Adım başı üniversite * Son 5 yılda iki katına çıkan vakıf üniversitesi sayısı 78’e ulaştı

Cumhuriyet 27.08.2013

Adım başı üniversite * Son 5 yılda iki katına çıkan vakıf üniversitesi sayısı 78’e ulaştı

Türkiye’de tam 11 çesit vakıf üniversitesi var! Fethullah Gülen Cemaati’nebaşka cemaatlere holdinglere dershane ve okul kökenlilereVakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait üniversiteler var.

Haksız bir rekabet olduğu cemaat ya da iktidara yakın üniversitelerin fiyatlarının daha makul olduğu en önemlisi de YÖK’ün tüm üniversitelere aynı mesafede olmadığı objektif davranmadığı söyleniyor.

Pasta büyümüyor ama vakıf üniversitelerinin sayısı artıyor! Pastadan en çok payı alabilmek için de aşırıya varan reklam kampanyaları yapılıyor. Bu da vakıf üniversitelerinin toplumdaki itibarını zedeliyor.

Vakıf üniversitelerinin hemen hepsinin 10-15 yabancı üniversiteyle anlaşması var ancak bunların hepsi için işlevsel demek mümkün değil! Aralarında ‘göstermelik’reklama dönük anlaşmalar da var!

FİGEN ATALAY

Türkiye’de 78 vakıf üniversitesi var. Bu sayısı son 5 yılda iki katına çıktı. İstanbul’da vakıf üniversiteleri öğrencilerinin sayısı devlet üniversitelerini geçti. Ankara İzmir Kayseri Konya ve Gaziantep en çok vakıf üniversitesi olan iller. Üniversite sayısı hızla artıyor ancak pasta büyümüyor! Bu nedenle de vakıf üniversitelerinin çoğu reklamla ayakta kalmaya çalışıyor. Kimi zaman aşırıya kaçan reklam kampanyaları “Eğitimde bu kadar reklam olur mu” sorusunu akla getiriyor. Bu alanda ciddi bir “reklam kirliliği” yaşanıyor.

Vakıf üniversiteleri çeşit çeşit! Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı üniversiteler vardini cemaatlerin desteklediği ya da iktidara yakın grupların kurduğu üniversiteler varmütevelli heyeti başkanı hükümete ya da dini cemaate yakın üniversiteler var. Kreşten üniversiteye öğretim kurumları kuranlar vardersane sahiplerininholdinglerinSTK’lerin TOBB İTO gibi kuruluşların kurdukları üniversiteler var. Cemaatler tarafından desteklenen üniversitelerin fiyatları daha düşükolanakları çok. YÖK’ün tüm vakıf üniversitelerine karşı aynı nesnellikte olmadığı da kulağımıza fısıldanan bir iddia.

Vakıf üniversitelerinin ücretleri de çok farklı. Bir yıllık eğitim ücreti 10 bin olan da var50 bin olan da.
ÖNERİLER

İmaja aldanmayın

* Vakıf üniversitelerinin fiziki koşullarını çok iyi araştırın.
* Reklamlara itibar etmeyin.
* Bursların devamlılığı konusunu netleştirin ikinci yıl çeşitli nedenlerle kesilen burslar oluyor.
* Derse girecek hocaları akademik kadroyu iyi araştırın.
* Hepsinin yurtdışında 10-15 üniversiteyle anlaşması var ama bunların çoğu göstermelik işlevsel değil. Yurtdışındaki kurumlarla ne kadar organik bir ilişkileri varöğrenin.
* Üniversiteyisadece meslek sahibi olmak için değildünyaya entelektüel gözle bakabilmek için de seçin.
* Kâğıt üzerinde kulüp çok ama ne kadar işlevsel kontrol edin.
* Üniversitenin ismine imajına aldanmayın.

Üniversite mi şirket mi?

Bazı vakıf üniversitelerinde kurucuların bu üniversitelerikendi ‘şirketleri’ gibi görme eğilimikurumsallaşma sürecini olumsuz etkiliyor. Vakıf üniversitelerinde mütevelli heyetlerinin kompozisyonları ve mütevelli heyeti başkanlarının yönetime aşırı karışması da eleştiri konusu oluyor. Bazı vakıf üniversitelerindemütevelli heyet başkanları ile rektörlerindekanların yönetim anlayışı da farklı. Biri üniversiteyi işletme gibidiğeri kamu kurumu gibi görüyor.

Arkalarındakaynak yönünden güçlü bir vakıf bulunmayan vakıf üniversiteleribüyük ölçüde öğrenciden aldıkları ücretlerle yaşıyor. O zaman da öğrenci başına yapılan harcama düşüyor. Vakıf üniversiteleri arasında öğrenci başına yapılan harcama açısından büyük farklılıklar var ve bu farklılık öğretim kalitesinde de farklılık yaratıyor.

Hocaların işi zor!

Bir vakıf üniversitesinde hem hocahem yönetici olan bir öğretim üyesibu üniversitelerde görev yapan hocaların durumunu anlatıyor:

“Maaşlar pazarlık usulune dayandığı için çok iyi ücret alan da varmağdur olan da var. Hocaların bir eli yağda bir eli balda değil. Görev tanımı bakımından işleri daha zor. Öğretim elemanları da kamu üniversitelerindeki kadar rahat değil. ‘Dersime girerimaraştırmamı yaparım’ diyemiyorbirçok işi yapmak durumunda kalıyor.”

Kalite farkı çok

Vakıf üniversiteleri arasında fiziki koşullarteknolojik olanaklartercih eden öğrenci profili ve mütevelli heyeti başkanının öncelikleri açılarından çok ciddi farklılıklar var. Üniversitelerin verdiği eğitimi tarafsız olarak inceleyecek bir “Kalite Güvence Sistemi”standartları belirleyecekdenetleyecek ölçütler yok. Bir vakıf üniversitesi yöneticisi“Falan üniversite iyi deniliyor. Neye göre iyi belli değil. İş reklama ve kamuoyu yaratmaya bağlı. Üniversitelerpastayı büyütmek yerine reklamla ayakta kalmayasektörel bir akıl yürütmek yerine kurumsal bir kurnazlıkla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Ancak vakıf üniversiteleri ‘parayla diploma’ veren kurumlar da değil. Kaliteli olmak zorundalar. Doğru değerlendirmeler yapılırsamütevelli heyet başkanları üniversite yöneticiliği misyonuna sahip olurlarsa hem kamu üniversiteleri ile rekabet gelişirhem uluslararası arenada Türkiye için bir zenginlik olur” diyor.

SON 3 YILDA KURULAN VAKIF ÜNİVERSİTELERİ

*Hamdullah Emin Paşa (Alanya)

*Fatih Sultan Mehmet (İstanbul)

*Gedik Üniversitesi (İstanbul)

*İpek Üniversitesi (Ankara)

*Selahattin Eyyübi (Diyarbakır)

*Süleyman Şah (İstanbul)

* Türk Hava Kurumu (Ankara)

*Uluslararası Antalya (Antalya)

*Murat Hüdavendigar (İstanbul)

*Bezmiâlem Vakıf (İstanbul)

*Sabahattin Zaim (İstanbul)

*Canik Başarı (Samsun)

*Kemerburgaz (İstanbul)

*Gıda Tarım (Konya)

*Nişantaşı (İstanbul)

*Sanko (Gaziantep)

*Üsküdar (İstanbul)

*Kanuni (Adana)

*Bilge (Ankara)

*Avrasya (Trabzon)

*Orhangazi (Bursa)

*29 Mayıs (İstanbul)

*Karatay (Konya)

‘KAÇAK GÜREŞ VAR!’

Vakıf üniversitelerinin birinde yöneticilik yapan bir öğretim üyesibu üniversitelerin YÖK’le yaşadıkları sorunları şöyle anlatıyor: “Vakıf üniversiteleri belli bir mantığa göre kuruldu. YÖK‘sen zenginsin ve zenginliğinin bu toplumdan kaynaklandığının bilincinde olarak gelirinin bir bölümünü eğitime vakfediyorbir üniversite kuruyorsun. Vakıf sahibi olarak mütevelli heyetin başındasın ama aynen devlet üniversitelerinde olduğu gibi vakıf üniversitelerini de yönetecek olan benim. Hatta devlet üniversiteleri üstünde hakkım 1 ise senin üzerindeki hakkım ve müdahale gücüm 1.5 olacak’ diyor. Ancak vakıf üniversitelerini kuran insanların kafalarında bu yok. Onlar da diyor ki: ‘Üniversite kurarak itibar sahibi oluruz. Biçimsel olarak YÖK’ün dedikleri gibi olsa da içerik olarak bu kurumları bir işletme gibi yönetiriz.’

En büyük yapısal sıkıntıvakıf üniversitelerini kuran insanların üniversite modeliyleYÖK’ün kafasındaki model birbirinden çok farklı. YÖK denetlerken‘bunları yaptın mı?’ diye bakıyorüniversite bşeklen yapmış gözükmekle birlikte mümkün olduğu kadar işletme gibi düşünerek başka imkânlar da sağlamaya çalışıyorburadan bir ekonomik getiri bekliyor. Gözle görünmeyen aldatmaca adı konulmamış kaçak güreş var. Vakıf üniversiteleri YÖK’le çatışmak istemiyor ama kendi kafalarındaki modelden de vazgeçmek istemiyor. YÖK’ün istediği koşullar duruma göre yerinde veya ağır. Üniversiteler o koşulları yerine getirmek için hileli şeyler de yapıyor.

Örneğin YÖK ‘açacağın her bölüm için 3 tane kadrolu hoca alacaksın’ diyor. O bölüme yeterli öğrenci gelmezse bu hocaların maaşları nasıl ödenecek? Bölümbfakültebüniversite açma koşulları için el altından göz boyama yapıyorlar. Vakıf üniversitelerinde hiçbir şey göründüğü gibi değil. YÖK bu kurumlara daha rahat hareket etme imkânı sağlarsa iyi olur ama bu kurumların çoğu da bir boşluk bulurlarsa istismar etmeye müsaitler. Belki de bu yüzden YÖK ince eleyip sık dokuyorbiliyor ki 1-2’si batarsa sistem çok ciddi biçimde tartışılır.”

This entry was posted in EĞİTİM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *