OTOKRATİK BUYURGAN YÖNETİCİLER DERS ALSINLAR * BUNGA BUNGA”cının sonu

YAZIYAyorum ;

OTOKRATİK BUYURGAN YÖNETİCİLER DERS ALSINLAR

Bu bir ibret alınsın yazısıdır.

“Sultanın sonu
Ancak her halükârda sultanlık bitecek!”

“Yıllardır partiyi kendi mülkü gibi yöneten lider karşısında el pençe duran iç muhalefet odakları, bir düdüklü tencere gibi patladı ve açığa çıktı. Güç zehirlenmesinin yarattığı iktidar kayıpları, böyle hep ani geliyor. Yıllarca baskılanan zehir sisteme girdiğinde; dünyanın sade kendisiyle başlayıp kendisiyle bittiğini düşünen en baba liderler bile en önce en yakındakilerin sillesini yiyor.”

“Hukuk devletinin zaferi
Berlusconi’ nin durumdan bitmez tükenmez bir mağduriyet edebiyatı çıkaracağını ve komplo teorileri üreteceğini; “populizm” demagojilerini keskinleştirerek misliyle tehlikeli hale gelebileceğini düşünen gözlemciler; aylardır beklenen gelişmeye büyük bir hararetle alkış tutmadı… Ancak hemen herkes tarafından kabul edilen bu sakıncalara rağmen, memnuniyet duygusuyla karşılanan tek unsur; “Sultan” lakabıyla anılan ülkenin en güçlü ismine yasa önünde ayrıcalık tanınmaması oldu.Yasalara göre, İtalya’da iki yılın üzerinde hapis cezası alan meclis üyeleri, parlementodan ihrac ediliyor. ”

***

Başbakan Erdoğan’ın kankalarından birisi olan ve İstanbul’a Erdoğan’ın çocuğunun düğününe davet edilen , şeref masasına oturtulan BUNGA BUNGA”cı Silvio Berlusconi’ de yaptıklarının bedelini ödemeye başladı.Siyaset sahnesinden uzaklaştırılıyor ve ceza davaları onu bekliyor.

Ne diyordu Başbakan Erdoğan ; “MEN DAKKA * MEN DUKKA ” ( Çalma kapımı * çalarlar kapını )
Bakalım şimdi sıra hangi buyurganda ???

Naci Kaptan

Nilgün Cerrahoğlu
nilgun@cumhuriyet.com.tr
19 Kasım 2013 Salı
Cumhuriyet

İtalyan Usulü ‘Fetret Devri’

Silvio Berlusconi’nin sonbaharı bir melodrama dönüşüyor.

Yirmi yıl önce “Bastır İtalya/Forza Italia” formatındaki ünlü futbol sloganıyla özdeşleştirdiği partisini yeniden bu isimle vaftiz eden Berlusconi, büyük “vaftiz töreninde” fenalık geçirdi.

Aradan geçen yıllar içinde “Özgürlükçü Halk Partisi” (ÖHP) adına evrilen partisine, başlangıç döneminin göz kamaştırıcı zafer günlerini çağrıştıran “Forza Italia” adını tekrar vermek üzere kongre toplayan politikacı, bu “köklere dönüş” kongresinde yandaşlara seslenirken birdenbire bembeyaz kesti; sararıp sendeledi. Ve cümlesini tamamlayamadı.Politikacıya yanından ayırmadığı doktorunun, TV kameraları önünde “canlı” yaptığı müdahale sonunda… çok ciddi bir yol ayrımının yaşandığı kongre kaldığı yerden devam edebildi. ÖHP adının “Forza Italia” olarak değiştirildiği kongrenin tek konusu gerçekte isim değişikliği değildi. Asıl mesele Berlusconi ile başlayıp Berlusconi ile biten partinin aylardır devam etmekte olan geriliminin bir bölünmeyle sonuçlanmasıydı.

Berlusconi’nin sözünün “kanun” olduğu bir tipik “tek adam partisi” olan Forza Italia; küllerinden dirilerek atak yapmaya hazırlandığı gün ortadan tam ikiye bölünmüştü.Berlusconi’nin düne dek kendisine sadık olan sağ kolu, koalisyon hükümetinde İçişleri Bakanlığı, Başbakan yardımcılığı yapan 43 yaşındaki Angelino Alfano; yaşlı lidere sonunda bayrak açtı. ÖHP’nin “Forza Italia”ya dönüştüğü gün, “Yeni Merkez Sağ” adını verdiği kendi grubunu kurarak; partideki kırılmayı faş etti.

Ayrışma öncesinde Alfano’yu yanında tutmak için günlerce mesai harcıyan, “Düşmanları sevindirmeyelim! Aman partimiz bölünmesin!” diye dil döken Berlusconi’nin bu gayretleri başarısız olmuş; sabık Başbakan engellenemeyen sonunu gördüğü için kürsüde bayılma noktasına gelmişti.

Bakanları Berlusconi’yi terk etti
Berlusconi’yi parlamentodan atmak için yapılacak oylama arifesinde Şövalye’nin “Forza Italia” adıyla yeniden lanse ettiği ekip; koalisyon hükümetini düşürerek oylamayı karambola getirmeyi planlıyor; Alfano’cular ise ikballerini “hükümette devamdan” yana görüyorlardı.Alfano’nun “Sağı” ile Berlusconi’nin “Forza Italia”sı arasında böylece salt iktidar hesaplarına dayanan bir restleşme patlak vermişti.

“Forza Italia”cılar; siyasette söz (iktidar!) sahibi olmanın yolunu, kanlarının son damlasına kadar hala Berlusconi’den yana çıkmak olarak görürken; “Yeni Merkez Sağ” adıyla konuşlanan ve 5 bakan, 30 senatör, 27 milletvekilinden oluşan Alfano grubu, miyadını doldurduğunu düşündükleri liderden mesafe alma vaktinin geldiğini düşünüyorlardı. Bölünmenin ilk ve en önemli sonucu, Berlusconi’nin elinden “hükümet düşürme” silahının alınması oldu.

Geniş tabanlı koalisyondaki 5 Berlusconi bakanının toplu halde bir hamlede Alfano’nun yanına geçmesiyle; “Forza Italia”nın yaşlı lideri istediği an “hükümeti düşürme” şantajına başvurma olanağını yitirdi. Berlusconi buna mukabil hâlâ kamuoyunu şartlayacak büyük medya organları ile finans kaynaklarını elinde tutmaya devam ediyor. “Forza Italia”nın gövdesinden ayrılan “Yeni Merkez Sağ”ın hangi oranda başarılı olacağı önümüzdeki baharda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde belli olacak.

Sebep ‘ölçüyü kaybetmek!’
Her şeye rağmen elinde hâlâ büyük imkânlar bulunduran bir lidere, koca koca bakanların neden böyle sırt çevirdiği sorusuna gelince…Bunu en iyi özetle “Corriere della Sera”nın (18 Kasım) baş sayfasında çıkan bir yorum açıklıyor:

“Liderin kendisini yalnızlaştırması, ölçüyü kaybetmesi, her şeyin kendisiyle başlayıp, kendisiyle bittiğini düşünmesi… ve ‘baş’a tapınanlardan oluşan bir iç saltanat grubunun ortaya çıkması… Bu saltanata yamanmak isteyenler; makam aşkı, ayrıcalıklar ve liderin yakınında olmak için bağımsızlıklarından vazgeçiyorlar. Baş’ı eleştirmenin olanaksızlığını biliyorlar. Yalnız itaat, sadakat ve şükran duygularının geçerli olduğu bir dünyada yaşıyorlar… Liderin benmerkezciliği… ardından ileriyi hazırlamanın önüne geçiyor…”
Berlusconi partisindeki bölünme, tüm bu unsurlardan kaynaklanıyor.

Yıllarca liderin yanında ağız açmaktan çekinen isimler arasında; “bunga bunga” skandalları ve yargıyla problemleri yüzünden yıpranan, giderek yorgun düşen “Berlusconi sonrasının” kavgası yaşanıyor. “Kamu görevlerinden men” cezası alan, parlamentoda senatörlük koltuğunun düşürülmesi tehdidi ile karşılaşan Berlusconi’nin kurumsal sorunları nihayet bir “fetret devri başlattı” ve kavgayı hızlandırdı.

Yıllardır partiyi kendi mülkü gibi yöneten lider karşısında el pençe duran iç muhalefet odakları, bir düdüklü tencere gibi patladı ve açığa çıktı. Güç zehirlenmesinin yarattığı iktidar kayıpları, böyle hep ani geliyor. Yıllarca baskılanan zehir sisteme girdiğinde; dünyanın sade kendisiyle başlayıp kendisiyle bittiğini düşünen en baba liderler bile en önce en yakındakilerin sillesini yiyor.

Hukuk devletinin zaferi
Berlusconi’ nin durumdan bitmez tükenmez bir mağduriyet edebiyatı çıkaracağını ve komplo teorileri üreteceğini; “populizm” demagojilerini keskinleştirerek misliyle tehlikeli hale gelebileceğini düşünen gözlemciler; aylardır beklenen gelişmeye büyük bir hararetle alkış tutmadı… Ancak hemen herkes tarafından kabul edilen bu sakıncalara rağmen, memnuniyet duygusuyla karşılanan tek unsur; “Sultan” lakabıyla anılan ülkenin en güçlü ismine yasa önünde ayrıcalık tanınmaması oldu.Yasalara göre, İtalya’da iki yılın üzerinde hapis cezası alan meclis üyeleri, parlementodan ihrac ediliyor.

***

Nilgün Cerrahoğlu
nilgun@cumhuriyet.com.tr
30 Kasım 2013 Cumartesi
Cumhuriyet

Sultanın Sonu…

İtalya gibi Bir Avrupa ülkesinin en güçlü liderinin partisi kapatılmadı ama tarihi denebilecek bir gelişmeyle liderin bizzat kendisi parlamento dışına çıkarıldı… “Vergi kaçakçılığı” cezası yüzünden, yazdan beri senato sıralarından ihracı tartışılan Berlusconi; hafta içindeki oylama sonucunda parlamenter titrini kaybetti.
“Parlamenter” titrinin yanısıra işadamı politikacı, 1977’de verilen “Şovalye” payesini de yitirdi. Ancak bunlar, kamuoyunda ilginç şekilde “şok” dalgaları yaratmadı.

Ülkenin aynı zamanda bir numaralı medya patronu olan eski Başbakanın meclis dışına itilmesi daha ziyade bir kafa karışıklığı doğurdu.

“Bıkkınlık” ve genel bir “yorgunlukla” karşılandı.
Eski başbakanın küçük düşüren bir oylamayla meclisten uzaklaştırılmasını, hararetli Berlusconi karşıtları dahi; yorgunluk nedeniyle coşku seliyle karşılamadı. Berlusconi’ nin “İtalyan parlamentosunun yakasından düşmesini” şampanya patlatarak sokakta kutlayan muhalifler olduysa da, sokaktaki duygu; “keşke bu noktaya gelinmeseydi” şeklindeydi.

Hukuk devletinin zaferi
Berlusconi’ nin durumdan bitmez tükenmez bir mağduriyet edebiyatı çıkaracağını ve komplo teorileri üreteceğini; “populizm” demagojilerini keskinleştirerek misliyle tehlikeli hale gelebileceğini düşünen gözlemciler; aylardır beklenen gelişmeye büyük bir hararetle alkış tutmadı… Ancak hemen herkes tarafından kabul edilen bu sakıncalara rağmen, memnuniyet duygusuyla karşılanan tek unsur; “Sultan” lakabıyla anılan ülkenin en güçlü ismine yasa önünde ayrıcalık tanınmaması oldu.Yasalara göre, İtalya’da iki yılın üzerinde hapis cezası alan meclis üyeleri, parlementodan ihrac ediliyor.

İtalyan yüksek mahkemesi ağustos ayında üç kez ülkede Başbakanlık yapan Berlusconi’ye “vergi dolandırıcılığı” nedeniyle 4 yıl hapis cezası vermişti. Yaşı 70’i aşan politikacı, yasa gereğiyle cezanın sadece 1 yıllık kısmını “ev hapsi/ sosyal hizmet” şeklinde infaz edecekti… Ancak kararı tanımayan ve çıkarılabilecek “özel bir af”la cezanın iptali için Ağustos’tan bu yana gerek Cumhurbaşkanı ve gerekse hükümet üzerinde sürekli “tehdit” ve “şantaj” yoluyla baskı uygulayan Berlusconi’ nin şantajlarının sonuç almaması; “hukuk devletinin” zaferi olarak nitelendirildi.

Berlusconi’ye muhalif kesimler geçmişte üç kez başbakanlık yapan medya patronu politikacının özetle meclisten atılmasına tezahürat yapmadılar ancak kanun karşısında şahsına ayrıcalık tanınmamasından, hukuk devletinin böylece tescilinden memnuniyet duydular.

Repubblica gazetesinin başyazısı bu bağlamda yol göstericiydi. Genel yayın müdürü Ezio Mauro’ nun imzasını taşıyan ve “Kural Dışılığın Sonu” başlığını taşıyan yazı “Yasa önünde eşitlik ilkesi uygulandı” diyor ve kısaca şu değerlendirmeyi yapıyor:“(Berlusconi olgusunun en tehlikeli yanı) liderin sürekli sahip çıktığı ve baskıya dönüşen ayrıcalıklı konumuydu. Bu ayrıcalık, kutsal mitomanlık çizgisine varan bir ‘Tanrının talihli kulu’ olmak algısına dayanıyordu. Bu algı üzerine kültürel bağlamda sağ bir siyaset inşaa edilmiş, kuralları hiçe sayan bir egemenlik tavrı yaratılmıştı. Tanık olduğumuz demokrasinin bahsi, tek adama kalıcı bir ayrıcalık tanınıp, tanımaması konusuydu. İtalya son kertede bu güç istismarının üstesinden geldi.”

Berlusconi nasıl saf dışı oldu?
Twitter ve sosyal medyada “Berlusconi’ nin düşüş günü/decaday” başlığı altında not edilen yorumlarda;
“Senatodan biri atıldı. Sıra şimdi yolsuzluk ve yozluk yapan tüm diğerlerinde!”, “Berlusconi sonrasının ilk gününü Ulusal Kurtuluş Günü ilan edelim!” şeklinde değerlendirmeler öne çıktı.İtalya’nın “hukuk devleti savaşının”, başarıyla sonuçlanmasında dört unsur etkili oldu; 1. Cumhurbaşkanı Napolitano’ nun “özel af” baskıları ve taleplerine direnmesi, süreci maharetle yönetmesi; 2. Her dört seçmenden birinin oyunu alan ve ilk kez parlamentoya giren “Beş Yıldız Hareketinin” Berlusconi bahsinde ödün vermez tutumu, 3. İtalya’nın bu en güçlü şahsiyetine yasal yaptırımı mümkün kılan yargı bağımsızlığı; 4. Uluslararası finans sistemi ve Merkel’in, 2011 sonunda Berlusconi’yi başbakanlıktan istifa etmeye macbur kılan baskıları. Dış konjonktürle istifaya zorlanan Berlusconi için sonun başlangıcı böylece iki yıl önce başladı.
Şimdi ne olacak sorusuna gelince…

Milyarder politikacı kovulma tazminatı olarak “180 bin Avro” ve de bundan böyle aylık “8 bin Avro” emekli maaşını almaya devam edecek. Ancak 6 yıl boyunca “yasaklı” olacak ve seçimlere giremeyecek. Pasaportuna el konduğu için ülke dışına çıkamayacak.Dokunulmazlık zırhını yitiren sabık başbakan; başı üzerinde Demokles kılıcı gibi asılı duran diğer davalardan daha ağır hükümler giymemek için büyük olasılıkla kızı Marina Berlusconi’yi sahaya sürecek. Ve yanından ayırmadığı 29 yaşındaki nişanlısıyla beraber yeniden küllerinden dirilmeye çalışacak.

Ancak her halükârda sultanlık bitecek!
Ne kendisi, ne de İtalya için herşey aynı olacak.

This entry was posted in DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, DÜNYA ÜLKELERİ, FAŞİZM, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *