DOĞU PERİNÇEK’E MEKTUP 1
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ‘Taliban, Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye’de yaptığı gibi Afganistan’ın Kurtuluş Savaşını başardı’ dedi.
Sayın Perinçek’in “Kurtuluş Savaşı”ndan ne anladığı bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Ancak; Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları önderliğindeki Türk Milleti’nin başarısını, ABD yönetiminin doğurup büyüttüğü dinci bir suç örgütünün örnek alarak ve aynı şekilde başarıya ulaştığını iddia etmesi en hafif ifadeyle bir akıl tutulmasıdır, emperyalizmi yeriyormuş gibi yapıp “Türk Kurtuluş Savaşı” ile dinci suç örgütünü özdeşleştirmektir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları önderliğindeki Türk Milleti bir bağımsızlık savaşı vermiş ve yedi düveli topraklarımızdan kovmuştur. Bunu yaparken; kadınları, beyefendinin hayran olduğu suç örgütü lideri gibi kapatmamış, ahlaksız işlemlere tabii tutmamıştır. Tam tersine, yiğit Anadolu kadınları bazen tek başlarına bazen erkekleriyle omuz omuza savaşa bizzat katılmışlardır.
Bu zihniyet, “Türkiye’de de ABD hegamonyasından kurtulmak için şeriata razıyız” algısını mı oluşturmaya çalışmaktadır?
Bu akıl dışı, bunama sinyalleri veren açıklamayı şiddetle kınadığımızı kamuoyuna duyururuz.
-Erol Güçlü – Avusturya ADD – Genel Sekreteri
DOĞU PERİNÇEK’E MEKTUP 2
Sayın Erol Güçlü’nün AKP’nin ve sarayın yardakçılığına soyunmuş olan Doğu Perinçek hakkında yazdığı görüşlerine katılıyorum. Perinçek’in siyasi yaşamındaki yalpalar sonucu varmış olduğu yer kendisi için trajik ve üzücüdür.
Bilindiği gibi kendi ifadesi ile Perinçek ve partisi, AKP ile aynı gemide olup geminin rotasını kendisinin çizmekte olduğunu açıklamıştır. Diğer bir deyişle Perinçek Erdoğan’ın akıl hocası, olmaya soyunmuştur. Ha AKP, Ha Perinçek, birbirlerinden farkı yoktur.
Radikal islamcı, yobaz, eğitimsiz, vahşi bir topluluk olan ve Afganistan’da hayatı ŞERİAT kurallarına göre düzenleyeceğini açıklayan, kadınlara yaşam hakkı tanımayan, eğitim görmelerine izin vermeyen, kız çocuklarının okumasını engelleyen, çağlar öncesi vandal terörist bir toplumun kendi halkından insanları ve Taliban’a yoksul olduğundan yemek pişiremeyen kadını bile bomba ile katleden, Burkasız kadınları kurşuna dizen, Afganistan’ı silah ve terör gücü ile ele geçiren Taliban’ın Demokrasiyi önceleyen kendi halkını katlederek radikal islamı dayatmasını “Emperyalizmle mücadele” olarak niteleyen ve Taliban ile YÜCE ATATÜRK’ü aynı kefeye koyarak RADİKAL SİYASİ İSLAMA, AKP’ye ve EMPERYALİZME hizmet eden Doğu Perinçek’i kınıyorum.
Yakın geçmişte grup içinde TGB ve LGB ile yaptığımız yazışmalarda ATATÜRK’ün izinde olduklarını yazmış olan bu grupların başkanları Doğu Perinçek’i de kendilerine örnek aldıklarını açıklamışlardı. Merak ediyorum; Bu düşünceleri halen devam etmekte midir?
Atatürk Ulusumuzun, Bağımsızlığının, akılın, çağdaşlığın, bilginin büyük lideridir. Atatürk antiemperyalisttir, Doğmacı değildir, Ölmeye soyunacak kadar vatanseverdir. Laik Cumhuriyetin ve demokrasinin Akîl önderidir. Yobaz din adamlarının devlete ve ülkeye verdikleri büyük zararı bildiğinden Laikliği Cumhuriyetimizin temeli yapmıştır.
Doğu Perinçek ne yaparsa yapsın, yazsın, İlk seçimde AKP ile birlikte siyaset sahnesinden silinecek ve ardında hiç de hoş olmayan siyasi bir geçmiş bırakacaktır.
Naci Kaptan
DOĞU PERİNÇEK’E MEKTUP 3
Mustafa Kemal Paşa ve Taliban
Yıldırım KOÇ – 19 Ağustos 2021
Mustafa Kemal Paşa’yı, salt ABD’ye karşı çıkıyor diye geçmişte onun köpekliğini yapmışlarla aynı cümle içinde kullanmak, akıllı insanın yapacağı iş değildir. “Ayıp” sözcüğü yeterli değil; çok çok ayıp.
Bazı kavramları birbirine benzetemezsiniz, aynı cümle içinde kullanamazsınız. Hayvan leşi ile kuzu şişinin benzer yanı vardır; ikisi de ettir. Ancak hayvan leşinin kuzu şişi gibi olduğunu söylerseniz, saçmalamış olursunuz. Mustafa Kemal Paşa ile Taliban’ı aynı cümle içinde kullanmak, Taliban’ın Mustafa Kemal Paşa’ya benzediğini ileri sürmek ise saçmalamanın ötesinde bir durumdur.
Kemalizm konusunda epeyce çalışmış biri olarak, Mustafa Kemal Paşa’nın tüm yaşamı boyunca karşı çıktığı bir anlayışı temel alan Taliban’ın Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye’de yaptığını tekrarladığını ileri sürebilmeyi anlayamıyorum. “Akıl tutulması” kavramı bile bu durumu açıklayamıyor.
Mustafa Kemal Paşa’nın savunduğu ve önemli ölçüde gerçekleştirdiği demokratik devrimin en önemli üç unsurundan biri, insanların başka insanların kulu olmasına son vermesiydi. Atatürk, insanların, şeyhlerin, din adamlarının, toprak ağalarının, aşiret reislerinin, sermayedarların ve kadınların da erkeklerin kulu olmasını önleyebilmek için son derece önemli girişimler gerçekleştirdi. Kurtuluş Savaşımız, aynı zamanda Osmanlı’nın padişahının ve halifesinin kulluğuna karşı bir mücadeleydi. Taliban ise insanların kulluğunu temel alan bir düzen kuruyor; özgür insanları kullaştırmayı amaçlıyor.
Mustafa Kemal Paşa, başından itibaren onurlu bir dış politika izledi. Karakol Cemiyeti’nin Sovyet Rusya ile imzaladığı ve alınacak yardım karşılığında bağımlılık temelinde bir ilişki öngören anlaşmayı yırttı. Sovyet Rusya’dan yardım aldı; ancak bağımsızlığımıza en küçük bir zarar vermedi; Sovyet Rusya ile bağımlılık yerine eşitler arasında saygıya dayalı bir ilişki kurdu. Emperyalizme karşı mücadelesi, insanın insanı sömürmediği ve tüm insanlığın dostluk içinde yaşadığı bir dünya amacına hizmet edecek biçimde bağımsız bir Türkiye yaratmayı hedefliyordu. Taliban ise emperyalizmin kuklası olarak ortaya çıktı. Emperyalizm tarafından beslendi, desteklendi, finanse edildi, silahlandırıldı ve tabii ki kullanıldı. Taliban’ın bugünkü amacı ise, insanlığı karanlığın içine sürüklemektir. Ne zaman yeniden emperyalizmin kuklası olmayacağının hiçbir garantisi yoktur.
Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı’dan devralınan toplumu çağdaş bir ulusa dönüştürmek için mücadele etti. Taliban ise çağdaş ulus yerine din adamlarının diktatörlüğü temelinde yaşayacak bir toplum yaratmaya çalışıyor.
Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı yıllarında, en zor ve sıkıntılı dönemlerde bile, Meclis içinde demokratik bir işleyiş sağladı ve gücünü demokratik bir biçimde Meclis’ten aldı. Taliban’ın demokratlığından söz edebilmek için insanın aklını yitirmiş olması gerekir.
Mustafa Kemal Paşa Kurtuluş Savaşı yıllarında bile hukukun üstünlüğünü, insanlığın evrensel değerlerini temel alarak hareket etti. Taliban için insanlığın evrensel değerleri gibi bir anlayış yoktur. Hukuk ise, din adamlarının keyfi diktatörlüğüdür.
Bu farkları daha uzun uzun anlatabilirim. Ancak inanın değmez. Bir yüzyıla damgasını vurmuş, insanın insanı sömürmediği ve ezmediği bir dünya hedefini aklından hiç çıkarmadan özgür ve demokratik bir ülke kurmuş olan Mustafa Kemal Paşa’yı, salt ABD’ye karşı çıkıyor diye geçmişte onun köpekliğini yapmışlarla aynı cümle içinde kullanmak, akıllı insanın yapacağı iş değildir. “Ayıp” sözcüğü yeterli değil; çok çok ayıp.
Eski İşçi partisi yeni Vatan partisi gen.bşk olan Perinçek,i partili üyelerinden bir çoğu partisinden istifa etmişlerdir..onu en iyi tanıyanlardan(1960 lar -Ankara )biri ,de eski MYK üyesi olup istifa eden değerli yakın dostum yazar Erol bilbiliktir..emekleriniz için teşekkürler.