FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (12 Ocak 2025)

FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(12 Ocak 2025)


1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

a.  AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası baş sözcüsü Anitta Hipper, AB’nin Ermenistan’ın AB’ye entegrasyonu sürecine ilişkin yasa tasarısını analiz edeceğini ve Erivan ile görüşeceğini söyledi. Ermenistan’da Kabine, Eurovote sivil girişimi tarafından parlamento tartışmalarına sunulan Ermenistan’ın AB’ye katılım sürecini başlatmaya ilişkin yasa tasarısını 9 Ocak’ta onaylamıştı. Yasa tasarısı daha sonra parlamentoda görüşülecek. Hipper “Ermenistan’ın Avrupa entegrasyonu sürecine ilişkin yasa tasarısı takip ettik ve bunu analiz edip Ermeni yetkililerle görüşeceğiz. Bu arada, AB müktesebatına kapsamlı destek ve yakınlaştırma sağlayan mevcut Kapsamlı ve Gelişmiş Ortaklık Anlaşmamızın uygulanmasıyla halihazırda yaptığımız çok şey var. Ermenistan’a yönelik mali yardımımızı, ülkenin sosyo-ekonomik dayanıklılığını, iletişim, ticaret ve enerji çeşitliliğini artırmayı hedefleyen destekle birlikte 2024-2027 dönemi için 270 milyon avro tutarındaki AB’nin ‘Ermenistan Dayanıklılık ve Büyüme Planı’ aracılığıyla artırdık. Ermenistan ile ilişkilerimize gelince, ilişkilerimiz daha önce hiç bu kadar yakın olmamıştı. Geçtiğimiz yıl bunu açıkça gösterdi. Vize serbestisi diyaloğu ve 10 milyon avro yardımla Avrupa Barış Tesisi başlatma kararı alındı” dedi.

https://www.panorama.am/en/news/2025/01/11/EU-Armenia/3100732

b.  Paşinyan, Minsk Grubu’nun feshi konusunda AGİT’e başvurmayı düşünüyor. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın sözcüsü Nazeli Baghdasaryan, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ konusunda Minsk Grubu’nu feshetmesi için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na (AGİT) başvurmayı düşündüğünü belitti. Baghdasaryan yaptığı açıklamada “Ermenistan Cumhuriyeti, Minsk Grubu’nun feshi konusunda AGİT’e başvurma olasılığını düşünüyor.” dedi. Paşinyan, geçen yıl Aralık ayında verdiği bir röportajda AGİT Minsk Grubu’nun feshedilmesi fikrini desteklemişti.

https://www.panorama.am/en/news/2025/01/11/Pashinyan-OSCE/3100646

c.  Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’nın bildirdiğine göre, Los Angeles’taki yıkıcı orman yangınlarında hayatını kaybedenler arasında hiçbir Ermeni vatandaşı tespit edilmedi. Bakanlık sözcüsü Ani Badalyan, Los Angeles’taki Ermeni Başkonsolosluğunun her zamanki gibi faaliyet gösterdiğini, yerel yetkililer ve toplum örgütleriyle sürekli temas halinde olduğunu söyledi.

https://www.panorama.am/en/news/2025/01/11/Armenian-Foreign-Ministry/3100684

  1. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, AB Güney Kafkasya ve Gürcistan Krizi Özel Temsilcisi Magdalena Grono ile bir araya geldi. Muhataplar, Ermenistan-AB ortaklık gündeminde yer alan geniş bir yelpazedeki konuları görüştüler. Önceki yıl kaydedilen başarılara, yeni bir ortaklık gündeminin geliştirilmesine ilişkin tartışma sürecine ve yaklaşan programlara atıfta bulunuldu. Ermenistan’ın AB’ye katılım sürecinin başlatılması hakkında yasa tasarısına atıfta bulunan Bakan Mirzoyan, Ermenistan Hükümeti tarafından verilen onayın, Ermenistan’ın AB ve üye devletlerle işbirliğinin derinleştirilmesi dinamikleri ve Ermeni vatandaşların Avrupa özlemleriyle uyumlu olduğunu kaydetti. Ararat Mirzoyan ve Magdalena Grono, diğer mekanizmaların yanı sıra, Ermenistan’daki AB Sivil Misyonunun faaliyetlerinin önemini vurguladılar.

https://en.armradio.am/2025/01/10/armenian-fm-briefs-eu-special-envoy-on-proposals-submitted-to-azerbaijan/

  1. AVİM web sitesinde “SINIRIN ÖTESİNDEKİ TARAFLI ALGILAR” başlıklı analiz yazısı yayınlanmaktadır. “Ağustos 2024’te Hrant Dink Vakfı tarafından yayınlanan “Insights Beyond Borders, Turkey-Armenia Relations Through Public Eyes” isimli rapor kitabı; sınırların açılması ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri konusunda Ermenistan ve Türkiye’de insanlara çeşitli soruların sorulması ve alınan cevapların bilimsel yöntemlerle kayda geçirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Anahtar soruların sorulduğu ve katılımcıların yorumlarının alınmasının, layıkıyla yapıldığı takdirde, normalleşme süreci açısından iki tarafa da katkı sağlayabileceği aşikâr olan çalışmanın değerlendirilmesinde fayda vardır. Rapor, aynı soruların Türkiye’de ve Ermenistan’da ayrı ayrı belirlenen gruplara sorulması ile oluşmuştur. Gruplandırma; ikamet yerlerinin sınırda olup olmaması, taşra olup olmaması, eğitim düzeyi, yaş, cinsiyet gibi kıstaslara dayanılarak yapılmıştır. Alınan cevaplar tablo haline getirilip sunulduğu gibi raporda katılımcıların normalleşme süreci, sınırların açılması, Türkiye-Ermenistan ilişkileri hakkındaki fikirlerine de yer verilmiştir. Üç bölümden oluşan raporun ilk kısmı Ermenistan’daki çalışma sonucu, ikinci bölüm Türkiye’deki çalışma sonucu oluşmuş ve üçüncü bölümde de uzman değerlendirmelerine yer verilmiştir. Kapakta da göze çarpan ve okuyucunun dikkatini çeken ilk şey, geçtiğimiz Ağustos ayında yayınlanmış olmasına rağmen içerik de dâhil olmak üzere raporun tamamında “Turkey” ifadesinin kullanılmış olmasıdır. Uzun zamandır uluslararası alanda ve tüm resmi ve gayriresmî işlerde/yayınlarda “Türkiye” ifadesinin yer etmiş olmasına karşın bu ısrarlı yanlış kullanım iyi niyetli görünmemektedir. Hrant Dink Vakfının misyonu ile örtüşmeyen bu durum dikkate değerdir.” tespitleri ile başlayan makaleye aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

https://avim.org.tr/tr/Yorum/SINIRIN-OTESINDEKI-TARAFLI-ALGILAR

f.  Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM) sekreterliği, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 5-6 Aralık 2024 tarihlerinde Bakü’de düzenlenen “Geri Dönüş Hakkı: Ermenistan’dan Zorla Çıkarılan Azerbaycanlılar İçin Adaletin Sağlanması” konulu ikinci uluslararası konferans katılımcılarına mesajını ve konferansın sonuç belgesini BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul’un resmi belgeleri olarak yayınladı. Batı Azerbaycanlıların kendi topraklarına geri dönüşü konusunu her zaman gündemde tutan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in konferans katılımcılarına mesajının BM’nin resmi belgesi olarak yayınlanmasının, Batı Azerbaycan konusunun uluslararası gündemde profilinin artması açısından özel önem taşıdığı belirtildi. (Oxu.Az haberine istinaden AVİM)

https://avim.org.tr/tr/Bulten/BM-AZERBAYCAN-CUMHURBASKANI-NIN-BASVURUSUNU-RESMI-BELGE-OLARAK-YAYINLADI

g.  Türk-Ermeni Konusunu Araştırma Vakfı (TEKAR)’nın web sitesine ve yayınlarına aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

https://tekarvakfi.org/#

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  Yunan Haberleri “Yunanistan, 24 Rafale ile Türkiye üzerinde bölünmez hava üstünlüğüne sahip. 2023’te bir Türk general, Türkiye’nin 2025 yılına kadar F-16’larını modernize etmemesi halinde çok geride kalacağını söylemişti. The EurAsian Times’ın haberine göre Ankara, Yunan Rafale savaş uçaklarının Türk silahlı kuvvetlerine yönelik oluşturduğu tehdidi defalarca kamuoyu önünde kabul etti.”

https://www.pentapostagma.gr/ethnika-themata/ellinotoyrkika/7285903_eurasian-times-me-24-rafale-i-ellada-apolambanei-ameristi

b.  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’le 20 Ocak 2025 tarihinde bir araya gelecek. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ara bölgede bulunan ikametgâhında gerçekleşecek görüşmede, iki lider yeni geçiş kapılarının açılabilmesine yönelik istişarelerde bulunacak. Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Tatar, Metehan’da yaşanan sıkışıklığı da giderecek Lefkoşa’da ikinci bir araçlı geçiş kapısının açılmasının şart olduğunu söyleyerek, Haspolat kapısının açılmasını önermişti. Haspolat kapısının açılmasıyla araçlı geçişlerde rahatlama sağlanması, aynı zamanda iki taraf arasında yeşil hat tüzüğü kapsamında gerçekleştirilen ticaretin hacminin de arttırılması hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la 8 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu ortak basın toplantısında Rum lidere bir kez daha çağrıda bulunarak, Haspolat kapısına bir karşılık istiyorsa bir an önce bir geçiş kapısı önerisi yapmasını istemişti. Bilindiği üzere Rum tarafının mevcut önerilerileri geçiş kapısı değil yatay ve güneyden güneye olacak şekilde transit geçişlerden oluşuyor.

https://www.qha.com.tr/turk-dunyasi/resmi-aciklama-geldi-kktc-lideri-tatar-rum-mevkidasi-ile-gorusecek-500872

3.  AYAcademy Bülteni

“Ulus-Devletler Dünyasında Uluslararası Göç: Etkisel Sonuçlar, Zorlukları ve Politik Tepkiler” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linki AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/

https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/

https://www.linkedin.com/company/ayacademy/

https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr

https://twitter.com/ayacademy_tr

https://t.me/AYAcademyTelegram

https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

https://www.youtube.com/shorts/tOdz6Q8oXVg


Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

Posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment

FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (08 Ocak 2025)

FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(08 Ocak 2025)


1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

a.  Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanları, Azerbaycan’da “SÖZDE” hukuka aykırı olarak gözaltına alınan Artsakh’ın askeri ve siyasi liderlerini ziyaret etti. Medya kuruluşu daha önce gözaltına alınanlara aile haberlerini paylaşma fırsatı verildiğini bildirdi.

https://www.panorama.am/en/news/2025/01/07/ICRC-Artsakh-leaders/3098954

b.  Bakü, Dağlık Karabağ “SÖZDE” Ermeni yönetimi liderlerinin yargılanmasına 17 Ocak’ta başlayacak. Eski SÖZDE” Ermeni yönetimi başkanı Arayik Harutyunyan ve “SÖZDE” bakanı Ruben Vardanyan’ın yargılanmasına 17 Ocak’ta Bakü’de başlanacak. Azerbaycan Başsavcılığı, “SÖZDE” Ermeni yönetiminden sekiz eski askeri ve siyasi lider hakkında suçlamalarda bulundu.

https://www.panorama.am/en/news/2025/01/06/sham-trial-Artsakh-leaders/3098661

c.  Ermenistan, Irak ile çok yönlü işbirliğini geliştirme taahhüdünü yineledi. Ermenistan’ın Irak Büyükelçisi Ruben Soghoyan, Cumhurbaşkanı Abdul Latif Jamal Rashid’e itimatnamesini sundu. Ermenistan’ın yeni atanan Büyükelçisini atamasından dolayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Rashid, kendisine ve üretken bir görev süresi diledi. Büyükelçi Soghoyan, Ermenistan’ın özellikle karşılıklı ilgi alanlarında Irak ile çok yönlü işbirliği geliştirme taahhüdünü yineledi. Görüşmede, iki ülke ve halkları arasındaki ilişkilerin dostça gelişen doğası vurgulandı.

https://en.armradio.am/2025/01/07/armenia-reiterates-commitment-to-develop-multifaceted-cooperation-with-iraq/

d.  Aliyev, Azerbaycan uçağının düşürülmesinde suçu olanların cezalandırılmasını talep ettiklerini söyledi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rus hava sahasında açılan ateşle hasar gördüğü için Kazakistan’ın Aktau kenti yakınlarında düşen uçakta Azerbaycan vatandaşlarının yaşamının yitirmesinin suçunun Rusya Federasyonu temsilcilerinde olduğunu belirterek, “Biz adalet, suçluların cezalandırılmasını, tam şeffaflık ve insani muamele talep ediyoruz.” dedi. Aliyev, 25 Aralık 2024’te Kazakistan’ın Aktau kenti yakınlarında düşen Azerbaycan Hava Yollarına (AZAL) ait yolcu uçağında hayatını kaybeden iki pilot ile bir kabin görevlisinin aileleri ve olayda kurtulan 2 kabin memuru ile bir araya geldi. Olayda hayatını kaybeden pilotlarla kabin görevlisine “Azerbaycan’ın Milli Kahramanı” adı verildiğini, kurtulan iki kabin görevlisinin ise “Reşadet” nişanıyla ödüllendirildiğini hatırlatan Aliyev, pilotlar profesyonellik ve kahramanlık göstermeseydi bu kazadan kurtulan olmayacağını söyledi.

https://avim.org.tr/tr/Bulten/ALIYEV-AZERBAYCAN-UCAGININ-DUSURULMESINDE-SUCU-OLANLARIN-CEZALANDIRILMASINI-TALEP-ETTIKLERINI-SOYLEDI (TRT Avaz’ın haberine istinaden)

e.  Prof.Dr. Serap Taşdemir’in “Hilafet Sevdası Karşısında Milli Hâkimiyet Mücadelesi” başlıklı makalesine aşağıdaki linkten erişim sağlanabilmektedir.

https://dergipark.org.tr/tr/download/issue-file/19037

f.  Türk-Ermeni Konusunu Araştırma Vakfı’nın web sitesine ve yayınlarına aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

https://tekarvakfi.org/#

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  Yunan Haberleri “Suriye’de Türkiye ile İsrail arasında askeri bir çatışma çıkacak – ülkenin içme suyunun yüzde 30’u İsraillilerin elinde. Kürt bölgelerinin enerji ve su tedarikini kontrol eden Tisrin Barajı’na yönelik Türk saldırılarının devam etmesi başarısız oldu.”

https://www.pentapostagma.gr/kosmos/enoples-syrraxeis/7285205_gia-ayto-tha-ginei-polemiki-sygkroysi-toyrkias-kai-israil-stin

b.  Yunan Haberleri “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gemi inşa programını açıklaması ve bölgedeki jeopolitik zorluklar, Yunan Donanması’nı daha fazla gemi edinme arayışına yöneltti.”

https://www.ekathimerini.com/politics/foreign-policy/1258000/turkeys-naval-build-up-has-hellenic-navy-looking-to-buy-more-ships/

c.  KKTC’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek TEKNOFEST 2025 için Girişim Programı ve Sosyal İnovasyon Yarışması başvuruları devam ediyor. Yarışma, toplumsal sorunlara odaklanıyor ve katılımcılara çeşitli ödüller sunuyor.

https://www.qha.com.tr/gundem/teknofest-kktc-2025-yarisma-basvurulari-devam-ediyor-500457

3.  AYAcademy Bülteni

Geçmişe Bakıldığında Soğuk Savaş: Sürekli Bir Uluslararası Çatışma Mı, Yoksa Bir Dünya Savaşı Mı?” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linki AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/

https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/

https://www.linkedin.com/company/ayacademy/

https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr

https://twitter.com/ayacademy_tr

https://t.me/AYAcademyTelegram

https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

https://www.youtube.com/shorts/tOdz6Q8oXVg


Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

Posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment

FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (06 Ocak 2025)

FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(06 Ocak 2025)


1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

a.  Ermenistan, Rusya’nın en büyük 10 ticaret ortağı arasında. Rusya Federal Gümrük Servisi, Ocak-Ekim 2024 tarihleri arasındaki verilere göre Rusya’nın en büyük ticaret ortaklarını açıkladı. Ermenistan listede 8. sırada yer alıyor. Bu dönemde, Rusya’nın başlıca ticaret ortakları ve bu ülkelerin ticaret cirosundaki payları şu şekilde:

1. Çin: %33,8

2. Hindistan: %8,8

3. Türkiye: %8,3

4. Belarus: %7,1

5. Kazakistan: %4,0

6. Güney Kore: %2,1

7. Almanya: %1,8

8. Ermenistan: %1,8

9. İtalya: %1,5

10. Özbekistan: %1,4

https://www.panorama.am/en/news/2025/01/04/Armenia-Russia/3098246

b.  Polonya, Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşmesini AB Konseyi başkanlık programına dahil ediyor. Polonya, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için çaba gösterecektir. Bu ifade, Avrupa Birliği Konseyi’nin Polonya başkanlığı 2025 programında belirtilmiştir. Söz konusu programa göre, “Polonya Başkanlığı, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve Güney Kafkasya bölgesindeki durumun istikrara kavuşturulması için çaba gösterecek ve AB ile iş birliğinin gelişmesini sağlayacaktır. Ayrıca, Gürcü halkının AB üyeliği çabalarını da destekleyecektir.”

https://news.am/eng/news/860020.html

c.  Moldova Altyapı ve Bölgesel Kalkınma Bakanlığı, faaliyetleri yasaklanabilecek havayollarının bir listesini derledi. Listede Ermenistan da dahil olmak üzere birçok ülkeden havayolları yer alıyor. Listenin amacı, Moldova ulusal mevzuatını Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlu hale getirmek. Listede Rusya, Ermenistan, Afganistan, Kırgızistan, Tanzanya, Kongo, İran, Libya ve Sudan da dahil olmak üzere birçok ülkeden havayolları yer alıyor.

https://news.am/eng/news/859948.html

d.  Minsk Grubu: 30 yıllık etkisizlik ve işe yaramazlık mirası. Kurulduğu günden bu yana Minsk Grubu’nun alakasızlığı ve etkisizliği, grubun eş başkanı olan Rusya tarafından da doğrulandı. Son olarak, Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova basın brifinginde bu konuya değindi ve Minsk konferansının tüm yapılarının, yani Minsk Grubu ve Karabağ kararıyla ilgilenen AGİT temsilcisinin görevinin feshedilmeye tabi olduğunu belirtti. Böyle bir karar almanın en iyi yolunun, Bakü ve Erivan’ın bu yapıları dağıtma yönünde ortak bir teklifte bulunması olacağını sözlerine ekledi.

https://www.azernews.az/analysis/235847.html

e.  Prof.Dr. Serap Taşdemir’in “Yüzyıla Damgasını Vuran Önder: Atatürk Üzerine” başlıklı eserine aşağıdaki linkten erişim sağlayabilirsiniz.

https://www.academia.edu/35480425/_Y%C3%BCzy%C4%B1la_Damgas%C4%B1n%C4%B1_Vuran_%C3%96nder_Atat%C3%BCrk_%C3%9Czerine

f.  FEYM Grubu Başkanımız Em.Kur.Alb. Doç.Dr. ve Kıbrıs Gazisi Sn. Ömer Lütfi Taşçıoğlu tarafından Kanal Anka kanalında yayınlanan, Ermeni devletinin kuruluşuna giden sürecin gerçeklerine, Ermeni devletinin Hocalı başta olmak üzere yaptığı Azeri katliamlarına, siyasi tuzaklara ve bunların arka planındaki resme dair geçmişten günümüze bölgedeki tarihsel gelişmelerin ele alındığı “Azerbaycan, Ermenistan, Kafkasya” odağında “Komşu Bölgelerdeki Mevcut Gelişmeler” konulu konferans programına aşağıdaki link üzerinden erişim sağlayabilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=9BvjlqIlKAk

g.  “9 yaşındayken Ermeni zulmüne uğrayan Nergis şimdi 41 yaşında” başlığı ile TRT Haber YouTube kanalında yayınlanan videoya aşağıdaki linkten erişim sağlanabilmektedir.

https://www.youtube.com/watch?v=ucIGdOI3BeY

h.  Türk-Ermeni Konusunu Araştırma Vakfı’nın web sitesine ve yayınlarına aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

https://tekarvakfi.org/#

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  Yunan Haberleri “Ankara ne kadar ileri gitmek istiyor? Türkiye’nin Kıbrıs’ta Lefkoniko’da insansız hava araçları için bir üs oluşturduğunu, GKRY’nin Elektra sahasındaki araştırmaları nedeniyle Kıbrıs’a karşı yakın bir provokasyon görebileceğimizi hatırlatırız. Türkiye , GKRY MEB’inin ‘SÖZDE’ 5. deniz kesiminde ‘Elektra’ sahasında planlanan ve bu ay içinde başlaması beklenen sondaja yanıt vermeye hazırlıyor.”

https://www.pentapostagma.gr/ethnika-themata/kypros/7284930_erhetai-toyrkiki-probokatsia-stin-kypro-me-aformi-tis-ereynes-tis

b.  E.Kur.Alb. Ümit Yalım “Türk adalarında 6 bin Yunan askeri bulunuyor’” başlıklı yazısına aşağıdaki linkten erişim sağlayabilirsiniz.

https://www.sozcu.com.tr/turk-adalarinda-6-bin-yunan-askeri-bulunuyor-wp7790507

3.  AYAcademy Bülteni

Sosyal Medya Kullanımının Toplumsal Etkileri” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linki AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/
https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/
https://www.linkedin.com/company/ayacademy/
https://www.threads.net/@ayacademy.org.tr
https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr
https://twitter.com/ayacademy_tr
https://t.me/AYAcademyTelegram
https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

Posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment

FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (04 Ocak 2025)

FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(04 Ocak 2025)


1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

a.  Paşinyan İtalya seyahat masrafları konusunda halkı yanıltıyor. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Facebook sayfasında eşi Anna Hakobyan ile birlikte İtalya’ya yaptıkları son ziyaret sırasında kiraladıkları otel odasından bir video paylaştı ve Vatikan’daki konaklama masrafları konusundaki kargaşayı önemsiz gösterdi. Paşinyan, Vatikan’daki konaklama için devlet bütçesinden 787.000 dram (yaklaşık 2.000 $) harcandığını iddia etti. Paşinyan bu gönderide, Anna Hakobyan’ın bir aylık İtalya seyahati için devlet bütçesinden ve My Step Vakfı’ndan harcanan para miktarına ilişkin bilgilerin kasıtlı olarak gizlenmesini haklı çıkarmaya çalışarak birkaç manipülatif açıklama yaptı.

https://www.panorama.am/en/news/2025/01/04/Pashinyan-Italy-trip/3098120

b.  Ermenistan’ın ulusal kahramanı Tümgeneral Tiran Kaçatryan tutuklandı. Daha önce Ermenistan ordusunun Genelkurmay Başkanlığı’nın birinci başkan yardımcısı olarak görev yapan Kaçatryan, 2020 Dağlık Karabağ savaşı sırasında yaşanan bazı olaylarla ilgili suçlamalarla karşı karşıya.

https://www.panorama.am/en/news/2025/01/04/Tiran-Khachatryan/3098263

c.  Ortodoks Times’ın haberine göre, Ekümenik Patrik Bartholomew, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’ı ve heyetini sıcak bir şekilde karşıladı. Görüşme sırasında Patrik Bartholomew, Patrik Sahak Maşalyan’a kutsanmış Kutsal On İki Noel Günü ve müreffeh bir Yeni Yıl için içten dileklerini iletti.

https://en.armradio.am/2025/01/03/ecumenical-patriarch-bartholomew-receives-armenian-patriarch-sahak-mashalyan/

d.  Amerika Birleşik Devletleri, Ermenistan-Azerbaycan barış sürecini tam olarak destekliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri’nin Ermenistan ve Azerbaycan ile, taraflar için ilerlemeyi garanti altına alabilecek her türlü formatta çalışmaya hazır olduğunu söyledi. Amerika Dışişleri Bakanlığı, Voice of America’nın Ermeni Servisi’nin bir sorusuna yanıt olarak yaptığı açıklamada, ‘ABD hükümeti, Ermenistan ve Azerbaycan’ın güvenli ve müreffeh bir Güney Kafkasya için olmazsa olmaz olan sürdürülebilir ve onurlu bir barış anlaşmasına ulaşma çabalarını destekliyor. Her iki tarafla da, iki tarafın ilerleme kaydedebilecekleri yer konusunda anlaşabilecekleri her türlü formatta çalışmaya hazırız’ dedi.

https://massispost.com/2025/01/united-states-fully-supports-armenia-azerbaijan-peace-process/

e.  İran’ın Azerbaycan Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Seyyed Jafar Aghayi Maryan, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı bu konuda bilgi yayınladı. Toplantıda, geçen yıl 29 Aralık’ta İran’da düzenlenen etkinlikte Azerbaycan’a ve devlet başkanına yönelik hakaret edici açıklamalar yapılması nedeniyle İran tarafına sert bir protesto yapıldığı kaydedildi. Bu gelişmeye ilişkin olarak siyaset bilimi uzmanı Azeri Türkü Dr. Ahmet Şairoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı “İran’ın Azerbaycan’a yönelik provokasyonu Tahran’ın zayıflığıdır” konulu programa aşağıdaki linkden erişim sağlanabilmektedir. Dr. Şairoğlu, “İran İslam Cumhuriyeti’nin güvenebileceği tek komşunun Azerbaycan Cumhuriyetdir. Ancak Tahran, Bakü’ye karşı provokatif açıklamalar ve taraflı eylemler yaparak kendini tecrit etme sürecini sürekli derinleştiriyor. Azerbaycan’a ve Cumhurbaşkanına yönelik aşağılayıcı açıklamalar Tahran’ın zayıflığını gösteriyor. İran İslam Cumhuriyeti’ni yönetenlerin öngörüden yoksun olduğu ve zayıf duygularla hareket ettiği görülüyor.” dedi.

https://shahidov.com/tr/?p=18000

f.  Ermeni İsyanı (The Armenian Revolt) (1894 – 1920) adlı belgesele (İngilizce orijinal ve Türkçe altyazılı) aşağıdaki linklerden erişim sağlanabilmektedir.

https://www.youtube.com/watch?v=cXHea26RDAY&t=5s

https://www.youtube.com/watch?v=VqI0XZQVxN8

g.  Gazi Üniversitesince yapılan “Anadolu’un Feryadı, Ağıtların Dilinden Ermeni Meselesi” adlı İngilizce altyazılı belgesele aşağıdaki linkden erişim sağlanabilmektedir.

https://www.youtube.com/watch?v=WTBHoMD9PDs

h.  Dijital Türk Dünyası Ansiklopedisi yayın hayatına başladı. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna bağlı Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı tarafından, Türk dünyasının ortak hafızasını oluşturmak, bu hafızayı gelecek kuşaklara taşımak ve Türk dünyasının kültürel bağlarını güçlendirmek amacıyla hazırlanan Türk Dünyası Ansiklopedisi, araştırmacıların ve okuyucuların istifadesine sunuldu.

https://www.qha.com.tr/turk-dunyasi/dijital-turk-dunyasi-ansiklopedisi-yayin-hayatina-basladi-500473

https://turkdunyasiansiklopedisi.gov.tr/

i.  Türk-Ermeni Konusunu Araştırma Vakfı’nın web sitesine ve yayınlarına aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

https://tekarvakfi.org/#

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  Yunan Haberleri “Kuzey Suriye’de Kürt isyancılar (SDG) tarafından Türk savaş uçaklarına ve cihatçılara karşı şiddetli çatışmalar yürütülüyor. Suriye’nin kuzeyindeki SDG güçlerine, Türk insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen geniş kapsamlı keşif operasyonunun ardından Türk savaş uçakları tarafından ağır saldırı düzenlendi.”

https://www.pentapostagma.gr/kosmos/enoples-syrraxeis/7284702_sfodres-mahes-diexagontai-sti-boreia-syria-apo-toys-anypotaktoys

b.  BBC News Türkçe: “Yunanistan’ın BM Güvenlik Konseyi üyeliği Türkiye ve Kıbrıs’ı nasıl etkileyecek? Yunanistan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) geçici üye olarak görev yapacağı iki yıllık süre 1 Ocak 2025’te başladı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis, ülkesinin BM Güvenlik Konseyi’ndeki geçici üyeliğine ilişkin Yunan basınına verdiği demeçlerde, bu sürecin Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs sorununa etkisi üzerine mesajlar verdi. Gerapetritis, ‘1 Ocak’ta BM Güvenlik Konseyi’ndeki görevimizi üstlendikten sonra amacımız Kıbrıs meselesini BM’nin aktif gündeminde tutmaktır.’ ifadelerini kullandı.

https://www.bbc.com/turkce/articles/c3rq03vv32go

3.  AYAcademy Bülteni

İngiltere Özelinde Türkiye’nin Sağlık Turizmi Fırsatları” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linki AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/

https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/

https://www.linkedin.com/company/ayacademy/

https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr

https://twitter.com/ayacademy_tr

https://t.me/AYAcademyTelegram

https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

https://www.youtube.com/shorts/tOdz6Q8oXVg


Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

Posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment

FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (02 Ocak 2025)

FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(02 Ocak  2025)


1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

a.  Ermeni-Amerikan Bilgi Merkezi (AAIC), yayınladığı bir bildiriyle artsakh (Dağlık Karabağ “SÖZDE” Ermeni Yönetimi) koruma cephesinin kuruluşunu duyurdu. Bildiride “artsakhtan zorla göç etmeleri nedeniyle ABD’ye göç eden artsakh Ermenilerini birleştirmek için artsakh koruma cephesi örgütü kuruldu. Yeni oluşturulan örgüt, yaşadıkları zorluklar ve mevcut kaynakları ile birlikte kimliklerini koruyarak artsakhtan ABD’ye taşınan yurttaşları desteklemeyi amaçlıyor.” denildi. Örgütün kuruluş toplantısı Los Angeles’ta yapıldı ve Ermeni toplumunun artsakh temsilcileri bir araya geldi. Kurucular, artsakh Ermenilerini temsil etmek, çıkarlarını korumak, yerel ve federal düzeylerde seslerini yükseltmek için ABD’de güçlü bir kamu örgütü kurmanın önemini vurguladılar. “SÖZDE” artsakh koruma cephesi, artsakh sorununu ABD federal devleti siyasi düzeyinde gündemde tutmak için yasal destek sağlamak üzere girişimlerde bulunmayı planlıyor.

https://www.panorama.am/en/news/2024/12/30/AAIC/3096855

b.  Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararart Mirzoyan, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bakanlar, karşılıklı ilgi alanlarına giren ikili ve uluslararası konuları görüştü.

https://en.armradio.am/2024/12/31/armenian-turkish-fms-talk-on-phone/

https://news.am/eng/news/859758.html

c.  Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bugünden itibaren Ermenistan-İran devlet sınırındaki Agarak sınır geçiş noktasında sadece Ermenistan Cumhuriyeti Sınır Muhafız Birliklerinin sınır kontrolünü gerçekleştireceklerini söyledi. Başbakan, Ermenistan’ın bağımsızlığından bu yana Agarak sınır geçiş noktasında sınır kontrolü gerçekleştiren Rusya Federasyonu Sınır Muhafız Birlikleri’ne teşekkür etti.

https://en.armradio.am/2024/12/30/from-today-on-only-armenian-border-troops-carry-out-service-at-agarak-checkpoint-on-iran-border-pm/

https://massispost.com/2024/12/armenian-border-guard-troops-take-control-of-crossing-with-iran/

https://news.am/eng/news/859632.html

  1. AVİM web sitesinde “REJİM DEĞİŞİKLİĞİ SONRASI SURİYE’DE ERMENİLER VE NUBAR OZANYAN TUGAYI” başlıklı analiz yazısı yayınlanmaktadır. “Suriye’de uzun zamandır devam eden iç savaşın ardından Esad rejiminin düşmesi sadece Suriye için değil bölge için de yeni bir dönemin ve dönüşümün başlangıcı olmuştur. Zira bir yandan Suriye’de kurulması beklenen yeni düzenin çalışmaları sürerken diğer yandan bu düzenin bölge üzerinde ne gibi etkileri olacağı merak konusudur. Bölgede yaşanan süreç Azerbaycan ve Ermenistan ilişkileri bağlamında incelendiğinde, Suriye’de meydana gelen iç savaş süresince Türkiye ve Azerbaycan müttefik olarak hareket ederken Ermenistan’ın Esad rejimi ile iş birliğini sürdürdüğü görülmektedir. Ermenistan Cumhurbaşkanı Haçaturyan “Suriye’nin Bağımsızlık Günü” vesilesiyle 17 Nisan’da verdiği bir mülakatta devrik Cumhurbaşkanı Esad’a tebriklerini iletirken “yüzyıllardır süregelen Ermeni-Suriye dostluk ilişkilerini önemsediğini ve çeşitli alanlarda işbirliğinin gelişimine büyük değer verdiğini” belirtmiştir. Bu iyi ilişkiler sadece lafzi olmamış aynı zamanda 2019’da Ermenistan, Suriye’de Esad yönetimi kontrolünde olan Halep’e 100 kişilik bir birlik göndermiştir. Esad yönetimi de II. Karabağ Savaşı sırasında Ermenistan’a olan desteğini açıkça belirtmiştir. Yaşanan bu gelişmelerle birlikte aslında Suriye’de Esad rejiminin Suriye halkına yaşattıkları ile Ermenistan destekli güçlerin Karabağ’da Azerbaycanlılara yaşattıkları arasında benzerlik görünmektedir. Suriye’de savaş nedeniyle yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kalan Suriyeliler gibi, I. Karabağ Savaşı sırasında Ermenistan işgali ile karşı karşıya kalan Azerbaycanlılar da göç etmek zorunda kalmışlardır. Sednaya Hapishanesinde Esad rejimi muhaliflere işkence ederken aynı şekilde esir alınan Azerbaycanlılar da çeşitli işkencelere ve esarete maruz kalmışlardır.” tespitleri ile başlayan makaleye aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

https://avim.org.tr/tr/Yorum/REJIM-DEGISIKLIGI-SONRASI-SURIYE-DE-ERMENILER-VE-NUBAR-OZANYAN-TUGAYI

e.  Azerbaycan, 18-30 yaş arasındaki erkek vatandaşlarının askere gitmesini zorunlu hale getiren bir kararname kabul etti. Askerlik görevine katılmayı reddedenler, ülkeyi terk edemeyecek ve iki yıla kadar hapis cezası alacak.

https://www.qha.com.tr/turk-dunyasi/azerbaycan-asker-kacaklarinin-ulkeden-cikmasina-kisitlama-getirdi-500311

f.  Prof.Dr. Serap Taşdemir’in “Yüzyıla Damgasını Vuran Önder: Atatürk Üzerine” başlıklı eserine aşağıdaki linkten erişim sağlayabilirsiniz.

https://www.academia.edu/35480425/_Y%C3%BCzy%C4%B1la_Damgas%C4%B1n%C4%B1_Vuran_%C3%96nder_Atat%C3%BCrk_%C3%9Czerine

g.  Sn. Türkkaya Ataöv ve FEYM Grubu üyemiz Sn. Necati Saygılı’nın konuşmacı olarak katıldığı “1915’i Anlamak” konulu programa aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.

https://www.youtube.com/watch?v=9Xqio4y3MMc

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  (Hatırlatma) ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın, Türkiye’ye F-16 satışı konusunda Kongre’ye yazdığı ve Yunan basınına sızdırılan mektup Türkiye’nin Ege adalarındaki egemenlik hakları konusunda çok önemli tespitler ve (ek’teki) haritayı içermektedir. Yunan basınında “Blinken’in Kongre’ye yazdığı ikinci mektup, Türkiye’nin adalar ve adacıklar üzerindeki Yunan egemenliğine kalıcı olarak meydan okumasını kolaylaştırıyor ve hizmet ediyor. Yani Biden yönetimine ve Türkiye’ye göre 29 Yunan adası, adacık ve kayalık üzerinde Yunan egemenliği yok, bunlar ne Yunanistan’a ne de Türkiye’ye ait olmadıkları için mülkiyet statüsü yok ve başıboş durumdalar. Ve Kongre’ye gönderilen bu ikinci Blinken mektubu, Biden yönetiminin parmağıyla Yunan egemenliğini parçalamaktadır.” ifadeleri yer aldı.

https://www.newsbreak.gr/politiki/566651/kerkoporta-inomenon-politeion-gia-to-aigaio/

b.  Yunan Haberleri “ABD güçleri yeni bir askeri üs kurmak için Suriye’nin Kobani kentine ilerliyor. Yaklaşık 50 kamyondan oluşan konvoyun, SDG askeri araçları eşliğinde Haseke-Rakka yolunda Halep’in doğu kırsalındaki Kobani bölgesine doğru ilerlediği görüldü. ”

https://www.pentapostagma.gr/kosmos/mesi-anatoli/7284371_oi-amerikanikes-dynameis-metakinoyntai-sto-kompani-tis-syrias-gia-tin

3.  AYAcademy Bülteni

Lübnan’da Ermeni Diasporası” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linki AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/
https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/
https://www.linkedin.com/company/ayacademy/
https://www.threads.net/@ayacademy.org.tr
https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr
https://twitter.com/ayacademy_tr
https://t.me/AYAcademyTelegram
https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

Posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment

EY TÜRK MİLLETİ UYAN!!!….

Posted in PERDE ARKASI, VİDEOLAR | Leave a comment

DEMOKRASİ, DEMAGOG, DİKTATÖR

Çok partili Batı Demokrasileri“nin çoğu, felsefî ve tarihî
yönlerden demokrasi sıfatını hak etmiyorlar, çünkü:

1- Seçmenlerin çoğunluğu yeterli-doğru bilgi ve güncel enformasyonlara ulaşamadıkları gibi, bu bilgileri doğru değerlendirebilme yeteneğinden de yoksunlar, kaldı ki enformasyon kaynaklarının çoğunluğu da, belli bir „üstün sınıfın“ elinde ve gerçekleri tam ve doğru olarak yaymıyorlar. (Bak: Stiglitz)

2- Seçilecek adaylar partiler tarafından belirleniyor ve seçmenler tarafından tanınmadan seçiliyor. Örneğin Çiller Muğla, RTE Siirt milletvekilleriydiler. Ne Muğlalılar Çilleri, ne de Siirtliler RTE’yi tanıyorlardı.

3- Adaylar, toplumun eğitim, sosyal ve ekonomik ortalamasından çok farklı sınıflarından  geliyor ve halkın yaşam şartlarının gerçeğine yabancılar. Hele seçildikten sonra onlara tanınan öncelikler, onları toplum ortalamasından tamamen kopartıyor. Onlar „otobüs bekleme“, „kuyruk bekleme“, „açlık“, „evsizlik“ kavramlarını kaybediyorlar.

4- Teknoljisi güçlü ülkeler, Internet üzerinden başka ülkelerin seçmenlerini kendi çıkarları lehine yönlendiriyorlar. Dolayısı ile, „halkın kendisini yönetmesi“, uygulanan sistemde „demokrasi“ tarifinden çok uzakta kalıyor ve aslında „oligarşı“ haline geliyor.

ABD başkanları içinde milyarder veya milyarderlerin adamı olmayan birisi var mı?

Almanya’da milletvekilleri belli şirketler için „Lobi“ faaliyetleri üstleniyorlar ve kim için lobi yaptıklarını meclis başkanına bildirmek zorundalar ama bu faaliyetleri için ne kadar  ücret aldıklarını değil. Demokrasi bunun neresinde?

Türkiye ile yaşıt sayılacak Rusya ve Türkiye’den 26 sene sonra kurulan Çin Cumhuriyeti, aynı Atatürk devrinin Türkiyesi gibi, hızlı gelişmelerini iki politikalarına borçludurlar:

a) Tek parti sistemi, partiyi değil, direkt kişiyi seçerek işliyor.

b) Hiçbir dış ülkeye, ekonomisini, savunmasını ve eğitimini teslim etmemeleri.

Türkiye‘nin gerilemesi ve uçurumun eşiğine gelmesi, çok partili sisteme geçmesi ve NATO’ya girmesi yüzündendir. Bunlardan vaz geçmeden ülkemizi kurtarma, halkımızı refaha kavuşturma şansımız yoktur.

Yavuz Dedegil

Posted in DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK | Leave a comment

Yeni Yıla Dilekten çok Plan ve Program Yaparak ve Dünün Eksiklerini Giderek Girmek!

Yeni Yıla Dilekten çok Plan ve Program Yaparak
ve Dünün Eksiklerini Giderek Girmek!

İbrahim Ortaş, iortas@cu.edu.tr


Bir Önceki Yılın Muhasebesini Yapmakta Fayda Var
Arkadaşlar merhaba, bugün 2024 yılının son günü. Hepimiz çok heyecanlıyız. Bir yıla sığdırdığımız mini bir yaşamda kendimiz dahi sevdiklerimizin doğum günleri ve diğer önemli günler, yaşanan olumlu olumsuz geçen zaman içince yıl daha yaşlanmış olmanın verdiği ruh hali ile bir yılı devirmiş olduk. Geçen yıla bay, yeni yıla hoş geldin diyerek 12 ay, 4 mevsim, 265 gün birlikte sabah akşam, akşamı sabah edeceğiz. Bugün ve yarın, her ne kadar rutin günler gibi görünse de insan için bir dönemin sonunu ve yenisinin başlangıcını temsil eder. Takvim, zamanı planlamak ve doğanın döngüsüne uygun bir iş düzeni oluşturmak için önemli bir araçtır. Başlangıç ve bitiş noktalarını belirlemek, hedefler koymak için bu tür günler kıymetlidir.

İnsan olarak hem fizyolojik hem de ruhsal açıdan doğanın enerjilerinden etkileniyoruz. Mevsimlerin döngüsü, güneş ışınlarının üzerimize düşüşü, yaşamımıza olumlu ya da olumsuz etkilerde bulunuyor. Bu etkilerin sonucunda yaşam, kendi doğal döngüsü içinde devam ediyor. Bizler ise, okuyarak, çabalayarak edindiğimiz bilgilerle hayatımızı planlıyor ve yönlendiriyoruz. Bu bağlamda, yeni yıl, bir durup düşünme ve yeniden başlama fırsatı sunar.

Biz 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan geceyi yeni yılın başlangıcı olarak kutlarız. Başka toplumlar farklı zamanlarda yeni yıla girer. Her biri kültürün yaşam deneyimi içinde edindiği kültürleri kendi içinde anlamlı ve saygıdeğerdir.

Bu temel çerçevede, bugün, geçen 365 günün bir muhasebesini yapma zamanıdır. Öncelikle kendime, sonra çalıştığım bölüm, fakülte, üniversite gibi kurumsal bağlamlara ve nihayetinde, yurttaşların ödediği vergilerle geçimimi sağlayan ülkeme hesap vermem gerekiyor. Bu hesap verme süreci, birçok ülkede yasal bir zorunluluk iken, bizde çoğunlukla bireylerin gönüllü sorumluluğuna bağlıdır.

Bu muhasebe, yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı gözler önüne serecek, aynı zamanda öğretici olacaktır. Elbette yarın, gelecek ay ve yıl için yapılması gereken işler de bizi bekliyor. Bu yüzden bugün, geriye yaslanıp kendimizi samimiyetle sorgulamak, iç muhasebemizi yapmak zorundayız. Arada bir geriye doğru dönüp yapılanların analiz etmeli ve yapamadıklarımız için neden yapamadıklarımız sorgulamalı ve dersler çıkarmalıyız.

Geleceği Dilemek Yetmez, Çaba Göstermek Gerekir
Yeni yılın son günlerinde, muhasebe yapmak neredeyse kaçınılmaz hale gelir. “Yıl bitti, hala yapacaklarım bitmedi” dediğimiz çok olur. Bugünü, geleceği planlamaya ayırmakta büyük fayda var.

Üstün Dökmen ’in son kitabında (Boyutsallık: Bilimsel Farkındalık, 2024) bu bağlamda, yeni yıla sadece dilekler dileyerek değil, somut adımlar atarak hazırlanmanın önemi vurgulanıyor. Kitap, kuru kuruya istemek yerine, isteklerimizin gerçekleşmesi için plan yapmamız, program oluşturmamız ve harekete geçmemiz gerektiğini hatırlatıyor.

Örneğin, yeni yılda sınavı kazanmak, sağlıklı olmak veya çok para kazanmak gibi dilekler güzeldir. Söylemek yerine ben bu isteğin yerine gelmesi için ne yapmalıyım hangi plan hangi girişim hangi çabayı vermem gerekiyor-u yapmam gerekiyor. Ancak bunların gerçekleşmesi için ne yapmamız gerektiğini kendimize soralım. Hangi planı uygulamalıyım, hangi çabayı göstermeliyim? Sayın Dökmen, bu süreçte boyutsal düşünmeyi, yani olasılıkları değerlendirerek gerçekçi ve bilimsel bir yaklaşım benimsemeyi öneriyor. Yoksa her hemen hepimiz dilek diliyoruz. Çaba göstermediğimiz için sonuç yine aynı.

Yılın son günü gelecek günün güzel günü olsun. Yeni yılda yapabileceğimiz makul planlara dayalı beklentilerimizi akıl-mantık süzgecinden geçirerek, planlayarak ve çalışarak geleceği hayal kırklığına uğramdan yamak isteriz.

Bugün, yeni yıla bilinç ve bilgiyle, mutluluk ve esenlikle girmek için bir fırsat olsun.

Dünyanın yaşam döngüsünün bir önceki yılın aynı gün döngüsü anının kendimize, dostlarımıza çıkarsız, beklentisiz, sevgi ve saygı ile girilmesini isterim.

31 Aralık 2024, Adana

Posted in HAYATIN İÇİNDEN | Leave a comment

DENİZLER VE DENİZCİLİK * 2024’e Okyanuslardan ve Denizlerden Bir Bakış

2024’e Okyanuslardan ve Denizlerden Bir Bakış

E. Amiral Cem Gürdeniz – 30 Aralık 2024

Dünya jeopolitik hesaplaşma dönemine girdi. 2024 yılı belki de son 80 yılın en kanlı ve en vahşi gelişmelerine tanık oldu. Önümüzdeki dönem jeopolitik çatışma döneminin devrimci değişimlerine tanık olacak. Bu sürecin temel belirleyicileri 2008 krizinden sonra neoliberal ekonomik modelin çöküşü, Çin’in ekonomik bir dev haline gelirken bir deniz gücü olarak ortaya çıkması ve Rusya’nın Ukrayna cephesinde ABD ve NATO’ya karşı direnişi oldu.

Jeopolitik ve jeoekonomik dalgalanmalar uzun bir aradan sonra rezonans evresine girdi. ABD, Rimland jeopolitiğinin dayatmalarına ve son 3 yıldır Kiev’e verdiği olağanüstü lojistik ve finansal desteğe rağmen Ukrayna’da geriliyor. ABD’den ayrı düşünülemeyen İsrail jeopolitiği, ABD tarafından kurulan cihatçı terör çeteleri ve ABD’nin İsrail’e sağladığı muazzam siyasi, hukuki ve lojistik destek sayesinde Suriye’de örneklendiği gibi ilerliyor. Küreselleşme, neoliberalizm ve tek kutupluluk dünyası artık sona eriyor. 2025’e böyle bir konjonktürde giriyoruz. 2024’te okyanuslar ve denizlerle ilgili gelişmelere baktığımızda karada olanlara benzer bir tablo görüyoruz. 2024 yılı deniz jeopolitiği, jeoekonomik ve deniz gücü perspektiflerinde devrim niteliğinde olaylara ve gelişmelere tanık oldu.

Buzlar Eridikçe Hegemon Denizi Jeopolitiği Kaybediyor

Jeopolitik açıdan baktığımızda en önemli gelişme hiç kuşkusuz Arktik Okyanusu’nda Kuzey Deniz Rotası’nın (NSR) açılmasıydı. Panama bayraklı, Ice Class olmayan, 294 metre uzunluğundaki PANAMAX sınıfı 5000 konteyner (TEU) taşıyan ”Flying Fish 1” adlı konteyner gemisi, Rusya’nın Saint Petersburg kentinden ayrılmasından üç haftadan kısa bir süre sonra 25 Eylül 2024’te Çin’in Şanghay kentine ulaştı. Gemi, 8000 millik bu yolculuk boyunca ortalama 16 knot hıza ulaştı ve en önemlisi Rus buzkıran gemilerine ihtiyaç duymadı. Böylece Rusya, dünya deniz ticaret sistemine sadece kıtaları birbirine bağlayan en kısa deniz ulaşım rotasına sahip olduğunu kanıtlamakla kalmadı, aynı zamanda dünya tarihinin son iki yüzyılında ilk kez,   Anglo-Sakson deniz hegemonyasının egemen olduğu Deniz Yolları’nda kendi kontrolünde bir deniz ulaşım rotasına sahip oldu.

İSTANBUL KÖPRÜSÜ

Konteyner / Panamax, IMO 9200811 ( Kaynak ).

Bu ulaşım güzergahının, savaş zamanlarında okyanus güçleri tarafından diğer bölgelerde ablukaya alınacak Asya güçlerinin nakliye çabalarına büyük katkı sağlayacağı açıktır. Bu devrimi getiren süreçte ABD liderliğinden kaçınılmaz karşı hamleler geldi. Birincisi, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya hızla kabul edilmesi, ikincisi ise Norveç’in Arktik Okyanusu’nda bir kıyı devleti olarak bir Amerikan askeri ileri üssüne dönüştürülmesiydi. Bu bağlamda, 20 Ocak 2025’te göreve başlayacak olan ve Rusya’dan sonra Arktik Okyanusu’nda en uzun kıyı şeridine sahip olan Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapmak isteyen ve Danimarka’ya bağlı olan Arktik Okyanusu’na giriş ve çıkışı kontrol eden Grönland’ı satın alma isteğini dile getiren yeni ABD Başkanı Trump’ın, ABD’nin Arktik Okyanusu’ndaki jeopolitik hedefleri ve kenar kuşak jeopolitiği çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.

ABD’nin, Rusya’nın kendi kontrolü dışında Çin’e savaş zamanı desteği sağlayabilecek bir deniz ulaşım rotasına tahammül etmeyeceği bir gerçektir, ancak bunu engellemek son derece zordur. Çünkü Rusya, hem coğrafi hem de kuvvet yapısı açısından Arktik’te belirgin stratejik avantajlara sahiptir. Öte yandan Çin, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra Arktik Bölgesi’nde Rusya ile hızla işbirliği geliştirmiştir. Örneğin, Rus ve Çin bombardıman uçakları zaman zaman Alaska kıyılarında ortak devriyeler gerçekleştirmektedir. Benzer şekilde, Bering Boğazı’ndan geçen Çin ve Rus sahil güvenlik gemileri, her yıl belirli zamanlarda Arktik sularında ortak tatbikatlar ve devriyeler gerçekleştirmektedir. Çin kendini Yakın Arktik Devleti olarak tanımlamaktadır. Bölgede yalnızca jeopolitik çıkarları yoktur. Rusya ile, öncelikle enerji ve nadir toprak metalleri alanında birçok ortak yatırımı bulunmaktadır.

Husilerin Görünmez Deniz Gücü

İkinci gelişme şüphesiz İsrail’e ve İsrail yanlısı ticaret gemilerine, Batı’nın direniş ekseni olarak tanımladığı İsrail’e düşman devletler ve devlet dışı aktörler tarafından denizde oluşturulan asimetrik riskleri ve tehditleri içeriyor. Bu bağlamda, hem ABD ve İngiltere’nin hem de İsrail’in çok sayıda hava ve füze saldırısına maruz kalmasına rağmen, Kızıldeniz ve Bab el-Mandeb Boğazı’nda tipik Erişim Engelleme ve Alan Reddi taktiklerini uygulayan Yemenli Husilerin tehdidi devam ediyor. Bu durum aslında teknolojik yeteneklerin asimetrik etki yaratacak şekilde kullanılması ve patlayıcıların yayılması sonucu ortaya çıkıyor. Bu, teknoloji transferi veya askeri yardım yoluyla büyük güçlerin rekabeti döneminde devlet dışı aktörlerin ne kadar etkili olduğunu ortaya koyuyor.

Rusya Suriye’den Ayrılıyor

2024’ün en önemli gelişmelerinden biri de hiç kuşkusuz ABD ve İsrail destekli bir Cihatçı Çete’nin Suriye’deki rejimi değiştirmesi oldu. Bu gelişmeye paralel olarak Suriye’de Esad rejiminin çökmesinin ardından Rusya’nın Tartus Deniz Üssü ve Hmeymim Hava Üssü’nden uzaklaşması Doğu Akdeniz’deki güç dengeleri açısından önem taşıyor. Yeni rejim Rusya’dan her iki üssü de terk etmesini resmen istemese de Rusya’nın bu üslerdeki askeri malzemesinin bir kısmını Libya’ya aktardığına dair medya haberleri var. Bu bağlamda, Amerikan neocon’larının ve deniz stratejistlerinin, sınır bölgesinin jeopolitiği çerçevesinde Rusya’nın Süveyş Kanalı’na çok yakın bir üs kurmasına izin vermesi ve Batı yanlısı rejime baskı yapmaması beklenemez.

Sualtı Kabloları ve Boru Hatları

2024’teki önemli deniz kazalarından biri, 17 Kasım 2024’te İsveç’in Gotland adası ile Litvanya arasındaki deniz tabanı iletişim kablosunun kesilmesiydi. NATO çevreleri bu olayı hemen Rusya’nın ve hatta bölgedeki bir Çin ticaret gemisinin sabotaja bağlamaya çalıştı. Ancak Batı çevrelerinin bu suçlamaları, CNN ve New York Times gibi neocon yayınlar dışında kimse tarafından görmezden gelindi.

Benzer bir durum Şubat 2024’te Bab el Mendeb Boğazı’nda yaşandı. Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan deniz tabanı internet kablosu hasar gördü. Hindistan ve Körfez ülkelerinde ciddi sorunlar yaşandı. Başlangıçta Husiler suçlansa da daha sonra hasarın bir trol balıkçı gemisinden kaynaklandığı anlaşıldı. Dünyada her yıl yaklaşık 100 deniz tabanı kablosu hasar olayı yaşanıyor. Bunların %40’ı balıkçı, %16’sı gemi çapası, %5’i deprem ve %5’i üçüncü şahısların neden olduğu hasarlar olarak kayıtlara geçiyor. Ancak savaş durumunda bu kablolara saldırılar şüphesiz kaçınılmaz olacaktır. Söz konusu kablolar barış ve gerginlik dönemlerinde tüm tarafların ortak çıkarlarına hizmet ettiğinden aktif saldırılardan ziyade kablolar üzerinden keşif, gözetleme ve bazı durumlarda haberleşme istihbaratı (COMINT) amaçlı operasyonlar yapıldığı bilinmektedir. Önümüzdeki dönemde deniz tabanı savaşları kapsamında kritik deniz tabanı altyapılarının korunması veya tahrip edilmesi, deniz savaşlarının önemli cephelerinden biri olmaya devam edecektir.

Çin ve Batı Pasifik Dengesi

2025 yılına girerken, ABD Deniz Kuvvetleri 33. Komutanı Amiral Lisa Franchetti tarafından hazırlanan Deniz Kuvvetleri Yol Haritası Belgesi’nde açıklandığı gibi, ABD ve Çin rekabeti 2027/2028’de silahlı çatışma aşamasına ulaşabilir. Görünüşe göre Çin, Batı Pasifik Okyanusu’nda deniz savaşında üstünlük elde etti. Bunun temel nedeni sadece deniz ve hava kuvvetleri varlıkları arasında Çin’in lehine olan sayısal üstünlük değil. Çin Deniz Kuvvetleri’ni 30 yıl gibi kısa bir sürede savunmacı bir stratejik dönüşümden saldırgan bir stratejik dönüşüme dönüştüren temel faktör, gemi inşa kapasitesidir. Bu kapasite, deniz, ticari gemiler ve insansız su üstü/su altı araçları alanında her geçen gün gelişiyor. Bugün Çin’in 48 dizel-elektrikli, 65 denizaltısı ve 395 su üstü savaş gemisi var. Donanmanın 2030 yılına kadar 85 denizaltı ve 435 su üstü gemisine sahip olması planlanıyor. Çin şu anda dünyadaki tüm yeni ticaret gemisi siparişlerinin %64,7’sini kontrol ediyor.

Bu gelişmelere paralel olarak ABD Deniz İstihbarat Müdürlüğü (ONI), Çin’in 2024 yılı itibarıyla ticari gemi inşa kapasitesinin ABD’ninkinden 232 kat fazla olduğunu duyurdu. Benzer bir yorum ABD Deniz Kuvvetleri Bakanı Del Toro  tarafından da yapıldı :

“Çin, ABD’nin 7 yılda üretebildiği gemi sayısını bir yılda üretebiliyor.”

Bugün Çin, gemi inşa alanında ABD’nin II. Dünya Savaşı’nda elde ettiği başarıya benzer bir başarıya ulaşmıştır. Bu gelişme deniz kuvvetleri yeteneklerine de yansımıştır. Çin, savaş gemilerinin makinelerini, elektronik sistemlerini ve silahlarını dışarıya bağımlı olmadan üretmektedir. Çin’in 2010’dan sonra 6 nükleer balistik füze denizaltısı ve 6 nükleer saldırı denizaltısı inşa edebilmesi, bu kapasitenin en önemli örneğidir. Çin’de, 2023 yılı itibarıyla sadece Devlet Gemi İnşa Şirketi’nde (CSSC) yaklaşık 200 bin kişi çalışıyordu. Geriye kalan 1.100 tersanede çalışanlar da hesaba katılırsa, Çin’de gemi inşa sektöründe yarım milyondan fazla işçi çalışmaktadır.

Öte yandan ABD, Çin ile 2027/2028 çatışma senaryosuna paralel olarak Batı Pasifik’te operasyonel ortamın oluşturulması, üslendirilmesi ve şekillendirilmesi için her düzeyde faaliyetlerini sürdürüyor. Japonya’da 85 ayrı kara, deniz ve hava üssünde 53.700 ABD askeri personeli bulunurken, Güney Kore’de 70 ayrı üste 25.400 ABD askeri personeli bulunuyor. ABD Donanması, 2024 yılında koloni adası Guam’a nükleer saldırı denizaltılarını kalıcı olarak konuşlandırmaya başladı. Japonya/Okinawa’dan 2000 ABD deniz piyadesi Guam’a transfer ediliyor. Bu adanın Çin’e en yakın Amerikan toprağı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Ayrıca Guam, Balistik Füze Savunması için Aegis sistemiyle donatılmış durumda. Tayvan’a silah satışı ve Tayvan silahlı kuvvetlerini eğitme programları artırıldı. Filipinler’deki mevcut 5 Amerikan üssüne ek olarak, 4 yeni üsse ABD kuvvet konuşlandırma ve askeri yığınaklama hakkı verildi. Ayrıca, Çin’in iç bölgelerini vuracak Amerikan füze sistemleri ve gemisavar füze sistemleri bu ülkeye konuşlandırılıyor. AUKUS çerçevesinde Avustralya ile ortak nükleer saldırı denizaltısı inşa projesi yavaş da olsa ilerliyor. 2.500 Amerikan deniz piyadesi Avustralya/Darwin’de konuşlandırılmış durumda. Papua Yeni Gine’deki havaalanları ve limanların kullanımı ABD’ye bağışlandı. Fiji Hükümeti ayrıca ABD Kuvvetlerine adada üs kurma ve inşa etme hakları verdi. Batı Pasifik alanındaki bu faaliyetler şüphesiz 2025’te daha da yoğunlaşacak.

2025 ve Devam Edecek Delilik Dönemi

Küresel düzende istikrar, dünya çapında kabul görmüş egemen bir devletin koşulsuz liderliği altında sağlanır. 1945’ten sonra bu hegemon ABD’ydi. Küresel lider yozlaşırsa, güç tuzağına düşerse ve küresel konsensüsün kendisi için bir tehdit haline gelirse, yükselen güçler bu hakimiyete meydan okuyacaktır. ABD özellikle 2001’den sonra bu konuma düştü. Hegemon çöktüğünde dengeler bozulur. 2019’da büyük güçler arasındaki rekabet dönemi başladı. Böylece çatışma ve istikrarsızlık dinamikleri her yerde belirginleşti. Çöken hegemon ABD, gücünü korumak ve dünya liderliğini sürdürmek için her şeyi riske atacaktır. Buna nükleer savaş bile dahildir.

1991’de Nükleer Kıyamet Saati tarihinin en güvenli dönemindeydi. O yıllarda gece yarısına (kıyamet) 17 dakika vardı. Bugün ise sadece 90 saniye kaldı. ABD Başkanları son 34 yılda nükleer kıyamet riskini 17 dakikadan 90 saniyeye nasıl düşürmeyi başardılar? Bugün Ukrayna ve Ortadoğu’da devam eden savaşlar, ABD’nin her hafta yarattığı yeni krizler ve rejim değişikliği çabaları bu sorunun cevabıdır. Bu savaşların ve krizlerin temel nedeni, gerileyen ancak savaşlara dayanan hegemonun dayatmalarına Çin ve Rusya’nın meydan okumasıdır. Sonuç olarak, hegemon gönüllü olarak pozisyonundan vazgeçmeyeceği için mevcut krizler daha da büyüyecek ve nihai bir hesaplaşmaya varılacaktır.

İsrail Faktörü

Mevcut kaosun bir diğer nedeni de 1970’lerden beri ABD jeopolitiğinin ayrılmaz bir parçası haline gelen İsrail’dir. İsrail önce kendi etrafında bir güvenlik kuşağı oluşturdu ve ardından Nil’den Fırat’a kadar uzanan topraklarda 2700 yıl önceki teolojik rüyayı gerçekleştirmeye yöneldi. İsrail 1948’de kurulduğunda sosyalist bir devletti. Bugün ise tamamen dindar ve yayılmacı bir devlet haline geldi.

Öte yandan ABD’nin Ortadoğu’daki dış politikasını yönlendirmeyi ve şekillendirmeyi başarmış bir devlettir. ABD’li neoconlar ve Netanyahu’nun birlikte hazırladıkları ve Filistin devletini reddettikleri 1995 tarihli “Temiz Kopuş Raporu” bu konudaki en güçlü kanıttır. Soğuk Savaş’ın ardından ABD, bu çerçevede 6 Ortadoğu/Afrika ülkesinin haritasını veya rejimini değiştirdi. Bunu İsrail ve NATO ile ortaklık yaparak yaptı. Irak, Suriye, Lübnan, Libya, Sudan ve Somali doğrudan ABD ve İsrail’in jeopolitik çıkarlarına göre şekillendirildi ve nihayetinde yüz binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan askeri müdahalelere, darbelere, iç savaşlara ve kaosa maruz kaldılar. Ne yazık ki Türkiye de 2002’den sonra bu süreçte ABD’nin yanında aktif rol aldı. 8 Aralık 2024’te neoconların ve İsrail’in Suriye’deki zaferinden sonra bir sonraki vurulacak ülke İran gibi görünüyor.

ABD ve Kargaşa Yaratma Potansiyeli

ABD, gerileme ve çöküş sarmalında, stratejik deniz ulaşımı, su, gıda ve enerji kaynakları darboğazlarının kontrolü için küresel mücadelesini tüm gücüyle sürdürmektedir. Amaç, büyük hesaplaşma dönemi başladığında ekonomik, askeri ve teknolojik alanlarda rakiplerine karşı durumsal bir üstünlük elde etmektir. Bu amaçla, yaratılacak küçük krizler, vekalet savaşları, iç savaşlar, darbeler ve rejim krizleri yoluyla rakiplerin gücünü kanserleştirmek ve eritmek hedeflenmektedir. ABD, 1945’ten beri sahip olduğu yumuşak gücü bu amaçla, özellikle uluslararası sistemi kendi tarafına çekmek için kullanmaktadır. Bu amaçla, insan hakları, demokrasi, serbest piyasa ekonomisi, küreselleşme ve kural temelli dünya düzeni gibi kavramlar, kurum medyasının dünya kamuoyunu yanıltmak için en çok kullandığı kavramlardır. Bu kavramlar üzerinden Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Filistin, Lübnan, Sudan ve Somali’de askeri müdahaleler, iç savaşlar ve harita değişiklikleri gerçekleştirilmiştir. Yüz binlerce ölü, devam eden iç savaşlar ve kanserli rejim sorunları yaratılmıştır. Türkiye gibi ülkelerde CIA, MI6, BND, MOSSAD bağlantılı FETÖ tipi örgütlerle önce sahte davalar, sonra da fiili darbe girişimleri organize edildi. 

ABD ve Azalan İtibarı

ABD, İsrail’in barışı ve kendi küresel liderliğinin devamı için dünyanın geri kalanını ateşe atmaktan hiç çekinmemiştir. Ancak bugün yeni bir dünya kurulmuştur. ABD’nin her alanda mutlak hakimiyeti artık söz konusu değildir. Çok kutuplu dünya sistemi etkisini ve varlığını her alanda hissettirmektedir. Batı’nın demokrasi ve insan hakları mantralarıyla örgütlü ve kaba askeri güç kullanımının veya kurallara dayalı dünya düzeninin etkinliği her geçen gün azalmaktadır.   İsrail’in soykırımlarına koşulsuz destek verilmesi ABD’nin itibarını ve güvenilirliğini yerle bir etmiştir. Son olarak, Suriye’de başlarına milyon dolarlık ödül konulmuş cihatçı köktendinci örgütlerin bir devleti yıkması, Irak ve Libya örneklerinden sonra ABD sicilinde derin yaralar açmıştır. ABD artık küresel barış ve istikrarı değil, kendi çöküşünü geciktirecek savaşlar, kaos ve yıkım peşinde koşan bir devlet haline gelmiştir.

Bugün ABD içindeki neocon ve neoliberal sistemi temsil eden küreselcilerle, ekonomik kalkınmayı ve üstünlüğü önceleyen Trump önderliğindeki milliyetçiler arasındaki mücadele, geleceğin küresel güvenlik yapısını belirleyecektir. ABD, küreselleşmenin finansal/sermaye yapısı üzerinden haksız kazançlar elde ederken, üretimi Çin’e bırakmak sonunu hızlandırmıştır. ABD kendi gücünün dışında hareket etmeye devam ettikçe, içsel çürüme ve kaçınılmaz hesaplaşma çöküşünü hızlandıracaktır. Trump’ın Çin’i ekonomik üstünlükle çevrelemeyi öncelemesi beklenirken, ABD jeopolitiğinin amacını oluşturan okyanus ve deniz hakimiyetini hedefleyen kenar jeopolitik hedeflerinden herhangi bir sapma olması beklenmemelidir.


Emekli Oramiral Cem Gürdeniz, Yazar, Jeopolitik Uzmanı, Teorisyen ve Türk Mavi Vatan doktrininin yaratıcısı. Türk Deniz Kuvvetleri Karargahı’nda Strateji Dairesi Başkanı ve ardından Planlar ve Politikalar Dairesi Başkanı olarak görev yaptı. Muharebe görevleri olarak 2007-2009 yılları arasında Amfibi Gemiler Grubu ve Mayın Filosu Komutanlığı yaptı. 2012 yılında emekli oldu. 2021 yılında Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı’nı kurdu. Jeopolitik, denizcilik stratejisi, denizcilik tarihi ve denizcilik kültürü üzerine çok sayıda kitap yayınladı. Ayrıca ATASAM’ın fahri üyesidir. 

Global Research’e düzenli olarak katkıda bulunmaktadır.

Öne çıkan görsel: 2017 yılında Malezya’nın Penang eyaletindeki Butterworth’ta bulunan Changchun’daki bir Tip 052C destroyeri (CC BY-SA 4.0 lisansı altında)

Posted in DENİZ VE DENİZCİLİK, Ekonomi | Leave a comment

FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (31 Aralık 2024)

FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(31 Aralık  2024)


1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

a.  Ermenistan’ın eski Savunma Bakanı Arshak Karapetyan Moskova’da gözaltına alındı. Tümgeneral Karapetyan, yasadışı girişimcilik ve görevi kötüye kullanma da dahil olmak üzere çeşitli suçlamalarla Ermenistan’da aranıyor.  https://www.panorama.am/en/news/2024/12/30/ex-defense-minister/3097051

b.  Ermenistan Tarih Müzesi, 2024 yılında 20’den fazla sergiye, 60’ın üzerinde etkinliğe ev sahipliği yaptı ve 100 binden fazla ziyaretçiyi ağırladı.  https://www.panorama.am/en/news/2024/12/30/History-Museum/3096701

c.  Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bugünden itibaren Ermenistan-İran devlet sınırındaki Agarak sınır geçiş noktasında sadece Ermenistan Cumhuriyeti Sınır Muhafız Birliklerinin sınır kontrolünü gerçekleştireceklerini söyledi. Başbakan, Ermenistan’ın bağımsızlığından bu yana Agarak sınır geçiş noktasında sınır kontrolü gerçekleştiren Rusya Federasyonu Sınır Muhafız Birlikleri’ne teşekkür etti.  https://en.armradio.am/2024/12/30/from-today-on-only-armenian-border-troops-carry-out-service-at-agarak-checkpoint-on-iran-border-pm/

https://massispost.com/2024/12/armenian-border-guard-troops-take-control-of-crossing-with-iran/

https://news.am/eng/news/859632.html

  1. AVİM web sitesinde “17 Aralık’ta Aliyev’in bir Rus televizyonuna verdiği demeç ile Azerbaycan-Ermenistan barış sürecine ilişkin sorular tekrar gündeme gelmiştir. İki lidere de mülakatlarda sıkça sorulan barış antlaşması süreci bu röportajda da ana konulardan biri olmuştur. Ermenistan’ın Batı ülkeleri ile kurmuş olduğu ve taraf devletler arasındaki barış sürecini olumsuz etkileyen ilişkileri de ele alınan önemli konulardandır. Ermenistan’ın savunma bütçesini artırması, Fransa ve Hindistan’dan düzenli olarak silah alması ile ilgili endişelerini mülakatta dile getiren Aliyev, bunun Azerbaycan için, yaşanan gerginlikler göz önünde bulundurulduğunda, açık bir tehdit olduğundan ve bu konuda endişeli olduğundan bahsetmiştir. Bu endişelerini Paşinyan ve Macron’a da ilettiğini ekleyen Aliyev, bu tehdit karşısında Karabağ’ın yeniden imarı için harcanması planlanan meblağı mecburi olarak savunma bütçesinin artırımı için kullanacağını belirtmiştir. Aliyev, Ermenistan’ın ve Paşinyan hükümetinin göstermiş olduğu olumlu tavrın yanında savunma bütçesini artırması ve silah satın almaya devam etmesinin çelişkili olduğunu söylemiştir. Bütün bunlara rağmen barış antlaşması hususunda çok yol kat ettiklerini, 17 maddeden 15’inde mutabık olunduğunu, Paşinyan ile son görüşmelerinde Ermenistan’ın kalan 2 madde için de müspet bir izlenim verdiğini belirtmiştir. Henüz mutabakat sağlanamayan iki maddeden birinin tarafların birbirine karşı UAD’de açmış oldukları davalardan çekilmeleri; diğerinin ise Azerbaycan-Ermenistan sınırında üçüncü ülke ya da uluslararası kuruluş temsilcilerinin bulunmasının engellenmesi olduğunu da ayrıca dikkate sunmak gerekir.” tespitleri ile başlayan makaleye aşağıdaki link üzerinden erişim sağlanabilmektedir.  https://avim.org.tr/tr/Yorum/ALIYEV-VE-PASINYAN-IN-ROPORTAJLARI-ISIGINDA-BARIS-SURECINDE-SON-DURUM

e.  FEYM Grubumuzun Kurucu Eşbaşkanı ve Onursal Başkanı Sayın Merhum Şükrü Server AYA Bey’in ‘Ermeni Meselesi ve AİHM Kararı’na yönelik açıklamalarda bulunduğu konuşmasına ilişkin yayına aşağıdaki linkten erişim sağlanabilmektedir.  https://www.youtube.com/watch?v=IJCjnCp22v0&list=PL-vfn1ScT4uzuGT5TFi2Hkrm8lVhAgd3d&index=3

f.  Prof.Dr. Serap Taşdemir’in “Hilâfet Sevdası Karşısında Milli Hâkimiyet Mücadelesi” kitabına yönelik açıklamaların yer aldığı “HİLAFET SEVDASI KARŞISINDA MİLLİ HÂKİMİYET MÜCADELESİ” başlıklı makalesine aşağıdaki linkten erişim sağlayabilirsiniz. https://dergipark.org.tr/tr/download/issue-file/19037

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  Yunan Haberleri “Türkler, HÜRKUŞ uçağıyla ilk uçuşunu yaptı. Gözü Kastellorizo (Meis)’da. Planlamaya göre 2025 yılında 15 adet HÜRKUŞ uçağı Türk Hava Kuvvetlerine teslim edilecek. Türkler, Ege-Güney Doğu Akdeniz-Kuzey Anadolu’da egemenliklerini dayatmak amacıyla silahlanma programlarında ilerliyor ve Erdoğan’ın hedeflerini içeren neo-Osmanlı hayaline hizmet ediyor.”  https://www.pentapostagma.gr/ethnika-themata/ellinotoyrkika/7283870_me-ta-matia-sto-kastelorizo-oi-toyrkoi-pragmatopoiisan-tin

b.  Yunan Haberleri “Baf’taki hava üssünün Amerikan modernizasyonu. GKRY SÖZDE cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides Türkiye ve Suriye’deki yeni duruma ne yanıt veriyor. Christodoulides, GKRY’nin göreceli avantajlarından, özellikle de coğrafi konumundan yararlanmaya kararlı görünüyor. Bu kapsamda Mari’deki deniz üssünün ve Baf’taki hava üssünün iyileştirilmesine karar verildi. Christodoulides, üslerin üçüncü bir ülkeye verilmeyeceğini, bunların GKRY’nin üsleri olduğunu ve talep eden her ülkeye kolaylık sağlayacaklarını açıkladı. Amerikalılarla görüşmelerin olduğunu gizlemedi. Ocak ayında Amerikalı uzmanların görüşlerini bildirmeleri bekleniyor. Amerikalı katılımları ya uzmanlıkla ya da mali yardımla olacak.” https://www.pentapostagma.gr/ethnika-themata/kypros/7283982_amerikaniki-anabathmisi-tis-aeroporikis-basis-stin-pafo-ti

c.  E.Kur.Alb. Ümit Yalım’ın “Yunanistan’ın Ege Denizi’nde Türkiye’ye ait Küçük Çuha Adası’nı işgal ettiğini” duyuran yazısına aşağıdaki linkten erişim sağlayabilirsiniz.  https://www.yenicaggazetesi.com.tr/umit-yalimdan-buyuk-iddia-yunanistan-kucuk-cuha-adasini-isgal-etti-321306h.htm

d.  Atina’nın Ege’deki askeri varlığını sürekli artırdığını belirten E.Kur.Alb. Ümit Yalım “İşgal altındaki adalarımızda 6 bin askerleri var. Üs sayısını 14’e çıkardılar. Ankara sessiz” dedi. Yazının tamamına aşağıdaki linkten erişim sağlayabilirsiniz.  https://www.sozcu.com.tr/yunanistanin-adalarimizdaki-askeri-us-sayisi-14e-cikarildi-wp7862419

e.  KKTC’de Yaşanan Gelişmeler ile Türkler ve Rumlar Arasındaki Son Duruma dair FEYM Grubu Başkanımız Em.Kur.Alb. Doç.Dr. ve Kıbrıs Gazisi Sn. Ömer Lütfi Taşçıoğlu tarafından yapılan tarihi analiz ve değerlendirmeler ile Kıbrıs adasında Rumların tarihi amaçlarına, Federasyon gibi söylemlerin hangi olumsuz sonuçları doğurabileceğine ve Türkiye’nin izlemesi gereken Kıbrıs politikasına yönelik yayınlanan programa aşağıdaki link üzerinden erişim sağlayabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=HvtvBry764I

f.  GKRY  Rum Kilisesi Başpiskoposu Georgios’un Kıbrıs’ta toplumlar arası barışı hedef alan açıklaması. Başpiskopos Georgios yayınladığı Noel mesajında, “Kıbrıs sorununu bir istila ve işgal sorunu olarak yeniden çerçevelendirin.” dedi. Georgios’un yayınladığı mesajı aşağıdaki ve linklerdeki şekildedir:

“Tanrı’nın lütfuyla Kıbrıs Başpiskoposu Georgios (… )

Tanrı’nın katında sevgili olanlar, biz Kıbrıs’ta elli yıldır bu özgürlükten vahşice mahrum bırakılıyoruz. Gösterilen iyi niyete ve güvenlik sınırlarını aşan tavizkarlığa rağmen işgalci güç, Kıbrıs’ın tamamının işgali ve Türkleştirilmesi olan saygısız hedeflerini gerçekleştirmekte ısrar etmektedir.

 (…) Hıristiyanlar olarak özgürlüğümüzü ve onurumuzu savunmak, işgalden kurtuluşu ve vatanımızın özgürleştirilmesini her şekilde aramak konusundaki yükümlülüğümüzün yanı sıra, etnik kökenimize de borcumuz var.

BİZ HELENLER 35 ASIRDIR KIBRIS’TA YAŞIYORUZ. İhmalimiz veya yetersizliğimizle buranın Türkleşmesine katkıda bulunarak bu tarihi gidişatı göz ardı edemeyiz. Bizi tehdit eden tehlikenin ciddiyetinin tam olarak farkına varamadığımızı, bu nedenle de durumu gerektiği gibi göğüslemediğimizi düşünüyoruz. NE YAZIK Kİ TARAFIMIZ, BİZ KIBRISLI HELENLERİN MODERN BİR DEVLET ÇERÇEVESİNDE ÖZGÜRLÜK VE İNSAN HAKLARINA SAYGI KOŞULLARINDA YAŞAMA HAKKINA SAHİP OLMADIĞIMIZ MANTIĞI TEMELİNDE BİR ÇÖZÜM ARAYIŞINA SAPLANIP KALMIŞTIR. Çünkü biz Türkiye’yi güçlü görüyoruz ve onu yatıştırmak için sürekli taviz vermek zorunda olduğumuzu kabul ediyoruz. Ama böyle bir gidişatın sonucu, tüm Kıbrıs’ın Türkleşmesinden başka bir şey değildir.

Bir kez daha herkese sesleniyoruz:

Yunanistan ve Kıbrıs hükümetlerine, Yunanistan ve Kıbrıs’ın tüm siyasi güçlerine ve tüm ulusa. Ulusun bir kesimi büyük tehlikeyle karşı karşıya. Tarihe ve atalarımıza karşı sorumluluk bilinciyle durumla yüzleşmek ve geleceği planlamak gerekiyor. Planlamamız dört beş yıllık ufka ya da bir sonraki seçimler ufkuna değil, sürekliliğe sahip olmalıdır. Böyle bir planlama, Türkiye’nin Kıbrıs’a yönelik saygısız emellerinin dayatılmasına yer bırakmamalıdır. İnancımızın ve ırkımızın ebedi değerleriyle tanımlanan, Kıbrıs’taki 35 asırlık Helen varlığımızla belirlenen ve vatanımızın kurtuluşunu hedef alan bir program olmalıdır. İLK VE ACİL İHTİYAÇ, KIBRIS MESELESİ ETRAFINDA SÖZLÜ DE OLSA HERHANGİ BİR HAREKETLİLİĞİN DOĞRU BİR ÇÖZÜMÜ İLERİ GÖTÜRDÜĞÜ YANILSAMASINDAN KURTULMAK OLMALIDIR. 50 YILLIK DENEYİM, TOPLUMLARARASI MÜZAKERE SÜRECİNİN ETKİSİZLİĞİNİ GÖSTERMİŞTİR. HEPİMİZ KOORDİNELİ BİR ŞEKİLDE SORUNUMUZU İSTİLA VE İŞGAL SORUNU OLARAK YENİDEN KONUMLANDIRMALI VE BU IŞIK ALTINDA ÇÖZÜM ARAMALIYIZ.

AVRUPA BİRLİĞİ VATANDAŞLARI OLARAK BİZLERİN, KIBRIS’TA YAŞAYAN TÜM YASAL VATANDAŞLARIN, DİĞER AVRUPALILARIN YARARLANDIĞI ŞEYLERİ TALEP ETME HAKKIMIZ VAR: VATANIMIZIN TAMAMINDA SERBEST DOLAŞIM, YERLEŞME VE MÜLK EDİNİMİ. Bu iddiamızda ısrarla ısrar etmeliyiz. Bunun dışındaki her türlü çözüm memleketin Türkleşmesine yol açar. Tarihe karşı sorumluluğumuz bizi yola devam ettirsin. Ve Tanrı’nın çabalarımızı kutsayacağından ve güçlendireceğinden emin olalım. BU DÜŞÜNCELERLE HERKESE, ÖZELLİKLE DE DETAYLI BİR ARAŞTIRMA YAPILMADAN ÖLÜ OLARAK KABUL ETMEDİĞİMİZ KAYIP ŞAHISLARIMIZA, BUNLARIN YAKINLARINA, MAHSURLARA VE GÖÇMEN YURTTAŞLARIMIZA DUA EDİYORUZ. Tanrı’nın bereketini ve sonsuz merhametini herkese diliyoruz.

Kıbrıs Kutsal Başpiskoposluğu”

https://tr.news.rik.cy/tr/article/2024/12/25/kibris-baspiskoposu-georgeosun-noel-mesaji/

https://cyprus-mail.com/2024/12/25/archbishop-reframe-the-cyprus-problem-as-one-of-invasion-and-occupation

https://x.com/ErtunaVeliY/status/1872148439032819870

Ayrıca konuyla ilgili bkz. (arşiv): https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kktcden-rum-ortodoks-kilisesi-baspiskoposunun-silahlanma-ve-seferberlik-cagrisina-tepki/2876314

https://www.haber7.com/dunya/haber/3292832-baspiskopos-georgios-cubbesini-giyer-giymez-turkiyeyi-hedef-aldi-isgalci-guc

https://muyesseryildiz.com/2023/01/19/iktidar-istanbulun-fethi-mucadelesi-verirken-konstantinopolde-neler-oldu/

https://mfa.gov.ct.tr/tr/rum-baspiskoposu-ii-hrisostomosun-demeci-hk/

https://mfa.gov.ct.tr/tr/rum-ortodoks-kilisesi-baspiskoposu-ii-hrisostomosun-aciklamalari-hakkinda-basin-aciklamasi/

g.  Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) gelecek ay Doğu Akdeniz’de tek taraflı sondaj başlatacağını duyurdu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, GKRY’nin Doğu Akdeniz’de gelecek ay başlatacağını duyurduğu tek yanlı sondaj faaliyetlerine tepki gösterdi. KKTC Dışişleri Bakanlığı, Rum yönetiminin gerginliği tırmandırdığını vurgulayıp, “Bu bağlamda, gerek hidrokarbon kaynaklarına ilişkin 1 Temmuz 2022 tarihli son önerimiz, gerekse anavatan Türkiye’nin devletimiz dahil ilgili tüm tarafları bir araya getirecek uluslararası konferans çağrısı geçerlidir. Bu yapıcı öneri ve çağrının sorunun çözümüne imkan verecek önemli fırsatlar sunduğunu hatırlatmakta yarar görüyoruz” açıklamasını yaptı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, GKRY’nin 24 Aralık 2024 tarihinde yayınladığı ve 24 Şubat 2025 tarihine kadar geçerli olacak NAVTEX ile sözde 5’inci parselde Ocak ayı ortasından itibaren ExxonMobil – Katar Enerji ortaklığının sondaj çalışması yapacağını duyurduğu hatırlatılarak, “Tek yanlı hidrokarbon araştırma faaliyetleri ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de gerginliği yeniden tırmandırmaya hazırlandığı açıktır” denildi. KKTC halkının ada üzerindeki ve etrafındaki denizlerde bulunan doğal kaynakların ortak sahibi olduğu vurgulanan açıklamada, “Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını, Rum tarafının, tek yanlı tasarruflarla ihlal etmesini şiddetle kınıyoruz. Devletimiz, halkımızın haklarını gasp etmeye yönelik Rum tarafının oldubittilerine seyirci kalmayacak, meşru ve ahdi haklarımızın korunması amacıyla gerekli adımları atmaktan imtina etmeyecektir” denildi. KKTC’nin ihtilafları her zaman diplomasi ve diyalog çerçevesinde çözülmesini tercih ettiği vurgulanan açıklamada, “Bu bağlamda, gerek hidrokarbon kaynaklarına ilişkin 1 Temmuz 2022 tarihli son önerimiz, gerekse anavatan Türkiye’nin devletimiz dahil ilgili tüm tarafları bir araya getirecek uluslararası konferans çağrısı geçerlidir. Bu yapıcı öneri ve çağrının sorunun çözümüne imkan verecek önemli fırsatlar sunduğunu hatırlatmakta yarar görüyoruz” denildi.

https://www.sondakika.com/amp/haber-kktc-den-gkry-nin-sondajina-tepki-18206387/

https://www.yenisafak.com/dunya/dogu-akdenizde-sondaj-gerilimi-kktcden-rum-yonetimine-2022-uyarisi-4666135

https://www.yeniakit.com.tr/haber/katar-duyurdu-kktcden-gkryye-sondaj-tepkisi-geldi-devletimiz-seyirci-kalmayacak-1907536.html

https://www.aydinlik.com.tr/haber/5-parselde-sondaj-calismalari-basliyor-turk-denizlerinde-rum-korsanligi-501170

https://www.ulusal.com.tr/dis-politika/turk-denizlerinde-rum-korsanligi-turk-kita-sahanliginda-amerikali-sondaj-gemisi-15071467

https://www.yenimesaj.com.tr/kktcden-rumlara-tepki-H1552954.htm

https://www.kibrisgenctv.com/disisleri-bakanligindan-gkrynin-sondaj-faaliyetleri-duyurusuna-iliskin-aciklama

https://mfa.gov.ct.tr/tr/gkrynin-dogu-akdenizde-ocak-ayinda-baslatacagini-duyurdugu-tek-yanli-sondaj-faaliyetleri-hk/

3.  AYAcademy Bülteni

Tarih Yazımında Hakikat, Objektiflik ve Kanıt” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linki AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/
https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/
https://www.linkedin.com/company/ayacademy/
https://www.threads.net/@ayacademy.org.tr
https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr
https://twitter.com/ayacademy_tr
https://t.me/AYAcademyTelegram
https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

Posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI | Leave a comment