YOLLARDA BEKLİYOR MOLLA…
TAKSİ OLMAZ DEVE YOLLA…
Sakallı, şalvarlı mollanın biri bir taksiye biner.
Yerine yerleşince sürücüye,
“radyoyu kapat. dinimizde müzik yasaktır.
Peygamber döneminde Batı Müziği yoktu;
tabiî radyo da yoktu…”
Sürücü kibarca radyoyu kapatır;
arabadan iner;
adamın kapısını açar…
“inin” der.
Sakallı sürücüye sorar:
“Neden?”
Sürücü yanıtlar:
“Peygamberin döneminde taksi de yoktu;
in aşağı ve bir deve bekle!”
YOLLLARDA BEKLİYOR MOLLA…
TAKSİ OLMAZ DEVE YOLLA…
Sevgili okurlarım;
Eğitimci Meslektaşım ve Can kardeşim Vedat Tatar, yorumsuz ve hicivsiz bırakmayacağıma dair öngörüde bulunup bana yukarıdaki “kıssayı” gönderme lütfunda bulunmuş…
Ama kardeşim Sayın Tatar’ı bu defa şaşırtacağım…Ve bahse konu “Kıssayı” daha önceleri olduğu gibi, hemen yorumlayıp hicvetmeyeceğim…Çünkü, Mollalaştırdığı “Malum” kadrosuyla; Atatürk aydınlığını, yarasa karanlığına dönüştürmeyi büyük ölçüde başaran; pardon “BECEREN!!!” mevcut iktidarın “uzantılarından”; gavur icadı uçağa (?!) binmelerini, ilme ve fenne itibar etmelerini, çağdaş gelişmelere yüzlerini çevirmelerini, Batı müziği dinlemelerini ve benzeri tekamül göstermelerini beklemek; beni bağışlayın ama, hadımdan çocuk beklemekle eş değer olur…
Çünkü; taksicinin radyosu, radyosunun Batı müziği yayını ve “Arap Alfabesi” dururken (??!!) ; “Taksimize Hoş Geldiniz, İyi yolculuklar” gibi öz Türkçe yazılıp asılan görüntüler, Mollalarda her zaman “ötekini ve zındıklığı” çağrıştırır…Çünkü “İsli Deniz Feneriyle” ve “yeşil cihad bayrağıyla” dolaşan Mollalar, harama batmış dünyalıklarını kara cüppeleriyle perdelerken, dinciliklerini dindarlık gibi göstermekte ustadırlar…İşte bu nedenle; okumamışların, okuyamamışların, okutulmamışların,
nüfusun %50’sini bulduğu ülkemizde, mollalar rolmodel olarak kabul edilmekte ve her iki kişiden biri tarafından rağbet görebilmektedir…Sonuç ortada…Fazla söze gerek yok…
Tek Çare; aklı ve bilimi esas alan aydınlıkçıların; “parçalı mücadele” yerine “bütüncül mücadele” yolunda birleşmeleri ve yarından umudunu kesmiş görünen halka yeniden umut ışığı olmalarıdır… Gölgenin küçüldüğü, güneşin yükseldiği yarınlarda buluşmak umuduyla esen kalınız…
* * *
MOLLA
İslam’ın özüyse “akıl ve ilim”
Sapıtan mollanın neresi İslam
Akla, ilme uygun cevap verelim
Çarpıtan mollanın neresi İslam
Hükmetmek üzere cahil kullara
İnsanı “hayvanca” takıp yulara
Dibi görünmeyen kör kuyulara
Baktıran mollanın neresi İslam
Hurafeyi hakikatin yerine
Koyanlar son vermez kem sözlerine
Kendini Ortaçağ özlemlerine
Kaptıran mollanın neresi İslam
Ali DAL-06.04.2012
ANTAKYA/HATAY
