CEMAATİN SİMON’LARI VE ŞANTAJ KASETLERİ,İFTİRALAR ,TUTUKLAMALAR‏

CEMAATİN SİMON’LARI VE ŞANTAJ KASETLERİ,İFTİRALAR ,TUTUKLAMALAR

Naci Kaptan

Gülen cemaatini deşifre ederek açıklayan ve HALİÇTE YAŞAYAN SİMON’LAR isimli kitabı yazarak Fetullah Cemaatinin kamu kurumlarında yapılanmasını anlatan kitabın yazarı Hanifi AVCI kitabın okuyucuyla buluşmasından sonra şöyle demişti ;

“Başıma her an her şey gelebilir ”

Avcı’nın kehaneti gecikmeden gerçekleşti ve bugün ajanslara düşen haber ile terör ve yolsuzluklara karşı mücadele etmiş olan namuslu bir polis müdürü olan AVCI teröristlere yardım ettiği gerekçesiyle tutuklandı.

Yapay ve siyasi bir dava olan Ergenekon ve diğer uzantıları ile ülkemizin Vatansever,demokrasi ve Laik Cumhuriyet’e bağlı olan aydın, saygın,namuslu ve onurlu insanları tutuklanmıştı.!!! Polis ve adliyede kadrolaşmış olan cemaat yandaşları Hukuk adını ve hukuk savını kullanarak ,yapay belgeler ve iftiralarla ülkeyi karanlığa sürüklüyorlar.Cadı avı tüm hızıyla devam ediyor.Kimin kapısı , ne zaman çalınacak belli değil.

Cemaat Devlet kurumlarında kemikleşmiş ve güçlü.AKP iktidarı ise yapılanlardan siyasi kazanç sağladığı için tüm hukuksuzluklara ve derin kadrolaşmaya karşı bir yaptırım uygulamıyor.TSK’nın,yargının ve ülke aydınlarının hukuk ve demokrasi adına parçalanmasına ve baskı altına alınmasına karşı sessiz kalıyor.Kendi egemenlik sahasını genişletiyor.Bundan cesaret alan cemaat adeta infazlarda bulunuyor.

Sizlere yakın geçmişte rahmetli necip Hablemitoğlu’nun KÖSTEBEK kitabından bu konuda örnekler vermek isterim ;

Cumhuriyet Tarihimizde, hırsızların, hortumcuların, rüşvetçilerin, bölücülerin, Batı destekli terör örgütlerinin, işbirlikçi politikacıların ama en çok da fethullahçıların hedefi konumundaki isim, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Nuh Mete Yüksel olmuştur. Yüksel, özellikle son dönemde, halk deyimi ile “kifayetsiz-muhteris” kimi siyasilerin marifetiyle Adalet Bakanlığı’nca en çok soruşturma açtırılan, şeriatçı basında adından en çok bahsedilen Cumhuriyet Savcısı olmuştur.

Atatürk’ün Cumhuriyet Savcısı olmanın çok zor olduğu, zaten bilenlerce takdir edilmektedir. Nuh Mete Yüksel aleyhine yürütülen kampanyalar, O’nun mesleki gurur ve onuruna, kişilik haklarına, hatta ailesine yönelmiştir. Bu kampanyalara, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de, dolaylı destek verme konumuna düşürülmüştür. Nasıl mı? İşte, bu konuda kanaat oluşturmaya yetecek sadece bir tek örnek!..

Aynı zamanda Ankara 2 Nolu DGM’de görülen Fethullah Gülen davasının da savcılığını yürüten Nuh Mete Yüksel’i korkutma ve yıldırma girişimlerinin sonuç vermemesi üzerine, fethullahçı istihbaratçılar, Cumhuriyet Tarihimizde ilk defa bir hukuk adamına yönelik planlı operasyon gerçekleştirmişlerdir. Bu operasyonun ilk adımında, Yeni Şafak gazetesinde, Nuh Mete Yüksel’e ait olduğu iddia edilen meçhul bir kasetten söz edilmiştir.

Ardından, aynı gazetenin yazarlarından Fehmi Koru, sakil bir pişkinlikle, “Böyle bir kargaşada DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel’in örgüte –fethullahçılara (N.H.)- hiç bulaşmadığına inanmak çok güç; hem de malûm, yarın öbürgün , biri çıkar da, ‘Nuh Mete de…’ derse, inanın hiç şaşırmayacağım” mesajını vermiştir (135).

Daha sonra da, bu kaset. Nuh Mete Yüksel’e kargo yoluyla gönderilerek, telefonla da şantaj girişiminde bulunulmuştur. Şantaj haberi, ilk kez Star gazetesinde, Saygı Öztürk tarafından köşeyazısında -isim vermeksizin- kamuoyuna duyurulmuştur. İşte, malûm kasedin, kimi polis memurları tarafından Çağdaş Eğitim Vakfı’nın kasasından “elleriyle koymuş gibi” bulunuvermesiyle, şantaj aşamasından, “tasfiye” aşamasına geçilmiştir

Atatürk’ün Cumhuriyet Savcısı olma özelliğine, cesaretine, iradesine, kararlılığına, aydınlığına sahip kaç hukukçu var, ülkemizde?!. İşte bunun için Fethullah Gülen, müritlerine hedef gösteriyor: “Mülkiyede ve Adliyede kadrolaşın!..” Cumhuriyet Savcıları’nın büyüteç altına alınması; sadece müritlerin değil, tarafsızlık (!) adına görevini yapmayarak sessiz kalanların, Cumhuriyete ihanete sırtını dönenlerin de ayıklanmasını gerekli ve öncelikli kılmaktadır.

Diğer taraftan, Atatürk’ün Cumhuriyet Savcısı olma onurunu üzerinde taşımak, günümüzde çok yönlü saldırı ve iftiraya maruz kalma riskini de beraberinde getirmektedir. Örneğin, Yargıtay’ın son iki dönemdeki Cumhuriyet Başsavcıları Vural Savaş ve Sabih Kanadoğlu, özellikle şeriatçı, ikinci cumhuriyetçi ve bölücü odakların boy hedefi olma onurunu ve kaderini paylaşmışlardır.

Aynı şekilde, Adli yılın açılışı sırasında, “Bugün bir tarikat lideri, hayali ihracatçılar, banka soyguncuları gibi Amerika’da yaşıyor. Bu, geçmişte Humeyni olayında görüldüğü gibi, ABD’nin çıkarları doğrultusunda yönlendirilip Türkiye’ye gönderilirse bunun hesabını kim verecek? Bunun Humeyni gibi geri gönderilmeyeceğini kim kestirebilir? Bir tarikat lideri için bu bir açılımdır, diyerek hoşgörüye sığınılmasından endişe ediyorum” diyen Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Hayati Önder, dünyanın hemen her yerine dağılmış örgütlü fethullahçı müritlerin çirkin protestolarına maruz kalmıştır.

Fetullah Gülen’e karşı duranlar karalama,şantaj,iftiradan nasibini almışlardır.Buna son örneklerden birisi olarak Fethullah Gülen’in beraat kararına itiraz eden savcı Salim Demirci olayını da göz önüne almak gerektir ;

Nur Cemaatini soruşturana dava
20.09.2010

Gülen’in beraatine itiraz eden savcı hakkında, ‘’Görev ihmal’’ suçlamasıyla dava açıldı.
Fethullah Gülen’in beraat kararına itiraz eden savcı Salim Demirci hakkında, elindeki dosyaları sürüncemede bıraktığı gerekçesi ve ‘’Görev ihmal’’ suçlamasıyla dava açıldı.

Fethullah Gülen’in beraat kararına itiraz ederek temyize başvuran savcı Salim Demirci hakkında ‘’Görev ihmal’’ suçlaması ile dava açıldı. Demirci Yargıtay’da yargılanacak. Fethullah Gülen’in beraat kararına karşı çıkan Demirci hakkında, daha önce de ortam dinlemesiyle elde edilen bir ses kaydı yayınlanmıştı.

Uzun yıllar Sabah-Star-NTV ve TV 8’de AKP muhabirliği yapan gazeteci Hüseyin Özalp’in “Son Kale Kuşatılan Yargı” adını taşıyan kitabı piyasaya çıktı. Kitapta, Fethullah Gülen hakkındaki beraat kararını temyiz eden savcı Demirci’nin durumunu gözler önüne serildi.

Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi savcılarından Demirci, Gülen’in “şeriat devleti kurmak amacıyla terör örgütü oluşturmak” suçundan cezalandırılmasını istedi, ancak mahkeme beraatine karar verdi. Demirci de kararı temyiz etti.

ÖNCE SES KAYDI, SONRA SUÇLAMA

Temyiz istemi Yargıtay aşamasındayken, Savcı Demirci’ye ait olduğu ileri sürülen bir ses kaydı 7 Mart 2008’de internette yayınlandı. Demirci bu kayıtlarda, Başbakan Erdoğan’ın “Türkiyelilik” çıkışı ve Diyarbakır eski Valisi Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’yı eleştiriyordu. Ses kaydı nedeniyle Demirci’nin yargılanmasına karar verildi.

UYUŞTURUCU İDDİASI

Daha sonra Demirci hakkında “Zincirleme şekilde görevi ihmal, kül halinde görevi kötüye kullanmak” iddialarıyla suçlamalar yapıldı ve teftiş başlatıldı. Demirci, 2004 ile 2007 yılları arasında toplam 64 dosyayı 3 aydan 4 yıla kadar, bir kısmını ise zamanaşımı süreleri dolana kadar sürüncemede bırakmakla suçlandı.

Demirci’yle ilgili uyuşturucu kaçakçılığı dosyasında ise ihmal suçlaması yapıldı. Yargıtay’da yargılanacak olan Demirci hakkında yapılan trazı değerlendiren Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ‘’Soruşturma açılması için yeterli şüphenin bulunduğu” kararına vardı. Ancak aynı mahkemen Başkanı Osman Kaçmaz bu karara muhalif kaldı.

***

Cadı avında şimdi sıra Polis müdürü Hanifi Avcı’ya gelmiştir ;

28.09.2010

Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tutuklandı.

Devrimci Karargah Soruşturması kapsamında gözaltına alınan Avcı, Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık’ın soruları karşısında susma hakkını kullanmış ve mahkemeye sevkedilmişti.

Avcı, çıkartıldığı mahkemede tutuklandı ve cezaevine götürülüyor.

Hanefi Avcı, mahkemeden çıkarken yaptığı açıklamada “Haklılığımız anlaşıldı, tutuklama çıktı” dedi.

***

Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı polis nezaretinde Ankara’dan İstanbul’a getirildiği belirtildi.İfadesi alınmak üzere İstanbul’a getirilen Avcı’nın Eskişehir’deki makamında ve evinde de arama yapılıyor.

Avcı’nın ”40 yıl terörle mücadele eden bir kişi terörden gözaltına alındı. Doğrudan savcılığa götürülüyorum. Ankara’da genel müdürlükte gözaltına alındım. Zorla götürülüyorum. Devrimci Karargah soruşturması kapsamında gözaltındayım” dediği öğrenildi.

***

SUSMAYACAĞIM, BU BİR CEMAAT OPERASYONUDUR

28.09.2010

Emniyet müdürü Hanefi Avcı, gözaltına alındı. Şu saatlerde İstanbul’a götürülüyor. Avcı, polis arabasında bulunduğu halde Odatv’nin sorularını yanıtladı.

Hanefi Avcı’nın açıklamaları özetle şöyle:

“Hem görev yerim, hem de 2 savcıya ifade vereceğimden dolayı Ankara’daydım. Beni gözaltına aldılar. Rızamla değil, zorla götürülüyorum. İstanbul savcılığına teslim edeceklermiş. Bu bir cemaat operasyonudur. Kendi rızamla gitmiyorum. Devlet bu hukuksuzluğu seyredecekse seyretsin. Ben isyan etmeye sesimi, çıkarmaya devam edeceğim. Yapılan hukuksuzluktur gasptır. Beni susturmak için yapıyorlar…”

***

AVCI HAKKINDAKİ GÖZALTI KARARINI HANGİ SAVCI VERDİ

28.09.2010

Hanefi Avcı, İstanbul’da yürütülen Devrimci Karargah soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Avcı’nın da dahil olduğu soruşturmayı Savcı Kadir Altınışık yönetiyor.

Altınışık, 12 Eylül darbesine ilişkin suç duyurularını yürütüyordu. Altınışık, daha önce de Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaların Ergenekon Örgütü tarafından gerçekleştirildiği iddianameyi yazmıştı. Bunun dışında Kadir Altınışık, İrticayla Mücadele Eylem Planı Davası’nda Taraf muhabiri Mehmet Baransu’nun ifadesini almıştı. Atilla Kıyat’ın da faili meçhullar üzerine yaptığı açıklama nedeniyle ifadesini alan Altınışık, Vatan Gazetesi internet sitesi yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu’nun da örgüt üyesi olduğu iddiasında bulunmuştu.

Kadir Altınışık İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görevine 2006 yılında Köyceğiz Cumhuriyet Savcılığı’ndan geldi.

OPERASYONUN ARDINDA SİMON EMMİ VAR

28.09.2010

Hanefi Avcı’nın da dahil edildiği Devrimci Karargah Operasyonu’nda tutuklanan isimlerden biri de Red Dergisi yazarı Hakan Soytemiz idi. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Hakan Gülseven, Hanefi Avcı’nın gözaltına alınmadan önce, operasyonda tutuklanan kişilere tanıyan isim olarak dergiye yaşananları değerlendiren bir yazı yazdı.

İşte Gülseven’in o yazısı:

Düzmece ‘Devrimci Karargah’ operasyonunun, alelacele, karikatür gibi yapılma gerekçesi aşağı yukarı belli odu. Hanefi Avcı’nın kitabı üzerine Hanefi Avcı’yı da dahil edecekleri bir salata hazırlamışlar, evde ne varsa içine tıkıştırmışlar. Devrimci Karargah savaşçısı Orhan Yılmazkaya’nın Gazi Mahallesi’ndeki anmasında –ki binlerle insan vardı- görüntülenmiş birileri… Birileri o birileriyle aynı partideymiş… Birilerinin üzerine ifade varmış… mış… mış…

Neticede 13 tutuklama çıktı. Soruşturmanın düzmece ve alelacele olduğu o kadar belli ki, pokerde ‘beş benzemez’ tabir edilen kimseleri yan yana koyup herkesi ‘terörist’ yapmak için klip bile hazırlamış emniyet teşkilatımız. Yazarımız Hakan Soytemiz; SDP’nin Genel Başkanı Rıdvan Turan, yine senelerdir SDP ve öncüllerinden tanıdığımız Ecevit ve Ulaş; TÖP’ten Oğuzhan Ağabey ve Tuncay; ODTÜ’den ve sonrasından yakın arkadaşım Bilim ve Gelecek Editörü Baha Okar… Bu isimlerin hepsi değerli sosyalistlerdir ve fakat farklı farklı şeyler savunurlar. Kimisi birbirini şahsen tanımaz bile… Mesela biz son referandumda ‘Hayır’ oyu verilmesini savunduk ve aramızda bunu ilk telaffuz eden Hakan Soytemiz’di. Yanılmıyorsam Baha da referandumda ‘Hayır’ı savunuyordu. SDP ve TÖP’ün tercihi ise ‘Boykot’tu. Yani, bana birisi, “13 isim seç, bunları terörist ilan edip bir örgütten yargılayacağız,”dese, en son aklıma gelecek şey, bu kadar ahmakça bir kombinasyon yapmak olabilirdi!..

Anlaşılan o ki, günde beş vakit abdest alıp namaz kıldıktan sonra, o abdestli elleri ve ‘engin gönül’leriyle röntgenleme, düzmece iddialar hazırlama falan gibi işlere başlayan Simon Emmi’lerin derslerine daha iyi çalışmaları lazım… Bizim alışık olmadığımız işler bu işler. Hakikaten insanın midesi bulanıyor…

Cemaat medyası bir de Hanefi Avcı’yı tıkıştırdı ya bu operasyona, insanın tebrik edesi geliyor. 12 Eylül döneminde devrimcileri katleden Mersin Emniyeti’nin mümessili bu zat meğer neymiş de haberimiz yokmuş! Yahu, şu Simon kitabındaki iddialar için soruşturma başlatmak hiçbir savcının aklına gelmiyor mu da, Hanefi Avcı’yı alelacele bir devrimci ‘örgüt’ davasına dahil etmeye çalışıyorlar? İnternette takip ediyorum, cemaat medyasının ardından ‘yetmez ama evet’ sempatizanları da hemen başlamış sanal alemde devrimci hareketle ‘ergenekon’ arasında ilişki senaryolarına.

Boşuna uğraşmayın, o kadarını beceremezsiniz…

Senaryo çok açık: Ufukurasgiller, Baskınorangiller, Ronigiller, Bobigiller gibi cemaat solcuları ‘düzenin solu’ olarak kapıya bağlanmış vaziyette havlayacak; devrimciler ise polisiye bir vaka düzeyine indirgenerek imha edilecek…

Devrimci hareketlere Hanefi Avcı’yı ya da benzerlerini bulaştırmaya çalışarak güvenilirliklerini yok etmeye çalışacaklar. Yani her türlü dezenformasyona ve her türlü komploya hazırlıklı olmamız gerekiyor…

Elbette bu senaryoya pabuç bırakmayız. Onlar bizim gözaltına alındıktan sonra, “Aslında ben Amerikancıyım,” diye nedamet getiren ‘ulusalcı’ çöpler gibi davranacağımızı düşünüyor olabilirler. Halbuki biz bu topraklarda onyıllardır onca saldırıya direndik; onca işkencelerden, kaçırmalardan, faili meçhullerden, mahpusluklardan başımız dik çıktık; soyumuzu tüketemediler!

Yazarımız Hakan Soytemiz’in ‘DGM’ye girerkenki haline herkes baksın… “Bu nedir ki?!” diyor, onu tanıyan herkesin alacağı bir selam yolluyor. Kaldığı adrese uzun namlulu silahlar ve kameralarla girdikleri anda da, “Hangi kanal?!” diyecek kadar nüktedandı zaten!.. Bizim insan malzememiz budur; soyumuz temizdir!..

Şimdi de yapılması gereken açıktır. Bir araya gelip, bu aşağılık komplolara karşı direneceğiz. Üstelik çıplak gövdemizle değil; işçilerin, emekçilerin talepleriyle dikileceğiz karşılarına. Günde beş vakit abdest alıp, beş vakit namaz kılıp, beş vakit yalan söyleyenleri, yoksul Müslüman halkımıza teşhir ede ede ilerleyeceğiz.

Bütün devrimci hareketlerin boynunun borcudur şimdi birleşmek, bir olmak, iri olmak, diri olmak…*3*

Odatv.com

*2* www.internetajans.com 29.09.2010 
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *