POLİSİYE BİR ÖYKÜ : BUZ DOLABINA MÜHİMMATLARI KİM KOYDU ?

Kardeşlerinizi boğazlıyorlar, göz yumuyorsunuz.
Çığlıklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aramızda dolaşip kurbanını seciyor zorbanin teki,
Sessiz kalırsak bize dokunmaz diyorsunuz

Ne tuhaf yer burası, sizler nasil insanlarsınız!
Haksızlik varsa bir yerde eğer ayaklanmalı insan.
Ayaklanma olmuyorsa batsın o şehir yerin dibine.
Yansın bitsin, kül olsun karanlıklar basmadan.

Bertolt BRECHT

***

Naci KAPTAN
Bölüm I

POLİSİYE BİR ÖYKÜ :
BUZ DOLABINA MÜHİMMATLARI KİM KOYDU ?

Değerli okur,

POLİSİYE BİR ÖYKÜ başlığını yazdım ve ekledim ;
BUZ DOLABINA MÜHİMMATLARI KİM KOYDU ?
Bu yazıyı okuyun diye bu başlığı attım !!!

Konu gerçekten polisiyedir.
Sahtecilikler,kandırmacalar,tuzaklar vardır.
Onurlu insanların şerefleriyle oynanmaktadır.
Vatansever insanların Şerefli geçmişleri yalanlarla kirletilmektedir.
Yaşam hakları ellerinden alınmaktadır.
Devlet adına yapmış oldukları yüce hizmetler bir kalemde silinmektedir.
Bu insanlar,Ülkemizin bekası için savaştıkları teröristlerin,
yalancı şahitliklerine teslim edilmektedir.
Yobazlığa giden yolda ülkemizin aydın insanlarını öğütmektedir.

Ve onlar buna ,
Devlet yönetmek diyorlar !!!

Kurtlar vadisinin izleyicileri,
Agatha Christin’in cinayet romanlarının okuyucuları,
Sherlock Holmes,Nat Pinkerton dedektif romanlarını sevenler,
Alın sizlere bir polisiye öykü ;
Okuyacak olanlara bir uyarım var !!!
Yazıyı bitirdiğinizde soru soracağım ?

KATİL KİM ?

Bu yazı aslında öykü olmayıp, gerçektir.
Mühimmatlar ise hayali olup,
Aslında vardır ama yazıldıkları gibi değildir.!!!
Patlayıcılar buzdolabında değil de,
bir kazmanın ucu kadar derinlikte toprağa gömülmüştür…
Daha sonra da GÖMENLER tarafından,
BULUNMUŞ gibi yapılmıştır.
Gömülenlerin cinsi ve adedi yazılırken değiştirilmiştir,
Olayın aktörleri ise,
kamu düzenini korumakla yükümlü olan polislerdir.

Suç ise senaryoda belirlenen subayın üzerine yıkılmıştır.
Olayın derininde din ve cemaat olgusu vardır.
Bu cemaat mensuplarını kullanan ve eğiten,
Yabancı bir devlet vardır.
Sahtecilik yapan polisler rahat çalışsın diye,
Onlara dokunmayan siyasetçiler vardır.
Polislere destek veren hukuk düzeni vardır.

Olay ve tezgah büyüktür.
Biliyorum konu okuyana aykırı gelmiştir.
Polis suçluyu bulmakla görevlidir.
Düzmece kanıtlarla SUÇLU yaratanlar,
Acaba gerçek polis midir ?
Alın size bir soru daha !!!
Bunlar kimdir ?

Olayın kahramanı dik duruşlu, boylu poslu,yakışıklı,
Vatansever bir Türk subayı…
Adı Mustafa DÖNMEZ’dir.. .
Dönmemiş dik kalmıştır.
Mustafa Yarbay sadece bir örnektir.

Mustafa Dönmez’in kısa özgeçmişi şudur ;
Harp Okulu’ndan önce okuduğu ODTÜ’de 1975 yılında, ülkücülerin bir silahlı saldırısı sırasında yaralanıyor. Ordu’daki Cemaat örgütlenmesi hakkında ilk raporu hazırlayan subaydır. Ve dava sonuçlanmadan TSK’dan ihraç edilen (emekli değil) ilk ve tek Ergenekon sanığıdır.Bir söylentiye göre de yarbay Dönmez ,Başbakan Erdoğan şehitlerimize “KELLE” dediği için dava açanlardan birisidir.Bildiğiniz gibi Başbakan Erdoğan ,ÜÇ KURUŞLUK davadan ceza almış ve ÜÇ KURUŞ ceza ödemeye mahküm edilmiştir..Başbakana ceza veren yargıç ise Adalet Bakanlığının hışmına uğramıştır.

Özetle öykünün ana kahramanı Subayın,
Cemaat örgütlemesi hakkında araştırma yapması,
TSK içinde buna yönelik rapor hazırlamış olması,
Başbakan aleyhinde dava açmış olması,
Bir çok değerli TSK mensubuyla birlikte,
Bir tezgahın içine konmasına neden olmuştur.

Yarbay Mustafa Dönmez ,yaralayıcı hatta yok edici dişlilerin arasına atılan,
TSK’nın değerli mensuplarından birisidir.
Sahte CD’lerle,
Sahte imzalar,krokiler ve belgelerle,
Dijital verilerle,
TSK teslim alınmıştır.
Bu oyunun hukuk adına vurucu timi vardır.
Onlar adil yargılama yapmayanlardır.
Sahteciliği yazan birçok bilirkişi raporunu görmeyenlerdir.
Onların da cemaatın parçası olduğu yazılıp söylenmektedir.

Ne acaiptir ki,
tüm bunlar Ülkeye İLERİ DEMOKRASİ getirdiklerini söyleyenler tarafından yapılmaktadır.
Türk aydını,Türk ordusu,
Emperyalizmle kol kola girmiş olanlar tarafından vurulmaktadır.

Bakın bu olaylar nasıl başladı ;

Naci KAPTAN
14.09.2012

Devam edecek