DÜNYADA NELER OLUYOR * Dünya’da Yağmurlar Dinmez…

Dünya’da Yağmurlar Dinmez…

    Orhan Özkaya (Yazar)

    Dünya kuraklık altında kıvranırken, devrim için çaba harcayan evrensel gençlik, hareketlerini büyük bir eforla, enerji birikimiyle mücadele ediyor. Yaşamlarını bilgi birikimiyle ve boş verilerle geçirmeyen gençlik, değişik buluşlarla ve örgütlü mücadelenin en olumlu örneklerini veriyor. Gençlik elbette bir sınıf değildir, devrimi yalnız başına yapamaz, işçi sınıfı, kır emekçileriyle ve aydın ve devrimci halk katılımıyla birlikte yapılacak bir eylem birikimidir. Bu nedenle yağmurlar bulutların biriktirdiği enerjiyi, elektriği mutlaka toprağa indirir. Dünyada yakılan, kesilen yok edilen ormanlar, yağmur ormanları iklimleri değiştirse de, mevsimleri alt üst etse de, düşüncenin üreteceği yağmur asla durdurulamaz. Yıldırımlar, şimşekler insanlara “geliyoruz!” diye gürül gürül seslenir. İşte gençlik hiçbir korkuya prim vermeden yoluna devam ediyor.

                   Muhsin Fahrizade suikastına karşı misilleme korkusu zirvede
    İsrailli yetkililerin suikastı neredeyse kutsadığı açıklamalarında, dünyanın kendilerine teşekkür etmesi gerektiğini belirtecek kadar falanjist kafa yapısını yansıttıkları ortaya çıkıyor. İsrail Kanalı 12, suikasttan sonra diplomatik misyonların uyarıldığını, Yahudi topluluklarının üst düzey alarm altında olduğunu duyuruyor. İsrail istihbaratının eski başkanı Amos Yadlin, Mike Pompeo’nun gelişinin suikastla ilişkisinin olabileceği, Kanal 12’’ye yaptığı açıklamada Pompeo’nun İsrail Psagot şarabı içmeye gelmediğini belirtmesi, istihbaratçı mantığı açısından önemli bir sav oluyor. İsrailli Enerji Bakanı, İsrail Kan yayın kuruluşuna, “Suikastı kim yaptıysa, sadece İsrail’e değil, bütün bölgeye ve dünyaya hizmet ediyor” demekle, bu konudaki duygularının ne kadar taraflı olduğunu belirtmiş oluyor. Yine İsrailli bütün yetkililerin açıklamaları birbiriyle örtüşüyor. “Dünyanın suikastı yapana teşekkür etmesi” gerektiği saptamaları yapılmakta… Küresel finans merkezi konumundaki ABD’de giderayak Trump’ ın, Biden’ e mesaj bırakarak, ayrılacağa benziyor. Aslında İsrail aşkı Biden’ le sürecek, zira stratejik politikaların Pentagon ve CİA mutfağında pişirildiğini bütün dünya biliyor ve tuzaklar döşeniyor. Biden bu stratejinin dışına çıkamayacak kadar sisteme bağlı ve görevlisi, bunun dışında bir yorum yapmak, son derece anlamsız ve kapitalist ideolojiye aykırı düşer.

         Paris’te halk ve Macron kavgası                   
    Fransa haftalardır ırkçı saldırılarla karışıklığı önce Paris sokaklarında yaşarken, bu kez protestoların bütün ülkeye yayılmasına sahne oluyor. Dört polisin siyah bir Fransız yurttaşına karşı uyguladıkları şiddet ülke geneline yayıldı. Bu şiddeti Macron’ da kınasa dahi, halk tatmin olmuş değil, zira kınamasına karşın Macron, Ulusal Meclis’te kabul edilerek geçen, “Genel Güvenlik Yasa Tasarısı” na karşı geri adım atmıyor. Ocak ayında Senato’dan geçerek yasalaşma tehlikesi, halkın isyanına neden oluyor. Şimdiye kadar 100’den fazla eylem gerçekleşmiş durumda. Tasarıda; olaylar sırasında polisin resmini çekip yayınlamanın hem para ve hem de hapis cezası söz konusu… Paris Nation Meydanı’nda halk Macron ve İçişleri Bakanı’nın istifasını isteyen pankart ve sloganlar atarak polisle çatışmaya girdi. Gözaltına alınanlar olunca halkın öfkesi artarak sürdü. Özgürlükler ülkesi Fransa küresel sermayenin diktası altında tamamen kıskaca alınmak isteniyor. “Sarı Yelekliler” eylemleri Macron’un gözünü fena halde korkutmuş görünüyor. Eylemlere katılan çok sayıda basın kuruluşu, sendika, muhalefet partileri ve İnsan Hakları Dernekleri, “Genel Güvenlik Yasasına Hayır Kolektifi” nin çatısı altında örgütlenerek ayağa kalktılar. Eylemciler adına Raphael Henry, “Polisin halka kolay şekilde baskı yapmasını sağlayan yasayı geçirmesini istemiyoruz. Macron yönetimi sosyal hareketlere baskı uygulayarak kapitalist sınıfını korumaya çalışıyor” açıklaması yaptı. Polis şiddetine sansür getirmeyi amaçladığını, durumun halk tarafından kabul edilmediğini sözlerine ekledi. Bu yasa geri çekilinceye kadar direnişin devam edeceği ifade edildi.

        İspanya’da Balsonaro iktidarı sallanıyor
    İspanya’da Barselona kentinde, Sadabell kasabasında bulunan tıp merkezi kapısında savunmasız halde yerde oturmakta olan 26 yaşındaki bir kadın eloktroşok uygulanarak gözaltına alındı. İspanya üzerindeki olumsuz imajı daha da yükseltti. İnsan Hakları Savunma Merkezi İridia, “Bu görüntülerin kurumsal şiddetin aşırı derecede artışı gösteriyor” diyerek protesto etti. Ülkenin halen Covid19 nedeniyle diken üstünde, patlamaya hazır bir bomba gibi zaman sayıyor. Halk Balsonaro diktasını indirmeye karalı görünüyor. Bu nedenle dimdik ayakta durmaya devam ediyor.

       Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) direniyor          
    Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Tigray kontrolündeki Mekele kentini kuşatarak ele geçirdikleri açıklamasını yapması üzerine, TPLF tarafından verilen yanıtta; direnişin sürdüğü, kanlarının son damlasına kadar direneceklerini açıkladılar. Mekele kentinin Tigray eyaletinin başkenti olduğu ve müdafaadan geri adım atmadıklarını belirttiler. Bunun üzerine Abiy Ahmed, “Mekele’de ana operasyon başarıyla tamamlandı. Önümüzde yok edilmişi yeniden inşa dönemi var” açıklaması yaparak ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasal durumla ilgili hiçbir şey söylememesi, iktidarının saplandığı sıkıntıları gözlerden uzaklaştırmaya çalıştığı anlaşılıyor. Halk işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk çıkmazı içinde kıvranıyor. Abiy, ülke gerçeklerinden çok uzak bulutlarda dolaşıyor. Dünya toplumları mevcut yönetimlerine karşı küresel elitlere teslim olmaları nedeniyle başkaldırmış durumda. Bunu görmemek deve kuşuna benzemektir.

        Sırbistan’la Karadağ arasında kriz                     
    Burada görevli Büyükelçiler karşılıklı olarak ülkelerine iade işlemiyle karşı kaşıya kaldılar. Sırbistan’ın Karadağ Büyükelçisi Vladimir Bozovic tarafından 1918 yılında Karadağ’ın Sırbistan’la birleşme kararı almasının bir özgürleşme anlamı taşıdığını ifade etmesi bardağı taşıran bir açıklama oldu. Bunun üzerine, “Karadağ’ın içişlerine karışmak” şeklinde değerlendirilerek, ülkeyi terk etmesi talep edildi. Sırbistan Büyükelçisi Tarzan Milosevic sınır dışı edilerek karşılık verildi. Karadağ Dışişleri Bakanlığı’ da uyarılar vererek elçiyi uyardı. Balkan ülkeleri arasında huzursuzluk artmaya başladı. Ülkeler küresel finans sermayenin elitlerinin dayatmalarına artık tahammül edemiyor.
This entry was posted in DÜNYA ÜLKELERİ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *