BİR ÜLKEYİ ÇÖKERTMENİN YOLLARI * Ergenekon, balyoz, casusluk operasyonları dünyada ilk Türkiye’de kez yapıldı *  Kumpas Mağduru Bir Ailenin Mapushane Yolları

Naci Kaptan / OLGULAR / BİR ÜLKEYİ ÇÖKERTMENİN YOLLARI

Ergenekon, balyoz, casusluk davası operasyonları dünyada ilk Türkiye’de kez yapıldı.  Bu operasyonların tamamı sahte deliller üzerine kurgulanmıştı. Bir siyasi gücün, ülkeyi yöneten siyasi partinin kendi ülkesinin/devletinin silahlı gücünü , ordusunu ve en değerli komutanlarını, askerlerini tasfiye etmek üzerine kurgulanmıştı.

Bu kurgu davalar sadece askerlerimizi değil, aile yaşamlarını da derinden etkiledi. Gelecekleri kutup yıldızı gibi parlayan, liyakatli, yurtsever, kendilerini vatanlarına adamış olan farklı rütbelerdeki askerlerimiz bir anda hiç düşünülemeyen, akla gelmeyen şekilde yaşamlarını adadıkları mesleklerinden kopartılarak  emperyal bir silgi ile siliniverdiler. Kendileri ve aileleri büyük trajediler yaşadı. Hayattan koptular, yaşamlarını kaybettiler. Aşağıdaki MAPUSHANE YOLLARI isimli kitapta yaşanmış olan acıların sadece çok küçük bir bölümünü okuyacaksınız.

Oyun kurgulayıcıların amaçları devleti/ülkeyi güçsüz kılarak çökertmek, rejimi bir islam devletine evrilterek ülkeyi emperyalizmin işgaline ve talanına açmak idi. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle AB’ye girecek gibi yapılarak TSK’nın ULUS savunma gücünün kırılması planlandı. TSK’yı zayıflatacak bazı yönetsel yasalarının değiştirilmesi amacıyla AB’nin siyasi desteği alındı. AB ülkelerinin TSK üzerinde baskı yapması için yapılan provokasyonlara göz yumuldu. TSK’nın AB yöneticileri tarafından uygunsuz açıklamalarla taciz edilmesine izin verildi.

Daha sonra görevi ABD ve  Fetö,  sözde islami terör örgütünün cemaatı  teslim aldı. ABD gizlice gönderdiği ajanlarıyla emniyet içindeki Fetö birimleriyle strateji kurguladılar.  AKP bunlara oyun sahası hazırladı. Kamu kurumlarında, yargıda gerekli atamaları, görevlendirmeleri yaptı. Sahte delil üretme birimleri senelerdir biriktirdikleri gizli dinlemeler, kamera kayıtları üzerinde çalışarak sahte deliller üretildi. İşin medya ayağı da kurgulandı ve TSK’yı, devleti, ülkeyi çökertecek oyun sahneye çıkartıldı.

Bu büyük emperyalist oyun ne yazık ki TSK içine sızmış olan Fetö ve AKP yandaşlarının da büyük katkılarıyla amacına ulaştı. TSK’nın ulusal savunma gücü kırıldı. En değerli kadroları yüzlerce yıl hapis istemiyle cezaevine kondu. Türkiye emperyalist işgale açık hale getirildi. Ve tüm bunlar zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve dışişleri bakanı Abdullah Gül’ün izin ve katkısıyla gerçekleştirildi.  Bu kurgu ve tuzak davalara koşut olarak ülke ekonomisinin de çökertilmesine başlandı. Büyük ve ihanetlerle dolu emperyal tuzaklar halen devrede.

Rahmetli Aziz Nesin ne demişti; “

‘Bir gün bu ülkenin başucuna bir not, yanağına da bir öpücük kondurup
gideceğim. Çok tatlı uyuyordun, uyandırmaya kıyamadım diyeceğim.’

İyi uykular Türkiyem…

Naci Kaptan / 15.11.2020

Kumpas Mağduru Bir Ailenin Mapushane Yolları

Kumpas mağduru E. Dz Kurm. Alby. Cenk Dalkanat ve ailesinin FETÖ kumpasının yaşandığı günlere dair anıları kitaplaştı. Bu gerçek insan hikayelerinin gelecek nesillere ışık tutması dileği ile.

Vatanına, milletine ve devletine hizmet etmekten başka bir düşüncesi olmayan, çoğunluğunu TSK mensuplarının oluşturduğu ve ancak içlerinde Türkiye’nin tüm devlet kurumlarından da personelin yer aldığı bir grup insanımız, tüm devlet kurumları ile sivil kurum ve örgütleri kısacası yaşamın her tarafını sarmış vatan hainlerinin marifeti, iftirası ve uydurma suçlamaları ile büyük bir kıyıma uğramıştır.

Hemen hemen tüm devlet sistemini ele geçiren bu kötü düşünceli ve hedefli örgüt, başta mahkemeler ve emniyet teşkilatı olmak üzere diğer devlet kurumlarındaki yandaşları vasıtasıyla amaçlarına ulaşmak için devleti hiçbir engelle karşılaşmadan bir silah olarak kullanarak hedef alınan subay ve astsubayları, sivil personeli Balyoz, Askeri Casusluk, Ergenekon, Amirallere Suikast gibi daha birçok düzmece ve alçakça yalan iddiaları içeren iddianamelerle suçlayarak tutuklamış, tiyatrovari mahkemelerde yargılamışlar, mahkûm ve bu mahkûmiyet yine tiyatrovari Yargıtay aşamasında onaylanmıştır.

Suçsuz vatanseverlerin cezaları kesinleşmiş ve infaz safhasına gelmiş iken hain örgütün diğer kumpasları 2013 yılı sonunda ortaya çıkmış, zamanın yetkililerince gerçekler anlaşılmak zorunda kalınmış ve toplumun da gerçeklerden yana daha kuvvetli bir şekilde tavrını göstermesi ile alçakça iddiaların bir örgütün kumpası olduğu anlaşıldıktan sonra suçsuz vatanseverler serbest bırakılmıştır.

Bu kitapta kumpas mağduru bir subayın ve ailesinin yaşadıkları çeşitli olaylar anlatılmaktadır. Konular bir ailenin yaşadıkları gibi anlatılsa da, aslında tüm uydurma davalarda yargılanan insanların ve ailelerinin yaşadıklarından kesitler de kitapta yer almaktadır.

Ülkemizde, hukukun ve adaletin her alanda en üst seviyede tesis edilmesi ümidiyle…

Zeynep Dalkanat, Nagihan Dalkanat, Şükran Dalkanat, Mehmet Cenk Dalkanat, Yılmaz Dalkanat DKY