Türker Ertürk yazdı
Norveç’teki skandalın altında ne var
Basından öğrendiğimize göre; geçtiğimiz hafta Norveç’te düzenlenen NATO tatbikatında “düşman liderler biyografisinde” Atatürk’ün heykeli kullanılmış ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adına açılan sahte bir internet hesabında düşman ülkeleri liderleriyle iş birliği yaptığı iddiasına yer verilmiştir.
NATO ve Norveç bu olayları doğruladılar, olaydan sorumlu olduğunu belirttikleri teknisyen ve bir subayın görevden alındığını, haklarında idari soruşturma başlatıldığını açıkladılar ve Türkiye’den özür dilediler. Bu olay, çok haklı olarak Türkiye’de büyük kızgınlık ve infial yarattı ve “Türkiye NATO’dan çıkmalıdır” seslerinin yükselmesine neden oldu.
BÜYÜK RESİM İÇİNDE DEĞERLENDİRMEK
Gerçekte bu işin aslının ve astarının ne olduğunu anlamak için daha başka bilgilere de ihtiyaç var. Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler, verilen sözler, halktan saklanan bilgiler gibi. Bunlar olmadan, sadece basında bize sunulan bilgilerle “bu iş böyle olmuştur” demek çok ama çok yanlış olur. Yapabileceğimiz ise elde olan bilgileri büyük resmin içine koyarak analiz etmek ve bu seçeneklerden biri olmuştur demektir.
Büyük resme baktığımızda şunu görüyoruz; halen Türkiye’yi yöneten iktidar iradesi çok zor durumda. Kamuoyu yoklamalarında yüzde 35 ile 40 arasında olan ve düşme eğilimi gösteren bir desteği var. Ekonomi berbat, adeta iflasa gidişi gösteriyor. Suriye’de insanlık suçu işlendiği ve IŞİD’le yasadışı petrol ticaretine karışıldığı yolunda iddialar var. Ayrıca; İran’a yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı ile uygulanan ambargonun Zarrabve Zencani gibi karanlık adamlar, devletin bankaları ve bürokratları aracılığı ve verilen siyasi emirlerle delindiği iddia ediliyor.
İKTİDAR İÇİN HAYAT MEMAT MESELESİ
ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın itirafçı olup, siyasiler dahil devletin üst kademeleri ile yaptığı telefon görüşmelerini doğruladığı, bakanlara, iktidara yakın isimlere, iş adamlarına ve vakıflara nasıl rüşvet verdiğini anlattığı, kara paraları iktidarın yardımıyla nasıl akladıklarının bilgisini verdiği söyleniyor. Bunlar, yenilir yutulur ve rahat uyku uyutur suçlamalar değil.
Zarrab, iktidar iradesi için adeta hayat memat meselesi ve beka sorunu. Bu yüzden ABD’ye, hem de iki defa diplomatik nota verdiler. Ama bu irade askerimizin başına çuval geçirildiğinde ve itibarımız beş paralık edildiğinde ABD’ye karşı sessiz kalmış, hatta “Ne notası veriyorsun, müzik notası mı!” diye gırgır geçmişti.
AİLE ADINA ORADAYDI
Durumun vahametini anlamanız için, geçen hafta vize krizini çözmek üzere ABD’ye görüşmeye giden, uzun süre ABD Başkan Yardımcısı Pence kabul etmediği için parklarda gezen Başbakan Binali Yıldırım’ın heyetine bakmanız yeterli. Heyette Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji Bakanı Berat Albayrak var. Konu vize ise Enerji Bakanının ne işi var? Belli ki konu iktidar için ölüm kalım meselesi haline gelen Zarrab’dır ve Albayrak ise enerji işleri adına değil, aile adına oradadır.
İşte iktidar tam bu durumdayken, geçtiğimiz 10 Kasım’da Atatürk açılımı yapıyor ve bir hafta geçmeden Norveç’te Atatürk’ü ve Erdoğan’ı aynı kefeye koyan ve Türkiye’yi iktidarı ve muhalefeti ile aynı hedef tahtasına oturtan ya da böyle bir algı yaratmaya çalışan bir saldırı yapılıyor. Sizi bilmem ama bu durum benim için gayet şüpheli bir durumdur!
FETÖ DE OLABİLİR!
Bu işin arkasında bir bütün olarak NATO olsa, özür dilemezlerdi! “Çuval”dan sonra özür dilediler mi? Ayrıca bir bütün halinde Türkiye hedef alındıysa niçin böyle bir mesaj versinler ki? Böyle bir mesaj hangi amaca hizmet eder ki?
Türkiye’nin NATO’dan atılmasını isteyen bazı yapıların ve derin unsurların olduğu bilinmektedir. Zaten bu niyet, Batı’da açık açık dile de getirilmektedir. Norveç’teki saldırı, bu odaklar tarafından sahneye konmuş olabilir. Çünkü Türkiye’yi teorik olarak NATO’dan atamazlar. Ancak; ilişkileri bozarak, gerginliği tırmandırarak ve iktidarı köşeye sıkıştırarak Türkiye’nin NATO’dan ayrılmasını tetikleyebilirler. Bu saldırının arkasında, Türkiye’yi ötekileştirmeye çalışan FETÖ de olabilir.
“ONE MINUTE” OLAYINA BENZİYOR
Yaşamda hiçbir şey göründüğü gibi, hele hele siyasette hiçbir şey size gösterildiği ve algınıza sunulduğu gibi değildir. Norveç’te olan saldırının iktidarın söylemleri ve icraatları ile kabak gibi ortadan ikiye ayrılmış halkı, zor duruma düşmüş ve beka sorunu yaşayan iktidarın arkasında birleştirmek için yararlı bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Bu saldırı ne NATO’nun ne ABD’nin ne de Norveç’in işine yarardı ve yaramadı da! Sadece Türkiye’deki iktidarın işine yaradı. Bu saldırı; sonuçları itibarıyla “One Minute” olayına çok benziyor.
Başımıza gelen felaketlerin tüm sorumlusu olarak NATO’yu gösteren ve derhal çıkılmasını isteyen sesler arttı. Şimdi soruyorum; Afganistan, Irak, Libya ve Suriye NATO’da mıydı? Tabii ki NATO’dan çıkılması düşünülebilir ve hatta çıkılabilir. Ama kararların oy birliği ile alındığı, Türkiye istemez ise hiçbir kararın alınamadığı böyle bir teşkilatın içinde mi yoksa dışında mı kalarak ülkemizin çıkarlarını ve güvenliğini daha iyi koruyabilirsiniz. Takdir sizlerin!
Karar sürecinde tüm üyelerle hatta ABD ile eşit statüde olmamıza rağmen NATO’dan zarar gördük diyorsanız; bunun sorumlusu çapsız, bu toprakların sesi olmayan, milli menfaatleri esas almayan, kişisel çıkarlarını her şeyin üstünde tutan niteliksiz siyasetçilerimizdir.
Türker Ertürk
Odatv.com