ULUS DEVLETİN BİREYİ, DİN VE İNANCIN ÜMMETİ OLMAK

ULUS DEVLETİN BİREYİ, DİN VE İNANCIN ÜMMETİ OLMAK

Naci Kaptan / 15.02.2019 – Güncellendi 20.11.2020

Uzunca zamandır Millet ve milliyetçilikle din ve müslümanlık hakkında, yanlış ve temelsiz bilgileri içeren yazılar ve Müslümanlık olmadan Türk’lüğün yaşamayacağı gibi saçma düşünceler belki de dezenformasyon için ortalarda dolanıyor.
Hatırlatmak isterim; TÜRK’lük (Milliyet / ulus) doğuştandır, Müslümanlık (Din) ise bir tercihtir. Her bir birey  kendi dinini  /inancını / inançsızlığını kendisi seçer ve bu seçim için özgürlüğü vardır. Müslüman ailenin çocuğu din değiştirerek hristiyanlığa veya başka bir inanca geçebilir. Veya bir hristiyan müslümanlığa geçebilir.
Fakat her bir doğan kendi milletinin değişmez kimliği ile doğar. Bu kişi ileride başka bir ülkenin vatandaşlığına geçse bile TÜRK ASILLI olarak anılır. Dolayısıyla bir milletin/ulusun dünya sahnesinde varlığını sürdürebilmesinin din bağı ile ilgisi yoktur.
Millet ya da ulus, aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk olarak tanımlanıyor.
Millet ya da ulus, aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk olarak tanımlanıyor.
Bir topluluğun millet / ulus olarak adlandırılabilmesi için;
* Toplulukta ortak bir dilin konuşulması,
* Topluluğun tarihsel geçmişe sahip olması,
* Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması,
* Topluluktaki bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması,
* Toplulukta kültürel ortaklık bulunması.
* Kapitalizmin gelişmesiyle ve sömürgeciliğin ortaya çıkmasıyla,ulus kavramı içine ekonomik çıkar birliği de eklemlenmiştir.
Millet / ulus olan topluluklar, bu kavramları edinememiş  diğer topluluklara karşı daha güçlü, ekonomik olarak daha zengin olurlar. Dış tehditlere karşı caydırıcılardır.
Türkiye 2002 yılına kadar millet ve ulus devlet olmak değerlerine eksikli de olsa sahip idi. Yargı sistemi, parlamentonun varlığı ve işlemesi, kamuyu denetleme makenizmaları, siyaseti kışlaya sokmayan ordusu, liyakatın atamalarda gözetilmesi, güçler ayrılığı kavramları ülkemizi dışarıya karşı güçlü bir ülke ve devlet kılıyordu.
Küresel şirketler, devletler, Ulus devletleri sevmezler. Bu tür ülkelere sızmak, ekonomik zenginliklerini ele geçirmek çok zordur. İşte bu nedenlerle küresel emperyalizm AKP üzerinden ve destek alarak ulus devletimizi kırarak teslim almak projesini sahneye koydular. Üzülerek yazıyorum ki bu proje başarılı olmuş ve son aşamasına gelmiştir.
Fakat, bu ihanet projesi tökezlemektedir. Tekrar hep birlikte el ele Ulus/millet olmanın gereklerini yerine getirmek ve bu ihanet projesinin sahiplerine ve işbirlikçilerine TÜRK milletinin/ulusunun gücünü göstermek için bir araya gelmek ve demokrasi içinde ülkeyi düze çıkartacak olan muhalefet partilerine destek vermek zamanıdır.

AMERİKA GEÇMİŞİNİN ULUSAL KAHRAMANLARINA VE ANILARINA GEREK DUYUYOR – YA BİZ? 
Ne garip bir açmaz !!!
Amerika’da FOREIGN AFFAIRS dergisinde ; “A New Americanism – Why a Nation Needs a National Story” başlıklı bir yazı yayımlandı. (Yeni Bir Amerikancılık – Bir Milletin Ulusal Bir Hikayeye Neden İhtiyacı Var?)
Anlaşılan odur ki : Amerika Ulusal geçmişini anlatan öykülere yönelik yeni bir Amerikancılık yolunda. Kısa tarihlerinde ulus birliğini güçlendirecek kahramanlara ve hikayelere gerek duymuşlar.
Emperyalizmin en büyük temsilcisi olan ve Dünyadaki ULUS DEVLETLERİN yapısını bölerek değiştirmeye ve halkı birleştiren ana harç olan ULUSALCILIK kimliğini zayıflatmaya çalışan Amerika şimdilerde de kendisinin milliyetçi öykülere ve kahramanlara ihtiyaç duyduğu bir evreye mi geldi ?
Bu istek bizim aydınlanma karşıtı ve İslami bir devlet isteyerek MİLLETTEN ÜMMETE dönmek isteğinde olanların kulaklarına küpe olsun .
Unutulmasın ki MİLLET olamayan ve ÜMMET olmayı seçen tüm İslam ülkeleri bu nedenle emperyalizmin hedefi ve avı olmuşlardır . Milliyet bağı olmayan toplumlar zayıftır ve hemen parçalanarak dağılırlar ,direnç gösteremezler .
İşte ULUS BAĞI bunun için gereklidir . Aynı dili , geçmişi , kültürü , toprakları ve milli simgeleri paylaşan , ekonomik halkalarla birbirine bağlı toplumları parçalamak zordur . Ama aynı tanımı ÜMMET için yapamayız. ÜMMETİ birleştiren tek harç dindir , Müslümanlıktır . Bu harç halkı yeterince birleştiremez ve hemen dağılır . İşte bu nedenle İslam ülkeleri tüm dünyanın en ölümcül savaş alanları ve kaybedenleridir. Yine bu nedenle ülkemizdeki etnik farklılıkları kışkırtarak ULUS BİRLİĞİMİZİ kırmaya çalışıyorlar . Toplum önderleri bu tuzağa düşmeden önderi oldukları toplum alt birliklerini uyarmalıdır . Bölünenler yarının kaybedenleri olacaktır .
Ülkemiz çok büyük bir parçalama projesinin ana öznesidir . Bu kez düşman/lar topsuz tüfeksiz ve demokrasi , vakıf , kadın hakları , eğitim gibi kavramlarla aramıza sızarak , ve işbirlikçilere yönetim gücü sağlayarak sistemli bir şekilde işgal ve teslim alma programını uyguluyorlar .
ÜLKELERİN ELE GEÇİRİLME YÖNTEMİ ;
Önce işgal edilecek ülkenin yönetimi şekillendirilir ;
İŞ BAŞINA GETİRİLEN YÖNETİMİN GÖREVİ ;
1. Anayasayı ve rejimi değiştir
2. Parlamentoyu / meclisi işlevsiz hale getir .
3. Başkanlık sistemini getir .
4. Yüksek yargıyı denetim altına al / Atamalarda söz sahibi ol
5. Silahlı güçlerde hiyerarşik yapıyı dağıt / Komuta kademesini şekillendir / Orduyu zayıflat .
6. Ülkenin ekonomik dinamiği olan devlete ait tüm kuruluş , kurum ve yapıları ağırlıkla yabancılara satarak özelleştir . Sen de bundan kişisel çıkar sağla.
7. Bir tarım ülkesisin . Ekonomik damarların kesilmelidir . Bu nedenle çiftiçiye tarımsal desteği kes. Yakıt – gübre – ilaç – tohum v.b. tarımsal girdileri pahalı sat . Hasad zamanı aynı ürünün ithalat vergisini sıfırlayarak ithal et . Çiftçiyi toprağından ve üretimden uzaklaştır.
8. Aynı işleri hayvancılık için de yap .
9. Bankalarını özelleştir .
10. Olabildiği kadar yurt dışı kredilerle borçlan , borçlan …
11. Maden kaynaklarını , akarsularını yabancıların kullanımına aç.
12. Eğitim sistemini ÇAĞDAŞLIKTAN / AKILDAN / BİLİMDEN uzaklaştır.
Bu yazdıklarımın sizlere hiç de yabancı gelmediğini biliyorum. Teslim alma projesi tüm gücüyle devam ediyor . İşte tam burada bir parantez açarak Yurtseverlere düşen bir görevi hatırlatmak istiyorum . Bu planı bozmak için muhakkak Oyunuzu kullanınız.
ÜNİTER ULUS DEVLET yapımızı ve bizi birleştiren ve emperyalizme karşı direnç gösteren ögelerden birisi olan ortak tarihi geçmişimizin ana kahramanı ATATÜRK yukarıdaki nedenlerle silinmeye çalışılmaktadır. Atatürk’e yapılan saldırıların temelinde bu vardır . ULUSAL BİRLİĞİMİZİ ve DİRENCİ kırmaya çalışıyorlar.
Amerika 100 yıllık tarihinde kahramanlar ve öyküler yaratmaya çalışırken , yendiği devletler tarafından dahi saygıyla anılan ATATÜRK gibi evrensel bir kahramana ve Aydın Devrimci Devlet adamına SAHİP OLMANIN ve ÜNİTER bir ULUS olmanın değerini çok iyi bilmeliyiz.
YAŞASIN ÜNİTER ULUS DEVLETİMİZ
YAŞASIN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
YAŞASIN LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYET
Naci Kaptan / 15.02.2019 / 20.11.2020
This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, BOP, DİN-İNANÇ, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *