“TAAMMÜDEN PAÇOZLAŞTIRMA…” * VUU GENÇLER VURDU GOL OLDU #0ymoyyok 

VUU GENÇLER VURDU GOL OLDU #0ymoyyok 


Noyan UMRUK / 28.06.2020 / noyanumruk@hotmail.com

“TAAMMÜDEN PAÇOZLAŞTIRMA…”

Tüm dünyada temel eğitim sisteminin amacı çağı, toplumsal koşulları özümseyerek gerektiğinde onları eleştirebilen, üretim biçimlerine uygun beceriler kazandırılan yaratıcı, aydınlanmış, özgür, nitelikli yurttaşlar, daha doğrusu yurtseverler toplumu oluşturmaktır. Kindar değil ama “dindar” olmak demokrasilerde özgür bireylerin seçimi değil midir?
Neyse, asıl konumuz bu değil. Asıl konu: 8, 12 ya da 4+4+4 olsun, temel eğitim sistemimizden aydınlanmış, özgür, nitelikli yurttaşlar çıkıyor mu? Amacından sapmış bir öğretimi kaça bölerseniz bölün sonuç değişmez. Bu sistemden çıkan öğrencilerin binlercesi sınavlarda sıfır çekiyor. Gerisi hikaye… Korona günlerinde internet üzerinden eğitimin yarattığı eşitsizlik de işin cabası…
Asıl analiz edilmesi gereken konu bu…
Dolabınızda ekmek yoksa ziyafet hayali kurmak zordur.(1) Temel eğitimi bitiren öğrenci bir konuyu mantıklı bir düzen içinde anlatamıyor, yazamıyorsa, güzelim Türkçeyi kullanamıyorsa, bilimsel kavramları içi boş sözcükler olarak anımsıyorsa, beceri fakiriyse, okumanın, sanatın erdeminin farkında değilse bu dolabında ekmek olmayandır. İmamın da, mühendisin de, şairin de güzel yazı yazmaya, hesap yapmaya, ülkesinin tarihini, coğrafyasını, maddi koşullarını doğru bilmeye ve aklını kullanmaya gereksinimi vardır. Yolunu kaybeden toplumlar çıkmaz sokaklara ad takarak oyalanırlar.
Büyük bir üzüntüyle izleniyor ki; Cumhuriyetin ilk döneminde, tüm güçlüklere karşın o dönemin koşullarına uygun olarak oluşturulan ve tüm dünyaya örnek olan “Milli Eğitim Sistemi”, sistemin gözbebeği Köy Enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan süreçte kan kaybede kaybede, nihayet bugün çökmektedir. Kafa yerine başlık değiştiren biri, bu dünyada zorluk çekecektir. Mustafa Kemal şapka devriminin yanına Tevhid-i Tedrisat yasasını koyduğu için bugünkü Türkiye var.(2)
İnsanı insan yapan değerlerin hızla yitirilmesi sürecini, yine arızalı saatin en azından günde iki defa doğruyu göstermesi gibi bir zamanlar Zaman gazetesinde de yazan Alev Alatlı, “Beyaz Türkler Küstüler” adlı kitabında hızlandırılmış kapitalizmle birlikte bir eblehleşme, “Paçozlaşma” dönemi yaşanıyor biçiminde yorumluyor.
Alatlı “Paçoz,” sözcüğünü ise şöyle tanımlıyor:” Paçoz, kendi çıkarları için her yolu mübah sayan, küstah, beş para etmez, sokak kurnazı, zevzek, müptezel, basmakalıp, palavracı, rüküş, hoyrat, içtensiz, pespaye, nekes, terbiyesiz, aşağılık, ahlaksız, kalleş.
Dostoyevski ‘Puşlost’ (Poshlost) der. Topluma musallat olan, iblis ayarlı, paçozluktur, Puşlost. Puşlost tüm bu kavramları içinde toplayan tanımlama. Bizde de Ömer Seyfettin’in Efruz Bey tiplemesi, Nesin’in Zübük’ü kısmen buna yakındır.
Ama benim ele aldığım paçozluk süreci Puşlost’a daha yakın ve korkum o ki, bu iblis Türkiye’ye “taammüden yerleştirilmek” istenmektedir. Paçozluğun dini, ırkı, sınıfı, cinsiyeti yoktur ve giderek Türkiye’ye yerleşiyor…Mesela ‘Bermuda Müsellesi’ diye Bermuda Şeytan Üçgeni hakkında Fethullah Gülen imzasıyla yayınlanan o kocaman yazı paçozluktur… Çünkü matematiksiz teknoloji, biyolojisiz çevre, notasız müzik… olmaz.”(3)
Ve bu paçozlaşma sürecine, bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir misali bakınız rahmetli Memduh Şevket Eygi Milli Gazetede nasıl isyan ediyor:
“İSLAMCILIĞIN da cıcığını çıkarttınız, Allah müstahakkınızı versin!.. Ben çoğunuzun o eski mücahitlik günlerini de bilirim, ne nutuklar atıyor, mangallarda kül bırakmıyordunuz. Sonra mücahitlik postunu çıkardınız müteahhit oldunuz…
Bre uğursuzlar!..
İslam’da devlet ve belediye bütçelerini hortumlamak var mıdır?
Rüşvet almak var mıdır?
Haram yemek var mıdır?
Her türlü emanete hıyanet etmek var mıdır?
Yalan söylemek, halkı aldatmak var mıdır?
Arsa ve arazileri yapılaşmaya açarak,
binalara fazla kat çıkma izni sağlayarak,
haram komisyonlar almak var mıdır?
İhalelere fesat karıştırmak var mıdır?
Haram yollarla süper zengin olmak var mıdır?
Size beddua ediyorum. Allah belanızı versin!..
İki yakanız bir araya gelmesin!..
Haram servetlerinizi huzur içinde yiyemeyin emi!..
Müslümanların yüzünü kara çıkarttınız…
Başınız belâdan kurtulmasın…”
Yaşanılan çöküş sürecini onlar bile böylece anlatıyor…
Bütün anket ve araştırmaların, eğitim, aydınlanma düzeyi yükseldikçe siyasi tercihlerin çok daha rasyonel-akılcı olduğunu açıkça vurguladığı bilinmekte…
Siyasal iktidardan nemalanan profesörlerin bile önemli oy potansiyeli olarak değerlendirdikleri kendi ifadeleri ile “cahilleri”, “eğitim görmüş, aydın” yurttaşlara yeğ tuttukları da bilinmekte…
Bu durumda, tüm yurtsever kurum, kuruluş ve yurttaşların bu “taammüden paçozlaştırma” sürecine çok kararlı biçimde karşı çıkarak özellikle ülkenin en önemli zenginliği genç kuşakların eğitim ve aydınlamasını gündemin birinci maddesine oturtmaları gerekiyor…

(1)Doğan, KUBAN;”Çöküntü Senaryoları”, Cumhutiyet Bilim-Teknik, 13.04.2012
(2)a.g.y.; a.g.m.
(3) Şenay YILDIZ/ senay.yildiz@aksam.com.tr
This entry was posted in YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *