AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN ‘İNANILMAZ’ ÇAĞRI‏

AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN ‘İNANILMAZ’ ÇAĞRI
 
Gürbüz Evren
 
“Avrupa Birliği Komisyonu’ndan bu sabah gelen açıklamada, 12 Eylül’de yapılacak referandumda HAYIR oyu kullanılması istendi. Komisyon, Anayasa Değişikliği Paketi’nde dokunulmazlıkların kaldırılmasına, yolsuzlukla mücadelenin ilerlemesine, seçim barajının AB ölçütlerine indirilmesine, HSYK’dan Adalet Bakanı ile Müsteşarın çıkarılmasına, yasadışı telefon dinlemelerin önüne geçilmesine, cezalandırmaya varan uzun tutukluk sürelerinin sonlandırılmasına, Siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının finansmanı ile ilgili, şeffaflığı arttıracak yasaların çıkarılmasına, demokratik katılım için siyasi partiler yasasının değiştirilmesine dair düzenlemeler yapılmadığı için HAYIR oyu kullanılması çağrısında bulundu.”
 
Şaşırdınız ve gözlerinize inanamadınız değil mi? Zaten yazının başlığına da ‘inanılmaz’ ifadesini koymuştum. Neyse sizi daha fazla heyecanlandırmayayım. Şaka yaptım. Sanırım biraz ‘Eşek şakası’ gibi oldu. Kızdırdıysam özür dilerim.
 
AB BİR KEZ DAHA ‘EVET’ İÇİN ÇAĞRI YAPTI
 
Avrupa Birliği Komisyonu sözcülerinden Ferran Tarradellas Espuny’in ‘Referandumda EVET deyin, yoksa sizin için iyi olmaz’ tehdidinin ardından bu kez de Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Bayan Ria Oomen-Ruijten, 2 Eylül 2010 tarihli açıklamasında, ‘Anayasa değişikliğinin Türkiye’nin daha demokratikleşmesi ve modernleşmesi için ilk önemli adım olduğunu’ savunarak ‘Evet’ denilmesini istedi. Her iki açıklama da, Avrupa Birliği’nin objektif olamadığının, Kopenhag ölçütlerinin başında yer alan düşünce ve ifade özgürlüğünü hiçe saydığının, demokratik değil baskıcı ve tehditkâr davrandığının kanıtları olup olmadığı yönündeki değerlendirmeyi size bırakalım. Burada akla gelen ilk soru, ‘Avrupa Birliği Türk insanının neden EVET demesini istiyor?’ olmalıdır.
 
Bu sorunun yanıtını Avrupa Birliği temsilcileri açıkça veremezler, çünkü bitip tükenmeyen taleplerinin ve çifte standartlarının sorgulanmasını istemezler. Öyleyse EVET diyenlere ve EVET için propaganda yapanlara aşağıdaki AB taleplerini anımsatarak, EVET’in AB taleplerine de EVET anlamına gelip gelmediği yönünde bir değerlendirme yapmalarını önerelim.
 
AB’nin EVET çağrısının arkasındaki nedenler bunlar mı?
 
–Fırat ve Dicle sularının yönetimini uluslar arası bir kurula bırakın
 
–Kürtçe eğitim dili olsun
 
–Güneydoğu’da özerk bir yönetime geçilsin
 
–Köy koruculuğunu kaldırın
 
–Irak’ın kuzeyine askeri operasyon yapmayın
 
–TSK İç Hizmet Kanunu’nu değiştirin
 
–Ermeni soykırımı tanıyın
 
–Süryani soykırımını tanıyın
 
–Pontus Rum soykırımını tanıyın
 
–Tarihinizle yüzleşin
 
–Ders kitaplarından AB ölçütlerine aykırı ifadeleri çıkarın
 
–Şehitlik ve Gazilik kavramları Avrupa Birliği ölçütlerine uygun değildir, kullanmayın
 
–Ermenistan ile ilişkileri düzeltin
 
–Kıbrıs’tan askerlerinizi çekin
 
–Liman ve havaalanlarınızı Rumlara açın
 
–Rum yönetimini tanıyın
 
–Heybeliada Ruhban Okulu’nu açın
 
–Fener Rum Patriği ‘Ekümenik’ unvanını kullansın
 
–Ege’de karasularınızın 12 mil olduğu iddiasından vazgeçin
 
–Casus Belli kararını kaldırın
 
–Yunan hava sahasını ihlal eden uçuşlar yapmayın
 
–Komşularınızla iyi ilişkiler kurun, saldırgan bir politika izlemeyin
 
–Vicdani Retçilerin yani askerlik yapmak istemeyenlerin talebini kabul edin
 
–Sınırları asker korumasın, özel güvelik güçleri kurun
 
–Atatürk’ün fotoğraflarını kaldırın
 
–AB üyesi 15 ülkenin vatandaşlarına uygulanan vizeyi kaldırın
 
–Yabancıların mülk edinmesinin önündeki tüm engelleri kaldırın
 
Yukarıda sıraladığım ve yazıyı uzatmamak için aktarmadığım daha birçok talep ilerleme raporlarında, strateji belgelerinde, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporlarında ve Avrupalı yöneticilerin açıklamalarında yer almadı mı? Bu maddeleri sürekli önümüze koyan Avrupa Birliği’nin Türk insanına ‘EVET’ çağrısı yapması sizce ne anlama geliyor?
 
Avrupa Birliği referandumdan EVET çıkarsa tüm taleplerine de EVET denilmesinin önünün açılacağını bildiği için mi EVET yönünde haddini aşan ve de tehdit ölçüsüne varan çağrılar yapıyor?
 
TEMEL SORU: “EVET için propaganda yapanlar aslında AB’nin bu talepleri için de çalışmış olmuyor mu?”
 
06.09.2010
Odatv.com
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *