Terör sarmalında Türkiye

cumhuriyet.com.tr

ALİ ER
Emekli Tuğgeneral

Terör sarmalında Türkiye

AKP iktidara geldiği 2002’de Türkiye’yi neredeyse sıfır terör seviyesinde teslim almasına rağmen kesintisiz 14 yıllık AKP iktidarında Türkiye, yine her gün şehit haberleri ve toplu katliam eylemleri ile uyanıyor. Neden?

Bütün bu yaşanan olumsuz süreç AKP’nin kesintisiz iktidar hırsından kaynaklanıyor. AKP, sosyal, kültürel ve ekonomik tedbirlerle desteklenen kalıcı demokratik siyasi çözüm yerine, kesintisiz iktidarda kalmak adına günlük oy hesabı ile Türkiye’nin 2002’lerdeki durum üstünlüğünü heba etti.

Stratejik hata
Üstelik hem kırsalda, hem de şehirlerde yoğunlaşan PKK yapılanmasını görmezden gelirken yetmezmiş gibi ABD’nin Irak’tan çekilme sürecine paralel olarak 2009 yılında “Kürt Açılımı” ilan etti. Bu adım on dört yıllık AKP iktidarında terörle mücadelede yapılan en büyük stratejik hatadır. Çünkü PKK terör örgütü doğrudan muhatap alındı. Üstelik bu süreç içinde AKP, çözüm yerine PKK’ye verilen sözleri oya tahvil etmekle özetlenebilecek kısırdöngü içine düştü. PKK ise zamanın ruhunu daha iyi okudu. Irak, Suriye ve Türkiye jeo-stratejik alanında önce yerelde iktidar, ardından da bölgesel egemenliğe ortak olmak veya ele geçirmek hedefine kilitlendi.

HDP göremedi
Özellikle İmralı ve Kandil’in merkezinde yer aldığı “Çözüm Süreci” içinde PKK, fiilen ayrılıkçı etnik Kürt siyasi hareketinin “üst aklı” konumuna yükseltilmiştir.
HDP de buna aracı oldu. Üstelik HDP’nin 7 Haziran seçim başarısı tersine işledi. PKK’nin 7 Haziran’dan sonra HDP’ye karşı da “silaha sarıldığını HDP göremedi. PKK ile arasına duvar öremedi veya örmedi. Bu durumda PKK, Kürtler arasında geniş ölçekte benimsenirken, zamanla derinlik kazanmaya başladı. Bölgede halk fiili durumu devletin zafiyeti hatta yenilgisi olarak algılarken, ümitsizlik duygusu içinde toprak ve siyasi iktidar bölüşümünün kaçınılmaz olduğu algısı ile günbegün kopuşu kabullenmeye başlamıştır.

Bu gelişmelerin Türkiye geneline yansıması ise hem etnik hem de mezhep temelinde safların keskinleşmesidir. Sorun sadece sosyal, kültürel ve ekonomik sorun olmaktan çıkmış, Ortadoğu ölçeğinde bağımsız Kürdistan’a evrilmektedir. Son aylardaki çatışmalardan zarar gören ve yerinden edilen vatandaşlar, PKK’ye tepki gösterseler de devletin halkın malına göz koyarcasına alelacele kamulaştırma kararı ve halkın zararlarının karşılanmasındaki isteksizlik ibreyi yine PKK’ye çevirmeye halkın tekrar PKK’yi kötünün iyisi görmesine yaradığı görülmelidir. Sonunda “mal canın yongasıdır”.

Bunun müsebbipleri…
Aramaya gerek yok; PKK ve kuyruğuna takılan HDP ile AKP’nin tek başına kesintisiz iktidar hırsı… PKK katliam türü eylemlerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini ve bölgedeki devlet olma vasfını hedef almaya devam ediyor. Bunun karşısında ise; şehirlerde verdiğimiz şehitleri “vatan topraklarını yeniden kazandığımızı” iddia ederek gerekçelendirmeye çalışan “en üst akıl” var ki; anlamak mümkün değil. Türkiye ne zaman topraklarını PKK’ye kaptırdı da bugünlerde verdiğimiz şehitlerle yeniden vatan toprağı yapıyoruz? Soran yok, konuşan tek…

Resim çok net
Aslında resim çok net, çözüm ise muğlaklığını koruyor. Çünkü taraflar samimi değil. Şiddet ve çatışmalar halkımızın barış içinde bir arada yaşama iradesini hedef alıyor. Bunun karşısında kesintisiz iktidar hırsı ise en hafifinden aymazlıktır, “hayırlara” vesile olmaz. Çünkü hem etnik hem de mezhep temelinde keskinleşen saflar ve ayrışma ulusal birlik bilincine, halkın bir arada yaşam iradesine karşı somut bir tehdit olarak öne çıkıyor. Burada PKK’nin hedefi açık ve net: Ortadoğu’da değişen dengeler içinde var olmak için son şansını kullanıyor. AKP’yi özellikle iktidarda kaldığı sürece hesap vermekten kendini kurtarabilecekleri için anlamak mümkün(!). Ancak HDP’nin durumunu akılla izanla açıklamak oldukça güç görünüyor.

This entry was posted in Bölücü KÜRTÇÜLÜK, İNSAN HAKLARI - DEMOKRASİ, PKK TERÖRÜ, Politika ve Gundem, RADİKAL İSLAM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *