Mantıksız sözler..* “Kuyuyu zehirlemek” sözü vardır. “Mantık cinayeti” de diyebiliriz. Evet. İçişleri Bakanı Soylu, belgeleri açıklaması gerekirken, belgeleri ortaya çıkaran kişiye saldırarak, gerçeği-konuşulması gereken gündemi bulandırıyor.

SEN BİTTİN !!!

(…) Kılıçdaroğlu, senin aklın gibi ipin de çürüktür.
Kılıçdaroğlu, sana açık açık söylüyorum, sen bittin!”

***

Sözcü
Soner YALÇIN
13 Aralık 2017

Mantıksız sözler..

Mantık, doğru düşünmenin bilimidir.
Mantık, doğruyu yanlıştan ayırt etmenin ölçüsüdür.
Mantık, bizim gerçekten nasıl düşündüğümüzü değil,
nasıl düşünürsek doğru düşünmüş olacağımızı araştırır.

Mantık olmadan sağlıklı akıl yürütme yapılamaz; safsata başlar! Bakınız…
Aristo, MÖ 4. yüzyılda mantık disiplinini kurdu. Mantık, en çok karanlık Ortaçağ’da dibe vurdu; safsata iktidara egemen oldu! (Bu sebeple Kudüs’ü kurtarmak için Haçlı Seferleri yapıldı. Ve bugün safsatayı iktidara taşıyan D. Trump, Kudüs’e yeni bir “Haçlı Seferi” düzenledi. Ama konumuz bunlar değil; bizim iç politika! Devam edeyim…)

İnsan aklı safsatalara neden kapılır?
– Bilgi eksikliğinden…
– Önyargılardan…
– Hırsından…
– Maddi ya da manevi çıkar elde etmek için manipülasyon isteğinden

Böylece, sahte-yanlış-yalan olan gerçeğin yerine geçer! Örneğin… Kılıçdaroğlu belgeler açıklıyor.AKP bunun üzerine ne yapıyor? Çürütmesi gereken bu sav yerine Kılıçdaroğlu’nun tutumunu alaycı-aşağılayıcı şekilde dile getiriyor!

Açıklanan belgeler konusunda araştırma yapması gereken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şöyle diyor:

“Bu siyasi düzenbaz dün ak dediğine ertesi gün kara diyen zat. İki haftadır eline tutuşturulmuş paçavralarla şov yapmaktadır. ‘Açıklayacağım, büyük kıyamet kopacak’ dedi. Kendisi rezil oldu. Bütün Türkiye gördü ki bu siyasi sahtekâr, yalanlarının ve iftiralarının üzerinden Türkiye’de başka bir oyuna soyunmuş.(…) Kılıçdaroğlu, senin aklın gibi ipin de çürüktür. Kılıçdaroğlu, sana açık açık söylüyorum, sen bittin!”

Ne oluyor?
İçişleri Bakanı Soylu, belgeleri değil Kılıçdaroğlu’nun itibarını hedef alarak hatalı akıl yürütmemizi sağlamak istiyor! Hiçbir delil sunmadan yaptığı hileli mantık yürütmesine kanmamızı istiyor!
Bakınız…

Korkutucu amaçlar!

“Kuyuyu zehirlemek” sözü vardır.
“Mantık cinayeti” de diyebiliriz.

Evet. İçişleri Bakanı Soylu, belgeleri açıklaması gerekirken, belgeleri ortaya çıkaran kişiye saldırarak, gerçeği-konuşulması gereken gündemi bulandırıyor.

– Konuyu kişiselleştiriyor.
– Sav sahibini aşağılıyor, hakaret ediyor.
– Tek bir karşı belge göstermeden açıklananları “deli saçması” ilan ediyor!

Sadece Bakan Soylu değil, tüm AKP’liler aynı nakaratı tekrarlıyor: “Söylediklerinin hepsi yalan, çünkü sen bir yalancısın!” Hep bu sözü tekrarlıyorlar. Diğer yanda…

– Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin yalan olduğuna dair tek bir belgeleri/kanıtları yok!
– Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin yalan olduğuna dair tek bir rasyonel/akılcı açıklamaları yok!

AKP’nin bu yaptığı “kuyuyu zehirleme” taktiği.Konuyu muğlaklaştırıyorlar. Biliyoruz ki, benzer akıl yürütme hileleri hiç bitmiyor. En iyi savunma saldırı taktiğini uyguluyıp CHP’li belediyeleri hedef yapıyorlar.

Hele… En “sevdiğim” şu:
Rakibinin korkutucu amaçlar taşıdığını ileri sürmek! AKP’nin en çok kullandığı siyasi propaganda malzemesi; anlamsız-abartılı tekrarlarla insanların korkularını-inançlarını-önyargılarını harekete geçirmek.

Kabul edelim ki:
İnsanlardaki bilgisizliği, politik avantaja dönüştürme kıvraklığında oldukça becerikliler.Kuşkusuz bir de mağduru oynamada ustalar! Retoriğe bayılıyorlar.

Ve… Aslında baksanıza…Man Adası belgeleri ya da Zarrab’ın duruşmasını konuşmamız gerekirken bize neler yazdırıyorlar!

İkna edin

Ne Erdoğan… Ne Soylu…
Ya da bir başka AKP’linin sözleri ikna edici değil.
Tek yaptıkları “yalan” diye geçiştirmek!

Oysa.
Man Belgesi hakikatini açıklamalılar. O şirket/Bimerz satışı konusunda kamuoyunu aydınlatmak zorundalar.Aynı konu Malta Belgeleri için de geçerli. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesinin gerek Başbakan Yıldırım’ın ailesinin deniz nakliyat sektöründe oldukları sır değil. Kuşkusuz ticaret yapsınlar. Ama… Türkiye’yi yönetenlerin çocuklarının ticari işleri şeffaf olmalıdır.

Man Belgesi açıklanıyor; açıklayanlar- yazanlar saldırıya uğruyor!
Malta Belgesi açıklanıyor; hakkımda 500 bin liralık tazminat davası açılıyor.

Bu konuları…
İngiliz gazetesi Financial Times yazıyor…
Alman dergisi Spiegel yazıyor.

Bu yazıları aktardığım için onlara gücü yetmeyenler bana dava açıyor! Tüm bunlara ne gerek var? Gerçek neyse çıkıp açıklayın! Aradığımız sadece gerçek…Siz dava açınca hakikatler yok olmuyor ki?

Bugün Sıtkı Ayan ismi ortaya atılır.
Yarın Mübariz Mansimov adı ortaya çıkarılır.

Siz dava açınca -örneğin- “Agdash” adlı tanker sırra kadem mi basıyor? “Bellway Limited” veya “Pal Shipping Trader One” adlı şirket hesapları görünmez mi oluyor?

Reza Zarrab olayında yaptınız da ne oldu? Konu, dünya gündemine taşındı! Uslanmadılar. Aynı hataları tekrarlıyorlar.Tek istediğimiz:

Aile üyelerinizin ticari işlerinde saydam olması! Hiç öyle söz oyunları yapmayın, çıkıp açıklayın. Çok mu şey istiyoruz?

Ne oldu Man Adası’nda?
Ne oldu Malta Adası’nda?

Anlaşılır sözlerle bizi belgeler/deliller üzerinden ikna etmek zorundasınız.
Aklımızla alay etmeyiniz.Bizler her söyleneni mantık süzgecinden geçirmeden kabul edenlerden değiliz.

This entry was posted in SONER YALÇIN yazıları. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *