EMPERYALİZM – BOP * Kafayı Türkiye’ye takmıştı ama…

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
22.12.2017

Kafayı Türkiye’ye takmıştı ama…

Son hafta dünya dengelerini etkileyecek olaylar oldu. Elbette bu olayların başında Kudüs gelmektedir.Amerikancılığın dünya halkları nezdinde nasıl da düşüşe geçtiğinin elle tutulur, somut bir evresini yaşadık.

128 ülkenin, Amerika tarafından yapılmış Kudüs önerisine karşı çıkması, Amerikancılar küçültmeye çalışsa da, önemli sonuçlara gebe bir dünyayı göstermesi bakımından, çok önemlidir.

Aslında en az Kudüs olayı kadar başka bir olay daha oldu. Her ne kadar sadece bölgeyi ilgilendiren bir olay gibi görünse de bu da dünya ölçeğinde önemli bir gelişmedir.

Suriye Amerika ile birlikte hareket eden PYD-PKK’yı vatan haini olarak ilan etti. Bunun anlamı bölge ülkeleri kendi aralarındaki ihtilafları bir taraf bırakıp, ABD işbirlikçileri ile savaşın ABD ile savaş olduğunu kavradığı gösteriyor.

Üçüncüsü, en az diğerleri kadar önemli olan Ulusal Güvenlik Strateji olarak yayınlanan Amerikan belgeleri.Bu belge kaybetmekte olan ABD emperyalizminin mevcut mevzilerini korumaya yönelik bir öz taşıdığıydı.

Çin ve Rusya’yı(rakip) tehdit. İran ve K.Kore’ mahvedilmesi gereken ülkeler olarak tanımlaması, bize, ABD’nin bazı mevzilerde tutunması için olmazsa olmaz olarak gördüğünü gösteriyor.

Elbette bunlar ABD için ilan edilmiş ve görünür mevzilerdir.

Görünmez mevziler nedir?

Bence esas olan bu görünmez mevziler, ABD için görünür mevzilerden daha önemlidir. Amerikan etkisinin yoğun yaşandığı bizim gibi ülkelerdeki devşirilmiş kadrolarını muhafaza edebilmektir.

Bu anlamda ABD, Gülen gibi güçlü bir operasyonel gücünü kaybetmesine rağmen, halen ABD adına Türkiye içinde yeni stratejiler üretmeye çalışan, “Trump kazanacak, Erdoğan gidecek.” Diyebilen kadroları vardır.

Son günlerde, bir şey çok dikkatimi çekti. Yaklaşık yirmi yıldır, anti emperyalist ve Kemalist yazılar yazarım.

Eskiden Amerikancılar ittifakları savunuyor gibi, ABD savunusu yaparlardı. Mandacılığın adı Batı değerlerini savunmak olarak ifade edilirdi. Doğrudan ABD emperyalizmini savunanlar hala varsa da, ürkek ve tedirgin savunma yapıyorlar.

Amerikan emperyalizminin işbirlikçilerini isim vererek yaptığınız deşifre yazıları, Amerikancılar o kişinin arkasına saklanarak demokrasi ve adalet savunu yapar oldular.

Amerikancılıkları ortaya çıkmış kişileri, hak adalet ve demokrasi adına savunuyorlar. Bu savunu; ülkede yükselmekte olan ABD karşıtlığına karşı yürütülen bir mücadeledir.

“Amerika iyidir. Ama Amerika’da iki tane Amerika vardır. Birisi Türkiye’yi çok önemsiyor. Türkiye ile ittifakı bozmak istemiyor. Öteki Amerika ise, zaten savaştan yana, onun için Kafayı Türkiye’ye taktı” gibi abuk subuk yorumlar yapanlar oluyor.

Savunma esas itibariyle Batı’nın kabul edilmiş değerleri üzerinden yapılıyor.

Söze şöyle başlıyorlar; elbette siz ülkenizi savunacaksınız. Ülkesini savunmayan insan olur mu? Diyorlar. Arkasından başlıyorlar, ama o da eskiden şunu yapmıştı. Filancanın adamıydı gibi bugünü kötülemek için geçmişi kullanmaya…Elbette geçmişte hepimizin hataları oldu. O hatalarla yaşayamayacağımıza göre, günümüze bakacağız.

Aslında Amerika’yı savunacak da, yeterli delil bulamıyor.

Mustafa Kemal’in ilkelerini bile Batı’nın değerleri olarak yorumluyorlar. Daha batıda kadın hakları yokken, kadının seçme ve seçilme hakkı olduğunu ancak öğrenebildiler. Ancak bunu bile Türkiye’yi savunmak adına değil, Batı değerlerini savunmak adına yapıyorlar.

Yolu yarıladık. Alınacak çok yol var. Çok söylediğim bir ifadeyi tekrar edeyim. Emperyalizmle savaş işbirlikçilerle savaştır.

22.12.2017

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, BOP, BÜLENT ESİNOĞLU YAZILARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *