FAŞİZM VE POLİS DEVLETİ‏

Cumhuriyet, kökü erdeme dayalı bir idaredir.
Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir.
Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için
korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir.
Aradaki fark bundan ibarettir”
 
Mustafa Kemal ATATÜRK
 
 
FAŞİZM VE POLİS DEVLETİ 
 
 
Naci KAPTAN
 
 
 
Faşizm 
 
Faşizmde toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan bir tek ideoloji bağlayıcı olarak kabul edilir.
Bu bağlayıcılık unsuru kaba güç ve tek sesliliktir.Gerek devlet gerekse de iktidarın dünya görüşüne göre ve lider ilkesine göre örgütlenir ve belirlenir.Basın ve yayın kuruluşlarının mevcut ideolojiye göre yayınlar yapması zorlanır.
Hakim görüşe zıt düşünceler ve muhalif seslerin çıkması çeşitli baskı unsurlarıyla önlenir.
Aykırı yayın yapanlar sansürlenir, kapatılır veya başka türlü yollarla engellenmeye çalışılır.
Böylece hakim düşüncenin karşısına farklı düşüncelerin çıkmasının önüne geçilmiş olunur ve tek tip düşünce, toplumda baskın hale getirilir. Faşizmin boyutu, bu koşulların ne kadarının somut olarak uygulamaya geçirildiğiyle doğru orantılıdır.
 
 
 
Bir haber ;
 
“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Swissotel’de düzenlenen Uluslararası İşbirliği Platformu toplantısının açılışının ardından Dolmabahçe’ye geçti.Burada Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’nde cuma namazı kılan Cumhurbaşkanı Gül’e, Özel Kalem Müdürü Avni Karslıoğlu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da katıldı.Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra beraberindeki heyetle yürüyerek, caminin yan tarafındaki Dolmabahçe Çay Bahçesi’ne geçti. Havanın mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği İstanbul’da boğaza karşı oturan Gül, beraberindeki heyetle sohbet etti.Simit ve kaşar peyniri eşliğinde çay içen ve üzüm yiyen Cumhurbaşkanı Gül, zaman zaman heyettekilere de ikramda bulundu.”
 
 
 
Bir sorum var ;
 
Gazete ve TV haberlerinde Cumhurbaşkanı ve ya Başbakan İstanbul’a geldiklerinde ,
örneğin cuma namazlarında,özel davetlerde,Boğaz kıyısında çay keyfi yaparlarken
İstanbul Valisi ve İstanbul Emniyet Müdürü hep yanlarındalar.
 
Bu kişiler bürokrat ve Devletin görevli memurları değil midir ?
Sorumlu oldukları ve yapması gereken işleri yok mudur ?
İstanbul’a görevli veya gezmeye gelmiş siyasetçilerin ve
Cumhurbaşkanının cuma namazları dahil
HER AN yanlarında bulunuyor olmaları asli görevleri midir ?
 
İstanbul’un yönetiminden sorumlu olan bu yöneticilerin her daim siyasetçilerle
iç içe olmalarını açıkça garipsiyorum.Hatta bundan rahatsızlık duyuyorum.
Örneğin cuma namazlarında aynı camide saf tutmalarının ibadetten öte
göze girmek ve yeni makamlar peşinde olmakla yorumluyorum.
 
Böylesi biat kültürünün olduğu yerlerde AKP iktidarına karşı muhalefet edenlerin
hak ve hukuk arayanların dövülmemesi ve işkence görmemesi mümkün değildir.
Böyle valinin ve emniyet müdüründen başka bir tavır beklemek çok iyimserlik olacaktır.
Vay sen misin benim başbakanıma , Cumhurbaşkanıma,bakanıma karşı yürüyen..
 
YA KIRK KATIR !!!
YA KIRK SATIR !!!
 
 
AKP iktidarına muhalif olan ve sayısı bilinemeyecek kadar insan uygunsuz ve kanunsuz
mahkeme kararlarıyla dinleniyor.
 
AKP iktidarına muhalif olan ülkenin ileri gelen aydınları tutuklanıyor.
 
AKP iktidarına muhalefet eden işçi ve öğrenci eylemlerinde işçiler ve öğrenciler acımasızca
AŞIRI GÜÇ kullanılarak dövülüyor,gaz ile zararsız hatta hastahanelik hale getiriliyor.     
 
AKP iktidar sürecini pekiştirerek daha da uzatmak ve uzun süre iktidarda kalıcı olabilmek için
toplum üzerinde baskıcı yöntemler uygulamaya başladı.Bir iktidarın bu süreçte başarılı olabilmesi için
Yargının kontrolu altında olması ve emrinde silahlı güçlerin olması gerektir.
Üzücüdür ki yargının büyük bölümü iktidarın denetimi altındadır.
İktidar kaba güç uygulayacak olan bir polis Devleti yaratmıştır.
 
AKP iktidarı bu amacı için TSK ve Jandarma güçlerini kullanamayacağından,TSK ve Jandarma
güçlerini etkisiz kılmak amacıyla kendi ordusu üzerinde hasmane operasyonlar yapmış ve toplum mühendisliği ile kamuoyunda orduyu itibarsızlaştırmak için komplolar oluşturulmasına uygun oyun alanları yaratmıştır.
 
Ergenekon davasının Bush ile tayyip Erdoğan arasında görüşülerek düğmeye basıldığını gazeteler yazmıştır.
Balyoz,ayışığı,eldiven,kozmik oda ve daha niceleri !!!
Bu tezgahların kurulmasında siyasetçiler,tarikat ve cemaatlar ile yabancı devletler güç birliğine gitmişlerdir.
 
Kurgu senaryolarla ve yapay delil,CD,dinlemelerle TSK komutanları ve ülkemizin her kesimden
aydınlanmacı öncüleri tuzakalarla tutuklanmış ve hapsedilmiştir.
Bu Faşist teokrasiye giden yolun ilk aşamasıdır.
 
TSK yok edilirken Polis gücü de aşırı şekilde güçlendirilmiş,sayısı yüzbine varan yeni kadrolarla
ve ağır silah ithal etme yetkisiyle Faşizmin vurucu gücü olan polis kadroları sayı,silah ve malzeme yönünden güçlendirilmiştir.
 
Kavganın, kaba kuvvetin, saldırganlığın, kan dökücülüğün, şiddetin hakim olduğu bu rejimlerde, başta bulunan faşist diktatör ve yönetici kadrolar, kurdukları milis birlikler ve gizli polis örgütleri ile toplum üzerinde terör estirdiler. Üstelik faşist ideolojiyi, eğitimden kültüre, dini kurumlardan sanata, devlet yapısından askeri sisteme, polis teşkilatlarından insanların özel yaşamına dek hemen her alana zorla empoze ettiler.
 
Faşizmin yukarıdaki tanımı ışığında AKP iktidarı kendisine muhalefet eden tüm sesleri ve kişileri susturmaktadır.Türkiye henüz daha ılımlı evresini yaşamakta olduğu faşizmde POLİS DEVLETİYLE de tanışmıştır.
Türkiye’nin ve Üniter yapının  varlığına karşı olan bölücü kürtçülük hareketi Türkiye’nin her bölgesinde kalkışma halindeyken,Özerklik ilan etmek istediklerini söylerken,molotoflu,silahlı saldırılarla toplum terör altına alınmışken,insanlarımızı yakarak,mayınla,kurşunlayarak öldürürken,AKP iktidarı bunlara karşı demokratik planlar üretirken,elinde silah olmayan pankartlı öğrenciler hak aradıkları için polis tarafından AŞIRI GÜÇ KULLANILARAK dövülüyorlar.İşkencelere uğruyorlar.Daha önce de ülkemizin üretim kaynağı olan işçiler de aynı baskılara dayaklara maruz kalmadılar mı ?
 
Bu gidişi iyi gidiş değildir.
 
 
08 Aralık 2010
Naci Kaptan
This entry was posted in Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *