Yasal Uyarı
Bu BLOG içinde yer alan yazı ve görseller kişisel kullanım ve/veya bilgi paylaşma amacı ile sınırlıdır, hiç bir ticari amacı yoktur.
Bu BLOG içindeki yazı ve görselleri paylaşırken kaynak göstermeniz rica olunur.
The contents of this BLOG are limited to personal use and/or information sharing, and there is NO COMMERCIAL purpose.
Arama
Takvim
-
Yeni Yazılar
- DÜNYA SOYKIRIM TARİHİ * Kızılderililerin Acı Dolu Direnişi
- Bordo Bereli Orkun Albay “Komando Andı”yla Tutuklanırken…
- Yaşasın! Bize Boeing satıyorlar! * 300 Boeing’in Türk halkına toplam kazık boyunun ne olacağı hiç merak edilmedi. *
- ARKEOLOJİ * SİLOAM YAZITININ HİKAYESİ * İSRAİL İSTİYOR, TÜRKİYE VERMİYOR
- TRT’DE PROGRAM YAPAN YOBAZ * NAMAZ KILMAYAN İDAM EDİLİR!!!
Arşivler
Kategoriler
Who's Online
70 visitors online now9 guests, 61 bots, 0 membersSeçenekler
SEÇİMİ ERDOĞAN KAZANIRSA TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN TEHLİKE, RADİKAL DİNCİ, KAFA KESENLERİN İKTİDARIDIR
80 yaşını aşkın, sahte delil ve düzmece davalarla tutuklanmış olan değerli komutanlar hapishanede sağlık sorunları ile boğuşurken, Erdoğan ittifak yaptığı HİZBULLAH’çı HÜDAPAR’ın domuz bağı ile infazcısı, “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak” suçundan mahkûm olan ve duruşmada hakimleri de tehdit eden Mehmet Emin Alpsoy’un (71) cezasını affederek insani değil, Hüdapar’a SİYASAL seçim rüşveti vererek siyasi duruşunu ve adalet anlayışını gösterdi. İşte bu nedenlerle önümüzdeki seçim çok önemlidir.
YA DEMOKRASİ veya FAŞİST, RADİKAL İSLAM DEVLETİ.
Tercih sizindir.
Naci Kaptan / 04 Mayıs 2023
Erdoğan affetti:
HÜDAPAR’a/ Hizbullah’a seçim rüşveti
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, Ankara’daki “domuz bağı katliamları”nın sorumlularından olan Mehmet Emin Alpsoy’un (71) cezasını “kocama” gerekçesiyle affetti. “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak” suçundan mahkûm olan Alpsoy, yargılama sırasında “şeriat” çağrısı yapmıştı. Cumhur İttifakı’na katılma kararını duyurduktan 2 gün sonra HÜDA PAR’ın yayın organında Adli Tıp Kurumu hedef gösterilerek Alpsoy’un fotoğrafıyla hasta hükümlülere af çağrısı yapıldı. Ardından Alpsoy’a yönelik Adli Tıp raporu çıktı. Hukukçular, “Karar hukuki değil” dedi.
Erdoğan’ın imzasıyla dün Resmi Gazete’de yayımlanan kararla “anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Alpsoy’un cezası, “kocama hali” gerekçesiyle kaldırıldı. Terör örgütü Hizbullah’a yönelik operasyonlar sırasında 2000’de Ankara’da gözaltına alınan Alpsoy, 32 Hizbullahçı ile birlikte idam cezasıyla yargılandı ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Etimesgut’ta 3 kişinin kaçırılarak işkenceyle sorgulanması ve daha sonra öldürülmesi olayında başrol oynadığı belirtilen Alpsoy’un, yargılama sırasında pişman olmadığını söylediği ve “şeriat ve Allah için yaptık” dediği kamuoyuna yansıdı.
DOMUZ BAĞI İLE SUÇLANIYORDU
Kaçırılan kişileri domuz bağıyla sorgulayıp öldürmekle suçlanan Alpsoy, öldürülen örgüt lideri Hüseyin Velioglu ile görüşen ve onun en güvendiği özel kuryesiydi. Oğlu Şeyhmus Alpsoy ile birlikte, yargılamanın DGM’de yapıldığını gerekçe göstererek tahliye ve yeniden yargılama istedi, üstelik bu taleplerini 6 kez tekrarladı. Mahkemeler bu talepleri de “Kesinleşmiş hüküm olması, davanın esasını etkileyecek bir delil ortaya çıkmadığı” gerekçesiyle reddetti.
‘İNFAZ AFFI’
Hukukçu Doğan Erkan, karara tepki gösterdi. Kararın “infaz affı” niteliğinde olduğunu söyleyen Erkan, “İki sebeple hukuka aykırıdır. Birincisi, fail eyleminden pişmanlık duymamaktadır. Bilakis pişman olmadığına dair beyanları var. İkincisi ise suç, esasen insanlığa karşı suç niteliğinde. İnsanlığa karşı suçlarda hiçbir af rejiminden faydalanamamalı. Bu nedenlerle karar hukuki değil, açıkça ideolojik. Yetkinin Cumhur İttifakı motivasyonuyla ideolojik olarak kullanıldığı anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.
Sefa Uyar – 04.05.2023 – https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/erdogan-affetti-hizbullaha-secim-rusveti-2077698
Uyusun da Büyüsün Ninnii…* “ALTAY TANKI” * Tankta sabır testi süreci
Tankta sabır testi süreci
SÖZCÜ * Murat Muratoğlu
Tarih 25 Mayıs 2014… Bundan tam 9 yıl öncesi… Süleyman Soylu çıktı, “Başkalarına el açtık, ‘Bize tank verin’ diye. Bugün Altay tankını dünyaya ihraç ediyoruz” dedi… Bir insan hiç değişmez mi?
Öyle bir anlatıyorlardı ki, milleti de inandırdılar milli ve yerli tank Altay’ı ürettiğimize… Sokakta sorsan, yüzlercesi Güneydoğu’da, Suriye’de görev yapıyor, cepheden cepheye koşuyordu.
Sahi nerede bu tank? Yok! Hiç olmadı!
O zaman neyi ihraç ediyorduk? Bildiğin hayali ihracat! Hayal kurup yapmış gibi ihraç ediyorsun, oluyor. Söylüyorsun, halk inanıyor. Bak yine sanki yapmış gibi hava attılar. Erdoğan’ın katılımıyla test amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne iki adet Altay Tankı teslimi töreni yapıldı. Tüm televizyonlar yayınladı.
Bu teslimden hiçbir şey çıkmayacağı da aşikar… Motor, Alman destekli Güney Kore modeli sorunlu bir parça… Güney Koreliler bile bunu kabul etti kullanmıyorlar kendi tanklarında… Ne önemi var ki? Şov devam etmeli…
Süreç enteresan… Taa 1992’de başladı… Bir sürü acayip gelişme yaşandı. Nihayetinde ihale 2008 yılında Altay Tank Üretimi Projesi adı altında Erdoğan’ın katıldığı törende Koç Grubu ile imzalandı.
Açın interneti yüzlerce Altay tank videosu yüklenmiş. Savunma Bakanlığı, TSK bile yüklemiş. Atış testlerinden, çöl ortamı testleri, kış ortamı testleri, hız testleri, patlama testleri, onlarca test mevcut…
Sürecin sonunda 2014 yılında zamanın Bilim, yeni Savunma Bakanı, “Altay Tankı bütün testlerden başarıyla geçmiştir” demecini gururla verdi.
İktidar, Koç alerjisinden muzdarip… Yandaş değil! Tank testten geçti, ihaleyi geçemedi. Peki ihale kime verildi? Yandaş BMC’ye… O da şirketin yarısını şansa bak ki Katar Ordusu’na satamamış mı?
Ufak bir problem vardı; ihaleyi alan BMC’nin değil fabrikası, üretecek İngiliz anahtarı bile yoktu. Ne oldu? Seri üretim sözleşmesi imzalandıktan sonra şirkete 1.4 milyar lira teşvik ve Arifiye Tank Palet Fabrikası, 2044 yılına kadar ikram edildi.
Burada kilit nokta yerli ve milli tankta Katar ortaklığı Türkiye’ye ne katar? Bilmediğimiz bir meydan savaşını falan mı kazandılar? Herhangi bir cihattan muzaffer olarak mı çıktılar? Türkiye ile beraber harbe mi katıldılar?
Katar önce kendi misketini üretsin, sonra Türkiye ile ortak yerli ve milli tank yapar.
Arada hesaplar değişti, BMC’nin toplam yüzde 50.1’lik hissesi Tosyalı Holding’e geçti. İlginçtir aynı yıl, holdingin yönetim kurulu başkanı, Türkiye Varlık Fonu’na Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.
Yapılan tank test teslim süreci sadece seçim öncesi propaganda amaçlı olarak görülmemeli… Teslim edilmeli ki para ödensin.
Kendi motorunu üretemedikçe o iş yaş… Yerli motor için verilen tarih ise 2026 yılı… Var mı inananı bilmiyorum ama daha çok uzun yıllar boyunca kendi tankımızı üretemeyeceğimiz ortada… Araplar almak için biraz daha bekleyecek sırada…
https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarlar/murat-muratoglu/tankta-sabir-testi-sureci-7665295/
Posted in TSK
Leave a comment
GERÇEK AYAKKABISINI GİYİNCEYE KADAR YALAN DÜNYAYI 40 KEZ DOLAŞIR – 2 * Yalan haberleri nasıl anlayabilirim?
GERÇEK AYAKKABISINI GİYİNCEYE KADAR YALAN DÜNYAYI 40 KEZ DOLAŞIR
Gün geçmesin ki posta kutularımıza, whats-up, facebook v.b. sosyal sitelerdeki sayfalarımıza gerçek gibi gözüken fakat gerçekle ilgisi olmayan haberler düşmesin. Birçok arkadaş bu bilgilerin gerçekliğini sorgulamadan hemen paylaşma yoluna gidiyor. Çok kısa zamanda gerçek olmayan bir bilgi sanki gerçek gibi yayılıyor. Örneğin ağır bir hasta için seneler önce paylaşılmış KAN İHTİYACI çağrısı ile ve telefon bilgisinin de bulunduğu bir haberle karşılaşabilirsiniz. Aslında ihtiyaç sahibi seneler önce hayatını kaybetmiştir.
Yine İstanbul’da bir üniversite hastahanesinde görevli bir doçent doktorun adı ve telefon numarası verilerek, duyma engelli kişilere ücretsiz ses yükseltici kulaklık verileceği yazılmıştı. Aslında bu doktor gerçek fakat kulaklık meselesi yalan idi. Doktor telefonunu değiştirmek zorunda kaldı. Benzer konu engelliler için ücretsiz tekerlekli sandalye verilecektir konusunda gerçekleşti. Aslında bu ve benzer haberleri yayanların mevcut telefonu aramaları bu tuzağa düşülmesini engellerdi. Daha sonraları enjektörle, toplu iğne ile AIDS yayanlar, sarhoş edilip de ayıldığında bir küvette, kanlar içinde böbreği alınmış olarak kendini bulanlar v.b haberler de yayıldı. Tüm bu haberler toplumda güven kaybına ve korku, endişelere neden oldu.
İsterseniz, somut bir örneğe birlikte bakalım: www.worldnewsdailyreport.com sitesi, görsel olarak modern ve profesyonel bir izlenim verse de haber içerikleri, başlık ve spotlarda kullanılan sansasyonel ifadeler, hemen şüphelenmemize neden oluyor. Haberlerin neredeyse tümü gerçek ötesi unsurlar içeriyor. İşte bu tuhaflıklardan bazı seçmeler:
Bermuda Şeytan Üçgeni’nde kaybolan bir gemi, yıllar sonra Sahra Çölü’nde ortaya çıktı… Bir kuaför, müşterilerinin kesilmiş saçlarından voodoo bebekleri yaptığı için hapse atıldı…. New Jersey’li çiftin, kardeş olmalarına rağmen evlenmesine izin verildi… Yarı insan yarı sincap bir kişi, yer fıstığı yüklü 20’şer tonluk iki kamyonu soyduğu için tutuklandı… Eski patronunun bahçesine 200 bin dolarlık gübre boşaltan piyango talihlisi tutuklandı… Yamyam katil, son yedi yılda 23 pizza kuryesi, 6 Yehova Şahidi ve iki postacıyı parçalayıp yedi…. Bu haberlerin tümü yalan (fake) idi.
Sosyal medyada kendilerine gelen her türlü bilgiyi sorgulamadan yayanların, bilgiyi süzgeçten geçirerek yaymaları, kaynağı gerçeklemeleri, sorgulamaları gerektir.
Şimdilerde ise bilişim/ internet konusunun çok gelişmesi sonunda, sosyal medyada TOPLUM ALGISINI belli bir yönde oluşturmak ve kararlarını bu algıya göre vermelerini sağlamak için büyük büyük yatırımlar ve çalışmalar yapılmaya başlandı. DEEPFAKE, DARKWEB, CAMBRIDGE ANALYTICA gibi terimler tüm önemli toplumsal konularda önümüze çıkmaya başladı. Bu konularda çok dikkatli olmak için derlediğim temel bilgileri okumanıza sunuyorum.
Naci Kaptan – 03 Mayıs 2023
Yalan haberleri nasıl anlayabilirim?
© Deutsche Welle Türkçe – 08.01.2022
Korona, iklim değişikliği veya göç. Yalan haberler, sosyal medyada gerçeklerden altı kat daha hızlı yayılıyor. Peki, asparagas haberler nasıl anlaşılır? İşte bazı önemli ipuçları…
Nisan 2021’de, Annalena Baerbock’a atfedilen bir ifadenin ekran görüntüsü, Almanya’daki Facebook kullanıcıları arasında yoğun şekilde paylaşıldı. Yeşillerin seçimlerdeki başbakan adayının, evcil hayvanların çok fazla karbondioksit salınımına neden olmasını gerekçe göstererek, insanların evlerinde hayvan beslemelerine son verme çağrısında bulunduğu iddia edildi.
Brezilya’da ise 2018 yılındaki seçim kampanyası sırasında, daha sonra devlet başkanı seçilen sağ popülist Jair Bolsonaro lehine milyonlarca WhatsApp mesajı gönderildi. Bu mesajlarda, solcu İşçi Partisi’nin komünist bir diktatörlük planladığı ve pedofiliyi yasal hale getirmek istediği öne sürdü.
Ve nihayetinde pandemi döneminde, koronavirüs hakkındaki açıklamaları diğer bilimsel bulgularla çelişen tıp uzmanlarının video ve gönderileri sık sık viral oldu.

Fotoğraf: Nasir Kachroo/ZUMA Press/imago images
Bu örneklerin ortak noktası, tümünün yalan haberler üzerine kurulu mesajlar içermesi. Asparagas, fake (sahte/yalan) haber ya da dezenformasyon… Adı her ne olursa olsun, tek amaç gerçekle ilgisi olmayan haberlerin dolaşıma sokularak, halkın hem yanlış hem de yanlı olarak bilgilendirilmesi. Bu kasıtlı yalan bombardımanıyla kimi zaman siyasi yönelimleri etkilemek, kimi zaman çok satış yapabilmek veya yardım toplayabilmek, kimi zaman da daha fazla reyting, tiraj veya etkileşim elde edebilmek hedefleniyor.
Gerçek dışı haber ve bilgilerin en önemli özelliklerinden biri de adeta yıldırım hızıyla yayılması. Bunda kitle iletişim araçları ve internetin etkili kullanımının yanı sıra özellikle son yıllarda yaygınlığı ve etki gücü giderek artan sosyal ağların ve mesajlaşma uygulamalarının rolü çok büyük.
Yalan haberler nasıl tespit edilir?
Bu derlememizde özellikle yazılı yalan haberlerin kolayca fark edilebilmesi için bazı ipuçları vereceğiz. Görüntülü yalan haberlerle ilgili ise bilahare derlemeler yayınlayacağız.
1) Şüpheyle yaklaşmak gerek
Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü’nün yayınladığı son Dijital Haber Raporu’nda, katılımcıların yarısından fazlası, koronavirüs hakkında bir hafta içinde çok sayıda yanlış veya yanıltıcı bilgiye şahit olduklarını söyledi. Dörtte birinden fazlası ise ünlüler hakkında yanlış bilgiler yayıldığını belirtti.
Bu, internetteki bilgilere hemen güvenilmemesi ve ihtiyatlı bir şüpheyle yaklaşılması gerektiğini gösteriyor. Buna “ciddi görünümlü” haberler de dahil. Özellikle duygusal ve tartışmalı konular söz konusu olduğunda ve bu haberler albenili ve şaşırtıcı unsurları yüksek bir dozda sunulduğunda…
Türkiye’de yeniden bir sosyal medya yasası gündemde
Evcil hayvan beslediğim için, özellikle bu hassasiyetimden yararlanılmak mı isteniyor?
Bilginin kaynağı ve paylaşılan sözün hangi ortamda söylendiği belli mi?
Baerbock’un böyle bir açıklama yapmış olması mantıklı mı?
Böyle bir haberi yaymak kimin çıkarına olabilir? Amaç, Yeşilleri itibarsızlaştırmak mı?
Paylaşımda imlâ ve gramer hataları gibi şüpheli unsurlar var mı?
2) Arkasında kim(ler) var?
Yalan haberler genellikle Facebook, Twitter veya Instagram gibi platformlarda paylaşılan fotoğraf, video ve metinler aracılığıyla geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşıyor. Bilginin kaynağı olan ya da gönderiyi ilk paylaşan hesap ne kadar güvenilir? Bu hesap gerçek bir kişi ya da kuruma mı ait, yoksa “trol” diye tabir edilen ve manipülatif amaçlar için oluşturulan sahte bir hesap mı?
Şüpheli bilgileri yaymanın bir başka yolu da “messenger” diye adlandırılan mesajlaşma uygulamaları. Kuşkusuz bu uygulamalar içinde en bilinen ve yaygın olanı WhatsApp. Brezilya’da 2018 yılındaki başkanlık seçim kampanyası sırasında, yalan haberler yaymak için bu popüler uygulama etkin bir şekilde kullanıldı. “Folha de S. Paulo” gazetesinin araştırmasına göre, Brezilyalı bazı şirketler, internet servis sağlayıcılarına, sağ popülist Bolsonaro lehine toplu propaganda mesajları gönderilmesi talimatı verdi. Alıcıların cep telefonu numaraları ise sağ popülistler ve üçüncü şahıslar tarafından tedarik edildi.

Brezilya Devlet Başkanı sağ popülist Jair Bolsonaro’nun 2020 yılında korona ile ilgili 900 kezden fazla yanlış veya yanıltıcı ifadeler kullandığı tespit edildi.Fotoğraf: Mateus Bonomi/AA/picture alliance
Size de bu şekilde toplu mesajlar gelirse, göndericiye kaynağını sorabilirsiniz. Ancak genelde bu tür mesajlar, doğruluk dereceleri sorgulanmadan, rehberdeki diğer kişilere olduğu gibi iletiliyor. Bu artık büyük bir sorun haline geldiği için, WhatsApp, son zamanlarda çözüm odaklı bazı küçük yenilikler getirdi. Örneğin, bir iletinin üzerinde küçük bir ok ve yanında da “iletildi, forwarded, weitergeleitet” vb. ibareler görürseniz, göndericiye başka bir kaynaktan gelen bu mesajın size de iletildiğini anlayabilirsiniz (bkz. ekran görüntüsü). Üst üste iki ok varsa, bu, mesajın size ulaşana kadar en az beş sohbet zincirinden geçtiği anlamına geliyor.

Fotoğraf: Ines Eisele/DW
İleti bir bağlantı (link) içeriyorsa, yönlendirilen sayfa veya platformu da inceleyip sorgulayabilirsiniz. Yönlendirildiğiniz site eğer bir haber portalı ise temel gazetecilik ilkelerine ne kadar riayet edildiğini, kullanılan başlık ve görsellerden kolayca anlayabilirsiniz. Unutmayın: Paylaşımın bir bağlantı içermesi, bilginin doğru olduğu anlamına gelmez!
Söz konusu site bir devlet kurumuna ait olabileceği gibi, kişisel bir blog sayfası ya da mizah içerikli bir platform da olabilir. Sayfanın sahibine ya da sorumlusuna dair açık bilgilerin yer aldığı “Hakkımızda” (About us, Impressum) bölümünün olmaması, sitenin güvenilir olmadığının en önemli göstergelerinden biridir. Ücretli üyeliğe veya aboneliğe zorlama, aşırı ve rahatsız edici reklamlar, imlâ ve gramer hataları ya da amatörce bir sayfa tasarımı, yine bu sayfanın güvenilir olmadığına dair diğer önemli ipuçlarıdır.
İsterseniz, somut bir örneğe birlikte bakalım: www.worldnewsdailyreport.com sitesi, görsel olarak modern ve profesyonel bir izlenim verse de haber içerikleri, başlık ve spotlarda kullanılan sansasyonel ifadeler, hemen şüphelenmemize neden oluyor. Haberlerin neredeyse tümü gerçek ötesi unsurlar içeriyor. İşte bu tuhaflıklardan bazı seçmeler: Bermuda Şeytan Üçgeni’nde kaybolan bir gemi, yıllar sonra Sahra Çölü’nde ortaya çıktı… Bir kuaför, müşterilerinin kesilmiş saçlarından voodoo bebekleri yaptığı için hapse atıldı…. New Jersey’li çiftin, kardeş olmalarına rağmen evlenmesine izin verildi… Yarı insan yarı sincap bir kişi, yer fıstığı yüklü 20’şer tonluk iki kamyonu soyduğu için tutuklandı… Eski patronunun bahçesine 200 bin dolarlık gübre boşaltan piyango talihlisi tutuklandı… Yamyam katil, son yedi yılda 23 pizza kuryesi, 6 Yehova Şahidi ve iki postacıyı parçalayıp yedi….

Fotoğraf: Worldnewsdailyreport.com
Hiçbiri inandırıcı görünmüyor, öyle değil mi? Sitenin en üstteki logosuna dikkatle bakıldığında “World News Daily Report” başlığının altında “Where facts don’t matter” yazdığı görülüyor: “Gerçeğin önemli olmadığı yer” Sitenin en alt bölümüne gittiğinizde de sayfadaki her şeyin sadece uydurma olduğuna dair başka bir açıklama bulacaksınız. Yani ilk bakışta profesyonel bir haber portalı gibi görünen bu site, aslında tümüyle kara mizah ve uydurma içeriklerle dolu.
Linklerle ilgi son bir not: Aman dikkat! Bilinmeyen bağlantıların arkasında, kişisel verilerinize dolandırıcılık amacıyla erişmek isteyen kötü niyetli kişiler de olabilir. Eğer sizden herhangi bir şifre veya kimlik bilgisi istenirse, burası pek de tekin bir yer değil demektir.
3) İddialar ne kadar doğru?
Bir gönderinin, iletilen bir mesajın veya yönlendirilen bir haber ya da metnin içeriğini de inceleyip sorgulamamız gerekir: İddia edilen veya gösterilen şey tutarlı ve gerçekçi görünüyor mu?
Bunu öğrenmenin en basit yollarından biri, internet arama motorları aracılığıyla konu hakkında küçük bir araştırma yapmak. Örneğin, bir politikacı çok önemli bir şey söylediyse ya da büyük tepki aldıysa, bu diğer medya organlarında da mutlaka yer alacaktır. Pek çok arama motorunun “Haber” sekmesi mevcut. Burada, arama yapılan kişi, olay ya da kavramla ilgili haberler, genellikle en güncel veya popülerden başlamak üzere sıralanır. Ayrıca siz de filtreler yardımıyla tarih ve dil gibi parametreleri düzenleyip daha kesin sonuçlara ulaşabilirsiniz.
Resmî organların ve tanınmış kurumların sayfaları da güvenilir bilgiler için iyi bir referans noktasıdır. Örneğin, Almanlar koronavirüs konusunda en sağlıklı bilgileri Robert Koch Enstitüsü’nün internet sitesinden takip ediyor.

“Deneysel aşıya hayır” – Londra’daki bu korona aşısı karşıtı acaba bilgilerini nereden aldı?Fotoğraf: Martyn Wheatley/Parsons Media/imago images
YouTube ve benzeri platformlardaki bireysel videolara da temkinli yaklaşmak gerekir. Burada konuşanlar, alanında uzman olsalar bile eğer belirli bir kurum adına konuşmuyorsa, sadece kişisel görüşlerini açıklıyor demektir. Bu nedenle de söylemlerin herhangi bir kurumsal ya da resmî bağlayıcılığı yoktur. Kaldı ki bu kişiler, nesnel veya profesyonel değil de kişisel inanç ya da siyasi görüşleri doğrultusunda bir açıklama yapmış da olabilir.
Bazı durumlarda da videodaki söylemlerin, güncel durumu yansıtmaması mümkün. Videonun platforma yüklendiği tarihin yeni olması, o kaydın yeni olduğu anlamına gelmez. Eski bir açıklamanın “yeniymiş” gibi sunulmuş olabileceğini sakın unutmayın!
Bu bölümle ilgili son bir tavsiye daha: Yalan haberlerle mücadele etmeyi amaç edinmiş çeşitli internet siteleri de var. Hatta bazıları, asparagas haberleri açıkça ifşa etmektedir. Örneğin Almanca haber içeriklerin doğruluğunun teyit edilebileceği başlıca portallar arasında Correctiv, Hoaxsearch ve tabii ki Türkçe dahil 30 dilde haberlerin yer aldığı Deutsche Welle bulunmaktadır.
Sosyal medyadaki yalan haberlerle mücadele
4) Her şeyi iletmeyin!
Bir internet kullanıcısı olarak siz de yalan haberlerin olumsuz etkilerine karşı bir şey yapabilirsiniz. Örneğin yukarıda bahsettiğimiz “çift oklu” iletileri başkalarıyla paylaşmadan önce iki kere düşünmenizi öneriyoruz. Zira söz konusu mesajın yalan ve iftira gibi unsurlar içerdiği sonradan anlaşılsa bile “Bu iletiyi paylaşırken kötü bir niyetim yoktu” bahanesinin ardına sığınmak, vicdanımızı rahatlamayacaktır. Hatta bazen bir anlık gafletimizin yasal bazı sonuçları da olabilir. Zira aleni bir suçun işlenmesine, o içeriği paylaşmak suretiyle istemeyerek de olsa iştirak etmiş olabiliriz. Unutmayın: Yanlış bilgi, çoğu kez kötü niyetten değil, dikkat eksikliği ve belirli duyguların etkisiyle içine düşülen bir anlık gafletten dolayı yayılır.
Bu nedenle: Eğer bilgilerin kaynağı ve güvenilirliği konusunda azıcık dahi şüpheniz varsa bunları kesinlikle başkalarına iletmeyin! Gönderenle iletişime geçme imkanınız varsa, söze gelen bilginin doğruluğunu sorgulayın. Eğer tanımadığınız bir göndericiden suç içerikli iletiler alıyorsanız, durumu vakit geçirmeden ilgili resmî makamlara ve konuyla ilgilenen web sitelerine bildirin. Böylece olumsuz içeriklerin yayılmasının önlenmesi konusunda siz de üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirmiş olursunuz.
Ines Eisele – © Deutsche Welle Türkçe
Deepfake nedir ve nasıl tespit edilir?

Deepfake nedir ve nasıl tespit edilir?
MEDYAKÜRESEL – Julia Bayer | Ruben Bouwmeester
Bazen sadece gözlerinizi ve kulaklarınızı kullanarak bir videonun gerçek olup olmadığını anlayamayabilirsiniz. Ama bunu tespit etmenin bazı yolları var.
Sadece bir anlığına Bruno Mars gibi dans edebildiğinizi veya Whitney Houston gibi şarkı söyleyebildiğinizi hayal edin. Deepfake ile birlikte bu bir süredir imkansız değil.
Bir kişiyi hiç yapmadığı veya söylemediği şeyleri yapıyormuş ya da söylüyormuş gibi göstermek için kullanılan teknoloji kafa karıştırıcı gibi görünse de aslında erişimi epey kolay. Bir alternatif gerçeklik türetmek için tek gereken bazı görseller veya bir ses kaydı. İşte yapay zeka teknolojisinin yardımıyla oluşturulan manipüle edilmiş bu içeriklere sentetik içerik veya İngilizcedeki yaygın kullanımıyla deepfake adı veriliyor.
Deepfake nedir?
Deepfake, yapay zeka kullanılarak oluşturulmuş ses ve video dosyalarını tanımlayan bir terimdir. Her türden deepfake bulmak mümkün: Bir kişinin yüzünün bir başkasıyla değiştirildiği dosyalar, konuşan kişinin ağzının orijinalinden farklı bir ses parçasına ayarlanabildiği dudak senkronizasyonları, kişiye söylemediği şeyler söyletmek için kullanılan ses klonlama tekniği…
Tamamen sentetik yüzler ve gövdeler, örneğin dijital avatar olarak hazırlanabilir. Florida’daki Dali Müzesi’nin Salvador Dali’yi canlandırdığı gibi deepfake teknolojisiyle ölü insanlar bile hayata döndürülebilir. Bu sentetik video manipülasyonları, “Generative Adversarial Networks” (çekişmeli üretken ağlar) ya da kısaltılmış adıyla GAN üzerinden üretiliyor. Aslında bir makine öğrenme modeli olan GAN kapsamında iki nöral ağ, birbirlerinden daha iyi sonuç elde etmek için yarışıyorlar. Basitçe anlatmak gerekirse: Bir bilgisayar, diğer bir bilgisayara, oluşturduğu dijital klonun yeterince ikna edici olup olmadığını söylüyor, bunun için de dijital klonu orijinal malzemeyle karşılaştırıyor. Hareketler, ses ya da ifade aynı mı değil mi, buna bakıyor. Sistem, sonuçtan memnun olana kadar birden fazla denemeyle kendini geliştiriyor.
Bu sürekli olarak gelişen ve epey karmaşık olan bir teknoloji de olsa, eğer nereye bakacağınızı biliyorsanız, deepfake’leri fark edebilirsiniz.
Nasıl tespit edilir?
Neyin gerçek, neyin sahte olduğunu ayırt etmek için deepfake uzmanı olmanıza gerek yok. İşte bazı ipuçları:
1. Acele etmeyin ve içeriğe tekrar bakın. Paylaşmadan önce düşünün. Kendinize sorun: Bu gerçekten doğru olabilir mi? Böyle bir şeyin olması beklenebilir mi? Eğer emin değilseniz de paylaşmayın.
2. Farklı ve güvenilir kaynaklardan aynı hikayeyi veya anlatıyı bulup bulamayacağınızı hızlıca kontrol edin. Kısa bir internet araması size gerçek hikayeye dair ipuçları verecektir.
3. Başka bir sürüm bulup karşılaştırmayı deneyin. Bir iddiaya, bir resme veya videoya güvenmiyorsanız, bunu bir Google veya DuckDuckGo aramasında tanımlayın. Ardından başka bir sürüm bulun ve iki sürümü karşılaştırın. Bunun için standart bir internet araması kullanabilir veya tersten görsel aramayı deneyebilirsiniz.
4. Sentetik ve manipüle edilmiş içeriklerde neredeyse görünmez olan ipuçlarını yakalamak zor bir iş. Bu tür manipülasyonlar, bir videoda garip sıçramalarla, ses vurgusu değişikliğiyle, düşük kaliteli sesle, bulanık noktalarla, garip uzuv şekilleriyle ve diğer olağandışı tutarsızlıklarla tespit edilebilir. Duyularınıza ve içgüdülerinize güvenin. Her zaman kendinize sorun: Bu mantıklı mı? Bu gerçekten doğru olabilir mi? Dikkatlice bakın ve her zaman iki kez bakın. Ayrıntılara odaklanın ve bir arkadaşınızdan yahut bir meslektaşınızdan ikinci bir görüş isteyin.
5. Deepfake tespit etme ipuçlarına bakın: Mükemmel simetrik bir yüz, uyumsuz küpeler, sıra dışı kulak, burun ve diş şekilleri, kontrast kaybı, boyunda, saçta veya parmaklarda tutarsızlıklar.
6. Bazen bu tutarsızlıkları tespit etmek için bir videoyu kare kare izlemeniz gerekebilir. Bunu bilgisayarınızdaki bir video oynatıcıyla (örneğin VLC) veya çevrimiçi olarak watchframebyframe.com ile yapabilirsiniz.
7. Dudak senkronizasyonunu tespit etmek için ağız ve dudak hareketlerini yakınlaştırın ve bunları kendi davranışınızla karşılaştırın. Belli bir ses çıkarırken bir ağız nasıl görünmelidir?
Deepfake teknolojisinin tehlikeleri
Deepfake teknolojisinin zararları başta “intikam pornosu” olmak üzere, en çok pornografi alanında kendini gösteriyor. Sahte porno videolar ve resimler geniş kitlelere ulaşıyor ve ünlülerden okul çocuklarına kadar değişen kurbanlarına zarar veriyor.
Toplum için deepfake tehlikesi, medyayı tüketme biçimiyle de doğru orantılı. Ortalama bir kişi, çevrimiçiyken çok sayıda medyaya boğulur ve paylaştıklarının gerçekten doğru olduğundan her zaman emin olmayabilir.
Kutuplaşmış toplumlarda bu, doğru olsun ya da olmasın, insanları bir şeye inandırmak için bolca fırsat verir. Bu nedenle, videonun kalitesi o kadar da önemli değildir. Bu, o an gözlerinizle ne gördüğünüzle ilişkilidir, gerçek olsun olmasın. Eski Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis’in Almanya’ya orta parmağını gösterdiği; David Beckham’ın dokuz dil konuştuğu; veya Mark Zuckerberg’in verilerinizi kontrol ettiği için sizi kontrol ettiğini söylediği görüntüler akla gelen birkaç meşhur deepfake örneği…
“De Correspondent” haber sitesi tarafından yapılan ve Hollanda’da viral hale gelen siyasi amaçlı bir deepfake, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin siyasi çizgisinde büyük bir değişiklik olduğunu gösteriyor gibi görünüyor. Videoda Rutte, geniş kapsamlı iklim önlemlerini tam olarak destekleyeceğini söylüyor.
Bir de yalancının payı dedikleri hadise var. Bir diğer deyişle, bazı politikacıların bu tür yanlış bilgilerle dolu bilgi ortamından yararlanması durumu. Bu teknolojinin yalnızca varlığı bile, insanların söylediklerinin derin bir sahtekarlık barındırdığını iddia etmelerine izin veriyor. Ve bunun gerçekten gerçek olduğunu kanıtlamanın son derece zorlayıcı olmasına yol açıyor.
Alınacak ders
Çoğu dezenformasyonun yayılmasının arkasında bir sebep var: Şüphe yaratmak, popüler inançları desteklemek yahut başka inançlara karşı çıkmak. Bağlamdan arındırılmış, düzenlenmiş veya sahte olarak üretilmiş görüntüleri ve sesi doğrulamak çok zor. Yine de şimdilik, deepfake’i daha iyi tespit etmek için kendinizi eğitebilirsiniz. Nasıl mı? Yukarıdaki yedi noktanın üzerinden geçerek.
Unutmayın: Eğer emin değilseniz, paylaşmayın!
Bu haber ilk olarak 16 Ocak 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
https://www.dw.com/tr/deepfake-nedir-ve-nas%C4%B1l-tespit-edilir
Posted in BİLİŞİM - İNTERNET -
Leave a comment
Türkiye basın özgürlüğünde son sıralarda * Türkiye, 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde, 180 ülke arasında 165’inci sırada yer aldı.
Türkiye basın özgürlüğünde son sıralarda
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2002 yılında 99’uncu sırada olan Türkiye, 2023 yılı endeksinde 180 ülke arasında 165’inci sırada yer aldı.
Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü tarafından yayınlanan 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde, 180 ülke arasında 165’inci sırada yer aldı.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle yayınlanan endekste, Türkiye’nin düşük notuna “gazetecilere yönelik baskıya hız verilmesi”, “özellikle Kürt gazetecilere yönelik toplu tutuklamalar” ve “medya özgürlüğünü tehdit eden sosyal faktörler” gerekçe gösterildi.
Aynı endekste 2021’de 153’üncü sırada bulunan Türkiye, 2022 yılındaki endekste ise “gazetecilerin tahliye edilmesi, tutuklama yerine adli kontrole rağbet edilmesi ve ifade özgürlüğü örgütlerinin hak aramada etkili mücadele yürütmesi” gerekçeleriyle 149’uncu sıraya yükselmişti. Ancak 2023’te 16 sıra birden gerileyen Türkiye, endekste en sert gerileme gösteren ülkelerden biri oldu.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında endeksin 99’uncu sırasında bulunan Türkiye, 2016’da 151, 2017’de 155 ve 2018 ve 2019’da ise 157’nci sıraya kadar gerilemişti.
21 yıldır düzenli olarak yayınlanan endeks kapsamında, basın özgürlüğünün durumunu 31 ülkede “vahim”, 42 ülkede “kötü”, 55 ülkede “sorunlu” ve 52 ülkede ise “çok iyi” veya “iyi” olarak sınıflandırılıyor. Türkiye, bu çerçevede, “sorunlu” kategorisinden “vahim” kategorisine gerilemiş bulunuyor.
Gazetecilik mesleğinin ülkelerin yalnızca yüzde 30’unda “tatmin edici” biçimde yapılabildiğini kaydeden endekse göre, ülkelerin yüzde 70’inde ise gazetecilik “güçlükle” icra edilebiliyor.
Türkiye Kuzey Kore’ye yakın
Endekse göre küresel ölçekte en iyi basın özgürlüğü notunu bu yıl da, konumunu yedi yıldır koruyan Norveç aldı. Norveç’i listede İrlanda ve Danimarka izledi. Sıralamada gazeteci Peter de Vries’in cinayete kurban gitmesi nedeniyle geçen yıl ciddi biçimde gerileyen Hollanda, bu yıl 22 sıra yükselerek 6’ncı sırada yer aldı.
ABD’nin 45 ve Rusya’nın 164’üncü sıralarda bulunduğu listenin son üç sırasında ise, sırasıyla Vietnam, Çin ve Kuzey Kore yer aldı.
RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, endekse ilişkin yaptığı açıklamada, listedeki istikrarsızlığa dikkat çekti. Deloire, “Endeks, istikrarsızlıklarla birlikte önemli oynaklıkların yaşandığını doğruluyor. Sıralamadaki önemli ilerleme ve gerilemeler, örneğin Brezilya’nın 18 sıra yükselmesi veya Senegal’in 31 sıra gerilemesi, söz konusu beklenmedik değişiklikleri gösteriyor. Bu istikrarsızlığa, birçok ülke yönetimlerinde artan agresif tutum ve gazetecilere yönelik sosyal ağlar ve fiziki alanda gözlenen düşmanlık neden oluyor. Söz konusu savrulma, habere şekil veren, dezenformasyon yayan veya buna araç sağlayan görüntü endüstrisindeki gelişmelerin bir sonucu olarak da görülebilir” diye konuştu.
Endeks hazırlanırken çoğulculuk, medya ortamı ve bağımsızlığı, oto-sansür ve habere yönelik müdahaleler, yasal çerçeve, şeffaflık, altyapı ve ihlallerin de aralarında bulunduğu onlarca parametre dikkate alınıyor.
/a-65493492
Posted in FAŞİZM, MEDYA
Leave a comment
FEYM BÜLTENİ – 100/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 03 Mayıs 2023
FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 100/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 03 Mayıs 2023
1.. Peskov: “Üçlü anlaşmaların alternatifi yok”…. Rusya Cumhurbaşkanı Sözcüsü Dmitry Peskov, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki normalleşme konusunda herhangi bir desteğİ, ancak, sadece üçlü anlaşmaların temelindeki desteği memnuniyetle karşılayabileceğini vurguladı. Peskov: “İki ülke arasındaki sorunların çözülmesine ve bölgedeki gerilimin azaltmasına yönelik bazı ortak eylemlerin ve adımların olabilecek işlenmesi, Rusya ile birlikte imzalanan üçlü anlaşmaların temelinde mümkündür. Henüz normalleşmeye katkıda bulunacak başka yasal temeller yok. Dolayısıyla şu ana kadar bu üçlü anlaşmaların kesinlikle alternatifi yok” dedi. (Ermeni Haber)
2. Türkiye hava sahasını Ermenistan uçuşlarına kapattı… Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin geçen hafta Erivan’da bir anıtın açılışına tepki olarak üçüncü bir varış noktasına giden Ermenistan uçuşlarına hava sahasını kapattığını” söyledi. NTV’ye konuşan Çavuşoğlu, anıtın kaldırılmaması halinde Türkiye’nin daha ileri adımlar atacağını söyledi. (Not: Türkiye ile ilişkilerini iyileştirmeye çalıştığını iddia eden Ermenistan, provokatif eylemden kaçınmadı..,o.tan) (Panorama)
3. Ermenistan Havacılık Komitesi: “Türkiye, Sivil Havacılık Komitesine hava sahasının kapatıldığını bildirmedi”… Ermenistan Sivil Havacılık Komitesi başkanı yardımcısı Lilit Aghabekyan, “Ermenistan Sivil Havacılık Komitesi, Türk tarafından hava sahasının kapatıldığına dair resmi bir mesaj almadığın” söyledi. (News.am)
4. Ermenistan 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 49. sıraya çıktı… Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından bugün yayınlanan 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde ,Ermenistan, geçen yıl 51. sıradayken 49. sırada yer alıyor. Sıralamada Gürcistan 77, Rusya 164, Türkiye 165 ve Azerbaycan 151. sırada yer alıyor. (Ermenistan Kamu Radyosu)
5. Samantha Power, USAID’in Artsakh’a (sözde Karabağ Ermeni Devleti) yardımının olmamasıyla ilgili sorulardan kaçmaya devam ediyor…. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı Yöneticisi Samantha Power, Artsakh’ta, USAID programlarının bulunmayışıyla ilgili hem yasama oturumları sırasında şahsen hem de düzinelerce yasa koyucunun yazılı olarak yaptığı doğrudan Kongre soruşturmalarından kaçınmak için iki yıllık bir model oluşturdu. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nin (ANCA) bildirdiğine göre, en son Senato Dış İlişkiler Komitesi huzuruna çıktığı sırada bir kez daha sergileniyor. (Ermenistan Kamu Radyosu)
6. ”Türkiye’de ‘Ermeni’, genelde düşman olarak algılanır”… Türkiye’nin Libya, Mısır, Suriye, Irak gibi bölge ülkeleri ile sorunları o kadar karışık ki, tam bir çözüme ulaşmak şu anda mümkün değil. Türk siyaset bilimci, gazeteci, Atina Üniversitesi profesörü Cengiz Aktar, Ermeni Haber’e verdiği röportajda, Ankara’nın İsrail, Mısır, Suriye, Ermenistan gibi bölge ülkeleri ile normalleşme süreçleri yürütmeye başlayarak ve geçici olarak komşularla sıfır sorun politikasına geçerek, hangi sorunları çözmeye çalıştığına dair soruya yanıt verdi. Cengiz Aktar, “Türkiye’nin Libya, Mısır, Suriye, Irak gibi bölge ülkeleriyle birçok sorunu var. Şimdi bir normalleşme hamlesi yaptı, yapıyor, yapmaya çalışıyor. Ermenistan daha farklı tabii, ama diğer bütün bu ülkelerle sorunlar o kadar çetrefilli, o kadar karışıktır ve o kadar kronik bir hal aldı ki, Ankara’nın umduğu gibi, istediği gibi çözmek mümkün değil” ifadelerini kullandı. Ermeni, düşman olarak algılanır genelde….Bütün araştırmalarda bu var, Rum, Ermeni, Yunan… Niye? Çünkü onlara yapılanlarla yüzleşilmemiş, bir şey bilinmiyor, herşey tersi, yanlış biliniyor.”
(Not: Bu habere şu twiti attım; “”Orhan Tan @OrhanTan41 – Cengiz Aktar ”Türkiye’de Ermeni, genelde düşman olarak algılanır” diyor. Peki, Ermenistan ve Ermeni diasporasının Türk düşmanlığı neredeyse iki asırdır devam ediyor. Bunu da dile getirsene. Bilindiği gibi Aktar, Ermeni iddialarına “evet” diyenlerdendir...” Cevabi yorum gerektiren haberlere Facebook ve Twitter’ dan görüşlerimizi göndermeliyiz. Mücadeleye kararlı dostlara sunuyorum..,o.tan) (Ermenistan Kamu Radyosu)
7. Ermeni <sözde> soykırımı eğitimi… Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Bob Menendez ve Senatör Marsha Blackburn, Ermeni <sözde< soykırımı eğitim programlarını desteklemek için iki partili bir yasa tasarısı hazırladılar. Kongre’nin her iki kanadı da, 2019’da “Ermeni <sözde> soykırımının eğitimini ve halkın anlayışını teşvik eden” kararları onayladı. Kongre Üyesi Anna Eshu tarafından Kongre Üyesi Gus Bilirakis, Ted Liu ve David Valadeo ile birlikte sunulan tasarının şimdi 48 taraftarı var. (Ermenistan Kamu Radyosu)
8. Nüfus sayımının ön verilerine göre Ermenistan’ın nüfusu 2 milyon 928 bin 914 kişi oldu… Ermenistan’da geçen yıl yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre Ekim 2022 itibarıyla Ermenistan’ın sabit nüfusu 2 milyon 928 bin 914 kişiydi. Sayı, Ermenistan’da yaşayan ancak nüfus sayımı sırasında bir yıla kadar bir süre Ermenistan’da bulunmayan insanları da içeriyor. İstatistik Kurumu’nun yayınladığı ön verilere göre mevcut nüfus sayısı 2 milyon 638 bin 914 kişi oldu. 2001 nüfus sayımına göre Ermenistan’ın daimi nüfusu 3 milyon 213 bin 11 kişi, mevcut nüfusu ise 3 milyon 2 bin 598 kişiydi. 2011 nüfus sayımına göre Ermenistan’ın daimi nüfusu 3 milyon 18 bin 854 kişi, mevcut nüfusu ise 2 milyon 871 bin 771 kişiydi. (ArmenPress)
9. Diaspora Düşüncesi Nedir?... Son araştırmalar ile 12.000 Ermeni’den görüş ve düşüncelerini bildirmelerini istedi. Ermeni Diasporası Araştırması, 2021 ve 2022’de yapılan araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Bu araştırma, Londra’daki Ermeni Enstitüsü’nün himayesinde Calouste Gulbenkian Vakfı tarafından finanse edilen bir projedir olup bir grup uluslararası akademisyen ve araştırmacı tarafından yönetilmektedir. Oxford Üniversitesi’nden ADS direktörü Dr. Hratch Tchilingirian, “On ülkedeki 50’den fazla diaspora topluluğunda 12.000’den fazla Ermeni, kimlik, dil, kültür, topluluk ve Ermenistan ile ilişkiler konularında görüş ve düşüncelerini bildirdi. Ermeni diasporası çok yönlü, karmaşık ve dünyaya yayılmıştır. Diaspora yaşamındaki neredeyse tüm temaların etrafında döndüğü ana konu ‘Ermeni kimliği’ dir” dedi. (Massis Post)
10. Kısaca Bölge, “Ermenistan”… Erivan’ın önde gelen elektronik gece kulübü Poligraf’a kolluk kuvvetleri şiddetli bir baskın düzenledi. Pazar sabahı erken saatlerde kulübe baskın yapan polis, aralarında kulüp müdavimleri ve çalışanlarının da bulunduğu 40’tan fazla kişiyi tutukladı. Poligraf tarafından yayınlanan görüntülerde en az 20 silahlı polisin kulübe daldığı ve seyircilere güç kullandığı görülüyor. (ArmenianWeekly)
11. Acemoğlu Holy Trinity’de Ders Veriyor… Kuyumcu Arto Hachikian’dan eşsiz bir yüzük aldı… Hachikian, 16 Nisan’da Holy Trinity Ermeni Kilisesi’nin Charles ve Nevart Talanian Kültür Salonu’nda Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Profesörü Daron Acemoğlu’na özel olarak yaptığı bir yüzüğü bağışladı. Nobel Ekonomi Ödülü adayı olarak kabul edilen Acemoğlu, Trinity Talk kapsamında ilk olarak “Yapay Zeka: Dünya ve Ermenistan için Fırsatlar ve Zorluklar” konulu bir konferans verdi. (Not: Dünyaca ünlü ekonomist Acemoğlu, iktidara geldiği takdirde, Millet İttifakına destek vereceği ve yakında açıklanacak ittifakın ‘Süper Lig’ kadrosunda yer alacağı bekleniyor..,o.tan) (Mirror Spectator)
12. Web sitesindeki ilk üç habere pek çok arkadaşımız yorum vermiş. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Arzu edenler haberlere göz atıp, hem yorumları okumak, hem de düşüncelerini ifade etme imkanı bulabilirler. Yorum vermeye devam edelim..,o.tan) (Aina. org)
13. Ermenistan parlamento heyeti Ankara’ya geliyor… Ermenistan Parlamentosu Başkanı Alen Simonyan başkanlığındaki heyet, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi zirvesine katılmak üzere 3 Mayıs’ta Ankara’ya geliyor. Zirve, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi’nin kuruluşunun 30. yıl dönümü vesilesiyle gerçekleşiyor. Ermenistan Parlamentosu Başkanı Alen Simonyan ve beraberindeki heyet de toplantılara katılacak. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) “30. Yıl Dönümü Parlamento Başkanları Zirvesi” ile “Daimi Komite, Başkanlık Divanı ve 61. Genel Kurul Toplantıları”, 4-5 Mayıs 2023 tarihlerinde, TBMM Başkanının ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilecek. (Agos)
14. Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları ABD’de bir araya geldi… Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, ABD’de bir araya geldi. Azerbaycan ve Ermenistan, ABD’de barış antlaşması müzakere edecek. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan’ın, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın girişimiyle ABD’nin başkenti Washington DC’de bir araya geldiği aktarıldı. Üçlü görüşmede, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşması müzakerelerinin bir sonraki turunun yapılacağı ifade edildi. (AvimBülteni)
Saygılar,
Orhan Tan – FEYM GRUBU ADINA
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI
Leave a comment
GERÇEK AYAKKABISINI GİYİNCEYE KADAR YALAN DÜNYAYI 40 KEZ DOLAŞIR – 1 * KILIÇDAROĞLU, ALTUN’U UYARINCA GÜNDEM OLDU * Cambridge Analytica nedir ve seçimleri nasıl etkiler?
KILIÇDAROĞLU, ALTUN’U UYARINCA GÜNDEM OLDU
İstanbul – BİA Haber Merkezi – 02 Mayıs 2023
Bu yazı; dün paylaşmış olduğum (https://nacikaptan.com/?p=108146 * GERÇEK AYAKKABISINI GİYİNCEYE KADAR YALAN DÜNYAYI 40 KEZ DOLAŞIR * Yalan haberleri nasıl anlayabilirim?) başlıklı yazının davamıdır. 14 mayıs’ta LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYET için ÖLÜM/ KALIM seçiminde, sizlere çoğumuzun yeterli bilgi sahibi olmadığı konularda bilgi sunmak amaçlıdır.
Bilindiği gibi; 02 mayıs tarihinde Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a seslendi. Kılıçdaroğlu, “Son 10 güne 2 gün kaldı. Ben son uyarımı yapayım. Fahrettin Altun, Serhat ve ekip arkadaşları Çağatay ile Evren; anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica’cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. SON UYARIMDIR!” ifadelerini kullandı.Bundan anlaşılan şudur;
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı SEÇİMDE TOPLUMSAL ALGI yaratmak, kararsız seçmeni yönlendirmek, aldatmak, tercihlerini değiştirmeleri için YALAN/ FAKE haberler ve görsel videolar üretmek amacıyla bu konuda uzman olan ve ancak DEEPWEB/ DERİN İNTERNET sayfalarında bulunan karanlık kişilerle gizli anlaşmalar yapmaktadırlar. Bilişim teknolojisi çok gelişmiştir. Örneğin sanal gerçeklikle ASLINA BENZEYEN bir görüntü yaratarak bu kişiye istenenen sözleri söyletmek mümkündür.
Örneğin Kılıçdaroğlu’nu bir PKK terör örgütü önderi ile konuşuyor gibi SAHTE BİR VİDEO yaratılması mümkündür. Bir sonraki paylaşacağım yazıda ressam Salvador Dali müzesinde yaratılan sanal gerçeklik ile Salvador Dali, müze ziyaretçileri ile konuşmaktadır. İşte bu nedenlerle Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u DARK WEB DÜNYASI konusunda uyarmıştır. Bir önceki yazımda dikkatinizi çektiğim; özellikle bu dönemde gördüğünüz tüm video’ları ve okuduğunuz tüm AYKIRI haberleri imbikten geçirerek sorgulamanız sizleri gerçeklere ulaştıracaktır.
Şimdilerde ise bilişim/ internet konusunun çok gelişmesi sonucunda, sosyal medyada TOPLUM ALGISINI belli bir yönde oluşturmak ve kararlarını bu algıya göre vermelerini sağlamak için büyük büyük yatırımlar ve çalışmalar yapılmaya başlandı. DEEPFAKE, DARKWEB, CAMBRIDGE ANALYTICA gibi terimler tüm önemli toplumsal konularda önümüze çıkmaya başladı. Bu konularda çok dikkatli olmak için derlediğim temel bilgileri okumanıza sunuyorum.
Naci Kaptan / Güncellendi 04 Mayıs 2023
Cambridge Analytica nedir ve seçimleri nasıl etkiler?
Kılıçdaroğlu, Londra merkezli Cambridge Analytica şirketinin seçmen davranışlarına müdahalesini anımsatarak hükümete uyarılarda bulundu. Önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da aynı konuda seçmeni uyardı.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Londra merkezli Cambridge Analytica şirketinin seçmen davranışlarına müdahalesini anımsatarak hükümete uyarılarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahretttin Altun ve ekibine hitaben yaptığı paylaşımda “Anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica’cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar” dedi.
Kılıçdaroğlu’na yanıt veren Altun ise iftira olarak nitelediği sözler için “Demokrasiyi içine sindirmiş hiçbir siyasetçinin dedikodu ve iftira siyasetine tevessül etmesi, devletin kamu görevlilerini isim isim zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez” açıklamasını yaptı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklaması sonrası ABD’de seçim sürecine müdahale ettiği ortaya çıkan Cambridge Analytica yeniden gündem oldu.
Cambridge Analytica skandalı
Cambridge Analytica skandalı, ABD’de 2016’daki başkanlık seçimi sürecinde, şirketin 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin usulsüz kullanıldığının ortaya çıkmasıyla yaşanmıştı. Daha sonra şirket tarafından Facebook’ta veri ihlaline maruz kalan kişi sayısının 90 milyona yaklaştığı belirlenmişti. Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, veri ihlali skandalıyla ilgili ABD Kongresi’nde ifade vermiş ve özür dilemişti.
Skandalın ifşa olmasının ardından şirket, veri ihlallerinin yanı sıra geçmişte pek çok ülkede seçimlere müdahale etmekle ve kirli anlaşmalarla suçlanmıştı. Şirket, skandalın ardından 5 milyar dolar para cezasına çarptırılmış ve kapatılmıştı.
Cambridge Analytica, 2013’te SCL Group isimli bir İngiliz şirket tarafından kurulmuştu. “Davranışsal araştırma” ve “stratejik iletişim” şirketi SCL Group, 1990’lardan beri siyaset ve seçimlere müdahale ediyordu.
Peki, Cambridge Analytica verilerle ne yapıyor?
İnterneti veya sosyal medyayı kullandığınızda, arkanızda dijital bir kırıntı izi bırakırsınız. Beğendiğiniz her gönderi, retweetlediğiniz her tweet, katıldığınız her ileti dizisi, bunların tümü toplanmaya ve girilmeye hazırdır.
Cambridge Analytica da demografi, tüketici davranışı, internet etkinliği ve diğer kamu ve özel kaynaklar gibi kaynakları kullanarak seçmenler hakkında veri toplardı.
Şirket, beş büyük kişilik özelliği (deneyime açıklık, vicdanlılık, dışadönüklük, uyumluluk ve nevrotiklik) modelini kullanırdı. Cambridge Analytica, bu sosyal psikolojiyi veri analitiğiyle birleştirdi.
Facebook ve Twitter’dan veri topluyorlar ve üçüncü şahıslardan televizyon tercihleri, havayolu seyahati, alışveriş alışkanlıkları, kiliseye gitme, hangi kitapları satın aldığınız, hangi dergilere abone olduğunuz hakkında bir dizi başka veri satın alırdı. Tüm bu bilgileri alıyorlar “kişiselleştirilmiş reklamcılık” için kullanıyorlardı.
ABD’de onlarca seçime müdahale etti
ABD’deki 2018 başkanlık seçimlerinin haricinde, şirket yalnızca 2014’te ABD’de “kongre, senato ve eyalet seviyesinde 44 seçime” dâhil oldu. Şirket, 2016 ABD başkanlık seçimleri sırasında Hillary Clinton’ın kayıp yazışmalarını ele geçirmek için de çalıştı.
Şirket bunun için WikiLeaks ile de görüştü, fakat Julian Assange’dan olumlu yanıt alamadı.
Faaliyetleri dünyanın her yerinde
Cambridge Analytica, ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesinde ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma (Brexit) süreçlerinin dışında Romanya, Meksika, İtalya, Güney Afrika, Arnavutluk, Malezya, Nijerya, Hindistan, Brezilya, Letonya, Kenya, Kolombiya, Endonezya Avustralya ve Çin gibi birçok ülkede siyasi ve ticari kampanyalarda çalışmıştı.
Demirtaş’tan uyarı
Öte yandan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da konuya ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak, 14 Mayıs’ta oy verecek yurttaşları uyardı:
“Ciddi manipülasyon ve algı operasyonları gelecek gibi görünüyor.
“Tanımadığınız ya da trol olduğu belli olan veya iktidar çevrelerinin hesaplarından yayılan hiçbir şeyi, lütfen görmeyin, duymayın, yaymayın ve paylaşanları engelleyin.
“Tanınmış kişilerin hesapları ele geçirilerek veya şimdiye kadar size güven vermiş hesaplar üzerinden provokasyonlar yapılabilir. Ne olursa olsun seçimi kazanmaktan başka bir şeye odaklanmayın.