Yasal Uyarı
Bu BLOG içinde yer alan yazı ve görseller kişisel kullanım ve/veya bilgi paylaşma amacı ile sınırlıdır, hiç bir ticari amacı yoktur.
Bu BLOG içindeki yazı ve görselleri paylaşırken kaynak göstermeniz rica olunur.
The contents of this BLOG are limited to personal use and/or information sharing, and there is NO COMMERCIAL purpose.
Arama
Takvim
-
Yeni Yazılar
Arşivler
Kategoriler
Who's Online
85 visitors online now8 guests, 77 bots, 0 membersSeçenekler
MUARREM!!!katür
Posted in KARİKATÜR
Leave a comment
Beykoz’daki Hizbullah Operasyonunu Yöneten Emniyet Müdürü Niyazi Palabıyık ilk kez konuştu ve isyan etti
Edip Gümüş… 4 Ocak 2011’de tahliye edildi, yurtdışına kaçtı.
Beykoz’daki Hizbullah Operasyonunu Yöneten Emniyet Müdürü
Niyazi Palabıyık ilk kez konuştu ve isyan etti
Bazı operasyonların isimsiz kahramanları vardır. Yıllar sonra ortaya çıkar! Emekli olduktan sonra bir köyde, torunlarıyla yaşamaya başlamıştır ve sessiz sedasız yaşananları izler. O isimsiz kahramanı anlatacağım ve elle tutulur hale getireceğim.
Önce 1992 yılının Aralık ayına uzanalım. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı’nın hazırladığı “Hizbullah Raporu”ndaki tespitle başlayalım:
“… 1991 yılı Mayıs ayından itibaren Güneydoğu Anadolu Bölgemizin bazı il ve ilçelerinde PKK ile kamuoyunda Hizbullahçılar olarak adlandırılan grubun adam öldürme, bombalama, kundaklama, darp ve silahlı saldırı şeklinde cereyan eden karşılıklı çatışmalar sürmektedir.” Bu raporla birlikte Hizbullah artık bilinir ve görünür oldu! Hem devlette hem de kamuoyunda.
Şimdi gelelim o isimsiz kahramana…
Niyazi Palabıyık… Emniyet istihbaratta önemli görevlerde bulundu. 17 Ocak 2000’de İstanbul/ Beykoz’da Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’na yapılan operasyonu yönetti ve suskunluğunu SÖZCÜ’ye bozdu. 2000 yılında, İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı olan Niyazi Palabıyık adım adım hücre evi baskınını anlattı.
PKK BAŞ PARMAKSA İŞARET PARMAĞI DA HİZBULLAH
“… Hizbullah’ın ismi 1990’lı yıllarda duyuldu. Süreç ilk etapta, PKK’lı bilinen insanları satırla öldürmeleriyle başladı. Diyarbakır, Batman ve Mardin’de en çok görülüyor. Bir insanın el uzvuna bakın.
Elden sonra parmaklar gelir. PKK baş parmaksa işaret parmağı da Hizbullah! Bunların temel amacı Kürtçülük üzerinden devlet kurmak. PKK, Marksist-Leninist temellere dayanıp dini inancı reddetti, Hizbullah dini inancı öne aldı. Bu yüzden PKK’yla mücadele başlıyor.
MOBİL EYLEMLER
Hizbullah’ın eylemleri daha önce yöreseldi… Batman, Diyarbakır, Mardin ölçekliyken daha sonra PKK’nın yoğun olduğu illere taşındı. 1991-1996 arasında Mersin’de istihbaratta görevliydim. İlk mobil eylemlerini Adana, Mersin’de yaptı. Örneğin beş mobil eylem timi kurmuş, ikişer kişiden oluşuyor, 10 kişi. Mersin’de bunlardan altısını yakaladık. Örgüte ilk vakıfiyetim orada başladı.
PUSULAYLA HABERLEŞME
Daha sonra görev yerim İzmir oldu. Konca Kuriş isimli bir araştırmacı-yazar vardı. Kuriş, 16 Temmuz 1998’de ortadan kayboldu. Ben 1998’in Şubat ayında İstanbul’da göreve başladım. Çok vahşi bir örgüt bu! Yaptığı eylemi duyamıyorsunuz PKK gibi. Hemen üstlenmiyorlar. İnsanlar ortadan kayboluyor. Haber yok vs… 2000 yılına kadar Türkiye genelinde eylemler oldu. Yaklaşık 1.5 yıl boyunca Hizbullah’la ilgili çalışma yaptık. Elle tutulur, gözle görülür bilgilere ihtiyacımız vardı ve bulduk. Zor bulduk! Çünkü; telefon trafiği yok, elektronik haberleşmeyi çok kullanmıyorlar, pusulalar şeklinde haberleşiyorlardı. Fiziki takipleri yaptık… Hiç ummadığımız şekilde bazı bilgilere ulaştık.
180 BİN SAYFA DOKÜMAN
Beykoz’daki hücre evini bulduk ve 17 Ocak 2000’de düğmeye bastık. Öncesinde emniyette toplantı yaptık. ‘Burada bir hücre evi var, örgütün beyin kadrosu burada ve silahlı çatışma yaşanacak’ dedikten sonra operasyona başladık. Çatışma oldu ve Velioğlu öldürüldü. Üst düzey bir isim var; Edip Gümüş. Bu ismi aklınızda tutun. Gümüş, siyasi kanat sorumlusu, askeri kanat sorumlusu da Cemal Tutar’dı. Bunları canlı yakaladık, Hüseyin Velioğlu öldürüldü. En önemlisi bilgisayarlardı ve onları topladım. Çünkü hepsini kurşunlamıştı Velioğlu. O bilgisayarlardan 180 bin sayfa doküman çıkarttım. Hizbullah’ın Beykoz’daki evinden elde ettiğim dokümanları ben özel kuryelerle 43 ile gönderdim. Bunlardan en önemlisi Diyarbakır, Batman, Mardin’di. Bir o kadar da Gaziantep, Adana, Ankara var. Saydığım yerlerin hepsinde öldürülüp gömülmüş insanlara ulaştık. Mezar evler çıktı. Konca Kuriş’in cesedi Konya’da bulundu. Hücre evinden bulunan belgelerle Hizbullah bitme noktasına gelmişse bunun kilidi Beykoz operasyonudur.
İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLENLERİN KAMERA KAYITLARI ADLİ MAKAMLARDA, BAKSINLAR
“… Edip Gümüş’ü aklınızda tutun dedim. Siyasi kanat sorumlusu. Ele geçen bilgilerden sonra Gümüş ve Cemal Tutar cezaevine konuldu. Bu Edip Gümüş ne hikmetse bakın ne hikmetse diyorum bu iktidar döneminde 2011’de saldılar. Gümüş kim? 250 insanın katili! Bunu neden söyledim? O evde bulduğumuz kayıtlar var, tellerle, işkencelerle insanlar öldürüldü. Biz valizler dolusu kamera kayıtlarını adli makamlara teslim ettik. Yarın bir gün bu kayıtları bulamadık derlerse… Sadettin Tantan Bey orada, izlediler! Kimse kayıt yok demesin. Edip Gümüş… 250 kişinin katili. Hepsini mi konuşturdun, hayır. Ama elde edilen görüntülü, diğer ifadelerle desteklenmiş cinayetler var. Uydurmuyorum. Desteksiz konuşmuyorum! Allah’tan korkmak lazım. Gümüş nasıl oluyor da 11 yıl sonra çıkıyor?
PALABIYIK: ÇAKICI VE AKBİL OPERASYONUNUN MERKEZİNDEYDİ
Niyazi Palabıyık, Hizbullah başta olmak üzere sayısız operasyona imza attı. Bunlardan birisi de Alaattin Çakıcı’nın Türkiye’ye getirilmesiydi. Yine AKP kadrolarını yakından ilgilendiren AKBİL operasyonunun merkezindeydi. 2003 yılında İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından merkeze alındı ve aktif görev verilmedi. 2015’te de emekli oldu. Emekli edildikten sonra Ankara’ya gitti ve “FETÖ’cülerle beni aynı anda nasıl emekli edersiniz” diye isyan etti.
SÖZCÜ – Aytunç ERKİN –
https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarlar/aytunc-erkin/beykozdaki-hizbullah-operasyonunu-yoneten-emniyet-muduru-niyazi-palabiyik-ilk-kez-konustu-ve-isyan-etti-7637357/
KAÇAK PETROL DOSYASININ PERDE ARKASI * Türkiye’ye 1 milyar 500 milyon dolar ‘IŞİD petrolü’ cezası * Rakka’nın Rockefeller’ları: Işid petrolü nasıl kaçırılıyor * Birbiri içinden çıkan şirketler * Bütün yollar PowerTrans’a çıkıyor * Bölüm I
KAÇAK PETROL DOSYASININ PERDE ARKASI * Bölüm I
Türkiye’ye 1 milyar 500 milyon dolar ‘IŞİD petrolü’ cezası: Rakka’nın Rockefeller’ları: Işid petrolü nasıl kaçırılıyor * Birbiri içinden çıkan şirketler * Bütün yollar PowerTrans’a çıkıyor …
ARAŞTIRMA YAZISI – Naci Kaptan – 28 Mart 2023
ARDIŞIK YAZI; https://nacikaptan.com/?p=107175 * KAÇAK PETROL DOSYASININ PERDE ARKASI* Bölüm 2
Değerli okur,
PETROLDE karanlık işler ve ilişkiler
Yakın zaman önce, Paris Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin, Türkiye’nin Irak merkezi yönetimine 1 milyar 500 milyon ABD doları tazminat ödemesine karar verdi. Bu miktar ceza ve faiz ile birlikte 3 milyar 500 milyon dolara çıkacak. yakın geçmişte birilerinin yaptıkları petrol kaçakçılığı nedeniyle akıl almaz büyüklükte zenginleşirken bizler, T.C. Devleti kasasından yani vergilerimizden bu büyük parayı ödeyeceğiz.
2015 yılında Işıd, Barzani ile yapılmakta olan KAÇAK PETROL ticareti konusunda önemli bir haber basında kısaca dolandı ve ortadan kayboldu. Konuyu çok az insan okudu. Bu konuda Aralık 2015 tarihinde iki haberi paylaştım. Konunun özü; İçinde damat bey Berat Albayrak’ın da bulunduğu AKP’ye yakın kişilerin Irak’ın kuzeyinde konumlanmış olan Barzani ve Işıd teröristleri ile merkezi Irak hükümetinin bilgi ve izini dışında kaçak petrol ticareti yapılması idi.
Bu kaçak petrol işini yapan POWERTRANS şirketi 25 Mart 2011 günü kuruldu. 18 Temmuz 2011 tarihinde yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla Kuzey Irak’tan petrol taşıma işinde “tekel” haline getirildi. Bakanlar kurulunun Powertrans’ı tekel yapması bu şirketin iktidarda olan birileri tarafından kollanmakta olduğunu gösteriyordu.
Irak Merkezi hükümeti defalarca Türk hükümetine baş vurarak Türk Devleti korumalı Powertrans Şirketi tarafından yapılan petrol ticaretinin yasal olmadığını ve durdurulmasını talep etti. Fakat Irak’ın bu isteği yerine getirilmedi. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çok yakın bazı isimlerin, tankerler ve sahipleri gizlenen şirketler aracılığıyla bölgeden kaçak petrol taşımacılığı yaptıkları iddiası o günlerde çok tartışıldı.
IŞİD’in Irak ve Suriye’de ele geçirdiği topraklarda bulunan petrol sahalarında üretim gün doğumundan batımına dek sürüyor. Petrol yüklü tankerler Musul’un 88 kilometre doğusundaki Zaho’ya gidiyor. Kente tek seferde 70 ila 100 tanker ulaşıyor. Aralarında Türkler ve İranlıların da olduğu Suriyeli ve Iraklı Kürt kaçakçılar tarafından karşılanıyorlar. Sevkıyatttan sorumlu kişi petrolü en yüksek teklifi sunan tarafa satıyor. Alıcı ücretin yüzde 10 ila 25’ini peşin, kalanını daha sonra ödüyor. Şoförler tankerleri Türkiye’ye geçiş izni olan başka şoförlere devrediyor, kendileri boş tankerlerle IŞİD bölgelerine dönüyor.
Wikileaks’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak ile ilgili deşifre ettiği maillerde daha önce IŞİD’in petrol ticaretinde adı geçen Powertrans şirketi ile ilgili yazışmaların tamamı ortaya çıktı.
Wikileaks’ın tasnifli olarak yayınlandığı maillere Berat’ın kutusu’ (Berat’s box) adını verdiğini yeni ifşaatının, doğruluğu kanıtlanmış, arama yapılabilir ve atıfta bulunulabilir 57 bin 934 emailden oluştuğunu duyurdu. Bunların içinde Powertrans ile ilgili Albayrak’ın yazışması şeklinde kayda giren 31 mail öne çıktı.
2012 Eylül ayından 2015 Aralık ayına kadar geçen süreçte Albayrak’ın Powertrans ile ilgili çoğu personel alım ödemeleri gibi en ince ayrıntıları barındıran mail yazışmaları bulunuyor.
Emailler Albayrak’ın adı IŞİD’le petrol ticaretiyle birlikte anılan Powertrans şirketiyle bağlantısını açık şekilde gösteriyor. Powertrans’ın IŞİD kontrolündeki petrolün ticaretini yaptığına dair bazı haberler daha önce de yayınlanmıştı. Albayrak, Powertrans’la bağlantısını defalarca inkar etti ama e-mailler aksini ispatlıyor.
BÖLÜM I
Türkiye’ye 1 milyar 500 milyon dolar ‘IŞİD petrolü’ cezası:
Şirketin ortakları arasında damat da var. T24 yazarı Mehmet Yılmaz, Paris Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin, Türkiye’nin Irak merkezi yönetimine 1 milyar 500 milyon ABD doları tazminat ödenmesine karar verdiğini yazdı. Yılmaz, zarara yol açan şirketin ortakları arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın olduğunu belirtti.
T24 yazarı Mehmet Yılmaz, Berat Bey’in arkadaşları kazandı, biz kaybettik” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yılmaz bugünkü yazısında, Paris Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin, Türkiye’nin Irak merkezi yönetimine 1 milyar 500 milyon ABD doları tazminat ödenmesine karar verdiğini yazdı.
Yazıda, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki petrolü taşıma işini 2011’den itibaren Powertrans adlı şirketin üstlendiği ifade edildi. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak da Powertrans adlı şirketin ortaklarından göründüğü anlatıldı.
Türkiye, Irak Merkezî Yönetimi’ne 3 milyar 500 milyon dolar civarında bir parayı tazminat olarak ödeyecek. Bunun nedeni Türkiye’nin, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (Kuzey Irak Kürdistanı – IKBY) merkezi yönetimden bağımsız olarak yaptığı petrol ihracatına olanak ve zemin sağlaması.
TC Enerji Bakanlığı’nın açıklamasına göre Türkiye, cezayı ödeyeceğini tahkim mahkemesine de bildirmiş bulunuyor. Kuzey Irak Kürt Bölgesi’nden kamyonlar ya da boru hattıyla Ceyhan’a oradan da gemilerle dünya piyasalarına yapılan ihracatın “kazananları” da var elbette.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çok yakın bazı isimlerin, tankerler ve sahipleri gizlenen şirketler aracılığıyla bölgeden kaçak petrol taşımacılığı yaptıkları iddiası o günlerde çok tartışılmıştı.
Gazeteci Tolga Tanış’ın “Potus ve Beyefendi” adlı kitabında yer alan belgelere göre, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki petrolü taşıma işini 2011’den itibaren Powertrans adlı şirket üstlenmişti.
Tanış’ın kitabında yer alan belgelerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak da Powertrans adlı şirketin ortaklarından görünüyordu. 2016 yılında yayınlanan Wikileaks belgelerinde de bu yönde bilgiler vardı. Ancak bu bilgilerin doğruluğu resmen kabul edilmedi, onu da belirteyim.
Povertrans’ın koordinatörü Ekrem Keleş, Albayrak’ın dayısının oğluydu. Şirketin neredeyse bütün yöneticilerinin yolu bir dönem Berat Albayrak’ın yönettiği Çalık Holding’ten geçmişti.
Powertrans 25 Mart 2011 günü kurulmuş ve 18 Temmuz 2011 tarihinde yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla Kuzey Irak’tan petrol taşıma işinde “tekel” haline getirilmişti. O günlerde Türkiye’nin “IŞİD petrolüne aracılık yapmakla” suçlandığını da hatırlayalım.
10Haber.net sitesinde yayımlanan habere göre IKBY’nin, Irak Merkezî Hükümeti’nin onayı olmadan ham petrol ihraç etmek için Norveçli DNO adlı şirkete inşa ettirdiği 120 kilometrelik boru hattı Erbil’den, Yumurtalık’a ham petrol taşıyor.
Bu borudan geçen ham petrol Irak’tan çıkışta Fishabur’da ölçüm istasyonuna geliyor. Burada Türk tarafında da bir ölçüm istasyonu bulunuyor. Merkezi hükümet görevlilerinin bulunmadığı bu ölçüm istasyonu Kuzey Irak Kürt petrolünde boru hattıyla yapılan vurgunun başlangıç noktası.
İddialara göre hattan geçen petrol miktarı düşük gösteriliyor ve Türkiye’deki son durakta da aynı işlem yapılıyor. Elde edilen kazanç da hem Türkiye’deki hem de Kuzey Irak Kürt bölgesindeki iş ortakları arasında pay ediliyor.
Gördüğünüz gibi “win – win” durumu var. Havadan para kazananlar böyle söylemeyi sevdikleri için ben de öyle yazdım, Türkçesi “kazan – kazan” demek. Bal tutan herkesin parmağını yaladığı bir düzene işaret ediyor ancak burada sadece parmak yalanmıyor, deve, hamutuyla götürülüyor!
Bu bahiste kaybetmek ise Türk milletinin kaderi!
Iraktan petrol kaçıran Kürt yönetimi kazanıyor. Barzani familyasının cepleri doluyor. Onların iş yaptığı Türk şirketinin hepsi “gizli” sahipleri kazanıyor. Çuvalla götürüyorlar bile denilebilir. Biz sıradan vatandaşlar ise kaybediyoruz.
Bu beyler ticaret yapabilsinler diye vergilerimizden oluşan 3,5 milyar dolardan fazla bir parayı, ceza diye Irak Merkezi Yönetimi’ne ödeyeceğiz.
KAÇAK PETROL OLAYININ PERDE ARKASI
IŞİD Petrolü Ve Türkiye
G-20 Zirvesi’ne Putin’in IŞİD gerçeğini en yalın haliyle yüze vuran açıklamaları damga vurdu. Putin’in “IŞİD’i finanse eden kişi ve ülkeler var. Bu ülkelerin bazıları da G-20 üyesi. IŞİD’i destekleyen ülkelere kaçak petrol sevkiyatı yapan 4-5 km uzunluğunda tır kuyrukları oluştu. Bunların uydudan/uçaktan çekilmiş fotoğrafları mevkidaşlarımla paylaştım.” sözleri ile hangi ülkeleri kastettiği tartışma yarattı. Kimse üstüne alınmak istemedi ama zanlılardan biri de Türkiye. Sınırda uzanan tır kuyrukları da baş zanlı olarak Türkiye’yi işaret ediyor. Putin konuşmasının bir yerinde “IŞİD’le Mücadelede Türkiye’den ciddi destek bekliyoruz” da diyor. Türkiye İŞİD petrolleri tartışması yeni de değil. Şimdi IŞİD petrolü ile Türkiye ilişkisinin izini sürelim.
IŞİD PETROLÜNDE ARACI TÜRKİYE
Eylül 2014’te ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Ankara’da yaptığı temaslarda IŞİD petrol ticaretinde Türkiye’deki yerel tüccarların rol almasını gündeme getirdi. Hürriyet Gazetesine konuşan bir ABD’linin sözleri Putin’in açıklamasına benziyor. “Türkiye ile IŞİD’in finansal desteğinin kesilmesindeki işbirliğimiz devam ediyor. Petrol ticareti bunun en önemli kısımlarından biri. Ticaret, havadan görülebilecek biçimde tankerlerle yapılıyor. Bu tankerler şimdiye kadar hava operasyonlarında hedef olmadı ama bu bir seçenek”
The Guardian’da Temmuz ayında Martin Chulov imzalı haberde Türkiye’nin son iki yıldır IŞİD ile petrol ticareti içinde olduğu öne sürüldü.
Temmuz 2015’te Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker’in köşesinde İngiliz The Observer gazetesinde, Türkiye’nin IŞİD’e, yasadışı petrol ticareti konusunda kolaylık sağladığına ilişkin belgelerin ABD’nin elinde olduğu iddiası olan bir makale yer aldı.
Makalede IŞID’in en büyük gelir kaynaklarından biri olan petrol ticaretinde, Türkiye’nin en önemli alıcı olduğu iddiası yer alıyordu.
Şubat ayında ise OECD bünyesindeki Karapara Aklamayla Mücadele Grubu FATF’in hazırladığı bir raporda IŞİD petrolüne ilişkin önemli bilgiler vardı.
– IŞİD Irak ve Suriye’de ele geçirdiği petrol kuyularında günde 50 bin varil petrol üretimi yapıyor. Petrol kuyusu yakınında aracılardan varilini 25-30 dolara aldığı petrolü, biraz uzaktaki marketlere ve diğer tüketicilere, rafineri derecesine göre 60 ile 100 dolara satıyor.
– IŞİD’in petrol sahalarını ele geçirmesinin ardından, Irak ve Suriye sınırında yedi Türk vilayetinde saptanan kaçak petrolün, 2014 yazı itibarıyla 20 milyon litreye ulaştı.
– 2013 yılında Türkiye’de saptanan 73 milyon litre kaçak petrol, 2014 yılında 79 milyon 238 bin litreye ulaştı. 2012’de 4 bin civarında olan petrol kaçakçılığı sayısı ise 10 bine yükseldi.
“KAÇAK PETROL İŞİNDE DEVLET ADAMLARI VAR”
New York Times Gazetesi’nde birinci sayfadan yayınlanan haberde Obama Yönetimi’nin IŞİD’in milyonlarca dolarlık petrol gelirini kesmek için çalıştığını ama çoğu karaborsa piyasada satılan bu petrol için müttefiği Türkiye’nin ikna edilemediğini yazdı. Yönetimin bu konuda Türkiye’yi açıkça eleştirmekten kaçındığını ama perde arkasında görüşmelerin sürdüğünü belirten gazeteye konuşan bir Yönetim yetkilisi şunları söyledi: “Yabancı savaşçı akışının durdurulması, sınır güvenliği ve IŞİD’in para kaynaklarının kurutulması stratejimizin en önemli maddelerinden biri. Önümüzdeki günlerde bu çabalar çerçevesinde Türkiye ve bölgedeki diğer ortaklarımızla yakından çalışmaya devam edeceğiz.”
Amerikalı yetkili David L. Phillips ise şunları söylüyor: “Buna göz yumuyorlar çünkü düşük fiyatlı kaçak petrolden kazanç sağlıyorlar, bundan çıkar sağlayan kayda değer sayıda Türk ve hatta devlet adamı olduğundan eminim”
“BARZANİ’YE YAKIN İŞ ADAMLARI ARACILIK EDİYOR”
CHP eski Milletvekili Mehmet Ali Edipoğlu’nun açıklamaları daha da çarpıcı.
“Petrol yataklarını ellerinde tutuyor IŞİD ve Barzani’ye yakın birtakım isimlerle birlikte bazı Türk işadamlarının da içinde olduğu bir çete diyelim, birlikte bunları pazarlıyorlar. Bunu ben zamanında gündeme getirdim. BM Güvenlik Konseyi’ne rapor da edildi. Hatta bu konuda BM Güvenlik Konseyi’nin soruşturmaları olduğunu da biliyorum. IŞİD o petrolü çıkarıyor, Kerkük’te Barzani’ye yakın bazı iş adamları aracılığıyla oradan da Türkiye üzerinden dağıtılıyor. Geçen senelerde yaptığım bir araştırmada yılda 800 milyon dolar, daha sonra bunun 1-2 milyar dolara ulaştığı iddiaları var…”
Financial Times gazetesi, Suriye ve Irak’ta toplamı İngiltere genişliğindeki bir toprak parçasına hükmeden IŞİD’e karşı bir yıldır uluslararası koalisyon tarafından düzenlenen hava saldırılarının örgütün gelirlerini fazla etkilemediğini yazdı. Aynı haberde IŞİD’in , denetim altında tutuğu bölgelerde günde 35 bin varilden daha çok petrol üretip, kasasına günde iki milyon ve yılda ise yarım milyar dolara yakın para koyduğu bilgisinin de altı çizildi. Ve haberdeki en önemli bilgi IŞİD petrolünün TIR’lar ile taşındığı ve kaçak petrolün Türkiye’de pazarladığı iddiasıydı.
TÜRKİYE’NİN GÜNEY KORİDORU GEÇİŞ NOKTASI
Hazine’nin Savaşı: Yeni Finansal Savaş Çağının Zincirinden Boşanışı’ isimli kitabın yazarı Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi Başdanışmanı Juan Zarate’nin tespitleri de önemli. “IŞİD’i zayıflatma ve yok etme çabaları için büyük bir tehlike teşkil eden bir düş kırıklığı bu. Türkiye bu koalisyonda birçok anlamda tehlikeli bir kart ve önemli bir NATO müttefiki. Ancak IŞİD’e gelir, mücahit ve destek akışını kesme niyeti ve yetisi konusunda net değil.”
Irak Enerji Enstitüsü’nün yöneticisi Luay el Hatib, Irak’ta IŞİD kontrolündeki topraklarda şu anda günde 25 ila 40 bin varil petrol elde edildiğini ve karaborsada bu petrolün değerinin 1,2 milyon dolar olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Bu kaçak ticaretin kilit geçiş noktası Türkiye’nin güney koridoru. Türkiye bu kara ekonominin parçası haline geliyor.”
HAM PETROL NASIL TAŞINIYOR?
Gazeteci Tolga Tanış’ın “Potus ve Beyefendi” kitabında yer alan belgelere dayalı iddialara göre Powertrans şirketi, 2011’de Kürt bölgesindeki petrolü taşıma işini üstlendi. Powertrans’ın ve saklanan uluslararası ortaklarının peşine düşen Tanış, Erdoğan’ın damadı Çalık Holding’in o dönemki CEO’su Berat Albayrak’ın da dahil olduğu ilişkileri yazdı.
Gümrük mevzuatına göre transit sevkiyat yapan firmaların taşınan ham petrolü Türkiye’ye bırakması yasak. Ancak Powertrans sevkiyatları boşaltım kontrollerinde çok sayıda tankerde ham petrol yerine ‘su’ çıkıyor. Çünkü Habur sınır kapısından petrol yüklü giren tankerler yolda boşaltılıp yerine su dolduruluyor.
ARAŞTIRMA YAZISI – Naci Kaptan – 28 Mart 2023 – Devam edecek
KAYNAKLAR
https://romanyahaber.com/2016/12/07/wikileaks-belgeleri-isidin-petrol-ticaretiyle-anilan-sirketinin-kritik-ismi-albayrak/
https://www.gercekgundem.com/guncel/turkiyeye-1-milyar-500-milyon-dolar-isid-petrolu-cezasi-sirketin-ortaklari-arasinda-damat-berat-albayrak-da-var-416829
cumhuriyet.com.tr – 30 Kasım 2015 * http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/436595/ISID_in_petrol_trafigi.html – https://nacikaptan.com/?p=32594
Sözcü * Soner Yalçın * Aralık 8, 2015 – http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/soner-yalcin/damat-bakanin-dayi-oglu-1003754/ – https://nacikaptan.com/?p=33919
GazeteDuvar * Fehim taştekin – https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2019/12/19/petrol-sarhoslugu-yeniden
GazetePort – 17 Kasım 2015 – https://gazeteport.com/2015/isid-petrolu-ve-turkiye-2981/
Posted in Ekonomi, ENERJİ, ORGANİZE İŞLER, ORTADOĞU ÜLKELERİ, YOLSUZLUKLAR
Leave a comment
FEYM BÜLTENİ – 75/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 31 Mart 2023
FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 75/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 31 Mart 2023
1.. Paşinyan, Charles Michel ile telefonda görüştü…Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile telefon görüşmesi yaptı. Ermenistan Başbakanlığı ofisi enformasyon ve Halkla İlişkiler Dairesi’nin bildirdiğine göre, muhataplar, Azerbaycan tarafından Laçin Koridoru’nun blokajı altına tutması sonucu devam eden krize ilişkin konuları ele aldı. Son gelişmeler, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki müzakere süreci ve barış gündemi üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Taraflar, bölgede istikrar ve barış sağlanmasına yönelik tutarlı çabaların gösterilmesinin önemine vurgu yaptı. Hatırlanacağı üzere, Azerbaycan, Laçin Koridoru’nu 12 Aralık 2022 tarihinden beri kapalı tutuyor. https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/03/31/Nikol-Pa%C5%9Finyan-%C5%9Earl-Mi%C5%9Fel-telefon-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Fmesi/246331
2. Paşinyan: “Laçin Koridoru’nu Ermenistan’a bağlayan yeni yolun korumasını sınır muhafızları devralacak.”… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Perşembe günü kabine toplantısında Laçin Koridoru’ndaki güzergah değişikliği hakkında konuştu; “Laçın Koridoru ile ilgili bundan sonraki gelişme güzergah değişikliği ile ilgili. Biliyorsunuz Ağustos 2022’de Azerbaycan ile Dağlık Karabağ makamları arasında varılan anlaşma sonucunda yeni bir yolun hizmete açılmasıyla Laçin Koridoru’nun güzergahı değişti. Ancak, Laçin Koridoru’nu Ermenistan Cumhuriyeti’ne bağlayan yol tam olarak hazır olmadığı için, Kornidzor Köprüsü üzerinden Ermenistan Cumhuriyeti topraklarına giren, ardından tekrar Azerbaycan topraklarına giren geçici bir rota başlatıldı. O anlaşmaya göre bu güzergahın 1 Nisan 2023’e kadar işletilmesi gerekiyordu” dedi. https://www.panorama.am/en/news/2023/03/30/Pashinyan-Lachin-Corridor/2813997
3. Amerika Ermeni Meclisi yıllık konferans düzenliyor, kilit konulardan biri Laçin koridoru meselesi… Laçin koridorunun Azerbaycan tarafından devam eden ablukası ve Ermenistan’ın güvenlik sorunları, Amerika Ermeni Meclisi’nin bu yıl ABD Kongresi’ndeki konferanslarında önemli bir yer tuttu. ABD Kongre Üyesi Judy Chu’ya göre, son gelişmeler bağlamında bu tür olayların önemi arttı. VOA Ermeni Servisi’nin bildirdiğine göre, Laçin koridorunun Azerbaycan tarafından devam eden ablukası ve Ermenistan’ın güvenlik sorunları, Amerika Ermeni Meclisi’nin bu yıl ABD Kongresi’ndeki konferanslarında kilit bir yer tuttu. Kongre üyesi Seth Magaziner, Laçin koridoru çevresindeki gelişmeleri gerçek bir insani kriz olarak nitelendirdi. Tüm meslektaşlarını, özellikle Laçın koridorunun abluka altında olduğu koşullarda, Ermeni meselelerine destek vermenin önemini fark etmeye çağırdı. ABD Kongresi’ndeki konferansın son etkinliğinde konuşan ABD Kongre üyeleri, Ermeni çıkarlarını savunmak için hareket etmeye devam edeceklerinin güvencesini verdiler ve Azerbaycan’ın Laçin koridorunu ablukaya almasını şiddetle kınadılar. (Not; Amerika Ermeni Meclisi’nin Kongre’ ye muntazam konferanslar verdiği anlaşılıyor. Bizim STK’larımızın da benzer faaliyetleri varsa – yurtiçindeki ve dışındaki – yurttaşlarımıza da duyurmamız için bildirmelerini saygılarımızla rica ediyoruz..,o.tan) https://news.am/eng/news/752392.html
4. İran, Ermenistan’a yeni Büyükelçi atadı… İran Dışişleri Bakanlığı’nın bildirdiğine göre, İran İslam Cumhuriyeti, ülkenin Suriye Büyükelçisi Mehdi Sobhani’yi Ermenistan’a yeni elçi olarak atayacak. Sobhani, Bakanlık tarafından deneyimli bir diplomat olarak tanımlanıyor. İran’ın şu anki Ermenistan Büyükelçisi Abbas Badakhshan Zohouri 2019’da atandı ve 2020’nin başlarında göreve başladı. https://en.armradio.am/2023/03/30/iran-appoints-new-ambassador-to-armenia/
5. Ekim ayında Ermenistan geniş çaplı bir uluslararası kurtarma tatbikatına ev sahipliği yapacak… Bu yılın Ekim ayında, “Etkili Planlama, Müdahale ve Ortak Eylemler Yoluyla Güney Kafkasya’nın Hassas Bölgelerinde Kapsamlı Deprem Yönetimi” programı çerçevesinde Ermenistan’da bir kurtarma sahası tatbikatı yapılacak. Tatbikatlara Ermenistan, Karadağ, Fransa, Kıbrıs, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Gürcistan’dan “Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu” dış niteliklerine sahip kentsel arama kurtarma ekipleri katılacak. Ermenistan İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre program Avrupa Birliği’nin finansmanı ile uygulanmaktadır. Senaryoya göre, Ermenistan’da yıkıcı bir deprem meydana geldi ve bunu karmaşık acil durumlar izledi. Ermenistan yardım için uluslararası kuruluşlara başvuruyor. Avrupa Birliği’nin nüfus koruma mekanizması devreye giriyor, farklı ülkelerden ve uluslararası kuruluşlardan kurtarma ekipleri afet bölgesindeki sakinleri desteklemek için Ermenistan’a geliyor. Tatbikatın amacı, afet ülkesinde çalışan farklı ülkelerin kurtarma ekiplerinin eylemlerini birleştirmek… https://tr.armradio.am/2023/03/31/ekim-ayinda-ermenistan-genis-capli-bir-uluslararasi-kurtarma-tatbikatina-ev-sahipligi-yapacak/
6. Ermenistan Hükümeti Çek Cumhuriyeti ile askeri-teknik işbirliği anlaşmasını onayladı… Ermenistan hükümeti, 2019 yılında Ermenistan ile Çek Cumhuriyeti arasında imzalanan askeri-teknik işbirliği anlaşmasını onayladıAnlaşmada askeri eğitim, savunma sanayii, askeri tarih ve müzecilik alanlarında işbirliğinin yanı sıra yurtdışındaki barışı koruma misyonlarına katılım öngörülüyor. Anlaşmanın Anayasa’ya uygunluğunun tespiti için anlaşma Anayasa Mahkemesi’ne gönderilecek. Uygun bulunursa görüşülmek ve onaylanmak üzere Parlamentoya sunulacak. https://www.armenpress.am/tur/news/1107571.html
7. Ermenistan ve Yunanistan Yeni Askeri İşbirliği Planı İmzaladı… Ermenistan’ın Yunanistan Büyükelçiliği yaptığı açıklamada, Ermenistan ve Yunanistan’ın yeni bir askeri işbirliği programına imza attığını bildirdi. 2023 Ermenistan-Yunanistan Askeri İşbirliği Programı, 28 Mart’ta Ermenistan Savunma Bakanlığı Savunma Politikası ve Uluslararası İşbirliği Dairesi Başkanı Levon Ayvazyan ve Yunanistan Ulusal Birliği Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanı Vasilios Tsami tarafından imzalandı. 2023 programı, 15’i Yunanistan’da ve 6’sı Ermenistan’da gerçekleştirilecek olan şu konular dahil 21 faaliyet içermektedir: – Özel Harekat Kuvvetlerinin müşterek eğitimi. – Elektronik Harp konusunda ortak eğitim.- Barışı Destekleme Operasyonları için Çok Uluslu Eğitim Merkezine katılım.- Hava Savunma Sistemlerinde deneyim ve ders alışverişi.- Personel değişimi ve okullara ve çok uluslu okullara ziyaretlerin yanı sıra seminerler. – Askeri İstihbarat toplantıları ve görüşmeleri. https://massispost.com/2023/03/armenia-and-greece-sign-new-military-cooperation-plan/
8. California Meclisi, Artsakh (sözde Karabağ Ermeni devleti) ablukasını kınayan ANCA destekli kararı ezici bir destekle kabul etti… Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) California yerel şubeleri, California Eyalet Meclisinin Azerbaycan’ın Artsakh ablukasını kınayan AJR 1 yasasını geçirmesini memnuniyetle karşıladı. Karar, iki partinin ezici desteğiyle kabul edildi, ortak sponsor 58 temsilci, son oylama 59’a karşı sıfır.. https://armenianweekly.com/2023/03/30/california-assembly-passes-anca-backed- Resolution-condemning-artsakh-blockade-with-overwhelming-support/
9. Yeni Çocuk Kitapları Serisi ‘Gururlu Büyümek’ Ermeni Kültürü ve Geleneğini Kutluyor… Ermeni-Amerikalı yazar Steve Boyadzhyan, Amazon’da satışa sunulan yeni çocuk kitabı serisi “Gururlu Büyümek”i başlattı. Dizi, küçük Ermeni çocuklara kültürlerini, geleneklerini ve sağlıklı alışkanlıkların, kapsayıcılığın, hayallerin peşinden gitmenin ve başkalarına yardımcı olmanın önemini öğretmeye odaklanıyor. ( Not: Haberde belirtilmiyor, ancak, kesinlikle soykırım iddialarına da üstü kapalı biçimde de olsa mutlaka yer veriliyordur. Tetkiki gerekir..,o.tan) https://mirrorspectator.com/2023/03/30/new-childrens-book-series-growing-up-proud-celebrates-armenian-culture-and-tradition/
10. Taner Akçam, “Dersim <sözde> katliamında zehirli gaz kullanma emri Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’den”diyor… Taner Akçam, Dersim Katliamı döneminden önemli bir evraka, dönemin Dahiliye Vekili Şükrü Kaya’nın komutan Abdullah Alpdoğan’a gönderdiği bir mektuba ulaştı. Mektuba göre zehirli gaz emri dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakanı İsmet İnönü’den gelmiş. Kaya mektubunda ayrıca “Bütün o şakileri mağaralara göm, göm ki bir daha canlanmasınlar” diyor. Akçam yazısında zehirli gaz tedarikine dair başka evraklar da paylaşıyor. (Not: Ne hainler yetiştirmişiz böyle. Bu iddiayı çürütecek bilgiye sahip olanlar Akçam’ ın e-posta adresine yazabilir..,o.tan) https://www.agos.com.tr/tr/yazar/291/taner-akcam
11. Azerbaycan Doğu Zengezur’daki stratejik noktaların kontrolünü ele geçirdi… Azerbaycan, Perşembe günü yaptığı açıklamada Doğu Zengezur ekonomik bölgesinin Laçin bölgesinde “geniş bir sınır bölgesini” ve birkaç stratejik tepeyi ve yolu kontrol altına aldığını duyurdu. Azerbaycan Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Yeni Laçin yolunun hizmete açılmasıyla bağlantılı olarak, birkaç tepe, ana ve tali yolların yanı sıra Laçin bölgesindeki Jagazur ve Zabukh köyleri arasındaki geniş bir sınır bölgesi kontrol altına alındı” denildi. Bu gelişme, Azerbaycan’ın Ermenistan’ı, iki ülke ve Rusya arasındaki üçlü anlaşmaların “ağır ihlali” olarak kınadığı, personel ve silah nakli de dahil olmak üzere bölgedeki Ermeni askeri hareketleri nedeniyle gerginliğin arttığı bir dönemde geldi. https://avimbulten.org/tr/Bulten/AZERBAYCAN-DOGU-ZENGEZUR-DAKI-STRATEJIK-NOKTALARIN-KONTROLUNU-ELE-GECIRDI
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI
Leave a comment
HDP’ye PKK ÜZERİNDEN SÜREKLİ SALDIRAN DEVLET BAHÇELİ, TÜRK’LÜĞÜN, CUMHURİYETİN, BAYRAĞIN ve KADININ DÜŞMANI, KAFA KESEN HİZBULLAH’IN DEVAMI, HÜDAPAR’IN MECLİSE GİRİŞİNE SESSİZ
Batman’da yapılan bir sokak röportajında, kendisini Hizbullahçı olarak tanımlayan bir şahıs, muhalefet liderlerini “kafalarını kesmekle” tehdit etmişti. İnfial yaratan görüntülere bir tepki de Habertürk yazarı Fatih Altaylı’dan geldi. Hiçbir devlet yetkilisinin harekete geçmemesini eleştiren Altaylı, “Yoksa yeni ‘koalisyon ortağınızı’ kızdırmaktan mı korkuyorsunuz” diye yazdı.
Altaylı’nın dün kaleme aldığı yazı ise bugün Hizbullah’a yakın HÜDA PAR’ın talebiyle kaldırıldı.
Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Altaylı, “Batman’da yapılan bir sokak röportajında muhalifleri ölümle tehdit eden kişi hakkında içişleri ve adalet bakanlıklarını gereğini yapmaya davet eden yazıma HÜDA PAR’ın talebi üzerine İstanbul 8. Sulh Ceza hakimliğinin kararı ile erişim yasağı getirildi. Basın özgürlüğü bu herhalde” dedi.
Fatih Altaylı’nın ilgili yazısından bir kısım şu şekildeydi:
“Muhabir sokak röportajı yapıyor. Batman’da. Türkiye Hizbullah’ının kurulduğu yerde. Önce bölge sokaklarında satırlı cinayetler işleyen, burada palazlanarak Türkiye’nin dört bir yanına yayılan, örgüt evlerinde domuz bağı ile bağladığı kurbanlarına işkence ederek öldüren, başörtülü kadınları bile katleden, Mahzenlere gömdüğü cesetler yıllar sonra bulunan Hizbullah’ın başkentinde. Röportaj yapılan kişinin Hüda Parlı olduğu anlaşılıyor. Ama aslında kendi ifadesi ile ‘Hizbullahçı’. Ve hiç kimseden korkmadan, çekinmeden, bu ülkede yasaların varolduğunu düşünmeden rahatça konuşuyor.”
Hizbullah-HÜDA PAR ilişkisi akademide
Cumhur İttifakı’nı desteklediğini ve AKP listelerinden seçime gireceğini açıklayan HÜDA PAR’la “terör örgütü Hizbullah’ın bağlantısı” tartışılırken Hizbullah’ın eylemlerinin akademik çalışmalara da yansıdığı ortaya çıktı. 2016’da hazırlanan bir yüksek lisans tezinde, Hizbullah’ın terör eylemleri anlatılırken siyasi sürecine ilişkin ise “2012 yılında Hizbullah tarafından Mustazaflar Hareketi olarak ilan edilen siyasileşme süreci, 2013 yılında Hür Dava Partisi’nin kurulması ile resmileşmiştir” denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alan, AKP listelerinden seçime gireceğini açıklayan HÜD PAR hakkında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “Hür Dava Partisi’nin hiçbir terör örgütüyle bağlantısı olmadığı açıklanmıştır” ifadelerini kullandı. Ancak kurucuları arasında Hizbullah bağlantılı isimler bulunduğunu yönelik tartışmalar olan HÜDA PAR ile Hizbullah’ın ilişkisinin akademik çalışmalara da konu olduğu ortaya çıktı.
Muhammed Suad Çelen tarafından hazırlanan “Eylemleriyle Türkiye Hizbullah’ı ve legalleşme süreci” başlıklı yüksek lisans tezinde, hem Hizbullah’ın eylemleri hem de Hizbullah sonrası ortaya çıkan Mustazaflar Hareketi ve HÜDA PAR anlatıldı.
‘ŞİDDETE BAŞVURABİLİR’
Hizbullah’ın faaliyatlerine, çalışmalarına ve kanlı eylemlerine geniş yer verilen tezde, “Hizbullah’ın şiddeti bilinçli ve sistemli şekilde kullandığı” belirtilirken, “Türkiye’nin laik yönetim sistemini değiştirmeyi” hedeflediği aktarıldı ve “Hizbullah, İran İslam Devrimi benzeri bir devrim ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkarak, şeri esaslara dayalı bir devlet kurmak için izlediği politikayı, dinin ideolojik temele oturtulduğu siyasallaştırılmış bir İslam anlayışına dayandırmaktadır” denildi.
Hizbullah’ın kuruluşundan itibaren yasadışı ve gizli bir yapılanma yürüttüğü kaydedilirken, “Hizbullah’ın bugün şiddete başvurmuyor oluşu, şiddete kategorik bir karşıtlıktan çok stratejik bir araç olarak yaklaşması nedeniyledir. Hizbullah için şiddet, stratejik olarak anlamlı bulunduğunda meşrulaştırıcı bir dil oluşturmak suretiyle başvurulabilir bir yönteme dönüşmektedir” tespiti yapıldı.
‘SİYASİLEŞME SÜRECİ’
Hizbullah’ın, 2004’te Mustazaf-Der’i kurduğu ancak derneğin 2012’de “mevcut anayasal düzeni yıkarak şeri esaslara dayalı teokratik bir devlet kurmayı amaçlayan yasadışı Hizbullah terör örgütünün amacı doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu” gerekçesiyle kapatıldığı aktarılan tezde, Hizbullah’ın 2012’de siyasi alanda yapılanma oluşturacağını, bu kapsamda Musyazaflar Hareketi’nin kurulduğunu duyurduğu belirtildi.
Tezde, “2012 yılında Hizbullah tarafından Mustazaflar Hareketi olarak ilan edilen siyasileşme süreci, 2013 yılına gelindiğinde Hür Dava Partisi’nin kurulması ile resmileşmiştir” denildi.
HÜDA PAR’ın hedefi kadınlar: ‘6284 kaldırılsın’ istiyorlar
Hizbullah’ı terör örgütü olarak görmeyen HÜDA PAR’ın, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayı yıllar önce hedef aldığı ortaya çıktı. HÜDA PAR’ın kadın yöneticileri, kadını şiddete karşı koruyan yasaların “ailede huzuru sabote ettiğini” öne sürdü.
Hizbullah’ı terör örgütü olarak görmediği açıklamalarıyla gündeme gelen ve 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’nı destekleyeceğini açıklayan HÜDA PAR’ın İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayı yıllar önce hedef aldığı ortaya çıktı.
HÜDA PAR Kadın ve Aile İşleri Başkanlığı İstanbul Sözleşmesi’nin “melez cinsiyeti yaygınlaştırdığını” iddia etti. HÜDA PAR Kadın Kolları Başkanı Sema Yarar, 2020’de sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “İstanbul Sözleşmesi ile uzaklaşma alan bireyler birbirine karşı daha çok bilenmekte ve şiddet baş göstermektedir” dedi.
Sözleşmenin kaldrılmasından sonra 2022’de partisinin bir programında konuşan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Aynur Sülün ise “Geç de olsa vazgeçilen bu sözleşmenin yansımaları halen devam etmektedir. Yalnızca kadının beyanını esas alan, erkeğe söz hakkı tanımayan ve feminist jargonlarla hazırlanmış bu düzenlemeler aileyi dağıtmaktadır” ifadelerini kullandı.
2018-2021 arası HÜDA PAR genel başkanı olan ve halihazırda başkan vekilliği görevini sürdüren Sağlam ise 2020’de, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun ve uygulamaları ailede huzuru sabote etti” dedi.
KAYNAKLAR
https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/fatih-aktayliya-huda-par-sansuru-2066898
https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/devlet-bahceli-kabul-etmese-de-hizbullah-huda-par-iliskisi-akademide-2066547
https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/huda-parin-hedefi-kadinlar-6284-kaldirilsin-istiyorlar-2066254
Devlet muhtaç olmuş kuru zeytine * Bizim devletimiz, Max Weber’in “Devlet meşru şiddet kullanma aracıdır” sözünün hakkını fazlasıyla verir.
Devlet muhtaç olmuş kuru zeytine
Tarih boyunca pek çok devlet kurmuş olmakla övünen belki de tek toplumuz. Birçok devlet kurmuş olmak aynı zamanda birçok devleti yıkmış olduğumuzun da göstergesidir. Arkasında bu kadar devlet enkazı bırakmamıza karşın yine de devlete özel bir kutsiyet atfederiz. Aslolan devletin bekasıdır. Devletin bekası için millet de birey de feda edilir. Millet devlet için vardır. Devleti kuran ve ayakta tutan milletin, devletin demirbaşları kadar değeri yoktur. Bizde millet sadece devletin vergi ve asker ihtiyacını karşılamaya yarayan bir topluluktan öte bir anlam taşımıyor.
Devlet aygıtını yönetenlerin beceriksizliği ya da yanlış politikaları yüzünden başımıza bir iş geldiğinde ilk sözümüz “Allah devlete zeval vermesin” olur.
Bizim devletimiz, Max Weber’in “Devlet meşru şiddet kullanma aracıdır” sözünün hakkını fazlasıyla verir. Milleti oluşturan bireyler birbirine karşı şiddet uyguladığında hakkını aramak için her kapıyı çalar ama devletin şiddet uygulaması halinde sanki bunu hak etmiş gibi sessiz kalmayı yeğler. Çünkü o devlettir isterse döver, işkence yapar, haksız tutuklar ama sorgulanamaz.
Ceberut devleti o kadar içselleştirmişiz ki gösteri yapma hakkımız, protesto hakkımız gasp edildiğinde bile “devletin güvenliği ve asayişi için” sözü karşısında boynumuz kıldan incedir.
Devletin sorgusuz sualsiz saldığı vergileri sorgulamadığımız gibi bu vergilerin nereye harcandığını sorgulama hakkımız yoktur. Ona da “İhtiyaç var ki vergi salındı ve ihtiyaç var ki başka yerlere kullanıldı” der geçeriz. Ancak yine de bir felaketle karşılaştığımızda bu kadar verici olduğumuz devletin yanımızda olmasını da bekleriz. Gücü yettiği kadarını uzatsın yeter. Eğer bütün gücünü kullanmasına karşın yetersiz kalırsa da eksiğini gediğini millet kapatır. Dayanışmacı bir millet olduğumuzdan her felakette tek yürek oluruz.
CUMHURİYET – Miyase İlknur – 18 Mart 2023 – https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/miyase-ilknur/devlet-muhtac-olmus-kuru-zeytine-2062233
Posted in FAŞİZM
Leave a comment
SEÇİM HİLELERİ BAŞLADI MI? * DEVA Partisi Rize il başkan yardımcısı ‘Tanımıyoruz’ diyerek seçim kuruluna itiraz edeceklerini açıkladı
DEVA Partisi Rize il başkan yardımcısı ‘Tanımıyoruz’
diyerek seçim kuruluna itiraz edeceklerini açıkladı
ANKA – 01 Nisan 2023
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) askıya çıkardığı
seçmen listelerine itirazlar yarın sona erecek.
DEVA Partisi Rize İl Başkan Yardımcısı Mustafa Papaker, yaşadığı mahallede tanımadığı 10 kişinin isimlerinin seçmen listesinde yer aldığını tespit ettiklerini, seçim kuruluna itiraz edeceklerini söyledi.
Rize Çorapçılar Mahallesi’nde ikamet eden DEVA Partisi Rize İl Başkan Yardımcısı Mustafa Papaker, tanımadığı 10 ayrı kişinin isimlerinin seçmen listesinde yer aldığını, olayı mahalle muhtarına aktardığını ancak muhtarında bu kişileri tanımadığını söyledi. Papaker, şöyle konuştu:
“İTİRAZ EDEĞİZ”
“Yüksek Seçim Kurulu’nun oy pusulalarının askıda kaldığı süre zarfında kontrol ettiğimde ikamet ettiğim Çorapçılar Mahallesi’nde tanımadığımız on kişinin oy pusulaları gözüküyor. Belgeler elimde, seçim kurulunun resmî belgelerini yazılı olarak da çıkarttım. İtiraz dilekçelerimizi hazırladık, Deva Partisi Rize İl Başkanlığı adına bunlara itiraz edeceğiz. Bu isimleri mahalle muhtarına sorduğumuzda onun da tanımadığını öğrendik. Mahalle halkı da tanımıyor. Listeleri dün kontrol ettim, hazırladığımız dilekçeleri yarın Yüksek Seçim Kurulu’na verip kararı bekleyeceğiz. On kişinin içinde Rizeli olmayan Bitlisli bir isim var. Erzurum Aziziyeli bir isim var. Rize Güneysu’dan var ne hikmetse ikameti Güneysu’da ama oy pusulası bizim mahallede görünüyor. Bitlis Güroymak ilçesinden var. Bu şekilde on kişi tespit ettik ve isimleri aldık, itiraz dilekçelerimizi yarın vereceğiz. Beş yüz oyu olan bir mahalleden on kişi çıktı, Rize’de kaç mahalle olduğunu siz düşünün.”
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/deva-partisi-rize-il-baskan-yardimcisi-tanimiyoruz-diyerek-secim-kuruluna-itiraz-edeceklerini-acikladi-2067119
FEYM BÜLTENİ – 74/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 30 Mart 2023
FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 74/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 30 Mart 2023
1.. Azerbaycan 33 kişi Ermeni esir olduğunu onayladı…Uluslararası Kızılhaç Örgütü temsilcileri Bakü’de esir tutulan Ermenileri en son Şubat sonu ve Mart başında ziyaret ettiler. Ermenistan Kızıl Haç Dairesi iletişim ve önleme programları başkanı Zara Amatuni bu konuda bilgiler verdi. Esirleri, aile üyeleriyle telefon görüşmesi yapma, mektuplaşma ve video mesajları almaya fırsat verildi. Azerbaycan tarafı, 33 kişinin esir olduğunu onayladı. https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/03/30/Azerbaycan-esirler/246262
2. Uluslararası Af Örgütü, Ermenistan’da ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamaları kınıyor…. Uluslararası Af Örgütü, Ermeni makamlarını geçen yıl ülkede ifade özgürlüğünü “gereksiz yere” kısıtlamakla eleştirdi. İnsan hakları grubu Pazartesi günü dünyanın dört bir yanındaki insan hakları durumuna ilişkin yıllık raporunda, “İfade özgürlüğü hakkı gereksiz yere kısıtlanmaya devam etti. Yetkililere yönelik meşru eleştiri ifadelerine ilişkin cezai kovuşturmalar ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı bir etki yaptı. 2021’de, tanınmış kişilere hakaret etmeyi suç sayan yasal değişikliklerin kabul edilmesinin ardından, yetkililere karşı ağır hakaret suçlamasıyla 200’den fazla ceza davası açıldığını” söyledi. Raporda, “4 Temmuz’da, Başsavcı tarafından önerilen ve hükümete zararlı olduğunu düşündüğü çevrimiçi içeriği önceden yargı denetimi olmaksızın engelleme yetkisi veren yeni değişiklikler, hükümetin internette ifade özgürlüğüne yönelik giderek artan sansürüne ilişkin endişelere yol açtı” deniyor. https://www.panorama.am/en/news/2023/03/29/freedom-of-expression-Armenia/2813527
3. Başbakan: “Ermenistan’ın askeri mevzilerinde herhangi bir değişiklik olmadı.”… Laçın koridoru ile ilgili bir sonraki gelişme güzergah değişikliği ile ilgili. Başbakan Nikol Paşinyan, Perşembe günkü Ermenistan hükümetinin Kabine toplantısında şunları söyledi, “ Bildiğiniz üzere 2022 yılı Ağustos ayında Azerbaycan ile Dağlık Karabağ makamları arasında varılan anlaşma sonucunda yeni bir yolun hizmete açılmasıyla Laçin koridorunun güzergâhı değiştirilmiştir. Ermenistan tam olarak hazır değildi, Kornidzor köprüsünden Ermenistan topraklarına, ardından tekrar Azerbaycan topraklarına, ardından tekrar Ermenistan topraklarına giren geçici bir rota başlatıldı. https://news.am/eng/news/752235.html
4. Ermenistan, Artsakh’a (sözde Karabağ Ermeni devleti) askeri sevkiyat gerçekleştirmiyor… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, hükümet toplantısında Ermenistan’ın Artsakh’a silah naklettiğini iddia eden Azerbaycan haberlerini yalanladı. Paşinyan, bunun yeni tırmanışa meşruiyet yaratmayı amaçlayan bir propaganda yalanı olduğunu söyledi. “Ermenistan, Dağlık Karabağ’a askeri sevkiyat yapmıyor, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da ordusu yok” dedi. Başbakan, Prag’da 6 Ekim’de Paşinyan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve AB Konseyi arasında yapılan dörtlü toplantıda] Azerbaycan’ın bu gerçeği doğrulayabilecek uluslararası bir bilgi toplama misyonu görevlendirme teklifini reddettiğini hatırlattı. Başkan Charles Michel, “Öneri yürürlükte kalıyor ve Karabağ ve Laçin koridoruna uluslararası düzeyde bir bilgi toplama heyeti göndermek” dedi. https://en.armradio.am/2023/03/30/armenia-not-carrying-out-military-transfers-to-artsakh-pm-pashinyan-dismisses-azerbaijani-claims/
5. 2023 için hedef, en az yüzde 7 ekonomik büyüme… Bugün Başbakan Nikol Paşinyan liderliğinde, Ermenistan’daki ekonomik büyüme eğilimleri ve kalkınma planları hakkında hükümetle bir istişare gerçekleştirildi. Önceki gün İstatistik Komitesi tarafından yayınlanan verilere göre Ermenistan, yüksek ekonomik aktivite durumunda olmaya devam ediyor. Başbakan. Nikol Paşinyan, Ekonomik aktivite göstergesi ile ilgili bazı nüansları görüşmeyi ve ekonomik aktivite ile ilgili hedeflerimizi garanti altına alma anlamında, bundan sonraki eylemlerimizi bir araya getirmeyi öneriyorum.2023 için de, ekonomik büyümenin en az yüzde 7 olmasını sağlamak konusunda bir hedef belirledik” dedi İstatistik Komitesi tarafından Ocak-Şubat ayları için temel makroekonomik göstergelere ilişkin yayınlanan verilere göre, ekonomik aktivitede yüzde 10,9’luk artış kaydedildi. İnşaat hacmi yüzde 13,2, hizmetler yüzde 23,5, iç ticaret yüzde 18, dış ticaret yüzde 77,7 arttı. Tüketici enflasyonu endeksi yüzde 8,1 geriledi. Ermenistan’a sermaye ve emek akışının devam ettiği kaydedildi. https://tr.armradio.am/2023/03/30/2023-icin-hedef/
6. Laçin Koridoru’nun güzergahı değişiyor!… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Laçin Koridoru güzergahının değiştirilmesiyle ilgili son gelişmelere değindi. Ermeni mevzilerinde herhangi bir değişiklik olmuyor. Paşinyan, Ağustos 2022’de Azerbaycan ile Dağlık Karabağ yetkilileri arasında varılan anlaşma sonucunda yeni bir yolun hizmete açılmasıyla Laçin Koridoru’nun güzergahının değiştirildiğini, ancak o zamandan beri Laçin Koridoru’nu birbirine bağlayan tek yol olduğunu hatırlattı. Ermenistan’ı birbirine bağlayan tek yol olan Laçin Koridoru’nun tam olarak hazır olmaması nedeniyle, Kornidzor Köprüsü üzerinden Ermenistan Cumhuriyeti topraklarına giren, ardından tekrar Azerbaycan topraklarına, ardından tekrar Ermenistan topraklarına giren geçici bir yol açıldı. Varılan anlaşmaya göre bu güzergahın 1 Nisan 2023 tarihine kadar işletilmesi gerekiyordu. Dün Azerbaycan tarafı ile yapılan anlaşmaya göre Kornidzor köprüsünden sonra yolun sadece Ermenistan topraklarından devam edeceğini ve Ermenistan sınır muhafız birliklerinin Ermenistan devlet sınırının korumasını devralacağını bildirdik. O alan Sınır muhafız birlikleri, Ermenistan devlet sınırında, şimdiye kadar Savunma Bakanlığı birimlerinin konuşlandığı aynı mevzilerde konuşlandırılacak” dedi. https://www.armenpress.am/tur/news/1107548.html
7. “Ermenistan, Demokratik Reform Gündemini uygulama kararlılığını sürdürüyor. “Başbakan Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Joe Biden tarafından düzenlenen ve Rusya tarafından kınanan İkinci Demokrasi Zirvesi’ne katılan 120 küresel lider arasında yer alıyor. Çarşamba günü başlayan iki günlük sanal zirve, yükselen otoriterlik karşısında dünya çapında demokratik yönetişimi teşvik etmek için tasarlandı. Biden, dünya çapındaki demokrasi programları için ABD hükümetinin 690 milyon dolarlık finansmanını taahhüt edecekti. “Dünya çapında otokratların insan haklarını ihlal ettiğini ve temel özgürlükleri bastırdığını görüyoruz; yozlaşma – ve yozlaşma gençlerin geleceklerine olan inancını kemirirken, vatandaşlar, demokrasinin hayatları için en önemli meseleleri hâlâ yerine getirip getiremeyeceğini sorguluyor” dedi. Zirvede yaptığı konuşmada Paşinyan, hükümetinin “demokratik reform gündemini uygulamaya devam etmesi” konusunda ısrar ettiğini, bunun sonucunda da ülkemiz çeşitli dünya sıralamalarındaki yerlerini yükseltti” dedi. https://massispost.com/2023/03/armenia-remains-committed-to-implement-democratic-reform-agenda-pm-pashinyan-at-summit-for-democracy-2023/
8. AB misyonu, Azerbaycan’ın Artsakh’ta (sözde Karabağ Ermeni devleti) ilerlemesinin ardından yeni bir saldırı uyarısında bulundu… Ermenistan’daki Avrupa Birliği izleme misyonunun başkanı, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin Artsakh’taki temas hattını geçmesinden günler sonra, Ermenilerin Azerbaycan tarafından yeni bir askeri tırmanışa geçilmesinden korktukları konusunda uyardı. “Birçok Ermeni, Azerbaycan tarafından bir bahar saldırısı olacağına inanıyor. Bu olmazsa, görevimiz zaten başarılı ”dedi. Markus Ritter, bu hafta Alman DW’ye, “ AB, Ocak ayında Ermenistan sınırında rutin olarak devriye gezmek ve bölgede istikrara katkıda bulunmak için iki yıllık bir sivil misyon görevlendirildiğini” söyledi. https://armenianweekly.com/2023/03/29/eu-mission-warns-of-new-offensive-after-azerbaijani-advance-on-artsakh/
9. Ermenistan, Demokrasi Zirvesi’nin bildirgesine şerh koydu… İkinci Demokrasi Zirvesi 120 ülkenin katılımıyla ABD’de yapılıyor. Zirveye Ermenistan da davet edilmişti. Türkiye, Macaristan, Azerbaycan gibi ülkeler davetli değil. Ermenistan zirve deklerasyonunda Rusya’nın Ukrayna işgalini kınayan bölüme şerh koydu. Ermenistan Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada “Tüm çatışmaları ve krizleri yansıtmadığı ve Azerbaycan’ın Ermenistan’a yönelik saldırılarına değinmediği” gerekçesiyle, Rusya’nın Ukrayna’dan derhal, tamamen ve koşulsuz olarak çekilmesini talep eden bir paragrafı onaylamayı reddettiği belirtildi. Ermenistan, ABD Başkanı Joe Biden’ın girişimiyle düzenlenen Demokrasi Zirvesi’ne ikinci kez davet edildi ve katıldı. Başbakan Nikol Paşinyan, Azerbaycan ile müzakerelere değindiği bir konuşma yaptı. Ermenistan’ın müttefiki Rusya ile karşı karşıya gelmemek için bu tutumu benimsediği gözlemcilerle dile getiriliyor. Ancak, öte yandan Ermenistan Rusya ile bir başka krizin de eşiğinde. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Mart ayı içerisinde hakkında uluslararası tutuklama kararı (Kırmızı Bülten) çıkardığı Rusya lideri Vladimir Putin’in yurt dışı seyahatleri tehlikede. https://www.agos.com.tr/tr/yazi/28407/ermenistan-demokrazi-zirvesi-nin-bildirgesine-serh-koydu
10. Rusya’dan Ermenistan’a Uluslararası Ceza Mahkemesi uyarısı…. Rusya, Ermenistan’ı, Putin hakkında tutuklama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne üye olmaması konusunda uyardı. Ermenistan, Lahey’deki mahkemenin kuruluşunu düzenleyen Roma Statüsü’nü kabul etmek için süreç başlatmıştı. Rus resmi haber ajansının bildirdiğine göre Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak, Ermenistan’ın mahkemeye taraf olmasının kabul edilemeyeceğini aktardı ve bu adımın ikili ilişkiler açısından ciddi sonuçlarının olacağını belirtti. https://avimbulten.org/tr/Bulten/RUSYA-DAN-ERMENISTAN-A-ULUSLARARASI-CEZA-MAHKEMESI-UYARISI
11. İspanya Krallığı, Ermenistan’da daimi temsilciliği açtı…Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan, İspanya Krallığı Ermenistan Büyükelçisi Markos Gomez Martinez’i makamında ağırladı. Ruben Rubinyan, Ermenistan-İspanya parlamentolar arasındaki ilişkilerin gelişmesinin önemini vurguladı. İspanya’nın Ermenistan’da daimi temsilciliğinin açılmasını memnuniyetle karşılayan Rubinyan, bunun ikili işbirliğinin derinleşmesine katkıda bulunacağını öne sürdü. Rubinyan, Ermenistan-Türkiye normalleşmesine dair bilgi verdi. https://avimbulten.org/tr/Bulten/ISPANYA-KRALLIGI-ERMENISTAN-DA-DAIMI-TEMSILCILIGI-ACTI
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI
Leave a comment