Ekonomik Bunalım Sebebiyle Olağanüstü Hal İlanı

Ekonomik Bunalım Sebebiyle Olağanüstü Hal İlanı

Güner Yiğitbaşı


Ülkemizin; tek adama dayalı, baştan itibaren yanlış olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden kaynaklı olarak,  ERDOĞAN iktidarı tarafından içine düşürüldüğü ağır ekonomik ve sosyal bir bunalım içinde kıvrandığı,  kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.

Şimdi görüyoruz ki; bu ekonomik bunalımın doğrudan yaratıcısı olan iktidar yanlıları, ekonomik olağanüstü hal ilan edilsin demeye başladılar.

Ekonomik olağanüstü hal, anayasanın ikinci bölümünün yürütme başlıklı üçüncü kısmında yer alan 119.  maddesinde;  koşulları, süresi, sonuçları ve bu dönemde alınması gereken önlemlerin yazılı olduğu,  meşru ve geçici anayasal bir olağanüstü yönetim tarzıdır.

Ekonomik olağanüstü hali düzenleyen anayasanın 119. maddesine göre; 

“Cumhurbaşkanı;  . . . . . . . . . . . . ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde,  yurdun tamamında veya bir bölgesinde,  süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.  Olağanüstü hal ilanı kararı,  verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.  Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir.  Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para,  mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı,  hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.  

Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı,  olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda,  104 üncü maddenin on yedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın, yani;  temel haklar,  kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevlere ilişkin de,  Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Yani,  Cumhurbaşkanı çıkaracağı olağanüstü hal kararnameleriyle,  temel hakları, kişi haklarını sınırlayabilir ve kişilere yeni ve ilave ödevler yükleyebilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler,  Resmî Gazetede yayımlanır,  aynı gün Meclis onayına sunulur.  “

Görüldüğü gibi, ekonomik bunalım nedeniyle ilan edilmesi gündeme getirilen ekonomik olağanüstü hal ilanı;  ERDOĞAN gibi,  ülkenin yararından önce, durumdan kendi iktidarının devamı ve yararı için vazife çıkaran ve  fırsat kollayan hırslı ve otoriter yöneticilerin elinde,  çok tehlikeli bir silaha dönüşebilen, bir olağanüstü hal yönetim tarzıdır.

Demokrasi, insan hak ve özgürlükleri ve laiklik karşıtı otoriter,  tek adama dayalı iktidarın sahibi olan ERDOĞAN elinde, ekonomik bunalım gerekçe yapılarak ilan edilecek bir olağanüstü hal; seçimlere yaklaştığımız şu günlerde, anketlere göre iktidardan uzaklaşacağına kesin gözüyle bakılan ERDOĞAN tarafından, iktidarının devamı için, altın tepsi içinde kendisine sunulmuş bir fırsata dönüştürülebilir.

ERDOĞAN’ın; 15. Temmuz darbe girişiminden sonra ilan ettiği olağanüstü hali, nasıl kötüye kullandığı, nasıl fırsata çevirdiği, anayasanın açık hükmüne rağmen, anayasayı çiğneyerek,  olağanüstü halin gerekli kıldığı konular dışında da, her istediği konuda olağanüstü hal kanun hükmünde cumhurbaşkanlığı kararnameleri çıkararak,  olağanüstü hali istismar ettiği, ülkenin ve kurumlarının içini boşalttığı, çok önemli kurumları yok ettiği, ezcümle; harp okullarını, askeri hastaneleri kaldırdığı, kapattığı,  Türk Silahlı Kuvvetlerini tamamen Milli Savunma Bakanının vesayeti altına aldığı,  hala akıllardan çıkmamıştır.

ERDOĞAN; olağanüstü haller konusunda sabıkalıdır. 

ERDOĞAN’a; Anayasa Mahkemesinin duyarsız kalması ve kendisini anayasal yargı denetimi yapma konusunda yetkisiz sayması nedeniyle, anayasayı çiğneyerek,  olağanüstü halin gerekli kıldığı konular dışında da kararnameler çıkararak, muhalefeti tamamen susturma ve iktidarını sürdürme olanağı tanıyacak, bunun dışında, içinde bulunduğumuz ekonomik buhranı sonlandırmaya asla yaramayacak olan ekonomik olağanüstü hal ilanı, sadece ve sadece, geriye kırıntısı kalan demokrasinin ve özgürlüklerin tamamen yok edilmesine neden olacaktır.

İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz ve buhranın asıl nedeni; kötü yönetimden kaynaklanmayan beklenmeyen ve öngörülemeyen bir takım olağanüstü ekonomik koşulların ortaya çıkması değil, bizzat ve doğrudan, kötü ERDOĞAN yönetimi ve buna bağlı olarak bağımsız yargının, tüm denetim yollarının, hesap verirliğin,  şeffaflığın yok edilmesi, plansız ve programsız, ülkenin ihtiyaç önceliklerine ve üretime dayalı yatırımlar yerine, ülkenin tüm kaynaklarının taşa ve toprağa inşaata yatırılması,  ülkenin tüm kaynaklarının; kar garantili, yap işlet devret yöntemiyle yandaş mütahitlere yaptırılan geçilmeyen, kullanılmayan yollara, tünellere, köprülere ve şehir hastanelerine, iktidarın lüks ihtiyaçlarına harcanarak israf edilmesidir.

Ekonomik kriz ve buhranın doğrudan yaratıcısı olan ERDOĞAN ve AKP iktidarının, kendi yarattığı bu ekonomik buhranı,  ilan edeceği bir olağanüstü hal tedbir ve yönetimiyle sonlandırması ve ülkeyi düze çıkarması imkansızdır.

Buhranın müsebbibi olanlar, buhranın çözüm mercii asla olamazlar. 

İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz ve buhranın sonlanması ve ülkenin düze çıkarmasının tek ve kesin çaresi, buhranın sebebi olan ERDOĞAN iktidarının derhal yapılacak olan seçimlerle evine uğurlanmasıdır.

Derhal seçimlere gidilerek, seçilecek olan yeni iktidarla, yapısal ekonomik değişiklikleri yapmadan, üretime dönük kalkınma ve yatırım plan ve programlarını devreye sokmadan, ülkenin gelir dağılımını adil bir şekilde düzene sokmadan, ülkenin zenginliklerini sermaye sınıfına peşkeş çekme anlayışını ortadan kaldırmadan, mevcut ERDOĞAN iktidarından, olağanüstü hal ilan ederek ülkemizi ekonomik buhrandan çıkar demek, abesle iştigaldir, ülkeyi tamamen otoriter ve antidemokratik, kapkaranlık,  anti laik bir düzene mahkum etmektir. Seçimleri erteleyerek, ERDOĞAN iktidarının devamı için, ERDOĞAN’ın önünü açmaktır.

14/12/2021 – Güner YİĞİTBAŞI – Hukukçu


https://haberguncel.blogspot.com/2021/12/ekonomik-bunalim-sebebiyle-olaganustu-hal-ilani.html
This entry was posted in Ekonomi, FAŞİZM, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *