ESEKLERE MASAL-AZIZ NESIN

Eşeklere masal…

Evvel zaman icinde, kalbur saman icinde, deve tellal iken, sican berber iken, ben anamin besigini tingir mingir sallar iken, Bekri Mustafa’nin Seyhulislam, Incili Cavus’un Kazasker, Karagoz’un Sadrazam oldugu bir memlekette bir padisah varmis. Bu padisahin egemenligi altindaki memleket, sanki orada demokrasi gunesi dogmus, topraginda hurriyet agaci yesermis gibi, gulluk gulistanlikmis. Insanlarin, hic ama hic dertleri yokmus.

Gel zaman git zaman, her ne olmussa olmus. Allah gostermesin, anlatilmaz bir kitlik bas gostermis. Bir zamanlar yedigi onunde, yemedigi ardinda, bir eli yagda bir eli balda olan insanlar, bir dilim kuru ekmegin yoksunu olmuslar.
Padisah bakmis ki kitlik halki kirip gecirecek, bunu onleyici bir cikar yol aramis. Sonunda, memleketin dort bir yanina, sokak sokak, kose bucak cigirtkanlar salmis. Cigirtkanlar Padisah fermanini soyle bagirirlarmis:
– Ey ahali!.. Duyduk duymadik demeyin!… Her kimin devlete bir hizmeti, vatana bir yararligi olmussa, kosup saraya gelsin! Padisahimiz efendimiz onlara nisanlar verecek!..
Insanlar, acligi, yoklugu, derdi, borcu, harci unutup, Padisahtan nisan almak sevdasina dusmusler. Padisahta yapilan hizmetin buyuklugune gore cesit cesit nisanlar varmis. Birinci dereceden altin yaldizli nisan,ikinci dereceden altin suyuna batmis nisan, ucuncu dereceden gumus kaplama nisan,dorduncu dereceden demir nisan, besinci dereceden kalayli nisan, altinci dereceden cinko nisan, yedinci dereceden teneke nisan… Gelen giden  nisan aliyormus. Artik oyle olmus, oyle olmus ki, nisan yapmaktan Padisahin memleketinde hurda demir, cinko, teneke kalmamis. Fincanci katirinin boynundaki cangur cungur sallanan cam boncuklar nasilsa, koruk gibi sisirilen gogusler uzerinde de nisanlar, iste oyle sallanmaya baslamis.
Insanlarin goguslerinde sangur sungur nisanlarin sallandigi, Padisahin kim gelirse nisan dagittigini duyan bir inek de, – “Nisan asil benim hakkim!” diyerek bir nisan almayi aklina koymus. Acliktan bir deri bir kemik, bogru bogrune cokmus, kaburgasi omurgasina gecmis inek kosa kosa sarayin kapisina gelmis. Kapicibasiya, – Padisaha haber verin! demis. Bir inek kendisini gormek istiyor. Baslarindan savmak istemislerse de, – Padisahi gormeden, bu kapidan bir adim atmam!… diye bogurmeye baslayinca,Padisaha, – Efendimiz, kullarinizdan bir inek huzurunuza cikmak istiyor… demisler.
Padisah, – Gelsin bakalim, bu da nasil bir inekmis… diye inegi huzuruna cagirip, – Bogur bakalim, ne bogureceksin?… diye sormus, Inek de, – Sultanim, demis, duyduguma gore nisanlar dagitiyormussun. Ben de nisan almak istiyorum. Padisah, – Hangi hakla? diye bagirmis. Sen ne yaptin. Memlekete nasil bir yararliligin dokundu ki sana nisan verelim?… O zaman inek, – Efendimiz! diye soze baslamis. bana nisan verilmesin de kimlere verilsin? Ben daha insanlara ne yapayim? Etimi yersiniz, sutumu icersiniz, derimi giyersiniz. Gubremi bile birakmaz kullanirsiniz. Teneke bir nisan icin, daha ne yapayim? Padisah,Inegin istegini hakli bulmus. Inege ikinci dereceden bir nisan verilmis. Boynunda nisani, inek sevincten oynaya oynaya saraydan donerken katirla karsilasmis. – Selam inek kardes! – Selam katir kardes! – Nedir bu sevincin? Nereden gelirsin boyle? Inek her seyi bir bir anlatmis. Padisahtan nisan aldigini da soyleyince katir da cosmus. O coskunlukla dogru dortnala saraya varmis. – Padisahimiz efendimizi gorecegim!.. demis. – Olmaz!.. demisler. Ama, babadan kalma inatciligi ile katir art ayaklariyla saray kapisinda direnince, Padisaha durumu iletmisler. Padisah, – Gelsin bakalim, katir kulum da… demis. Katir huzura varinca, bir katir selami verip, el etek optukten sonra, nisan istedigini soylemis,Padisah sormus: – Sen ne yaptin ki nisan istiyorsun? – A hunkarim, daha ne yapayim? Savasta topunuzu, tufeginizi sirtimda tasiyan ben degil miyim? Barista colugunuzu cocugunuzu arkamda goturen ben degil miyim? Ben olmazsam, isiniz temelli bitiktir. Katiri da hakli bulan Padisah, – Katir kuluma da birinci dereceden bir nisan verilsin!… diye ferman eylemis. Katirda bir sevinc bir sevinc, dortnala saraydan donerken esekle karsilasmis. Esek, – Selam yegenim!… demis. Katir, – Selam amcabey!.. demis. – Nereden gelip, nereye gidersin? Katir basindan gecenleri anlatinca, – Dur oyle ise, padisahimiza gider, bir nisan da ben alirim!.. diye dortnala saraya kosmus. Saray koruyuculari, deh demisler, cus demisler,esegi bir turlu atlatamayinca Padisaha varip, – Esek kulunuz gelmis, huzura cikmak ister! demisler. Esegi kabul buyuran Padisah, – Ne dilersin ey esek kulum?.. deyince, esek de diledigini bildirmis.Padisah, cani burnuna gelip kukremis: – Inek eti ile, derisi ile, gubresiyle bu memlekete, bu millete hizmet etti. Katir dersen savasta, barista yuk tasidi, bu vatana hizmet etti. A esek, ya sen ne is gordun ki, bir de kalkmis esekligine bakmadan nisan istersin?.. Utanmadan bir de karsima gelmissin. Soyle, ne halt ettin?
O zaman esek keyfinden siritarak,
– Aman Padisahim efendim, demis, size en buyuk hizmeti esek kullariniz yapmistir. Eger benim gibi binlerce esek kullarin olmasaydi, hic bir taht uzerinde oturabilir miydin? Saltanat surebilir miydin? Dua et biz esek kullarina ki, bizim gibi esekler var da, sen de boyle saltanat suruyorsun.
Padisah, karsisindaki esegin, oyle her esek gibi teneke nisanla gozu doymayacagini anlamis,
– Ey esek kulum, demis. Senin bu cok yuksek hizmetini karsilayabilecek bir nisanim yok. Sana olunceye kadar beylik ahirindan her gun bir cuval saman bagladim. Ye, ye saltanatim icin durmadan anir!..
GOKTEN UC ELMA DUSTU, AMA HIC BIRI SIZLERE GELMEZ … HEPSI PADISAHIN KUCAGINA..
AZIZ NESIN
This entry was posted in Sanat Edebiyat ve Kultur, Yazarlar and tagged . Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *