Yeni Parlak Jurnal yazısı / 6 Eylül 2019
SS Ourang Medan’ın Gizemi:
Açık denizde tüm mürettabatı ölü bulunmuştu
1947 yılında Hollanda bandıralı SS Ourang Medan isimli geminin tüm mürettebatı açık denizde yüzlerine yerleşmiş korku ifadesiyle ölü olarak bulundu.
Hollanda Bandıralı SS Ourang Medan bir kargo gemisi olarak görev yapıyordu. 1947 yılında o dönemin popüler ticaret yolu üzerinde yer alan Sumatra yakınlarında seyir eden gemiden S.O.S sinyali verildi. Mors koduyla gönderilen sinyalde kaptanın ve diğer tüm mürettebatın öldüğü, bir tek kendisinin kaldığı ve kendisinin de ölmek üzere olduğu belirtiliyordu. Bu çağrının ardından gemiden dışarıya gönderilen tüm iletişim kesilmişti. Çağrıyı duyan 4 gemiden SS Ourang Medan’a yakın olan Silver Star 50 deniz mili yol kat etmesinin ardından yardım çağrısının yapıldığı gemiye ulaşmayı başardı.
Tüm cesetler kaskatı ve yüzlerinde dehşet ifadesiyle bulundu
Silver Star gemisinin kaptanı yardım çağrısı yapılan gemiye yanaşmalarına rağmen bir hareketlilik göremeyince gemiye çıkarak arama yapma kararı aldı. Gemide inceleme yapan kaptan ve beraberindekiler, SS Ourang Medan’ın tüm mürettebatının yüzlerinde dehşete düşmüş bir ifade ile öldüğünü gördü.
Geminin kamaraları, güverteleri ve koridorları dehşete düşmüş yüz ifadeleriyle ölmüş denizcilerin cesetleriyle doluydu. Ağızları açık şekilde ölen denizcilerin kolları da bir şeyleri def etmek ister gibi yukarı doğru uzanmış şekilde kaskatı kesilmişti. Silver Star’dan gelen ekip sinyal odasına girdiğinde S.O.S gönderen mürettebatla da karşılaştı. En son ölüyor olduğu bilgisini veren mürettebat, eli iletişim ekipmanlarının üzerinde durur halde korku ifadesiyle son nefesini vermişti.
S.O.S çağrısına karşılık veren geminin mürettebatı bir süre SS Ourang Medan’daki incelemelerini sürdürürken ilginç bir manzarayla daha karşılaştı. Geminin terrier cinsi köpeği de aynı mürettebat gibi ölü olarak bulundu. Köpek dişlerini sıkar halde kaskatı kesilmiş ve ölüsü bu şekilde duruyordu.
Gemi patlamayla battı
Silver Star’ın kaptanı çağrı yapılan gemide kurtarılacak bir şey olmadığını tespit edince geminin inceleme için limana çekilmesine karar verdi. Geminin hareket etmesi için gereken hazırlıklar bitirilmek üzereyken Ourang Medan’dan yükselen dumanlar fark edildi. Kurtarma ekibi hızlı şekilde gemiden ayrılarak tekrar Silver Star’a döndü. Hemen akabinde şiddetli bir patlamayla batan gemi denizin suları arasında kayboldu. Silver Star ekibinin raporlarında o gün havanın 43 derece olmasına rağmen tüm mürettebatı ölen geminin soğuk olduğu bilgisine yer verildi.
Mürettebatının tamamının gizemli şekilde öldüğü geminin batışı, gemi hakkındaki gizemi daha da artırdı. Ancak olayın üzerinden geçen bir kaç yıl sonra gemiye dair bulunan kayıt defterlerinde geminin kimyasal madde taşıdığı ortaya çıktı. Bu bilgiyle beraber kimyasallarda sızıntı olduğu ve mürettebatın zehirlenerek öldüğü iddiaları da ortaya atıldı. Geminin batması da bu kimyasalların alev alması sonucu patlamasına bağlandı.
SS Ourang Medan CIA raporlarına girdi
Mürettebatının tamamının ölümü, geminin patlayarak batması CIA’in de raporlarına girdi. Güvenlik güçleri ve CIA’nın raporlarında olan tutarsızlıklar nedeniyle geminin gizemi daha da karmaşık hal aldı. Dönemin CIA Başkanı Allen Dulles’in asistanlığını yapan C. H. Marck Jr. tarafından 1959’da konuyla ilgili bir rapor dahi kaleme alındı. Hali hazırda gemiden yapılan son S.O.S sinyalinin ne olduğu da bu sayede ortaya çıktı. Raporda ayrıca S.O.S çağrısının alıcısının kim olduğunun çözülemediği bilgisine de yer verildi. Bu bilgi gizemli geminin durumunu daha da garipleştiriyordu.
Gemi hiç var olmamıştı iddiası
Olayın duyulmasıyla beraber çok sayıda araştırmacı ve komplo teorisyeni konuyla ilgili araştırma yapmaya başladı. Bu durum da gemiye dair birçok komplo teorisinin ortaya atılmasına neden oldu. Gizemli gemi, resmi olarak Lloyds Nakliyat isimli şirkete bağlı çalışıyordu. Ancak yapılan araştırmalarda geminin şirketle alakası bulunamadı. Hatta geminin bu olayı yaşayıp battığına dair bilgi yoktu. Hatta resmi olarak gemi hiçbir ülkenin resmi kayıtlarında yer almıyordu. Bu durumda geminin yaşadığı olay ya örtpas ediliyordu ya da hiçbir şekilde böyle bir olay yaşanmamıştı. Ancak geminin çağrısını alarak bölgeye giden Silver Star resmi kayıtlarda vardı ve Grace Line isimli şirket satın almadan önce Santa Juana olarak hizmet veriyordu.
İllegal kimyasal taşıyordu iddiası
Yazar Roy Bainton konuyla ilgili detaylı araştırmalar gerçekleştiren isimlerden sadece bir tanesiydi. Gemiye dair araştırma yapan ancak geminin resmi kayıtlarda yer almadığını tespit eden de yine Bainton olmuştu. Gizemli olaya odaklanan Bainton, Ourang Medan’ın ne taşıdığını, nereden nereye gittiğini ve geminin yardım çağrısını alan diğer gemilerin secerelerini araştırarak saptamıştı. Bainton yaptığı araştırmalarda geminin potasyum siyanür ve nitrogliserin kimyasallarını taşıdığını tahmin ediyordu. Bu durumda gemi mürettebatının ölümüne ve geminin patlamasına dair mantıklı bir açıklama getiriyordu. Ancak bu teori güvertede açık havada olan mürettebatın neden öldüğüne dair açıklama getiremiyordu.
Uzaylılar hipnoz ederek öldürdü iddiası
Gemiye dair ortaya atılan komplo teorilerinden biri de her konu hakkında ortaya atılan uzaylılar öldürdü iddiasıydı. Olayın üzerinden 6 yıl geçmesinin ardından kendilerini UFO uzmanı olarak tanımlayan Frank Edward ve Robert Hulse, mürettebatın gemiye inen uzaylılar tarafından hipnotize edilerek öldürüldüğü iddiasını ortaya attı. UFO bilimciler bu fikirlerini UFO Dosyası kitabında ve Fate Dergisi’nde de yayınladı. İkilinin bu fikri herhangi bir kanıt sunamadıkları için itibar görmedi.
Mürettebat metan gazından öldü iddiası
Ourang Medan gizeminde ortaya atılan bir başka iddia ise mürettebatın metan gazından öldüğü iddiası. Bölgede yapılan araştırmalarda denizden metan gazı salınımının normalden yüksek olduğu tespit edildi. İnsanlar ve köpekler üzerinde öldürücü etkiye sahip olan metan gazı mürettebatın neden öldüğü konusunda cevap sunsa da soru işaretleri bırakıyor. Bunlardan en önemlisi yakınlarda olan Silver Star’ın herhangi bir zarar görmemiş olması.
Geminin bulunduğu noktada gizemli bir olay daha
2014’e gelindiğinde Malezya Havayolları’na ait 370 sefer sayılı uçağı kaybolmuştu. 227 yolcu ve 8 mürettebatıyla Kuala Lumpur’dan havalanan uçak Pekin’e gidiyordu. Uçakla son iletişim kurulan bölge SS Ourang Medan’ın bulunduğu bölgeydi. 2014’te uçak için başlayan arama kurtarma çalışmaları 3 yıl devam ettirilmiş, 3 yılın ardından çalışmalar sonlandırılmıştı. 2019’a gelindiğinde uçağa ait enkaz parçası bulunduğu iddia edilse de uçağın kendisi, yolcuları ve mürettebatı asla bulunamadı.