşkanı Ebrahim Raeis, İran’da her yıl yağmur gibi açık ve gizli yapılan tüm idamlarda da en yetkili karar sahibidir.. Eli çok kanlıdır.


İran’da helikopter kazasında ölen Cumhurbaşkanı Ebrahim Raeisi, bildiğimiz
Pozitif ve modern eğitim süreçlerinden sadece ilkokulu bitirmiştir..
Ortaokul ve Lise tahsili bile yoktur..
Güya ilkokulu bitirdikten sonra “hozei elmiye” yani MEDRESE’ye devam etmiş.. Yani Papazlık mektebine gitmiştir.
Ömrü hayatında 1 saat bile modern hukuk tahsili yapmadığı halde devrimin hemen sonrasında Tahran’a yakın Karaj کرج şehrinde Cumhuriyet Savcısı yapılmıştır..Ondan sadece 2 yıl sonra ise 22 yaşında iken Emam Khomeini’nin onayı ile Tahran Savcı Yardımcısı olarak atandı..
Bu tarihten itibaren yüksele yüksele 50 li yaşında İran yargı kurumunun en tepesine kadar yükseldi. Öyle ki, Seyed Ali Khamenei tarafından “Raeisi Ghovei Ghazaeye” رئیس قوه قضائیه ) (yani Yargı Kurumunun Başkanı) olarak atandı..Dikkatinizi çekerim; tek 1 saat bile modern hukuk tahsili görmeden bu makama getirildi.
Şhamsi 1367 senesi (37 yıl önce) yaz mevsimindeki toplu katliamlarda en önemli rolü oynayan 4 zalim kişiden birisidir.
1367 yazında Emam Khomeini denen zalim, bir gece yarısı Allah’tan geldiğini varsaydığı bir ilhamla uykusundan uyanıp derhal 4 kişilik bir tim (takım) kurdu..Oluşturulan bu 4 kişilik tım sonraki yıllarda “ölüm timi تیم مرگ” olarak adlandırıldı..Bu ölüm timinin en asli unsurlarından birisi de daha yeni 25-26 yaşlarına basmış olan ölen Cumhurbaşkanı Ebrahim Raeisi idi..
Emam Khomeini’den aldıkları talimat çerçevesinde ülkenin muhtelif cezaevlerinde o gün için kesinleşmiş hapis cezalarını yatmakta olan rejim muhalifi binlerce genç 15 gün gibi çok kısa bir süre içinde cezaevi bahçelerine çıkarılıp kurşuna dizilmek suretiyle idam edilmişlerdir..Idam edilen gençlerin cesetleri ülkenin muhtelif bölgelerinde bugün bile tespit edilemeyen yerlerde açılan çukurlara topluca gömülmüşlerdir..Aradan 37 yıl geçmiş olmasına rağmen aileler hala gizliden gizliye çocuklarının hangi çukurlara gömüldüklerine dair iz sürmektedirler..
1367 yazında icra edilen bu idamlarda, idam edilen gençlerin sayısı konusunda bir kaç binli rakamlar zikredilmektedir.. Bu rakamlardan en düşüğüne göre 3.500 kişi; bir diğerine göre 5 bin kişi; bir diğerine göre 10 bin genç; yurt dışında yerleşik İran muhalifi insan hakları örgütleri ise tam 30 bin gencin toplu olarak idam edildiğini ve idam edilenlerin isimlerinin de kendi ellerinde var olduğunu söylemektedirler.. Devlet resmi olarak bu konuda bugüne kadar hiçbir açıklama yapmamıştır.
İşte gerçekleştirilen bu idam  kararlarının altında Khomeini tarafından 1 gecede oluşturulan işbu ÖLÜM TİMİ تیم مرگ nin imzası vardır. Bu ölüm timinde yer alan 4 asli unsurdan birisi ve en önemlisi de dün ölen Cumhurbaşkanı Ebrahim Raeisi’dir..Yani kendisi bizzat büyük bir katil’dir..
56 yaşına kadar ki tüm iş tecrübesi ve memuriyet hayatı İran Yargı Kurumunda geçen bu zalim kişi Iran’da her yıl yağmur gibi açık ve gizli yapılan tüm idamlarda da en yetkili karar verici ve karar sahibidir..
Şunu bir kez daha vurgulamakta büyük fayda mülahaza ediyorum: Tüm bu cinayetlere ve idamlara hukuk adına karar veren ve uygulayan ya da uygulatan Ebrahim Raeisi 1 saatlik bile “pozitif hukuk eğitimi” almamış bir kişidir. Bu kişi ortaokul ve Lise eğitimi de görmemiştir.
Daha çok yakınlarda, yani sadece yaklaşık 2 sene önce Mehsa Amini’nin işkencede öldürülmesi üzerine yapılan sokak gösterilerinde devletin resmi açıklamasına göre 550; gerçek olan duruma göre ise 3.500 kişi derin devlet güçlerince öldürülmüştür..Bu dönemde Ebrahim Raeisi İran’da Cumhurbaşkanıdır ve sokak gösterilerini bastırma talimatı bizzat kendisi tarafından verilmiştir..Bu katliam listelerini çok daha da uzatmak mümkündür.
Hülasa Ebrahim Raeisi’nin başı,gözü,eli-ayağı yani her tarafı kana ve katliama bulanmıştır..Bundan sonraki ebedî mekanı muhtemelen “cehennem” olacaktır..
Çok güzel bir Atasözü vardır Türkçede..; “Su destisi su yolunda kırılır.”
…Veya da “etme bulma dünyası..”
100 binlerle ifade edilen insanın kanı elinde iken sen de aynen dün ki gibi vuku bulan bir kazada “diri diri yanar ve kül olursun..” Allah’ın elinin tecellisi de bazan böyle oluyor işte..!
Ebrahim Raeisi’nin cesedi kömürleşmiş bir vaziyette bulunmuştur..
Çok iyi tanıdığıma inandığım başta İrandaki benim dostlarım olmak üzere tüm İran halkı Beklenmeyen bir zamanda vuku bulan bu ölüm dolayısıyla yurt içinde yaşayan İran halkının en az %90’ı ve yurt dışında yaşayan İran diasporasının ise %100’ü olmak üzere büyük bir mutluluk ve keyif içindedirler..
İzlediğim yurt dışı haber sitelerinde bugün pek çok kutlama ve bayram tasvirleri de gördüm.. 5 yıl önce Ghasem Sokeymani’nin öldürülmesi de böylesi büyük bir mutlulukla karşılanmıştı..
1979 şubat ayında Emam Khomeini önderliğinde gerçekleştirilen İran İslam Devrimi İran’a asla mutluluk ve refah değil; kan, gözyaşı ve zulüm getirmiştir. Açlık, fakirlik, yoksulluk ve geri kalmışlık getirmiştir.. Şahlık yönetimi büyük bir özlemle halk tarafından aranır olmuştur. Yapılan gösterilerde sıklıkla “Reza Şah, rohet şad” yani “Rıza Şah, ruhun şad olsun” sloganları atılmaktadır..
Allah memleketimizi İran benzeri bir din aldatmacasından ve zalimliğinden ebediyen korusun..!

Yazar bilinmiyor
This entry was posted in FAŞİZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *