TAVAN ARASINDAKİ SÖZCÜKLER * BEHÇET NECATİGİL’E GECİKMİŞ BİR AĞIT: ÖDENMEMİŞ FATURANIN KENARINA YAZILMIŞ ŞİİRLER

Orhan Gökdemir

BEHÇET NECATİGİL’E GECİKMİŞ BİR AĞIT:
ÖDENMEMİŞ FATURANIN KENARINA YAZILMIŞ ŞİİRLER


Bir şey çıkmamış biletlerin kenarında bir şiir, şairi bilinmiyor. Ama mısralara sinmiş son pişmanlıklardan, kırık inceliklerden belli kimin yazdığı. Beşiktaş, Camgöz Sokağında 22 numaralı ahşap evde oturur kendileri.

İlaç kutularının üzerinde bir şiir, şairi bilinmiyor. Ama mısralara sinmiş yürek sızılarından,  kesik öksürüklerden belli kimin yazdığı. Koca Barbaros’a karşın Beşiktaş’a biraz adını verir kendileri.

Kehribar yüzlü, tüberkülozlu, Atatürk kokulu (Yazısı 1928 yazısı, Atatürk’ün elyazısı) şair… “Küçük Muharrir”i geçmiş zaman çocuklarının. Çocuk dergilerinde yazdı çocukken, telifini çikolata ve bonbon olarak aldı. O günden sonra paraya yüz verdiği görülmemiştir.

Şiirlerini kâğıt peçetelere ve tırnaklarının üzerine yazdı. Aç parantez- siz böyle olsun istemezdiniz-kapa parantez; Eminim kutsayacaktınız mısralarını sadeliğine inat ama vermeye az buldunuz yahut vakit olmadı. O da hep arka pencereden baktı, solgun ay altındaki kasımpatılara. Sadece ama sadece sevgilerini yazdı:

“Siz geniş zamanlar umuyordunuz,
Çirkindi dar zamanlarda bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı.”

Beşiktaş’ın arka sokaklarında iki kadın, bir erkek, iki çocuk uykulu, acele adımlarla yürüyor. Ama neden böyle saklanır gibi, başları eğik? Uykulu, aceleci bir karı koca; sizden ama biraz okumuş. Belki ondandır yürümeleri başları eğik.

O diyor ki bize;
“İnsanlara tezgahlara kağıtlara kolaydı
Biz bu kadar eğilmezdik çocuklar olmasaydı.”

Perdeleri çekili odaların birinde, gecenizde ansızın duyduğunuz sestir bu.

“İnsanınla vur, hastalığınla yere ser,
Sars beni paraca
Her yıkılışımda kuvvetim artar
Işıyan köşe er geç benim
Sen benim geçidimsin beyaza.”

Gecenizde ansızın döktüğünüz yastır bu. Hafife alma kimsesiz şairlerin mısralardaki isyanını. Hatırla; yalnız şairler yazmadan önce kimse ölümü sevmezdi…

Tarlamı suların bastı, bu kırgınlığım ondan. (Kuşkusuz siz böyle olsun istemezdiniz) Sevgileri yarınlara bıraktınız, bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı.

Ödenmemiş faturaların kenarında bir şiir, şairi bilinmiyor. Ama mısralara sinmiş yoksunluklardan, kırık aşklardan belli kimin yazdığı.

“Biz bu kadar eğilmezdik çocuklar olmasaydı.” İsyana durmuş sokakta, geceleri ansızın duyduğunuz sestir bu!

aykırıakademi.com

This entry was posted in EDEBİYAT - ANI - ÖYKÜ - ŞİİR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *