Yasal Uyarı
Bu BLOG içinde yer alan yazı ve görseller kişisel kullanım ve/veya bilgi paylaşma amacı ile sınırlıdır, hiç bir ticari amacı yoktur.
Bu BLOG içindeki yazı ve görselleri paylaşırken kaynak göstermeniz rica olunur.
The contents of this BLOG are limited to personal use and/or information sharing, and there is NO COMMERCIAL purpose.
Arama
Takvim
-
Yeni Yazılar
- İSLAM DEVLETİNDE KADIN OLMAK * Taliban, kadını hayattan yasakladı * Yeni konutlarda kadınların kullandığı alanlara bakan yerlere pencere yapılmayacağını, olanın da kapatılacağını açıkladı. Kadınları mutfakta görmek müstehcen eylemlere yol açabilirmiş. İnşaatlar ona göre yapılmalıymış.
- ABD DIŞİŞLERİ BAKANINDAN TÜRKİYE’Yİ AŞAĞILAMA AÇIKLAMASI…
- Trump dostları ve Filistin
- AFORİZMALAR
- DÜNYA SOYKIRIM TARİHİ * Soykırım ve Kızılderililerin Acı Dolu Direnişi
Arşivler
Kategoriler
Who's Online
65 visitors online now17 guests, 48 bots, 0 membersSeçenekler
Yıkımın portresi
Yıkımın portresi
On binlerce ölüme neden olan rant çetelerini görmek için Antep’e bakmak yeterli. Müteahhitler, parti yöneticileri ve belediye başkanlarının ortaklığında beton mezarlıklar inşa edildi. Şamil Tayyar bu tablonun tam ortasındaydı. Bu rant çeteleri yargılanmadığı sürece 50 bin insanımızı, onların yakınlarını adaletsizliğe mahkûm edeceğiz.
Tarihimizin en büyük acısını yaşıyoruz. Bu çürümüş beton düzeninde 50 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Şimdi… Sorumlu olarak sadece birkaç müteahhidi gösterip cinayet örgütlerini gizlemek istiyorlar. En tepelere uzanan bağlantıları örtmeyi planlıyorlar. Müteahhit malzemeden çaldı. Ama onu denetimden koruyan, kollayan kimdi?
Müteahhit 4 kat izin verilen bölgeye 10 katlı apartman dikti. Peki bu kat iznini kim verdi?
Müteahhit fay hattına, tarım arazilerine, sıvılaşan zeminlere siteler dikti. Buraları imara kim açtı?
Müteahhit kaçak yapılarına ruhsat aldı. Ruhsat işlerini belediyedeki hangi çantacılar çözüyordu?
Müteahhit, imar planı değişikliğiyle kupon araziye dönüşen yerlere dev binalar dikti. İmar planını değiştirip binanın yapılmasını sağlayan kimdi?
Müteahhitlerin gizli, isimsiz ortakları kimlerdi?
50 bin insanımızı sadece müteahhitler öldürmedi. Onların gizli ortağı siyasiler, belediye başkanları ile meclis üyeleri ve bürokratların kurduğu rant çeteleri öldürdü. Depremde yıkılan bütün kent ve ilçelere, müteahhitlerin ilişkilerine bakın. Hepsinde aynı sistemi, benzer çeteleri göreceksiniz.
Mesela…
Eski AKP Gaziantep Milletvekili ve AKP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Şamil Tayyar, yıkımın ve ilçelere kadar inmiş çürümüş sistemin bir portresi. Nurdağı’nda onun adının kocaman yazıldığı kültür sanat merkezi önünde depremzedelere yemek dağıtılırken Nurdağı ve İslahiye’deki yıkımdan hep onun ismi çıkıyor.
Nurdağı’ndaki kültür merkezine Şamil Tayyar’ın ismi verilmiş. Depremden sonra kocaman isminin yazdığı kültür merkezi önünde insanlar gıda yardımı için uzun kuyruklar oluşturdu
İslahiye’den başlayalım…
İslahiye, diğer yerle bir olmuş şehirler ve ilçeler gibi son yıllarda yüksek binalarla doldu. Bu betonlaşma halka ‘gelişme’, ‘kalkınma’ diye sunulurken rant çetesi imar oyunlarıyla servetine servet kattı.
Müteahhit Ahmet Tekin ve kardeşi Veysi Tekin, 6 Şubat depreminden sonra tutuklandı. İslahiye’de onların müteahhidi olduğu Tekin Apartmanı enkazında onlarca kişi hayatını kaybetti. İlçede inşa ettikleri çok sayıda bina yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Bunların arasında 6-7 yıllık apartmanlar vardı.
Tekin kardeşler, AKP’nin beton rüzgarını arkasına alıp zenginleşmişti. Veysi Tekin, AKP ilçe yönetimindeydi. 2014 yerel seçimlerinde AKP’nin birinci sıradan İslahiye Belediye Meclis üyesi adayıydı ve seçildi. Aynı zamanda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi oldu. Bu seçimden sonra Ahmet Tekin’in inşaat işleri büyüdü. İddiaya göre; İslahiye ve Nurdağı’nda imar plan revizyonu yapılıyor ve bazı bölgelerde kat sayısı 3-4’ten 6-7’ye çıkınca Ahmet Tekin devreye giriyordu. Yap-sat yöntemiyle büyük paralar kazandılar. Tekin kardeşler, kamuya ait bazı binaları da alarak apartmana dönüştürmüştü.
Veysi Tekin’in belediye meclis üyesi olduğu dönemde Şamil Tayyar, AKP Gaziantep Milletvekili’ydi. İddiaya göre; Tekin kardeşlerin binaları hızla yükselirken Şamil Tayyar ile yakın ilişki içindeydiler.
MÜTEAHHİTLERİN DÜĞÜNÜ
Ahmet Tekin’in kızı ile İslahiye’nin önemli müteahhitlerinden Şaban Doğan’ın oğlu evlenmişti. Nikahı Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin kıydı, nikah şahitleri arasında Şamil Tayyar vardı. Depremde Şaban Doğan’ın yaptığı binalar ağır hasar gördü. Hayatını kaybeden olmadı. Şaban Doğan, 2011’de AKP İslahiye İlçe Başkanı’ydı. Kardeşi Mehmet Doğan ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarından. Bu siyasi güçle ilçedeki rant düzeninde önemli pay sahibi oldukları iddia ediliyor. Mustafa Doğan’ın partiye gelen ya da belediyeden aldığı parayla ev, arsa aldığına yönelik iddialar üzerine Şaban Doğan, AKP İlçe Başkanlığı’ndan istifa etmişti. İstifasını açıklarken yanında Şamil Tayyar oturuyordu. Ancak istifasından sonra ticari yükselişi ve Ankara ile sıkı bağlantısı devam etti.
Ahmet Tekin’in kızı ile Şaban Doğan’ın düğününü Fatma Şahin kıyarken nikah şahidi olarak Şamil Tayyar vardı
İslahiye’de beton rantının önemli bir aktörü olduğu iddia edilen Şaban Doğan’ın, Bilal Erdoğan ile de fotoğrafı var
HÜSEYİN TAYYİP ERDOĞAN APARTMANI
İslahiye’de depremden sonra tutuklanan müteahhitlerden Hüseyin Erdoğan da Şamil Tayyar ile çok yakın bir isimdi. Onun da kardeşi AKP’de siyaset yapıyordu. Kardeşi İbrahim Doğan, eski AKP İslahiye İlçe Başkanı’ydı. Müteahhidi oldukları İslahiye Fatih Caddesi’ndeki Hüseyin Tayyip Erdoğan Apartmanı yıkıldı. Hüseyin Erdoğan’ın oğlu, gelini, 4 torunu, ağabeyi, yengesi, yeğeni de bu enkazda hayatını kaybetti. Şamil Tayyar, İnstagram hesabında Hüseyin Erdoğan’a enkaz başında sarılarak ağladığı bir fotoğrafı depremin ikinci günü paylaştı.
Şamil Tayyar, depremin ikinci günü ailesini kaybeden Hüseyin Erdoğan’ın yanındaydı. Sosyal medya hesabında bu fotoğrafı yayınlamıştı
ÖĞRETMENLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE
İslahiye’deki müteahhitlerden Murat Ergin Mideoğlu da Şamil Tayyar’ın yakın adamı olarak biliniyor. Sosyal medya hesaplarına bakıldığında kendisinden çok Şamil Tayyar’ın paylaşımları görülüyor. Onun yaptığı henüz bir yıllık bina depremde ağır hasar gördü ve hızlı şekilde iş makinesiyle yıkıldı. Binadaki dairelerin çoğu boştu ve ölen olmadığı için tutuklanmadı.
Müteahhidi olduğu henüz 1 yıllık bina ağır hasar gören Murat Ergin Mideoğlu ile Şamil Tayyar çok yakın isimler
Murat Ergin Mideoğlu’nun, yıkım çetelerinde çok sık karşılaştığımız bir geçmişi var. Asıl mesleği öğretmenlik. Müteahhit olmadan önce İslahiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de yapmıştı. Bazı tarikatlarla yakın ilişkisi olan AKP’li bir bürokrat olarak tanınıyor ve bunun meyvelerini toplamış. Şamil Tayyar’ın AKP Milletvekili olduğu dönemde AKP’li İslahiye Belediyesi’nin başkan yardımcısı koltuğuna oturdu. İddiaya göre; imar planı değişiklikleriyle oluşturulan bazı rantlarda onun imzası vardı. Belediyeden ayrıldıktan sonra Karkamış İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atandı ama bu sırada akrabaları adına kurduğu şirketle müteahhitlik de yapıyordu. İmar planlarında park olan yerlerin konut ve ticari alana çevrildiği onun buralara binalar yaptığı öne sürülüyor. Şamil Tayyar’ın kardeşiyle gizli ortaklığı olduğu rivayeti kulaktan kulağa yayılmış.
Murat Ergin Mideoğlu örneğinde gördüğümüz gibi; milli eğitim müdürlerinin, müteahhitliğe geçişlerine çok sık rastlanıyor. İddiaya göre; milli eğitimin inşaat ihaleleri için müteahhitlerle akçeli ilişkiler başlıyor ve eğitimden inşaat sektörüne geçmelerinde siyasi bağlantılar da önemli rol oynuyor.
BAŞKAN YARDIMCISININ İNŞAAT ŞİRKETİ
Murat Ergin Mideoğlu ile birlikte belediye başkan yardımcılığı yapan İzzet Aytekin ise halen bu makamda oturuyor. Depremde çok sayıda insanın hayatını kaybettiği Müge Yapı Kooperatifi’nin yönetim kurulu üyesiydi. İslahiye Belediye Başkan Yardımcısı İzzet Aytekin’in eşine ait bir inşaat şirketi var. Bu şirket tarafından yapılan yeni binalar depremde ağır hasar gördü ama ölüm yaşanmadığı için tutuklanmadı.
İzzet Aytekin (en solda), eski Nurdağı Belediye Başkanı Mehmet Yıldırır (soldan ikinci) ve onun yanında Murat Ergin Mideoğlu (beyaz gömlekli) birbirine çok yakın isimler
AĞABEY MÜTEAHHİT KARDEŞİ DENETİMCİ
İslahiye’de ölümcül rant çetesinin yapı denetim ayağı da gözler önüne seriliyor. Kadir Ateş, bölgede yıkılan pek çok inşaatın denetimine imza atan 3T Yapı Denetim ve farklı isimlerdeki yapı denetim şirketlerinin sahibi. Ağabeyi Ali Ateş ise Bahadır İnşaat’ın sahibi. Aslında ortaklar ve kardeş, ağabeyinin yaptığı inşaatları denetliyor.
Bahadır İnşaat’ın yaptığı Sefa Apartmanı’nın da arasında olduğu çok sayıda binada onlarca kişi hayatını kaybetti. Bahadır İnşaat’ın otogar çevresinde 2019’da tamamladığı 3 bina yerle bir oldu. Kadir Ateş ve Ali Ateş’in depremden sonra yurt dışına kaçtığı ve arandıkları öne sürülüyor.
Ateş kardeşlerin AKP ile, özellikle Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ndeki bir başkan yardımcısıyla yakın ilişki içinde olduğu yaygın bir rivayet. Bu akçeli ilişki sayesinde imar planlarındaki değişikliklerde rol oynadıkları iddia ediliyor.
AKP’li Antakya Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz, 3T Yapı Denetim şirketinin sahibi Kadir Ateş’i (ortada) ziyaret etmiş
İslahiye’de tutuklanan ve siyasi bağlantıları olduğu öne sürülen başka inşaat şirketleri de var. Bunları araştırmaya devam edeceğiz. İslahiye’de AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin bir başkan yardımcısının da imar planlarıyla ranta yön verdiği öne sürülüyor. Bu başkan yardımcısıyla ilişkili Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclis üyesi bir avukatın imar işlerini ‘çözdüğü’ ve bu işlerde büyük paralar döndüğü İslahiye’de çok konuşuluyor.
BELEDİYE BAŞKANI: AYAKTA KALMASI MUCİZE
İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural’ın (sağdan dördüncü) bir yanında Şamil Tayyar, diğer yanında müteahhit Murat Ergin Mideoğlu duruyor
Elbette İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural’ın, ilçede kat artırımları yapılıp imar planları değişirken rant çetesinden uzak olması mümkün değil. Kemal Vural, kat artışlarıyla ilgili sorumuz üzerine “Kaçak katlar tespit ediliyor ve işlem yapılıyor. Depremden sonra da bunların sorumluları tespit ediliyor” diye konuştu. Müteahhitlerle ilgili sorulara ise “Ben depremin yaralarını sarmak için uğraşıyorum. Bu konularla savcılık ilgileniyor” diye yanıt verdi ve şöyle devam etti:
“Biz üç depremi, kıyameti bir arada yaşadık. Burada ayakta kalan bina olması mucize.”
Ya sabır… İslahiye ile komşu Nurdağı ilçesindeki rant çetesi iç içe. Nitekim Nurdağı’ndaki müteahhit-siyaset bağlantısı depremin ilk günlerinde gözler önüne serilmişti. Şamil Tayyar yine burada.
RANT ÇETESİNİN HALAYI
Hatta 6 Temmuz 2019’daki Nurdağı İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Yıldırım’ın oğlunun düğünündeki bir halay, çeteyi ortaya koymaya yetiyordu. Halay başı ilçenin en büyük müteahhidi Yunus Kaya’ydı. Depremde yeni yaptığı binalar 300 kişiye mezar oldu, tutuklandı. Müteahhit Yunus Kaya aynı zamanda Nurdağı Belediyesi’nin AKP’li Meclis üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı’ydı. Bu da yetmemişti. Halay’daki Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak ile ortaktılar. Ökkeş Kavak da tutuklandı.
Nurdağı’ndaki rant çetesi, ilçe milli eğitim müdürünün düğünündeki halayda buluştu
YİNE İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ
Yunus Kaya, devletten 56.5 milyon liralık ihale de almıştı. Halaydaki düğün sahibi Musa Yıldırım hakkında yerel gazeteye yıllar önce bir ihbar mektubu ulaşmıştı. Yunus Kaya’nın taşıma ihaleleri karşılığında Musa Yıldırım’a rüşvet olarak daire verdiği iddia edilmişti. Musa Yıldırım AKP’li bir bürokrattı ve bir dönem AKP’den belediye meclis üyesi seçilmek için aday olmuştu.
Depremde onlarca kişiye mezar olan Nurdağı Otel’in sahibi Mustafa Gökkaya da halaydaydı. Tutuklanan Mustafa Gökkaya, Nurdağı Belediyesi’nin AKP’li meclis üyesi. Ayrıca Asil İnşaat Şirketi’nin sahibi.
Şamil Tayyar’ı Nurdağı’nı ziyaretinde Belediye Başkanı Ökkeş Kavak (ortada) ve Belediye Meclis Üyesi Mustafa Gökkaya karşılamıştı. Şimdi iki isim de tutuklu
Tabii ki halayda Şamil Tayyar da vardı. Herkesi birbirine bağlayan isimdi. Şamil Tayyar’ın Yunus Kaya’ya plaket verdiği fotoğraflar sosyal medyada duruyor. Depremden sonra MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, bir tweet atarak isim vermeden Şamil Tayyar ile Yunus Kaya’nın akçeli ilişkisine dikkat çekti.
Şamil Tayyar’ın plaket verdiği Yunus Kaya tutuklu
Şamil Tayyar ise Sermet Atay’ı uyuşturucu kaçakçılığı ve fuhuş ile suçlayarak yanıt verdi. Daha sonra bu tweetleri sildi. İki isim de suskunluğa büründü.
İslahiye ve Nurdağı’nda depremden sonra 29 kişi tutuklandı. Halen firari olan pek çok isim var. Ama pek çok çete üyesi ellerini kollarını sallayarak geziyor. Arkalarındaki siyasi güçle kurtulacaklarını düşünüyorlar. Oysa rant çeteleri gün gibi ortada. Müteahhitlerin gizli ortakları ve siyasi bağlantıları yargılanmadan on binlerce insanımızın katillerinden hesap soramayacağız. Adalet istiyorsak bu bataklığın tüm aktörlerinin yargılanması gerekiyor.
BİRGÜN – TİMUR SOYKAN – 2023.03.15 – https://www.birgun.net/haber/yikimin-portresi-424845
ATATÜRK’ÜN “İDEAL CUMHURİYET KÖYÜ PROJESİ “
ATATÜRK’ÜN “İDEAL CUMHURİYET KÖYÜ PROJESİ “
Atatürk ülke kalkınmasının çekirdekten (köyden) başlatılması gerektiğine inanıyordu. Onun için sosyal yaşamı olan üretken köylü çok önemliydi. Köy ortamının çağdaş, yeşil olması ve sosyal hizmetler çalışmalarına ağırlık verdi.
“Üreten köylü milletin efendisidir!” sözünü boşuna beyinlere kazımadı!
Bunun için, adına “İdeal Cumhuriyet Köyü” dediği projeyi, 1937 yılında çizip geliştirmiştir. Projenin amacı; çağdaş, çevreci, yeşilliği ve sosyal hizmetleri ön plana çıkaran bir köy ortamı oluşturmaktır.
Tasarımda, köy altyapısına ve sosyal tesislere büyük önem verilmektedir. İdeal köyde; okuldan sağlık ocağına, okuma odasından fabrikaya her şey öngörülmüştür. Hazırlanan bu ideal köy projesinde, o zamanlarda dünyada çok az sayıda bulunan “hayvan mezarlığı” planlanması çok dikkat çekicidir.
Kalkınmayı köyden başlatmayı planlayan bu ileri düşünce, daha sonraki yıllarda “Köykent” ve “Tarım Kent” projelerine esin kaynağı olmuştur. Atatürk’ün İdeal Cumhuriyet Köyü’nde planlanan tesisler şunlardır:
1. Okul ve Tatbikat Bahçesi
2. Öğretmen Evi
3. Halk Odası
4. Köy Konağı
5. Konuk Odası
6. Okuma Odası
7. Konferans Salonu
8. Otel Han
9. Çocuk Bahçesi
10. Köy Parkı
11. Telefon Santralı ve Köy Söndürgesi (İtfaiye)
12. Radyolu Köy Gazinosu
13. Ebe ve Sağlık Kurucusu
14. Tarım başı
15. Hayvan Sağlık Kurucusu
16. Sosyal Kurumlar
17. Ziraat ve Et İşleri Müzesi
18. Gençler Kulübü
19. Hamam
20. Etüv Makinesi (Sterilize cihazı)
21. Köy Yunak Yeri
22. Cami
23. Revir
24. Kooperatifler
25. Köy Dükkânları
26. Spor Alanı
27. Damızlık Tavuk, Tavşan ve Arı İstasyonları
28. Damızlık Ahır
29. Kanara (Mezbaha)
30. Mandıra
31. Değirmenler
32. Fabrika
33. Asri Mezarlık
34. Hayvan Mezarlığı
35. Kireç, Taş, Tuğla ve Kiremit Ocakları
36. Yonca ve Hayvan Pancar Tarlası
37. Koruluk
38. Köy Gübreliği
39. Fenni Ağıl
40. Pazar Yeri ve Köy Zahire Locası
41. Aşım Durağı (Hayvan çiftleştirme odası)
42. Panayır Yeri
43. Selektör Binası (Tahıl ayıklama aygıtı)
…
KAYNAK: Metin Erdoğan / Araştırmacı ,yazar
“Dört Efsane Çevreci,
Cenova Yayınları’
FEYM BÜLTENİ – 62/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 15 Mart 2023
FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 62/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 15 Mart 2023
1.. “Türkiye’de Ermeni Kurumlarının Sorunları” raporu yayınlandı…Hrant Dink Vakfı tarafından 2020 yılının Temmuz ayında başlatılan “Azınlık Haklarına Güncel Bir Bakış” başlıklı proje tamamlandı. Projenin nihai ürünü olan ve Ohannes Kılıçdağı tarafından kaleme alınan, “Dar Gömlek: Türkiye’deki Ermeni Kurumlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlığını taşıyan rapor yayımlandı. Rapor Ermeni okullarının, Ermeni vakıflarının ve Ermeni Patrikhanesi’nin sorunlarını ve çözüm önerilerini derlemek üzere yöneticilerle ve yetkililerle yapılan elli dört görüşmenin yanı sıra akademisyenlerin, hukukçuların ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin, sorunları ve çözümleri değerlendirmek üzere davet edildiği dört çalıştayın bulguları ışığında hazırlandı. Ermeni kurumlarının hukuki, ekonomik, toplumsal ve güncel sorunlarına ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilere odaklanan rapor, aynı zamanda politikacıların, sivil toplum kuruluşlarının ve kamuoyunun azınlık hakları konusundaki farkındalığını artırmayı ve azınlık hakları konusunda yürütülecek savunuculuk çalışmalarına ışık tutmayı hedefliyor. Raporun İngilizcesi Nisan ayında yayımlanacak. https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/03/15/T%C3%BCrkiye-Ermeni-Kurumlar%C4%B1/245462
2. Paşinyan, CSTO’nun Ermenistan’ı ‘bilerek veya bilmeyerek’ terk ettiğini söylüyor… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Salı günü düzenlediği basın toplantısında, Ermenistan’ın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nden (CSTO) çekilme planı olmadığını, ancak Moskova liderliğindeki güvenlik bloğunun ülkeyi terk ettiğini söyledi. Paşinyan, “2022’de Ermenistan’a yaptığı gezi sırasında CSTO başkanı bana CSTO’nun Ermenistan’ın örgütten ayrılacağından endişe duyduğunu söyledi. Ben de bu endişelerin yersiz olduğunu, ancak Ermenistan’ın CSTO’nun Ermenistan’dan ayrılmasıyla ilgili endişelerinin haklı olduğunu söyledim” dedi. “Benim değerlendirmem, CSTO’nun bilerek veya bilmeyerek Ermenistan’dan ayrıldığı yönünde, bu da bizi endişelendiriyor.” Paşinyan, Ermenistan’ın, hareketin ülkenin güvenliğini güçlendirmeye yardımcı olacağından emin olduğunda temsilcisini CSTO genel sekreter yardımcısı olarak atamayı kabul edeceğini” söyledi. CSTO üyeleri Ermenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya ve Tacikistan’dır. https://www.panorama.am/en/news/2023/03/14/CSTO-Armenia/2806770
3. Ermenistan-Azerbaycan anlaşması hakkında Scholz: “Böyle bir durum uzun süremez, daha fazla tırmanma riski var”… Almanya Başbakanı Olaf Scholz, şu anda Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki anlaşmazlığın barışçıl çözümüne yönelik çabaların yoğunlaştırılmasının Almanya için merkezi öneme sahip olduğunu söyledi. Almanya, Avrupa Konseyi Başkanı Michel’in arabuluculuk çabalarını destekliyor. https://news.am/eng/news/749708.html
4. Erivan Belediye Meclisi, Fransa Meydanı’ndaki Charles Aznavour heykeli için onay verdi… Charles Aznavour’un heykeli, Erivan’daki Fransa Meydanı’na dikilecek. Karar bugün Erivan Kent Konseyi tarafından onaylandı. Bugünkü Konsey toplantısında projeyi tanıtan Erivan Belediye Başkan Yardımcısı, Auguste Rodin’in Jules Bastien Lepage heykelinin aynı meydanda başka bir yere taşınacağını söyledi. https://tr.armradio.am/2023/03/15/yerevan-city-council-approves-charles-aznavour-statue-in-france-square/
5. Azerbaycan’ın yanıtı….Ermenistan, barış anlaşması ile ilgili Azerbaycan’ın yanıtını aldı. Paşinyan’a göre, bu sonuç hayal ettiğimiz sonuç değil, yine de uzun vadeli barışı, istikrarı ve kalkınmayı sağlaması gereken bir sonuçtur. Paşinyan, “Bilindiği gibi, Şubat ayının ortalarında olası barış antlaşması taslağına tepkimizi Azerbaycan’a ilettik, aslında bir taslak var. İki-üç gün önce de Azerbaycan’ın cevabını aldık. Bazı ilerlemeler gördüğümüz vurgulanmalıdır, ancak ilerledikçe daha temel sorunlar ortaya çıkıyor. https://tr.armradio.am/2023/03/15/azerbaycanin-yaniti/
6. Paşinyan, Ermenistan sınırı ve Dağlık Karabağ’da gerilimin tırmanmasını olası olarak değerlendiriyor… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, hem Ermenistan sınırı boyunca hem de Dağlık Karabağ’da gerilimin tırmanma olasılığının çok yüksek olduğu kanaatinde olduğunu bildiriyor. Armenpress’in aktardığına göre 14 Mart’ta düzenlenen basın toplantısında, Paşinyan, “Vardığım sonuç, Azerbaycan’ın giderek artan saldırgan retoriğine dayanıyor ve elbette başka veriler de var” dedi. https://www.armenpress.am/tur/news/1106249.html
7. Başbakan Paşinyan Uzun Bir Basın Toplantısında Ermenistan’ın Dış Güvenliğini, Karabağ Statüsü, CSTO ve Ekonomisini tartışıyor… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ülkesinin dış güvenliği sorununun çözümsüz kaldığını söylüyor ve durumu ülke için büyük bir sorun olarak nitelendiriyor. ” Paşinyan, 14 Mart’ta Erivan’da düzenlediği basın toplantısında, Ermenistan ile Azerbaycan arasında devam eden barış teklifi alışverişinin Erivan-Bakü barış görüşmelerinde bir miktar ilerlemeye işaret ettiğini, ancak ne kadar ilerlersek, o kadar temel sorunlarla karşılaşacağız dedi. Paşinyan, “Azerbaycan, bizim için kırmızı bir çizgi olan Ermenistan’a yönelik toprak taleplerini ve niyetlerini belirlemeye çalışıyor” diyerek, Ermenistan-Azerbaycan sınırı boyunca ve Dağlık Karabağ’da askeri tırmanma olasılığının çok yüksek olduğunu vurguladı. “Gelecekteki barış anlaşmasının uygulanması garanti edilmelidir. Sorunu çözebilecek öneriler mümkündür” dedi. Paşinyan, Dağlık Karabağ’ın parlamentodaki gruplarının Erivan’dan kendi kaderini tayin hakkını sorgulamamasını talep eden açıklamasına da tepki gösterdi. “Karabağ halkının hakları ve güvenliği konusunun bizim için son derece önemli olduğunu söyledik ve söylemeye devam ediyoruz” dedi. https://massispost.com/2023/03/pm-pashinyan-discusses-armenias-external-security-karabakh-status-csto-and-economy-during-a-longy-press-conference/
8. Taner Akçam, Ermeni <sözde> soykırımı kararının ne zaman alındığını ortaya çıkaran araştırmaları paylaştı… Dr. Taner Akçam, 3 Mart’ta Fresno Eyalet Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta, <sözde> soykırımın planlanmasıyla ilgili yeni bilgileri paylaştı. Akçam, UCLA’daki Promise Ermeni Enstitüsü’nde, Birinci Dünya Savaşı sırasında iktidardaki İttihat ve Terakki Cemiyeti siyasi partisi üyeleri tarafından gönderilen yeni telgraflar ve daha önce bilinen Osmanlı Ermeni nüfusunu toptan yok etme kararının nasıl ve ne zaman alındığına yeni bir ışık tutan belgeleri doğruladı. Akçam, Ermeni <sözde> soykırımının önde gelen bilim adamlarından bazılarının <sözde> soykırımın ne ölçüde kasıtlı olduğu konusunda nasıl fikir ayrılığına düştüğünü anlattı. Ermeni Soykırımı bursunun babası ve Akçam’ın akıl hocası olarak bilinen Vahakn Dadrian, Ermeni halkını ortadan kaldırmak için her zaman uzun vadeli bir hedef olduğuna inanıyordu. 1913-1918 yılları arasında otoriter bir tek parti devleti olarak Osmanlı Devleti, planlarını hayata geçirmek için bahane ve kılıf bulduğunu söylüyor, İttihat ve Terakki’yi yöneten siyasi partiy suçluyordu. Ronald Suny ve Donald Bloxham gibi diğer bilim adamları, Ermenileri ortadan kaldırma kararının savaş sırasında Rusya’nın Kafkas Cephesi’nde (Ocak) Sarıkamış Muharebesi’nde Osmanlı ordusunu yenilgiye uğratmasıyla bağlantılı olarak alındığını savunarak bu teze karşı çıktılar. Akçam, İttihat ve Terakki’nin “Nihai Çözüm”ünün gelişimini gerçekten anlamak için o dönemde yeterli kanıt bulunmadığından, her iki düşünce ekolünün de nihayetinde spekülasyona dayandığını belirtti. https://mirrorspectator.com/2023/03/14/taner-akcam-shares-research-revealing-When-decision-was-made-to-commit-armenian-genocide/
9. Garbis Zakaryan’ı anlatan belgeselin gösterim tarihi netleşti… Luys Medya tarafından hazırlanan belgeselin 30 Mart’ta gösterileceği belirtildi. Türkiye’nin ilk millî boksörü Garbis Zakaryan’ı anlatan ‘Altın Kalpli Eldiven Garbis Zakaryan’ belgeselinin prömiyer tarihi belli oldu. İlk olarak 7 Şubat Salı akşamı yapılması planlanan prömiyer, 6 Şubat’ta Maraş’ta meydana gelen deprem nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmişti. Atatürk Kültür Merkezi’ndeki gösterimden önce ise Zakaryan’ın hayat hikâyesinin anlatıldığı aynı isimli sergi ziyarete açılacak. Sergi, ilk olarak Haziran 2021’de izleyiciyle buluşmuştu. https://www.agos.com.tr/tr/yazi/28330/garbis-zakaryani-anlatan-belgeselin-gosterim-tarihi-netlesti
10. Abdulmesih BarABraham’ın Asur, Yunan ve Ermeni <sözde> soykırımı üzerine bir çek kitabı. Kitap, 2017’de Çek dilinde bilimsel bir kitap olarak Michal Řutil , Petra Košťálova , Petr Novák isimli yazarlar tarafından yayınlandı. Kitabın adı “Hristiyanların Felaketi: 1914–1923 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilerin, Süryanilerin ve Rumların Tasfiyesi.” Yazarlar, türünün ilk örneği olan Çek akademik yayınında Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde meydana gelen tarihi olayları kapsamlı bir şekilde ele aldılar. 2017’de Çek Parlamentosu, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde meydana gelen Ermeni katliamlarını ve tehcirlerini soykırım olarak tanıyan bir karar aldı. Bohuslav Litera, bu kitapla ilgili bir incelemede doğru bir şekilde gerçeğin tamamı bu değil diyor. (Not; Lütfen dikkat ; Bu web sitesi yorumlarımızı yayımlıyor. Yayımlanan yorumum aşağıda. Temennim bu habere yorumda yalnız bırakılmamamdır..,o.tan)
“Orhan Tan -edited on 2023-03-15 14:39 GMT; Do writers named Michal Řutil , Petra Košťálova , Petr Novák really have a history education, do they have diplomas? If they can’t show their diplomas in these columns, they would loose the first test and they will be identified as liars. As fort he Czech parliamentarians, they are essentially the men in the street for this issue. If they were fair politicians, they could read a page or two of international law, especially the 1948 UN Convention on the Prevention and Punishment of Genocide, before defaming a nation, and not signing up on void pieces of paper. Such writers and politicians are the killers of the world peace that must be created between nations and countries.” http://www.aina.org/news/20230306181332.htm
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI
Leave a comment