IŞİD, petrol ve Batı riyakârlığı

Bessam Abu Abdullah
Şam Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü
Arapçadan çeviren: Prof. Dr. Mehmet Yuva
Aydınlık, 14 Ağustos 2014

IŞİD, petrol ve Batı riyakârlığı

Erbil ve Irak Kürdistanı IŞİD terörüne maruz kalınca, Irak ve Suriye’de cinayet, yıkım ve talana duyarsız kalan ABD, yıldırım hızıyla IŞİD’e “yumuşak” bir hava harekâtı tanzim etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Roland Fabius Avrupa Birliği’nden Batı’nın Kuzey Irak’taki yatırımları ve çıkarlarının korunması için IŞİD terörü ve vahşetine karşı Kürt bölgesine acilen gerekli olan yardımların gönderilmesini talep etti.

Irak ordusunu IŞİD’e karşı aciz davranmakla suçlayan, kendisi en az Irak ordusu kadar Peşmerge besleyen ve milyarlarca dolar muazzam bir petrol bütçesini kontrol eden Barzani, IŞİD’in saldırıları karşısında süt dökmüş kedi misali oldu.

Ezidileri IŞİD’in bıçakları ve kılıçlarına terk eden Barzani Peşmergeleri, arkalarına bakmadan tabana kuvvet bölgeyi boşalttılar.

NATO, IŞİD tehdidine maruz kalması halinde, Türkiye’nin her türlü yardımı vermeye hazır olduğunu ilan etti.

Batı, NATO ve şürekâları IŞİD’in Türkiye’deki faaliyetlerini, Erdoğan’ın Suriye ve Irak’ta terör estiren cinayet şebekelerine verdiği desteği, IŞİD ve türlerinin Türkiye toprakları ve hudutlarını kullanarak Suriye’de yaptığı cinayet ve talanı gayet iyi biliyor.

ETEKTEKİ ÇAKILLARI DÖKÜLÜYOR

IŞİD’in kontrol ettiği Türkiye-Suriye hudut kapılarının açık tutulduğunu ve bu kapılardan IŞİD ile ticaret yapıldığını biliyor. Lübnan El-Sefir gazetesine 12 Ağustos günü konuşan Kürt kaynakları, Musul kentinin işgalinden önce Haziran ayı başında Türkiye’den Suriye ve Irak’a yüzlerce IŞİD teröristinin tam teçhizatlı giriş yaptıklarını gördüklerini itiraf ettiler.

Mesele Şam ve Bağdat ile alakalı olunca IŞİD için üç maymunu oynayanlar şimdi eteklerindeki çakılları döküyorlar.

YPD ve çok farklı Kürt kuvvetlerinin müdahalesi sonucu IŞİD’in ilerlemesi kontrol altına alındı.

Suriye Kürtleri Sincar bölgesinde 30 km uzunluğunda bir askeri direniş hattı kurdular.

Ardından Sincar ve Rabia anayolunu ele geçiren bu kuvvetler Haseke vilayetine kadar olan güzergâhta bir güvenlik şeridi yarattılar.

Suriye hava Kuvvetlerinin IŞİD’in bölgedeki mevzilerini sürekli döverek Haseke, Rakka ile Deyr Zor vilayetleri arasında önemli bir kuvvet toplamış olan IŞİD’in Kürt bölgelerine askeri sevkiyatlar yapmasına engel olmuştur.

BATI İÇİN YETER Kİ IŞİD SINIRI AŞMASIN

IŞİD’in son askeri hamlesi aslında gerçek amacını da deşifre etmiştir: Petrol bölgelerine tamamen musallat olmak. Suriye’nin Kuzeyinde mevcut olan önemli petrol bölgeleri 1,5 sene önce El-Nusra ve IŞİD’ten önce Suriyeli Kürtlerin kontrolüne geçmişti.

Batı’nın riyakârlığını tescil eden en önemli hadise IŞİD’in önceden tespit edilmiş alanların dışına çıkmaması halinde ona karşı hiçbir eylemin yapılmamasıdır.

Batı’nın arzuladığı IŞİD’in sadece Suriye sahasında terör ve talan faaliyetlerini sürdürmesidir.

Irak petrollerini IŞİD ile paylaşmak istemeyen Batı ve bölgesel haramileri, IŞİD’ten Suriye’nin petrollerini ele geçirmesini ve satışın kendileri ile yapılmasını teşvik etmektedir.

Erdoğan’ın görevi Barzani’ye bulaşmasına mani olmak

Lübnan El-sefir gazetesi temsilcisi Muhammed Ballut’un tespitine binaen: “Düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışından hareketle IŞİD’e karşı Suriye’nin yararlanacağı ortak bir cephenin teşkil edilmesini en çok Davutoğlu engellemektedir. Esad’ın uzun bir zamandır teröre karşı önerdiği bu cephenin en çok Erdoğan’ı rahatsız ettiğini Batı biliyor. Erdoğan ve Davutoğlu’nun esas amacı IŞİD’in Erbil ve Barzani’ye zarar vermesine mani olmak ve IŞİD’i esas itibariyle Suriye Kürtleri ve Suriye ordusunun Doğu ve Halep bölgesinde kan kaybetmesi ve zayıflaması için kullanmaktır.”

KAN FATURASI TAYYİP’E

İsminin deşifre olmasını istemeyen Fransız askeri yetkilinin El-sefir gazetesine verdiği mülakatta:

“Erdoğan, ülkesindeki İncirlik askeri üssünün kullanılması dâhil, IŞİD’e her türlü desteği vermektedir. Siyasi geleceği ve Suriye’ye karşı terörün devam etmesi karşılığında, Batı ama özellikle ABD’nin bütün taleplerine hazır olduğunu tahmin etmek zor değil” demiştir.

Batı tarihin hiçbir kesitinde insani çıkarları Petrol’ün çıkarları üstünde tutmamıştır.

IŞİD, Kuzey Irak’ta üretim ve satışlarını keyfi yapan Batılı petrol şirketler ve Barzani-Erdoğan petrol menfaatlerini tehdit edince kısacası IŞİD kuyruklarına basınca kedi gibi miyavlamaya başladılar.

Ezidiler ve Hristiyanlar için timsah gözyaşları dökenlerin ne denli yalancı oldukları tespit edilmiştir.

Bu gözyaşları Irak’ın toplam 200 milyar varil Petrol rezervinin 45 milyarının Kuzey Irak’ta olması ve bunun rahat talan edilmesi ile alakalıdır.

Erdoğan bu çıkarlar dışında, IŞİD’i Suriye Kürtlerine ve PKK’ya karşı kullanmayı planlamıştır.

Her şeyi ve herkesi siyasi-ticari menfaatleri için kullanmayı hedefleyen, herkese her şeyin sözünü vermeye hazır kindar Erdoğan ve piyasa tüccarları şunu kafalarına iyice kazısınlar IŞİD ve türevleri bumerang misalidir. En sonunda sahibini vurur.

Erdoğan Çankaya’ya çıksa da Suriye ve Irak’ta katledilen, talan edilen mazlumların kanı peşini bırakmayacaktır.

Ve en nihayet Batı riyakârlığı bütün mazlumların kan faturasını Erdoğan’a kesecektir.

This entry was posted in EMPERYALİZM, ORTADOĞU ÜLKELERİ, RADİKAL İSLAM, TERÖR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *