KADIN * Laik ve demokratik cumhuriyetin değerlerinden uzaklaşıldıkça, kadına bakış açısı değişmektedir. Bu kötü niyetli bakışın önlenmesinde aydın düşünceli erkeklere büyük görev düşmektedir. Çünkü kadın sevgidir, dostluktur, emektir. Kadın toplumun ışığıdır, toplumu aydınlatır ve ilerlemesine öncülük eder

Ertuğrul köyü Cumhuriyet Kadınları Korosu 

İlk Kurşun Gazetesi
Suay Karaman
2.04.2018

KADIN

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu tarafından başlatılan “Meclis Sohbetleri” etkinliğinin ikincisi, “Birinci Meclis, Gazilik ve Şehitlik Ruhu” temasıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte, 18 Mart Çanakkale Anmasına ilişkin bir tiyatro gösterisi sergilendi. Ancak gösteride kadın oyuncuların sahneye çıkması engellendi.

Devlet Tiyatroları’ndan oyuncuların üç gün provasını yaptığı gösteriye bir saat kala, herhangi bir gerekçe gösterilmeden, kadın oyuncuların sahne önünde yer almamalarının, sahnenin yanında olmalarının istendiği bildirildi. Erkek oyuncuların sahnede oyunu sergiledikleri sırada, kadın oyuncular konukların arkasında merdivenlerin üzerinde bekletildiler. Etkinlikte Mustafa Kemal Atatürk’ün görselinin kullanılması da engellendi. Bu taleplerin TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği bilinmektedir. Kadın oyuncuların sahneye çıkmaları engellendiğinde, diğer oyuncuların da bu olayı protesto etmeleri gerekirdi.

Geçtiğimiz günlerde eşsiz liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafının bulunduğu tişört güvenlik gerekçesi saçmalığıyla TBMM’ye alınmamıştır. Laikliğin anayasada olmamasını savunan, soyadından başka kahramanlığı bulunmayan küresel kapitalizmin ve emperyalizmin hizmetkarı sahte kahraman, TBMM Başkanlığına hiç yakışmadığı gibi, böylelerinin TBMM üyesi bile olmaması gerekir. Büyük kurtarıcımız Atatürk’ün kurduğu ülkenin TBMM Başkanlığı makamında oturarak, ülkenin kurucu liderini ve ilkelerini yok sayan, hakarete varan söz ve eylemlerde bulunan sahte kahraman, o yüce makama yakışmamaktadır.

Kadını sadece cinsel kimliğiyle gündeme getirerek aşağılayanların içinde, kadına karşı bastırılmış bir korku vardır. Bu korku, kadınları görmemek için sürekli kaçma üzerine kurgulanmış sapkın bir kişiliğin oluşmasına neden olmaktadır. Bu durum tedavi edilmediği zaman, kadına karşı şiddet olaylarının meydana geldiği görülmektedir. Bunun sonucunda da kadınlar sürekli mağdur olmaktadır.

AKP iktidarı ile birlikte kadınlara bakış açısı değişmiş ve buna bağlı olarak şiddet uygulanmaya başlanmıştır. Bu şiddet, kadın cinayetlerinde 2002 yılından günümüze kadar %1700 oranında artmıştır. 2002 ile 2017 yılları arasında yaklaşık 200 bin kadın cinsel saldırıdan mağdur olmuş ve yedi bine yakın kadın öldürülmüştür. Ülkemizde kadınların %45’i, hayatlarında en az bir kez fiziksel ve cinsel şiddete uğramaktadırlar. Taciz ve tecavüz gibi cinsel saldırılarda %60 oranında artış olmuştur. Her gün yazılı ve görsel basında, kadına yönelik cinsel taciz ve öldürme olaylarını görmekteyiz.

Kadınların özgürlüğünü ve namusunu kılık kıyafete indirgeyen zihniyetle, ürkütücü boyutlardaki dövülen, tecavüze uğrayan, yaralanan, sakat bırakılan, öldürülen kadınların sorunları için sadece boş söylemler üretilmektedir. Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporuna göre Türkiye, kadın-erkek eşitliğinde 135 ülke arasında 121. sıradadır.

Laik ve demokratik cumhuriyetin değerlerinden uzaklaşıldıkça, kadına bakış açısı değişmektedir. Bu kötü niyetli bakışın önlenmesinde aydın düşünceli erkeklere büyük görev düşmektedir. Çünkü kadın sevgidir, dostluktur, emektir. Kadın toplumun ışığıdır, toplumu aydınlatır ve ilerlemesine öncülük eder. “Şuna inanmak gerekir ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” diyen büyük önderimiz Atatürk’ten, kadınların sahneye çıkmasını engelleyen sahte kahramana geldiğimiz sürecin adı, ortaçağ karanlığıdır. Bu karanlıktan çıkmak ve çağdaş bir topluma kavuşmak için kadınlarımıza ve erkeklerimize büyük sorumluluklar düşmektedir.

Ulusal Kurtuluş Savaşımızda kadınlarımız, erkeklerimizle birlikte mücadele etmiştir. Ülkemizin kurtuluşunda kadınlarımızın çok önemli ve özel yerleri bulunmaktadır. Yaşamın akıl ve bilime uygun olarak düzenlendiği çağdaş bir toplum mücadelesinde laik ve demokratik cumhuriyetin değerlerini benimseyen, toplumumuzun aydınlık yüzleri kadınlarımızı, yaşamın her alanında daha çok görmek en büyük kazanımımız olacaktır. İşte bu kazanım, ülkemize aydınlığın yolunu açacaktır.

Suay Karaman: KADIN

This entry was posted in CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, FAŞİZM, İNSAN HAKLARI - DEMOKRASİ, SUAY KARAMAN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *