Yasal Uyarı
Bu BLOG içinde yer alan yazı ve görseller kişisel kullanım ve/veya bilgi paylaşma amacı ile sınırlıdır, hiç bir ticari amacı yoktur.
Bu BLOG içindeki yazı ve görselleri paylaşırken kaynak göstermeniz rica olunur.
The contents of this BLOG are limited to personal use and/or information sharing, and there is NO COMMERCIAL purpose.
Arama
Takvim
-
Yeni Yazılar
- DÜNYA SOYKIRIM TARİHİ * Kızılderililerin Acı Dolu Direnişi
- Bordo Bereli Orkun Albay “Komando Andı”yla Tutuklanırken…
- Yaşasın! Bize Boeing satıyorlar! * 300 Boeing’in Türk halkına toplam kazık boyunun ne olacağı hiç merak edilmedi. *
- ARKEOLOJİ * SİLOAM YAZITININ HİKAYESİ * İSRAİL İSTİYOR, TÜRKİYE VERMİYOR
- TRT’DE PROGRAM YAPAN YOBAZ * NAMAZ KILMAYAN İDAM EDİLİR!!!
Arşivler
Kategoriler
Who's Online
84 visitors online now16 guests, 69 bots, 0 membersSeçenekler
Erdoğan’ın İhvan projesi çöktü * OLAN T.C. DEVLETİNE VE DEVLETİN ÇIKARLARININ OLMADIĞI “İHVANCI” ORTADOĞU SAVAŞLARINDA ŞEHİT OLAN GENÇLERİMİZE OLDU
Mehmet Ali Güller
BAŞKAN YALAN SÖYLERSE
BAŞKAN YALAN SÖYLERSE
Rıfat Serdaroğlu: 14.04.2023
Maria Konnikova adlı Rus kökenli Amerikalı bir yazarın “Trump’un Yalanları” adlı bir çalışması yayınlandı. Bu çalışma “New Yorker” adlı dergide yayınlandı ve çok ses getirdi…Maria Konnikova, tüm başkanlar yalan söyler diye iddia ediyor!
-Nixon, sahtekâr olmadığını iddia etmişti. Fakat modern zamanların en edepsiz sahtekârlık eylemini (Watergate) düzenleyen başkan oldu.
-Reagan, İran-Kontra anlaşmasından “haberim yok” demişti. Kanıtlarıyla yalan söylediği açıklandı.
-Clinton, Monica Lewinsky ile oval ofiste cinsel ilişkiye girmediğini söyledi, fakat farklı bir şekilde girdiği kanıtlandı.
Fakat Trump bambaşka bir klasmandadır. Yalanlarının sıklığı, yalanı söylerken ki rahatlığı ve yalanlarının konuyla alakasızlığı açısından Trump’un eşi benzeri görülmedi! Trump sanki yalan söylerken çok zevk alıyormuş gibi! Siyasilerin sözlerinin gerçekliğini kontrol eden “Politifact’e” göre, Trump’un bu seçim kampanyası sırasında verdiği beyanların %70’i yalan! %11’i büyük oranda doğru, %4’ü tümüyle doğru idi!
İyi de nasıl oluyor da insanlar bu yalancıya inanıp seçiyorlar? Bu soruya da Harvard Üniversitesinden Psikolog Daniel Gilbert ile yanıt veriyor! Gilbert’e göre;
“Beyinlerimiz, münferit vakalar değil de bilhassa ardı arkası kesilmeyen yalanlarla baş etmek konusunda gerekli donanıma sahip değildir. Asılsız veya asılsız olması muhtemel sözler karşısında, beyin o kadar kısa sürede aşırı yük altında kalır ki her şeyi derinlemesine incelemekten vazgeçer.” Bu yüzden Trump sürekli yalan söylemekte ve ısrarla yalan söylemeye devam etmektedir…
Maria Konnikova, başkanlar arasında “Yalancılar Şampiyonu” olarak Trump’u göstermektedir. Bilime saygım var ama, benim bu söze itirazım var. Konnikova yalancı nasıl olur, yalancının şampiyonu nasıl olur net olarak bilmiyor. Çünkü Türkiye’ye hiç gelmemiş! Bizde öyle yalancılar var ki, yalanı Hint fakiri gibi, urganın üzerine bağdaş kurdurtup öyle oturturlar!
Bak kızım Konnikova, sen de böyle yalancı var mı?
Başkan; Sabah saat 09.00: “Ben Ofer ile hiç görüşmedim.”
Öğlen saat 12.00: “Ben Ofer ile bir kez görüştüm.”
Akşam saat 21.00: “Ben Ofer ile birkaç kez görüştüm.”
Bir günde aynı konuda üst üste 3 yalan! Var mı sizde böylesi?
Sizin başkan şöyle diyebilir mi?
“Hyde Park’ta gösteri yapan gençler Kiliseye girdiler. Kilisede içki içip seks yaptılar!”
Kilisenin Papazı ertesi gün gazetecilere, “ne içkisi ne seksi kardeşim. Polisler, çocukların kafasını gözünü kırmış, canlarını kurtarmak için kiliseye sığınmışlar zavallılar” deyince anında o kiliseden başka bir yere tayin edilir mi?
Ya da “50 kadar deri pantolonlu belden üstü çıplak olan adam, benim New York’un Atmaca Mahallesinin Belediye Başkanımın başı örtülü bacıma ve 6 aylık yavrusuna saldırdılar, dövdüler! Yetinmeyip yerlerde yuvarladılar, üzerine işediler. Elimizde görüntüleri var. Cuma günü açıklayacağız” diyebilir mi? Cuma’nın üzerinden yüzlerce Friday yani Cuma geçmesine rağmen görüntüler ortaya çıkmaz ise?
Maria Konnikova; “Ne yani görüntüler açıklanmadı mı” diye sordu?
-Açıklandı açıklanmasına da görüntülerde hiçbir şey yoktu, yani başkan düpedüz uyduruyor ve yalan söylüyordu?
Maria Konnikova;
“Abicim pes yahu! Benim işim yalancıları bulmak ama böylesini ben bile görmedim. Sizinki kesin bu konuda dünya şampiyonu olur! Gelsem beni görüştürür müsün?”
-Valla bu aralar kafası çok karışık. Söyleyecek yalan bulamamaktan çıldırmak üzere. Şimdi de, “oruç tutmayanların Allah’a olan borçlarını affedeceğim” diye kararname yayınlamak istiyor! En iyisi sen 14 Mayıs’tan sonra gel, hem terör örgütü üyesi olmaktan kurtulursun, hem havalar da ısınmış olur, denize menize girersin?
Konnikova; Meniz ne demek abicim?
De haydi git be kızım, başlatma denizinden de menizinden de!
Şimdi sana İmam-Cemaat hikayesini anlatacağım iyice şaşıracaksın yahu, tövbe tövbe…
Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Nisan 2023
FEYM BÜLTENİ – 86/2023 * Ermeni Faaliyetleri – 13 Nisan 2023
FANATİK ERMENİ YALANLARINA KARŞI
FEYM BÜLTENİ – 86/2023 *
Ermeni Faaliyetleri – 13 Nisan 2023
1.. Mirzoyan: Azerbaycan tarafıyla görüşmelere yeniden başlamaya hazırız… Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Parlamento-Hükümet soru cevap oturumunda, Azerbaycan temsilcileriyle yapılan görüşmelere değinerek, Ermeni tarafının bu görüşmelere yeniden başlamaya hazır olduğunu söyledi.
https://www.ermenihaber.am/tr/news/2023/04/13/Ermenistan-D%C4%B1%C5%9Fi%C5%9Fleri-Mirzoyan-Azerbaycan/246853
2. AB, Ermenistan ve Azerbaycan’ı 1991 sınır çizgisine uymaya çağırıyor…
Avrupa Birliği Dış Eylem Servisi, Salı günü Ermenistan-Azerbaycan sınırında meydana gelen çatışmaları kınadı. Salı günü öğleden sonra çıkan sınır çatışmasında dört Ermeni askeri öldü, altı asker yaralandı. Ermenistan Savunma Bakanlığı, Ermeni birliklerinin güneydoğu Syunik Eyaletindeki bir sınır köyü olan Tegh yakınlarında mühendislik çalışmaları yürütürken Azerbaycan ateşi altına girdiğini söyledi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Sözcüsü Nabila Massrali, “AB, dün Ermenistan-Azerbaycan sınırında Tegh bölgesinde çok sayıda Ermeni ve Azeri askerin ölmesine veya yaralanmasına yol açan silahlı çatışmalardan üzüntü duymaktadır” dedi.
https://www.panorama.am/en/news/2023/04/12/EU-Ermenia-Azerbaijan/2820299
3. Fransa,’Ermenistan’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli’ diyor.
Fransa, Salı günü Ermenistan-Azerbaycan sınırında meydana gelen ölümcül çatışmalardan duyduğu derin endişeyi dile getirdi. Ermeni birlikleri, öğleden sonra geç saatlerde güneydoğu Sünik Eyaletindeki bir sınır köyü olan Tegh yakınlarında mühendislik çalışmaları yürütürken Azerbaycan ateşi altına girdi.(İddia ediliyor,o.t)
https://www.panorama.am/en/news/2023/04/13/Armenia-France/2820439
4. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Fransa Dışişleri Bakanlığı’nı ‘karalama kampanyası’ ve ‘haksız tutum’ ile suçladı… Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı eş zamanlı olarak AB ve Fransa Dışişleri Bakanlığı’nı suçlayan ve bir başkası hakkında dezenformasyon yaymaya çalışan bir açıklama yayınladı. Azerbaycan’ın açıklaması şöyle; “Ermeni tarafının 11 Nisan’da Laçin bölgesi istikametinde konumlanan mevzilerimize yönelik provokasyonuyla bağlantılı olarak Avrupa Birliği ve Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın 12 Nisan’da Ermenistan’a destek açıklaması gerçeği yansıtmamaktadır.Yaklaşık 25 yıldır Azerbaycan-Ermenistan ihtilafında arabuluculuk yaparken Ermenistan’ın saldırganlık ve işgal politikasını yargılamayan Fransa, ihtilafı çözmeye çalışmamış, Azerbaycan’ın işgali bitirmesinin ardından ülkemize karşı karalama kampanyası yürütmüştür.” https://news.am/eng/news/754551.html
5. AGİT’in Artsakh (sözde Karabağ Ermeni devleti) Ermenilerinin hakları ve güvenliğinin ele alınmasında oynayacağı bir rol var…Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, konuk AGİT Dönem Başkanı Makedonya Dışişleri Bakanı Bujar Osmani ile ortak basın toplantısında, “1990’lardan beri Dağlık Karabağ ihtilafıyla ilgilenen bir örgüt olarak AGİT’in müdahalesini yoğunlaştırması gerektiğini” söyledi.
https://en.armradio.am/2023/04/13/osce-has-a-role-to-play-in-addressing-the-rights-and-security-of-artsakh-armenians-fm-mirzoyan
6. Uluslararası garanti ihtiyacı… Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan’a göre, Erivan ve Bakü arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinin uluslararası garantilere ihtiyacı var. Bu çözüm uluslararası garantilere ve somut uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına ihtiyaç duyacaktır
https://tr.armradio.am/2023/04/13/uluslararasi-garanti-ihtiyaci/
7. Rusya’dan öneriler… Rusya, Laçin Koridoru’nun ablukasının kaldırılmasına ilişkin önerilerini Azerbaycan ve Ermenistan’a iletti. Rusya Dışişleri Bakanlığı resmi temsilcisi Maria Zakharova, Rusya’nın Laçin Koridoru’ndaki blokajı sona erdirmek için çaba sarf ettiğini belirtti. Gazetecilerle yaptığı brifingde Zakharova, Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı’nın ve barış gücü birliklerinin komutasının, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği içinde, bu yönde uygun çabaları gösterdiğini kaydetti. “Ermeni ve Azerbaycanlı ortaklarımız bu konuda detaylı teklifler aldı. Yerel barış güçleri, Dağlık Karabağ halkının gıda ve temel ihtiyaçların temini sorunlarını çözüyor. Her gün onlarca ton insani kargo ithal ediliyor ve Ermenistan-Azerbaycan ikili ilişkilerinin üst düzey üçlü anlaşmalar temelinde normalleştirilmesi için durumun erken çözülmesini bekliyoruz” dedi. Diplomat, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin çözümü ve bölgesel bağların yeniden kurulmasının ele alındığı Türkiye ziyaretine de değindi. “Erivan ile Ankara arasında saygıya dayalı diyalogun yeniden tesis edilmesini destekliyoruz” dedi..
https://tr.armradio.am/2023/04/13/rusyadan-oneriler/?doing_wp_cron=1681387881.6073529720306396484375
8. Paşinyan: “Tüm bölgesel sorunların müzakere yoluyla çözülmesi politikasına bağlı kalmaya devam ediyoruz”…Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Kabine toplantısında yaptığı konuşmada, “Ermenistan, Dağlık Karabağ sorununu ve Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerini müzakereler yoluyla çözme politikasına bağlılığını ve müdahil olmaya devam etmektedir. Daha önce bahsettiğimiz ilkeler temelinde bölgesel ekonomik ve ulaşım bağlantılarının yeniden açılmasına da hazırız” dedi. https://www.armenpress.am/tur/news/1108594.html
9. Prof. Yaşar Cora “1908 Jön Türk Devrimi Sonrası SDHP” Konulu Söyleşi Sunacak… Massis Yayıncılık, Prof. 26 Nisan 2023 Çarşamba, saat 20.00’den itibaren AEBU Center, 1060 N Allen Ave., Pasadena’da soru-cevap bölümüyle başlayacak. Yaşar Tolga Cora, Ermeni topluluklarının sosyal ve kültürel tarihine odaklanan geç Osmanlı tarihçisidir. Ermenilerin çalışma tarihi, Osmanlı Ordusu’ndaki Ermeni askerleri ve Ermeni sosyalist yayınları gibi çeşitli konularda yayınları bulunmaktadır. Şu anki araştırmaları, Ermenilerin Osmanlı dokumalarının metalaşmasındaki rolü ve on dokuzuncu yüzyılın sonlarında kimlik belirteçlerine dönüşmesi üzerinedir.(Not; Haberde detaylı bilgi bulunmadığı için söz konusu profesörün Ermeni konusunda tarafı anlaşılamadı.,o.tan)
https://massispost.com/2023/04/prof-yasar-cora-to-present-talk-on-sdhp-after-1908-young-turk-revolution/
10. Nordica Trio Portland, Maine’de Ermeni (sözde) soykırımı anısına konser verecek… Nordica Trio, 23 Nisan Pazar günü saat 2’de Portland Müzik Konservatuarı’nda (PCM) Ermeni (sözde)Soykırımı Anma Günü anısına canlı konser verecek: 00:00 Maine Ermeni Kültür Derneği (ACAME), diğer kültürlerin canlı müziklerini Portland topluluğuyla paylaşma ve teşhir etme girişiminin bir parçası olarak konseri PCM (portlandconservatoryofmusic.org) ile birlikte sunuyor. Ayrıca 18 Nisan Salı günü saat 19:00’da Portland Senfoni Orkestrası İcra Direktörü ve ACAME Yönetim Kurulu Üyesi Carolyn Nishon’un ev sahipliğinde Nordica Trio ile Zoom üzerinden sanal bir sohbete katılmak mümkündür. (Not: Mücadelede müzik de kullanılır!…,o.tan)
https://mirrorspectator.com/2023/04/12/nordica-trio-to-perform-in-portland-maine-in-remembrance-of-armenian-genocide/
11. Paylan listede yok, Sıvacıoğlu AKP’den aday…14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri için aday listeleri YSK’ya sunuldu. İki dönem boyunca HDP milletvekilliği yapan Garo Paylan partideki iki dönem kuralı nedeniyle yeni dönemde aday olmadı. AKP MKYK üyesi Sevan Sıvacıoğlu ise İstanbul 2. Bölge 9. sıradan aday gösterildi.(Not: Diğer gayri müslim adaylar da belirtiliyor..,o.tan) https://www.agos.com.tr/tr/yazi/28438/paylan-listede-yok-sivacioglu-akp-den-aday
12. AZERBAYCAN’DAN FRANSA’YA “ERMENİSTAN” TEPKİSİ…Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Fransa Dışişleri Bakanlığından Ermenistan lehine yapılan açıklamaya tepkiye göstererek, “Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin Azerbaycan topraklarından geri çekilmesini talep etmeyen Fransa tarafının, tek taraflı olarak Ermenistan’ın toprak bütünlüğüne saygı duyulmasının önemli olduğunu belirtmesi, Fransa’nın Azerbaycan’a karşı önyargısının örneğidir” ifadelerini kullandı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın Ermenistan tarafının Laçın ili istikametinde bulunan Azerbaycan ordusu mevzilerine yönelik 11 Nisan’da gerçekleştirdiği provokasyonla ilgili dün Ermenistan lehinde yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Fransa’nın açıklamalarının gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Yaklaşık 25 yıl boyunca Azerbaycan-Ermenistan ihtilafında arabuluculuk yaptığı zaman Ermenistan’ın saldırgan ve işgal politikasını hiçe sayan, ihtilafı çözmeye çalışmayan Fransa’nın, Azerbaycan’ın işgale son vererek ihtilafı tek başına çözmesinin ardından Azerbaycan’a karşı karalama kampanyası yürüttüğü ifade edildi.
https://avimbulten.org/tr/Bulten/AZERBAYCAN-DAN-FRANSA-YA-ERMENISTAN-TEPKISI
Posted in FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI
Leave a comment
Sakat rejimde sakat seçim!
Sakat rejimde sakat seçim!
CUMHURİYET – Emre Kongar – 13 Nisan 2023 Perşembe
20 yıllık Erdoğan AKP iktidarı, rejimi sakatladı:
“Demokratik Parlamenter Rejim” sonlandırıldı…
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen ucube bir “Şahsım Devleti Rejimi” kuruldu.
DEMOKRATİK REJİM SAKATLANDI!
Şimdi ilk hedef “Demokratik Parlamenter Rejimi” yeniden kurmak!
Peki bunu nasıl kuracağız?
Seçimle.
AMA BU SEÇİM DE SAKATLANDI!
Bugüne kadar neler yaşadık, neler öğrendik?
1) Seçmen listeleri, iktidar emrindeki bürokrasi tarafından hazırlanıyor.
2) Listeler, seçmenler tarafından konut ve adres olarak kolayca ve mukayeseli olarak kontrol edilemiyor.
3) Seçim sonuçları da iktidar emrindeki bürokrasi tarafından ilan ediliyor.
4) Sayım sırasında YSK, yasalara aykırı kararlar alıyor; oy sayımları yasalara aykırı yapılıyor.
5) Sandıklar açılmaya başladıktan sonra, TRT ve AA, iktidarı önde gösteren tarafgir sonuçlar yayımlamaya başlıyor.
6) Seçim sonuçları, iktidar tarafından “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diye, üstelik de YSK Başkanı’nın da desteğiyle, resmi sayım bitmeden ilan ediliyor.
7) Seçimlerde baraj yüzde 10 gibi son derece yüksek bir orandaydı; iktidar ortağı olan küçük parti taban yitirince bu baraj yüzde 7’ye indirildi; hâlâ yüksek; küçük partiler Meclis dışında bırakılıyor.
8) Recep Tayyip Erdoğan kendi yaptırdığı Anayasa’nın açık ve amir hükmüne göre üçüncü kez seçilme hakkına sahip olmamasına rağmen aday oldu.
Seçilirse Anayasa yasağına rağmen seçilmiş olacak.
9) Milletvekili adayı olduklarında görevlerinden istifa etmelerinin gerekli olmasına rağmen, Bakanlar istifa etmediler.
Seçilirlerse, yasalara aykırı olarak seçilmiş olacaklar.
Seçim yasası, siyaseti ve sandığı nasıl sakatladı?
1) Bu iktidar da bütün sağ iktidarlar gibi, her seçim öncesi, seçim yasasını kendi çıkarlarına uygun olarak değiştirdi; değiştirilen yasa, partiler arasında, kuralları her seçimde değiştirilen ittifak olanakları getirdi.
2) Tek başlarına Meclis’e girmelerine, tek bir sandalye bile kazanmalarına olanak olmayan çok küçük partiler bile, bir büyük parti ile ittifak ettikleri takdirde, Meclis’e girme şansını elde ettiler.
3) Rejimi sakatlayan Erdoğan/AKP iktidarı döneminde, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar daha da artınca, aralarında AKP’nin önde gelen eski yöneticileri tarafından kurulmuş olanların da bulunduğu sağ partiler CHP şemsiyesi altında “Millet İttifakı” adı altında “Demokratik Parlamenter Rejimi” yeniden kurmayı hedefleyen bir birliktelik oluşturdular.
4) Bu birliktelikte, sağ kesimdeki seçmenlerden de oy almayı hedefleyen CHP, kendi dışındaki bütün ittifak partilerinin sağ eğilimli olmalarından dolayı da çok ödün vererek sağa kaydı; laiklik ve Atatürkçülük gibi konularda kendi çekirdek seçmenlerini rahatsız eden hassasiyetlere yol açtı.
5) CHP ile ittifak etmeselerdi, Meclis’e girme şansları bile olmayan küçük sağ partilerin, özellikle de eski AKP yöneticilerinin lider olduğu iki partinin, CHP listelerinden Meclis’e girecek olan milletvekili sayıları, yüzde 7 barajından dolayı gerçekte sıfır olan sandalye sayısı potansiyellerini çok aşan bir nitelik kazandı.
6) Kendi potansiyel güçlerinin çok üstünde milletvekilliği sandalyesi isteyen sağ partilerin adayları arasında, sanki inadına yapılıyormuş gibi, “Şahsım Devleti Rejiminin” kurulmasına hizmet edenler de başta Silivri Davaları Kumpasları sırasında Adalet Bakanı olan Sadullah Ergin olmak üzere, CHP listelerinde yer aldı.
7) CHP de sağa açılma (sağa kayma) politikası çerçevesinde, aday listelerinin en hassas yerine, İzmir’de birinci sıraya, sanki geleneksel seçmeniyle inatlaşıyormuş gibi, hem “Şahsım Devleti Rejiminin” kurulmasında Taraf Gazetesi yazarı olarak önemli roller üstlenmiş hem de Atatürk düşmanlığıyla tanınmış bir politikacıyı, Yüksel Taşkın’ı koydu.
Sonuç olarak sakatlanmış Demokratik Rejim’de, hem seçim güvenliği hem de partilerin potansiyel güçleri ile orantılı temsil adaletinin bozulması konularında 14 Mayıs 2023 seçimleri de şimdiden sakatlanmış görünüyor!
Hiç kuşku yok ki “Şahsım Devleti Rejiminin” koyu karanlığından bunalmış olanlar, her ne olursa olsun, Kılıçdaroğlu’na oy verecekler ve seçimi, “Bay Kemal” birinci turda büyük bir farkla kazanacaktır.
Ama seçim sonrası ortaya çıkacak olan Meclis yapısıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” yolunda “Güçlendirilmiş Parlamenter Rejime” yeniden kavuşması, çok zaman alacak gibi görünüyor.
Bu konuyu seçimden sonra, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı döneminde, daha derinliğine tartışma olanağımız olacak!
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/emre-kongar/sakat-rejimde-sakat-secim-2070897
ADAY LİSTESİ
ADAY LİSTESİ
Habib Hamza Erdem – 10 Nisan 2023
Milletvekili aday listeleri açıklandı.
Bir küskünler hareketi olur mu olmaz mı bilmiyorum, ama aklıma daha önceki iki ‘liste’ geliyor. Biri, Anavatan Partisi’nin ilk seçim dönemine ilişkin. O günlerde Mustafa Taşar diye birini Türkiye’de hiç kimse tanımıyordu.
Turgut Özal’ın henüz partisini tanıtma toplantıları yapılıyor ve onuruna yemekler veriliyordu. Konya’daki bir yemekte, nasılsa Mustafa Taşar ve Turgut Özal yanyana düşüyorlar. Mustafa Taşar, Özal’ın iştahını bildiği için lop etleri Özal’a ikram etmek için yoğun çaba harcıyor. Ve Özal’ın gözüne böylece girdiği söyleniyor. Ancak o kadarla kalmıyor.
Anavatan Partisi listelerine ‘laf olsun diye’, ‘listler boş kalmasın diye’ konulan onlarca aday, seçim sistemi mi dersiniz, halkın tepkisi mi bilinmez, hiç umulmadık bir biçimde seçiliyorlar ve Meclis’e dolduruluyorlar. Bunların içinde bir Mustafa Taşar Anavatan Partisi’nin son demlerine değin ayakta kalan vekil oluyor. Şimdi de, daha sonraki dönemlerde AKP’nin ilk günlerdeki ‘liste’sine bakalım.
AKP de, tıpkı Anavatan Partisi gibi, ilk seçimde beklenmedik bir ‘Milletvekili’ kazandı. Öyle ki, oyların %34’ünü almasına karşın, Meclis’in %60’tan fazlasını ele geçirmiş oldu. İşte bu ilk ‘liste’den bugüne kaç kişi kaldı denirse, bir elin parmaklarını geçmez denilebilir. ‘Liste’de olmayıp bugün AKP’nin görünmez kalelerini oluşturanların sayısının ise tahminlerin ötesinde olduğu söylenebilir. Bunların içinde, taa İstanbul Büyükşehir Başkanlığı’ndan buyana, sadece ‘suç ortaklığı’nda buluşanlar başa güreşmektedirler.
Binali Yıldırım’dan başlamak üzere, onlarca ve belki yüzlerce ‘kale gibi adam’ın en belirgin özellikleri, dolap çevirmede, yasaları dolanmakta veya doğrudan dolandırıcılık yapmakta çok başarılı olmaları geliyor.
Dönüp bir de bugünkü Millet İttifakı listelerine bakmak gerekebilir. Görüldüğü kadarıyla, CHP listelerinde yetmiş kadar Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Partili ‘aday’ yeralmaktadır. Bunların otuz kadarı CHP’nin kendi ‘öz gücü’ne dayanılarak seçileceklerdir. Geriye kalan ‘kırk’ kadarı ise ilgili partinin ‘öz gücü’ne göre seçilebileceklerdir. Yani bu gruptaki adayların ‘İttifak’a ne kadar destek olacaklarını bugünden kestirmek zor.
Ancak olur da, böylece Millet İttifakı 300’ü aşan ve hatta 350’ye varan sayıda milletvekili çıkaracak olursa, bu ‘talihli’ ya da ‘torbadan çıkan’ milletvekilleri içinden kaçının Türk siyasal yaşamında yıldızları parlayacaktır bilinmez. Bunların içinden, ileride ‘Devlet adamı’ olacaklar da çıkabilir, ‘Devleti kemiren’ler de…
Bütün bunlara karşın, 14 Mayıs’ta Meclis’i oluşturacak milletvekillerinin bir ‘geçiş dönemi’ adayları olduklarının altını çizmemiz gerekiyor. Yani bunlar ne ANAP ve ne de AKP’nin ‘tek parti hükûmetleri’ gibi bir hükûmet kurmayacaklardır. Bir ‘Uzlaşı Hükûmeti’nin bileşenleri olacaklardır. Dolayısıyla tek tek ‘nitelikleri’ veya ‘niteliksizlikleri’nin çok önemli olmadığı söylenebilir. Çünkü ‘asıl eleme’ Parlamenter rejime geçildikten sonra yapılacaktır.
Gerek ‘siyasal partiler yasası’, gerek ‘seçim yasası’ ve gerekse demokrasinin olmazsa olmazlarından adaylık için ‘önseçim’ koşulunun getirilmesinden sonra, kimlerin gerçekten Millet’in Vekil’i olup olmayacakları belli olacaktır. O nedenle, Millet İttifakı’nın ‘liste’lerine kimin girdiği ya da kimlerin giremediğinin, bu aşamada, pek de önemli olmadığı söylenebilir.
Yeter ki, Meclis çoğunluğunu elde edebilsinler. ‘Asıl elek’ bir sonraki seçimde ve gerçekten ‘halkın elinde’ olacaktır. Yani ‘torbadan çıkma’ dönemi artık sonlanmış olacaktır. Ve bu seçimin, belki de en önemli özelliği, kuşkusuz yasadışılık ve yolsuzluk iktidarını devirmek kadar, bu olanağı ortaya çıkarıp çıkaramamasından da gelmektedir denilebilir.
Posted in Politika ve Gundem, SEÇİM - SEÇSİS
Leave a comment